İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1696 Esas 2023/1458 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1696
Karar No: 2023/1458
Karar Tarihi: 11.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2022/1696
KARAR NO: 2023/1458
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/02/2022
NUMARASI: 2018/598 E - 2022/47 K
DAVANIN KONUSU: Sözleşmenin İptali
KARAR TARİHİ: 11/05/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak,ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalıların müvekkili şirketle sözleşme yapmadan önce müvekkili şirkete sözleşme konusu işi Angola Devleti'nden kendilerinin aldıklarını, Üstlenilen işin 10.000 adet Sosyal Konut Yapım İnşaatı projesi olduğu, işin süresinin 5 yıl olduğu, sözleşme imza tarihinin 18.08.2012 tarihi olduğu, Çalıştırılması planlanan işçi sayısının 300 kişi olduğunu gösteren T.C. Luanda Büyükelçiliği'nden alınma 19.08.2012 tarihli İş Alındı Belgesi Başlıklı belgeyi ve bunu destekleyen bir takım bilgi ve belgelerin örneklerini de müvekkili şirkete teslim ettiklerini, müvekkili şirketin de davalılar ... LTD. ŞTİ. (İŞVEREN) ve ... TURİZM SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ. (PİLOT ORTAK) arasında davalılardan ...'ın Angola Devleti ve Devlete Bağlı Kuruluş ve Şirketlerden almış olduğu beyan ettiği 10.000 prefabrik konuttan 2.000 adet prefabrik konut işinin her biri 175 m2 lik 500 adetinin imalat, montaj ve ince yapı işlerinin 47.500.000 USD (KDV Hariç) bedelle yapılması hususunda 21.05.2015 tarihli “ORTAK GİRİŞİM ANLAŞMASI SÖZLEŞMESİ” başlıklı bir sözleşme imzalandığını, söz konusu sözleşme gereğince prefabrik yapı işinin ilk etabı olan her biri 175 m2 lik 500 adet prefabrik yapıyı müvekkili şirketin imalat, montaj ve ince yapı işlerini yapmayı üstlendiğini, davalıların Angola'da asıl işveren olan ...' dan sözleşme konusu İŞ karşılığında 47.500.000,00(Kırkyedimilyonbeşyüzbin) USD para alacaklarını, bu paradan işin yapılması için gereken maliyetler düşüldükten sonra karın %30'unun ...'a, %10'ının ... ELEKTRİK'e ve %60'ının da müvekkili şirkete ait olacağını kararlaştırdıklarını, söz konusu sözleşmede İşe Başlama süresi olarak mahalli idare ile sorun olmaz ise 90 gün içerisinde işe başlanacağının ve sözleşmede gecikme olması halinde sözleşme bedelinin %0,01(onbindebiri) oranında günlük gecikme cezası uygulanacağı belirtildiğini, iş sonunda geçici kabul yapılacağını, geçici kabulden 6 ay sonra da kesin kabul yapılacağını, garanti süresinin de 6 ay olacağı belirtildiğini, davalılardan ...'a %30 'a kadar işi eksiltme ve arttırma imkanı verildiğini, taraflar arasında çıkabilecek uyuşmazlıklarda Angola ve Türk Hukukunun uygulanacağını, yetkili mahkeme olarak da Angola veya İstanbul Mahkemeleri yetkili kılındığını, gerek Davalılardan ...'ın ticari merkezi ve gerekse müvekkili şirketin ticari merkezinin İstanbul Anadolu Adliyesi yetki alanında bulunduğunu, davalılardan ... müvekkili şirkete işi vermeden önce Angola'nın başkenti Luanda'ya kurulmak üzere yolladığını beyan ettiği 20 adet konutun montajının da müvekkili şirket tarafından yapılacağını, bu konutlarla ilgili olarak da davalılardan ...'ın daha önce yapmış olduğu masraflara binaen 100.000(Yüzbin) USD 'nın söz konusu sözleşmenin akdinden 2 gün içerisinde 50.000 (Ellibin) USD'nın geriye kalan meblağın da en geç 01/06/2015 tarihine kadar davalılardan ...'a ödemesi gerektiği ve yapılan ödemelerin de o günkü TC.Merkez Bankası döviz Kurundan hesaplanacağı kararlaştırıldığını, müvekkili şirket tarafından 22.05.2015 tarih ve ... nolu fatura karşılığında 22.05.2015 tarih ve ... nolu 150.000 TL lık çekle davalı ...'a ödeme yapıldığını, ...'ın bu çeki ... isimli şahsa ciro ettiğini ve ... Bankası Üsküdar Şb.nden ... söz konusu çeki tahsil ettiğini, yine müvekkili şirketin ... Bankası Üsküdar Şb.ndeki hesabından 10.08.2015 tarihinde ... nolu Fatura Bedeli açıklaması ile diğer davalı ... ELEKTRİK'in ... nolu IBAN hesabına 67.248 TL EFT yolu ile ödeme yaptığını, taraflar arasında 07.08.2015 tarihinde 21.05.2015 tarihli Asıl Sözleşmeye ek olarak ek bir sözleşme daha yapıldığını ve bu ek sözleşmede de “Sözleşmeyi taraflardan bir tanesinin fesih etmesi halinde ana sözleşmenin şartı olarak nakit ödenen 75.000 USD nın geri ödenmemesi durumunda 7.8.2015 tarihli 75.000 USD lık teminat senedi yasal masrafları ile birlikte tahsil edilecektir” hususunun kararlaştırıldığını, davalıların sözleşme gereğince taahhüt ettikleri işleri müvekkili şirkete vermedikleri gibi müvekkili şirketten tahsil ettikleri toplam 75.000 USD'ını da bu güne kadar iade etmediklerini, müvekkili şirket in davalı şirketlerin kötü niyetli olduklarını ve adeta kendisini dolandırdıklarını düşünerek; Davalılardan ...'ın müvekkilim şirketten tahsil ettiği 50.000 USD-*KDV karşılığında “Angola Prefabrik Konut Projesi 1 nolu madde avansı” açıklaması ile kestiği 22.05.2015 tarih ve ... nolu faturanın müvekkilim şirket tarafından “Angola Prefabrik Konut Projesi 1 nolu madde avansı için kesilen 22.05.2015 tarih ve ... nolu faturanın iade faturası, sözleşme fesh bedeli ” açıklaması ile 150.000 TL lık 10.09.2015 tarih ve ... nolu fatura ile iade faturası kestiğini, bu fatura yasal 8 günlük iade süresi geçtikten sonra kesilse de davalı ...'ın müvekkili şirkete her hangi bir iş ve hizmet vermeden taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden ve karşılıklı güven ilişkisine dayanarak muhasebesine işlenen faturaların iadesini yapmaya yasal olarak hakkı bulunduğunu, yine davalılardan ... ELEKTRİK'in müvekkili şirketten tahsil ettiği 25.000 USD--KDV karşılığında “Angola Prefabrik Konut Projesi 1 nolu madde avansı” açıklaması ile kestiği 07.08.2015 tarih ve A-3 nolu faturanın müvekkili şirket tarafından “Angola Prefabrik Konut Projesi 1 nolu madde avansına karşılık sözleşme fesh bedeli, ... nolu 07.08.2015 tarihli faturanın iade faturasıdır” açıklaması ile 67.248 TL lık 10.09.2015 tarih ve 69030 nolu iade faturası kesildiğini, bu faturanın yasal 8 günlük iade süresi geçtikten sonra kesilse de davalı ... ELEKTRİK'in müvekkili şirkete her hangi bir iş ve hizmet vermeden taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden ve karşılıklı güven ilişkisine dayanarak muhasebesine işlenen faturaların iadesini yapmaya yasal olarak hakkı bulunduğunu, öte yandan müvekkili şirketin davalılar ile yaptığı sözleşme gereğince sözleşme konusu işin sonunda tüm masraflar düşüldükten sonra elde edilecek gelirden %60 oranında pay alacakken müvekkili şirketin bu kardan da mahrum bırakıldığını, müvekkilinin bu işten elde edebileceği kazanç kaybının bilirkişi marifeti ile belirlenerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek taraflar arasında akdedilen 21.05.2015 tarihli Ortak Girişim Anlaşması Sözleşmesi'nin ve bu sözleşmeye ek olarak imzalanan 07.08.2015 tarihli Ek Sözleşme'nin feshine, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik müvekkili şirketin davalılara ödediği 75.000 USD nın karar tarihindeki TL. Karşılığının tahsiline ayrıca müvekkili şirketin uğradığı Kazanç Kaybı için şimdilik 1.000 TL.nın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... İnş.San.Tic.Ltd.Şti. Vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin sözleşmesel edilmelerini yerine getirdiğini, buna mukabil davacının esaslı edimlerini yerine getirmediğininin tespit edilebilmesi için ek bilirkişi raporu alınmasına karar verilmesini, taraflarına tebliğ edilen bilirkişi raporundaki eksikliğin de ikmalinin sağlanmasını, pandemi sebebiyle bu aşamada sunmaları mümkün olamayan delillerini sunma haklarını saklı tuttuklarını, Sayın Mahkemece bu konuda taraflarına makul bir süre verilmesini; söz konusu taleplerinin reddi halinde, davacının akit öncesi hileli davranışları ve sözleşmesel edimlerini yerine getirmemesi sonucu müvekkiline verdiği zararlar sebebiyle tazminat ve her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetle açılan işbu davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Diğer davalı cevap vermemiştir. İlk Derece Mahkemesi tarafından; "tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmek suretiyle dosya üzerinde Mali Müşavir bilirkişi ile Sözleşme Uzmanı bilirkişiden inceleme yaptırılmak suretiyle 18.07.2020 tarihli bilirkişi raporu da dikkate alınarak, davacının incelenen defter ve kayıtlarının HMK hükümlerine usulüne uygun tutulduğundan göre davacı lehine delil teşkil edeceği, davacı ile davalılar arasında 10.000 prefabrik konuttan 2.000 adet prefabrik konut işinin her biri 175m2 lik 500 adedinin imalat, montaj, ve ince yapı işlerinin yapılması hususunda 21.05.2015 tarihli Ortak Girişim Anlaşma sözleşmesi imzalandığı, fatura düzenlenmesi için malın teslimi veya hizmetin ifası gereklidir. Davakonusu olayda davalılar davacıdan avans para almak için fatura düzenlemiş davacı da bu fatura bedellerini davalılara ödemiş olup, ortada ne mal teslimi ne de hizmet ifası vardır. Davacının alacağı davalılara ödenen avans paralardan kaynaklı olup, 21.05.2015 tarihli sözleşme ve bu sözleşmeye ek olarak 07.08.2015 tarihli ek sözleşmenin imzalandığı, davalılar, davacının sözleşme ile üstlenmiş olduğu işi yapmaya başlayabilmesi için kendilerine düşen hazırlık fillerini yaptıklarını yada yapmaya hazırlandıkları yönde delil ibraz etmedikleri, davalı tarafça dosya ibraz edilen 04.12.2020 tarihli belgenin türkçe tercümesinin incelenmesinde, davalının dayandığı bu belgelerden davalının başvurusuna rağmen Angola devletinden ticari lisans , ulusal istatistik kurumundan tescil belgesini, bankalardan da finans desteğini temin edemediği anlaşılmaktadır. Yani tüm bunlar davalının kendisinden kaynaklanmakta olup, basiretli davranıp bunları temin ettikten sonra davacı ile anlaşacak veya davacı ile yaptığı sözleşmeye bunları tek tek yazıp, bunları temin edebilirsem sözleşme geçerlidir diyecekti. Tüm bunlar gerçekleşmediğinden davacının davalıların alacaklı temerrüdüne düşürmeleri nedeniyle haklı olarak sözleşmeden dönmeye ( TBK 106/f.1 md. 110, 125/f.2) hak kazandığı..." gerekçeleriyle;Davanın sözleşmenin feshi talebi yönünden KABULÜ ile, Taraflar arasındaki 21/05/2015 tarihli "Ortak Girişim Anlaşması" isimli sözleşme ile 07/08/2015 tarihli "Ek Sözleşme" isimli sözleşmelerin FESHİNE, Davacının alacak/tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile,75.000 USD'nin karar tarihindeki TL karşılığına karar tarihinden itibaren reeskont faizi uygulanarak davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Kazanç kaybına ilişkin fazlaya dair talebin REDDİNE karar verilmiştir.Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Davalı ... vekili istinaf başvurusunda özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 1. Maddesi çerçevesinde, sözleşme gereğince ve ticaret şirketi olarak, tacir sıfatıyla üstlendiği yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatla mükellef olmasına rağmen, istinafa konu dava kapsamında bunu ispatlayamadığını, T.C. Luanda Büyükelçiliğinden alınan "İŞ ALINDI BELGESİ" başlıklı belgelerin, 2012 yılında bitirilmesi taahhüt edilen konut adedi 10.000 iken, 2016 yılında bu rakamın 40.000 konut olarak revize edildiğini gösterir belgenin dosyada mevcut olduğunu, yargılama safahatında son aşamada ise bu rakamın 100.000 konut olarak yeniden düzenlendiğini gösteri 10.09.2021 tarihli "İŞ ALINDI BELGESİ" de Türkçe olarak dava dosyasında mevcut olduğunu, bu kapsamda büyük uluslararası inşaat projelerinde, inşaat faaliyetleri kadar, ön hazırlık ve uluslararası iş diplomasisi çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu, konuya vakıf her uzmanın, dava kapsamında incelenen inşaat projesi kapsamında, bütün güçlüklere rağmen çok ciddi ilerlemeler elde edildiği ve yol kat edildiğini tespit edebileceğini, yer tesliminin yapıldığını, bunun tercüme belgelerinin dosyada olduğunu, asıl işveren olan ..., ... tarafından müvekkili şirket hakkında düzenlenen ve sözleşme ilişkisinin devam ettiğini bildiren belge örneği de tercümesiyle birlikte mevcut olduğunu, 10.06.2021 tarihli Prof. Dr. ... ve Yeminli Mali Müşavir Bağımsız Denetçi ... imzalı "ikinci ek bilirkişi raporu"nun ilgili bölümünde işaret edildiği üzere, dosyada mevcut bilgi ve belgelerin incelenip değerlendirilmesi ve sözleşme konusu işin ilerlemesinin zaman almasında müvekkili şirkete atfedilebilecek bir kusurun bulunup bulunmadığı, gerçekte kusurun sözleşmesel esaslı edimini bugüne kadar yerine getirmeyen davacıya mı ait olduğu, dosyaya dava dilekçesi ile birlikte sunulan Sözleşmenin 1. Maddesi kapsamındaki hususlarının değerlendirilebilmesi için, bilhassa Afrika'da inşaat yatırımları konusunda bilgi birikimi ve deneyime sahip bilirkişilerden ek rapor alınmasının, dosyanın aydınlatılabilmesi için elzem olduğu yargılama kapsamında ifade edildiğini, bu anlamda Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu - DEİK'ten konunun uzmanı bilirkişilerden alınabilecek bir uzman bilirkişi görüşüyle yargılama konusunun aydınlatılmasının mümkün olması nedeniyle talepte bulunduklarını, 10.06.2021 tarihli "İkinci Ek Bilirkişi Raporu"nda işaret edilen teknik bilirkişilik noksanlığının belirtildiğini, 15.12.2022 tarihli bilirkişi raporuyla beyanlarının doğruluğunun ve müvekkilinin işin gerçekleştirilmesi konusunda özen yükümlülüğünü göstermiş olduğu kanıtlandığından davanın haksızlığının ortaya çıktığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, taraflar arasındaki adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile sözleşme gereği ödenen paranın iadesi ve uğranılan kazanç kaybının tahsiline ilişkindir.Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.29.11.2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda bilirkişiler " Davacı, “davalıların sözleşme konusu işi davacıya vermediklerini” iddia etmektedir. Yani davacı, “söz konusu sözleşmenin akdedilmesinden sonra davalıların, davacının sözleşmeyle üstlenmiş olduğu işi yapmaya başlayabilmesi için kendilerine (davalılara) düşen hazırlık fiillerini (hazırlık faaliyetlerini) yapmadıklarını” iddia etmekte ve “sözleşmeye istinaden davalılara yapmış olduğu avans ödemelerinin iadeten tahsilini ve mahrum kalmış olduğu kar nedeniyle uğradığı zararın tazminini” talep etmektedir. Bu duruma göre, davacının bu davadaki talebi kanaatimizce, davalıların kendilerini düşen hazırlık fiillerini yapmamalarından dolayı alacalı temerrüdüne düşmeleri (TBK.md.106/f.1) nedeniyle eser sözleşmesinden dönme (TBK.md.110), avans ödemelerinin iadesi ve uğranılan zararın tazmini (TBK.md.125/T.2) talebi olarak kabul edilmelidir (yorumlanmalıdır). Davacı, “davalıların sözleşme konusu işi davacıya vermediklerini” iddia etmektedir. Davalılar dava dosyasına, davacının sözleşme ile üstlenmiş olduğu işi yapmaya başlayabilmesi için kendilerine düşen hazırlık fiillerini (işlerini) yaptıklarını ya da yapmaya hazır olduklarını ispata yönelik herhangi bir delil sunmamışlardır. Bu durum karşısında, davalıların sözleşme uyarınca kendilerine düşen hazırlık filllerini yapmadıkları ve bundan sonra da yapmak niyetinde olmadıkları kanaatine varılmıştır. Dolayısıyla da davacının, davalıların alacaklı temerrüdüne düşmeleri nedeniyle haklı olarak sözleşmeden dönmeye (TBK.md.106/f.1, md.110, md.125/f.2) hak kazandığı kanaatine varılmıştır. Takdiri tamamen Mahkemeye aittir. Davacı, davalıların temerrüdü nedeniyle haklı olarak sözleşmeden dönmeye hak kazandığı için, sözleşmeye istinaden davalılara yapmış olduğu avans ödemelerinin iadesini (yani 150.000 TL * 67.248 TL - 217.248 TL'nin iadesini) davalılardan talep etmeye hak kazandığı kanaatine varılmıştır (TBK.md.125/1.3)." şeklinde görüş bildirmişlerdir.15.12.2021 tarihli bilirkişi raporunda inşaat mühendisi bilirkişi raporunda özetle; Taraflar arasında akdedilen 21.05.2015 tarihli “Ortak Girişim Anlaşması Sözleşmesi”, işbu sözleşmeye ek olarak düzenlenen 07/08/2015 tarihli EK SÖZLEŞME, T.C. Luanda (Angola) Büyükelçiliği'nden alınan “İŞ ALINDI BELGELERİ”, davalı şirkete ait “TESCİL BELGESİ”, “TİCARİ LİSANS BELGESİ”, “AKREDİTASYON MEKTUBU”, “BANKACILIK İŞLEMLERİ”, “ULUSLAR ARASI ÇİN ŞİRKETİ İLE YAPILAN 06.NİSAN 2017 TARİHLİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ” “VERGİ KİMLİK BELGESİ” dahil dosyasına tercümeleri ile birlikte sunulan belgeler ile taraf beyan ve itirazları da dikkate alınmak suretiyle dosyası üzerinden yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucunda; İşveren olarak ... Tic.Ltd.Şti., ... İnşaat Tic.Ltd.Şti. Ve ... Yemek Turizm San.Ve Tic.Ltd.Şti. olarak adi yazılı şekilde akdedilen 21.05.2015 tarihli “Ortak Girişim Anlaşması Sözleşmesi” başlıklı sözleşme ile İşverenin Angola Devletinden ve Devlete Bağlı Kuruluş ve Şirketlerden almış olduğu Prefabrik konutlardan 2000 (ikibin) adedi için Prefabrik İmalat ve montaj işleri ile ince yapı işlerinin projeler ve teknik şartnameler doğrultusunda ORTAK tarafından anahtar teslimi olarak yapılmasıdır. Bu sözleşme ile yapılacak binalar tek tip olup 500 adet 175m2 dir. Asıl İşveren ... tarafından İşveren'e verilen fiyat 175 m2 500 adet 47.500.000,00 USD (KDV HARİÇ) dir. Sözleşmeye göre ... Tic.Ltd.Şti. (ORTAK) ayrıca işveren'in Angola başkenti Luandaya kurulmak üzere yolladığı yirmi adet konutun montajını yapacaktır. Şeklinde düzenlenmesine karşın, davacı şirketin 20 adet prefabrik konut montajına ilişkin her hangi bir imalatının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı ... Tic.Ltd.Şti.(Ortak) ile davalı ... İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti.(İşveren) arasında akdedilen ortaklık sözleşmesi 21.05.2015 olmakla birlikte, dosyasına ibrazlı T.C. Luanda Büyükelçiliği'nce düzenlenen “İŞ ALINDI BELGELERİ” dikkate alındığında, davalı ... İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti.(İşveren) nin 18.08.2012 tarihli sözleşme ile 10.000 konutluk, 02.03.2016 tarihli sözleşme ile 40.000 konut ve 03.09.2021 tarihli sözleşme ile de 100.000 konut inşaatı için Angola Devletinden ve Devlete Bağlı Kuruluş ve Şirketlerden iş alan asıl yükleniciler ile sözleşme akdedildiğinin anlaşıldığı, Davalı ... İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti.(İşveren)'nin ilk sözleşme tarihi 18.08.2012 ile 02.03.2016 ve son olarak da 03.09.2021 tarihinde yapmış olduğu sözleşmeler ile 150.000 adetlik prefabrik konut inşaatı yapımı işine girişmiş olduğu, bu konuda gerek Angola Devleti İdari kademelerinde gerekse bağlı kurulaşlarında işin idari ve teknik boyutu ile işin finansmanın sağlanması açısından ise Finans kuruluşları ile yoğun bir ilişki içerisinde çalışma durumunda olduğunun anlaşıldığı, işin yapıldığı ülkenin gelişmişliği ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında, her türlü zorluğa karşın yapılan işte davalı şirketin özen yükümlülüğü'nü yerine getirmiş olabileceği, Davalı (İşveren) ... Tic.Ltd.Şti.'nin, Ulusal İstatistik Kurumundan İstatistik Tescil Setifikası (Tescil Belgesi), Angola Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı'ndan Ticari Lisans Belgesinin temini çalışmalarını yürüttüğü, ayrıca Bankacılık Akreditasyon Mutabakat işlemleri için ..., ... Bankası ile alınan işlerin teknik ve Finans yönünden güçlendirilmesi amacı ile ..., Ltd şirketi ile Çerçeve anlaşmaları yapmak suretiyle, işin gerçekleştirilmesi bakımından gerekli özen yükümlülüğü'nü göstermiş olduğu, Sözleşme konusu işin zaman almasında davalı (İşveren) ... Tic.Ltd.Şti.'nin, herhangi bir kusurunun bulunmadığını" mütalaa etmiştir.Ek raporda ise bilirkişile; "...davalılar, davacının sözleşme konusu işi yapmaya başlaması için gerekli olan bütün hazırlık faaliyetlerini yaptıklarını ve gerekli alan çabayı gösterdiklerini, fakat kendilerinin hiçbir kusuru olmaksızın bir takım bürokratik engeller dolayısıyla iş başlanamadığını ispata yönelik olarak, itiraz dilekçesi ekinde belgeler sunmuşlardır. Ancak söz kanusu belgelerin incelenip değerlendirilmesi kurulumuzun uzmanlığına girmemektedir. Bu nedenle bu belgelerin incelenip değerlendirilmesi ve sözleşme konusu işin yapımına başlanamamasında davalıların kusuru bulunup bulunmadığının (gerekli bütün girişim ve başvuruları gereği gibi yapıp yapmadıklarının) değerlendirilmesi için, bu tür belgeler hususunda Uzman bir Bilirkişi görüşünün alınmasının yerinde olacağını düşünmekteyiz." şeklinde görüş bildirmişlerdir.Dosya kapsamından, taraflar arasında yapılan sözleşmenin adi ortaklık niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK. 620/1 md.).Adi ortaklığın sona erme sebeplerini düzenleyen TBK'nın 639 uncu maddesinin yedinci bendinde ise, "Haklı sebeplerin bulunması halinde, her zaman başkaca koşul aranmaksızın, fesih istemi üzerine mahkeme kararıyla" ortaklığın sona ereceği belirtilmiştir.Adi ortaklık sözleşmesinin haklı sebeple feshi için ortaklık süresinin önemi bulunmamaktadır. Haklı sebeple fesih hakkı; mutlak ortaksal bir hak olup, bu hakkın ortaklık sözleşmesiyle sınırlandırılması veya tamamen ortadan kaldırılması olanaksızdır. Gerçekten ortaklar arasındaki ilişkinin devam etmesini haklı göstermeyecek bazı durumlar ortaya çıkarsa, bu durumda ortakların ortaklığın feshini mahkemeden istemesi mümkündür. Hatta belirli süreli ortaklıklarda da sözleşmede belirtilen ortaklık süresinin bitmesinden önce haklı sebeple sözleşmenin feshi davası açmak olanaklıdır ( Şener, Oruç Hami, Adi Ortaklık, Ankara: Yetkin Yayıncılık, 2008, s. 482 ).Ortak tarafından ileri sürülen sebebin, ortaklığın sona erdirilmesine olanak sağlayacak derecede haklı olup olmadığının belirlenmesi mahkemenin takdirindedir. Ayrıca fesih talebinin mutlaka fesih istenmesi şeklinde açıkça olması zorunluluğu yoktur. Örneğin ortağın, ortaklığa getirdiği sermayenin iadesini istemesi, ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemini de kapsamaktadır.Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır. Adi ortaklığın tasfiyesi ya tarafların anlaşması suretiyle ya da bizzat mahkemece yapılır. Taraflar tasfiye konusunda anlaşmadığı takdirde ortaklığın tasfiyesinin mahkemece TBK’nın 642 vd. madde hükümlerine uygun olarak yapılması gerekir. Öte yandan; adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından, ortaklardan biri tarafından ortaklığa karşı açılacak davaların ortakların tamamına karşı açılması, tüm ortakların davaya dahil edilmesi gerekmektedir. Somut olayda; eldeki davanın davacı ortağın ortaklığa avans ödemesi olarak sermaye bedelinin tahsili istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, sermaye bedelinin iadesi isteminin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebini de kapsadığı, taraflar arasında kurulan adi ortaklık ilişkisinin sona ermediği, ancak ortaklık ilişkisinin devamının artık mümkün olmadığı, ortaklığın tasfiyesi kapsamında hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.Açıklanan nedenlerle davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dava dosyasının mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
K A R A R: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. istinaf başvurusunun kabulü ile, kararın, HMK 353/1-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmasıyla,yukarıda izah edilen şekilde, yeniden yargılama yapılıp bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine,Peşin alınan istinaf karar harcının istinaf edene isteği halinde iadesine, İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesin olmakla istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine, Dair dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK 353/1-a maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 11/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy