İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1223 Esas 2023/1213 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/1223
Karar No: 2023/1213
Karar Tarihi: 24.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1223
KARAR NO: 2023/1213
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 14/03/2023
NUMARASI: 2023/168 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 24/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi özetle; borçlu davalıya ait mahalde müvekkili olan kurumun kaçak ekipleri tarafından yapılan kontrolde kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiğini, borçlu davalı aleyhine ... seri nolu kaçak zaptı tanzim edildiğini, kaçak zapt tutanağına istinaden borçluya kaçak elektrik faturası düzenlendiğini ancak borçlu tarafından vadesi gelmiş olan borcun ödenmediğini, borçlunun vadesi gelen borcu ödememesi üzerine İstanbul ... İcra Dairesi ... Esas sayılı dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalının tebliğ edilen ödeme emirlerine karşı itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk kapsamında davalı yan ile dava konusu icra takibi alacağına istinaden arabuluculuk görüşmesi yapıldığını ancak görüşmede anlaşma sağlanamadığını, kesin delil niteliğindeki kaçak zapt tutanakları ve zabıttaki tespitleri somut olarak destekleyen tüketim endeksleri müvekkili olan kurumun alacağını yaklaşık ispat ölçüsünün de üzerinde ortaya koyduğu göz önünde bulundurularak vadesi gelmiş bir borç için ihtiyati haciz taleplerinin olduğunu ve kabulünün gerektiğini, davalı yanın İstanbul ... İcra Dairesi ... Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptalini, takibin devamını, icra takiplerinde yazılı asıl ve feri alacaklarının davalı yandan tahsilini, davalı yanın %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini, tensiple birlikte alacaklarını teminen borçlunun taşınmaz, taşınır malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczini, masraf ve ücreti vekâletin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk Derece Mahkemesi'nce 14/03/2023 tarihli ara karar ile; "ihtiyati haciz talebinin reddine," karar verilmiştir. Kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; bir alacağın tespiti için kesin delil mahiyetindeki bir evrak dışında ispat yükü daha yüksek ne sunulabileceği idrak edilememekte olduğunu, ayrıca sunulan belgelere ek olarak müvekkil kuruma yazılacak müzekkere ile davalı adına düzenlenen tüm resmi belgelere ulaşabilecekken doğrudan talep reddedilmesi eksik inceleme kapsamında yapılmış olup hakkaniyete ve hukuka aykırı bir netice yarattığını, nitekim müvekkil şirket amme hizmeti vermekte olup, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmesinin beklenilmesi halinde kamu alacağı niteliğindeki alacağının ifası günbegün imkansız hale geldiğini, davalı tarafından kaçak elektrik enerjisi tüketildiği sabit olup işbu hususa ilişkin bir uyuşmazlık bulunmadığını, davaya konu kaçak elektrik tahakkukları emsal Yargıtay kararları gereği aksi ispat edilinceye kadar kesin delil hükmünde olduğunu, kesin delil niteliğindeki kaçak zapt tutanakları ve zabıttaki tespitleri somut olarak destekleyen tüketim endeksleri müvekkil kurum alacağını, yaklaşık ispat ölçüsünün de üzerinde ortaya koyduğu göz önünde bulundurularak vadesi gelmiş bir borç için ihtiyati haciz talebinin kabulü gerektiğini, davalı borçlu, ilgili kaçak elektrik faturalarının son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, yerel mahkeme dosyasına kaçak elektrik kullanımına dair açık deliller sunulmuş olup ihtiyati haciz yönünden haklılık tam olarak ispat edilmediğini, itirazın iptali davasında yargılama sürecinin tamamlanması ve icra takibinin kesinleşmesi beklenildiği takdirde, "kamu alacağı" niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsili tehlikeye gereceğini beyan ederek yerel mahkemenin aleyhe olan kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 355 md gereğince, istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemeye göre; İİK'nun İhtiyati haciz şartları başlıklı 257.maddesinde ; " Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder." hükmüne yer verilmiştir. Yargıtay 23.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2016/5783 E. 2016/4664 K.sayılı kararında "Talep ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İİK'nun 257 vd. maddeleri gereğince para borcu alacaklısı rehinle temin edilmemiş bir alacağı için borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz malları ile alacaklarını haczettirebilir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için tam ispat gerekmemekte olup, mahkemenin alacağın ve ihtiyati haciz sebeplerinin varlığına kanaat getirmesi yeterlidir (İİK'nun 258/1- gerçeğe benzerlik karinesi). Somut olayda, talep eden alacağının dayanağı olarak tek taraflı olarak düzenlediği sözleşmeye dayalı faturayı göstermiştir. Bu durumda, mahkemeye alacağın varlığına kanaat getirilecek yeterli delil sunul- madığından, ihtiyati haciz kararının koşulları mevcut değildir. Mahkemece, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddi yerinde olmamış, bozmayı gerektirmiştir" denilmiştir. Eldeki dosyada da, dava kaçak elektrik kullanımına ilişkin fatura bedelinin tahsiline yönelik takibe vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı ile ihtiyati haciz kararı verilmesi talebine ilişkindir. İhtiyati hacze konu alacak tak taraflı olarak düzenlenen tutanağa dayalı faturadan kaynaklanmaktadır. Alacağın varlığını " yaklaşık ispat"a elverişli başkaca delil sunulmamış olup uyuşmazlık konusu yargılamaya muhtaçtır. Dosyanın bulunduğu aşama itibariyle İİK 257. madde gereği ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacı ...'ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz talep eden ...'ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 24/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy