İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1066 Esas 2023/1160 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/1066
Karar No: 2023/1160
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2023/1066
KARAR NO: 2023/1160
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/03/2023
NUMARASI: 2023/83 E - 2023/83 K
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle,dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili incelemeye konu dilekçesi ile; borçlunun kullanımında olan tesisatta Kurum tarafından yapılan kontrolde ''Sözleşmeli sayacın ön kısmında 'neodyum mıknatıs' koyularak yüksek manyetik alana maruz bırakılarak sayacın eksik kayıt yapar halde elektrik kullanımı'' tespit edilmesi üzerine zabıt tarihinde cari olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 42/1-c maddesi gereği 29.11.2022 tarihli ve ... seri numaralı Kaçak Elektrik Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, tutanağa istinaden, 142128 kWh kaçak elektrik tüketimine karşılık olarak 943.422,08-TL tutarında ve 266080 kWh kaçak elektrik tüketimine karşılık olarak 734.717,67 TL kaçak elektrik tüketim tahakkuku yapıldığını, borçlunun, ilgili kaçak elektrik faturalarının son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen borcunu ödemediğini, borçlunun müvekkili şirkete borçlu olduğu 1.678.139,75 TL kaçak elektrik bedeli ve işbu kaçak elektrik bedeline işlemekte 23.773,65 TL faiz ile işbu faize işlemekte olan 4.279,26 TL KDV olmak üzere toplam 1.706.192,66 TL tutarında borç muaccel olduğunu ve rehin ile de temin edilmediğini, davanın sonuçlanması beklenildiği takdirde, "kamu alacağı" niteliğinde olan kaçak elektrik bedelinin tahsili tehlikeye gireceğini, borçlunun mal kaçırma ve adres değiştirme ihtimali bulunduğundan, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar, borçlunun borca yeter miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının haczi için İİK m. 257 gereği ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; "Dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre davada henüz yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği, somut olayda davanın bulunduğu aşama itibari ile haciz talebi konusu yargılamayı gerektirdiği" gerekçeleriyle talebin reddine karar verilmiştir. Karara karşı ihtiyati haciz talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; borcun muaccel olduğuna ve yaklaşık ispat şartının fazlasıyla yerine getirildiğine yönelik herhangi bir şüphe bulunmamakla birlikte alacak miktarı da göz önüne alındığında davalı tarafın borçtan kurtulma maksadıyla mal kaçırma, adres değiştirme ve kaçma ihtimaline karşın, hüküm ve icra takibi kesinleşinceye kadar İİK m. 257 vd. maddeleri uyarınca hukuki güvence kapsamında ihtiyati haciz talebinin n kabulüne karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Uyuşmazlık, kaçak elektrik tespiti üzerine tahakkuk ettirilen fatura borcu nedeniyle, takibin kesinleşmesi aşamasında ihtiyati haciz koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 257/1. Maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK'nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ''alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması'' yeterlidir. Mahkemenin ''alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından'' anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için ispat gerekmez, yaklaşık ispat için delil sunulması yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamaktadır (Yargıtay 19.HD'nin 12/12/2019 Tarih, 2019/2300 E-2019/5531 K). Yaklaşık ispat konusunda, ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan ibarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın, bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesirekir. Tam ispatın arandığı durumlarda, bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumunda ise hâkim o iddianın ağırlıklı/kuvvetli ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı etmez. Somut olayda, özel hukuk tüzel kişisi olan şirket tarafından düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağı ve bu tutanağa dayalı tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle alacağın muaccel olduğu ileri sürülmekle birlikte mevcut deliller faturalardaki bedel yönünden talep edenin iddiaları yönünden yaklaşık ispata elverişli değildir. Bu haliyle ihtiyati haciz şartları oluşmamıştır. Bu nedenle mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen ara kararda mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirilmesi bakımından usul yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, ihtiyati haciz isteyen ...'ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; İhtiyati haciz isteyen ...'ın istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-f maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy