İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2001 Esas 2023/1220 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2001
Karar No: 2023/1220
Karar Tarihi: 25.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/2001
KARAR NO: 2023/1220
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2021
NUMARASI: 2020/211 E - 2021/1336 K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
KARAR TARİHİ: 25/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle , dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü ... E. sayılı dosyası ile devam eden takipte alacaklı olarak yer alan ... A.Ş.'nin ticaret unvanının TTK hükümleri uyarınca ... A.Ş. olarak tadil edildiğini , her ne kadar davalı aleyhine baştatılan icra takibinde alacaklı Müvekkil Şirket ... A.Ş. olarak gözükmekte ise de huzurdaki davanın ... A.Ş. adına ikame edildiğini, müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilen Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi uyarınca; davalı sözleşmede belirlenen birimlerde aktif elektrik enerjisini satın almayı, müvekkil şirket ise aynı miktarda aktif elektrik enerjisini davalıya satmayı taahhüt ettiğini, müvekkil şirketin sözleşme gereği davalıya elektrik enerjisi sağlamışsa da davalının belirtilen faturaları hiç ve/veya eksik ödemesi sebebiyle İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz itirazın iptaline ve takibin aynı koşullarla devamına, davalının itirazı, likit alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik itiraz sebebiyle , alacağın %20'den aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu olmadığını, davacının iddia ettiği dava konusu alacağın cezai şart istemine ilişkin olduğunu, davacı yanın, müvekkili şirketin sözleşmeyi haksız yere feshettiğini iddia ettiğini, halbuki dava konusu sözleşmenin davacı tarafından haksız yere feshedildiğini, davacının, ekonomik sebeplerle elektrik sektöründen çıktığını, bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini belirttiğini ve müvekkili şirkete başka bir tedarikçi firmayla anlaşma yapabileceğini ihtar ettiğini, davacının iddia ettiği alacağın zamanaşımına uğradığını, dava konusu sözleşmenin davacının kusuru nedeniyle davacı tarafından feshedildiğini, bunun neticesinde, müvekkili şirketin zorunlu olarak görevli tedarik şirketi olan ... Elektrik portföyüne aktarıldığından pahalıya elektrik almak zorunda kaldığını, müvekkili şirkete atfedilebilecek bir kusur olmadığını, davacının sözleşmeyi kendi kusuruyla feshettiğinden cezai şart talep edemeyeceğini, davanın reddine, davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Davanın KABULÜ ile; 1-Davalının İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına, 2-24.266,38 TL'nin %20'sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.Mahkemece verilen kararı, davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığı, davacının iddia ettiği dava konusu alacağın davacının cezai şart istemine ilişkin olduğunu, davacı yanın, müvekkili şirketin sözleşmeyi haksız yere feshettiğini iddia ettiğini, halbuki, cevap dilekçesi ekinde sundukları belgeden de görüleceği üzere dava konusu sözleşmenin davacı tarafından haksız yere feshedildiğini, davacının , ekonomik sebeplerle elektrik sektöründen çıktığını, bu nedenle sözleşmeyi feshettiğini belirtmiş,müvekkili şirkete başka bir tedarikçi firmayla anlaşma yapabileceğini ihtar ettiğini, davacının ,ekonomik acziyet içerisine düştüğünü ve sözleşmeyi haksız yere kendisi feshettiğini gizlediğini, Mahkemenin bilirkişi raporuna itirazlarını ve cevap dilekçesindeki savunmaları dikkate almadığını, zira, davacı tarafın işbu davaya konusu fatura alacağını cari hesap alacağı şeklinde yuvarladığını sanki elektik tedarik etmiş de parasını alamamış gibi göstermeye çalıştığını, bilirkişinin ise cevap dilekçesini dikkate almaksızın davacının talebini elektrik hizmeti zannettiğini, halbuki, davacı tarafın dava konusu yaptığı alacak sözleşmenin feshinden kaynaklanan cezai şart istemine ilişkin olduğu, bu hususun yeterince araştırılmadığını, netleştirilmediğini, dava konusu alacağın cezai şart alacağı olduğu saptandıktan sonra, davacı tarafın kendi kusuru sebebiyle sözleşmeyi feshetmesi ve müvekkili şirkete atfedilecek bir kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği ileri sürülmüştür. ...nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava , itirazın iptali talebine ilişkindir. Davanın dayanağı olan İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyasında; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 2 adet faturadan kaynaklı 24.09.2018 tarihinde 24.266,38 TL asıl alacak ve 266,55 TL işlemiş gecikme faizi olmak üzere toplam 24.532,93 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, davalı-borçlunun itirazı üzerine ilamsız takibin durduğu görülmüştür. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; Davacı ... (... Enerji) ile davalı şirket arasında , ... Mah. ... Cad. No:... Serik Antalya adresinde kurulu bulanan tesisatta ... numaralı abonelik üzerinden Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalanmıştır. Mahkemece yargılamada alınan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında elektrik satış sözleşmesi bulunduğu, davacı elektrik tedarik şirketi tarafından, Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin 9.4. Maddesine uygun olarak, 13.08.2018 tarihinde 48 gün öncesinden, sözleşmenin 4 Ekim 2018 tarihinde fesh edileceğinin davalı şirkete bildirildiği, davalı vekili tarafından, cevap dilekçesinde, dava konusu alacağın davacının cezai şart istemine ilişkin olduğu belirtilmiş olsa da, davacı şirketin takibe konu ettiği alacak, ceza yada cayma bedeli kapsamında olmayıp, davalının elektrik tüketiminden kaynaklı ödenmeyen 2 adet tüketim faturası olduğu, davalı şirket tarafından, 2 adet tüketim faturasının ödendiğine dair herhangi bir belge sunulmadığı, davacı alacağı, 24.266,38 TL fatura bedeli, 628,90 TL gecikme faizi, 113,2 TL faizin KDV'si olmak üzere taplam 25.008,48 TL olarak hesaplanmıştır. Taraflar arasında imzalanan Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin incelenmesinde ; sözleşmenin 9.4, Maddesi “ Taraflar, 1 ay önceden yazılı olarak haber vermek şartı ile istediği zaman sözleşmeyi fesh etme hakkına sahiptir. Tedarikçinin bu madde hükmüne uygun olarak sözleşmeyi fesh etmesi durumunda tüketicinin tazminat talep hakkı olmayacaktır.” şeklindedir.Sözkonusu düzenleme iki tarafa da sözleşmeyi tazminatsız fesih hakkı tanımış olup, dosya kapsamına göre ; Davacı elektrik şirketi ... (... Enerji) tarafından davalı şirkete 13.08.2018 tarihinde gönderilen yazıda, Sözleşmenin 1 Ekim 2018 tarihinde sözleşmenin feshedileceği bildirilmiştir. Böylece ,davacı şirketin de bu sözleşme maddesine uygun olarak sözleşmeyi feshettiği anlaşılmıştır. Davalı tarafın bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Takip konusu edilen faturaların; 26.07.2018 ve 27.08.2018 son ödeme tarihli ,sözleşmenin feshinden önceki döneme ait tüketim faturaları olduğu fatura içerikleri ile anlaşılmış, cezai şart faturası olarak düzenlenen faturalar olmadığından bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir. Böylece, mahkemece verilen kararda maddi vakıa ve hukuki denetim yönlerinden usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca davalı tarafın istinaf talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine, Alınması gereken 1.675,84 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 418,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.256,88 TL'nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 362/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 25/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy