İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3295 Esas 2023/426 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3295
Karar No: 2023/426
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3295 Esas
KARAR NO: 2023/426
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26/06/2019
NUMARASI: 2017/871 Esas, 2019/814 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 13/04/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait ... ve ... plakalı araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla davalı aleyhinde İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili UYAP üzerinden sunduğu 20/06/2018 havale tarihli dilekçesinde; 7144 sayılı torba kanun ile bu kanunun yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere geçiş ücretinin, geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki cezanın 4 katı olarak değiştirildiğini, hazine payı uygulamasının ortadan kaldırıldığını belirterek huzurdaki davada harca esas değerin 6.154,00 TL olarak değiştirilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile, davalının İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.923,00 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi işletilmesine, davacının bakiyeye ilişkin itirazın iptali isteminin dava tarihinden sonra gerçekleşen yasal düzenleme nedeniyle konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yasa değişikliğinden dolayı geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki cezanın 4 katı olarak değiştirilmesi sebebiyle 20/06/2018 tarihinde sunulan dilekçe ile harca esas değerin 6.154,00 olarak değiştirildiğini, Mahkemece, 4.923,00 TL'ye hükmedilmesine rağmen taleplerinin yasa değişikliğinden dolayı konusuz kalması sebebiyle karşı taraf lehine 2.725,00 TL vekalet ücreti takdirinin yasalara aykırı olduğunu, Mahkeme karşı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği görüşünde ise, talep edilen miktar 6.154,00 TL olup hükmedilen 4.923,00 TL ile arasındaki fark olan 1.231,00 TL kadar vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, zira vekalet ücretinin reddedilen miktarın üzerinde olamayacağını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ile davanın kabulünü talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf dilekçesinde; geçiş tarihlerinde davalıya ait araçlar üzerindeki OGS ve HGS cihazları kredi kartı hesabına bağlı otomatik ödeme şeklinde olduğunu, bariyerin açılmamasının hesapta para olmaması ile ilgili olmadığını, bunun sorumluluğunun ise sistemi işleten davacıya ait olduğunu, bu nedenle taraflarınca geçiş bedeli olan 1.230,80 TL'nin icra takip dosyasına ödenerek 12.308,00 TL 10 kat ceza tutarına ise süresinde itiraz edildiğini, davacı şirket tarafından müvekkili şirkete ait araç şoförlerine ihlalli geçiş bildirim yazılarının verilmediğini, dosyaya ibraz edilen ihlalli geçiş bildirim fotokopilerinin, üzerinde şoförlerin imzalarının olmaması sebebiyle hiçbir hukuki geçerliliğinin olmadığını, davacının kötüniyetli bir şekilde 10 kat cezayı tahsil etmek amacı ile hile yaptığını, bu nedenle davanın tümüyle haksız ve yersiz olduğunu, Mahkemenin eksik inceleme yaparak yetersiz, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan rapora göre karar oluşturduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, geçiş ihlalinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının, davalı aleyhinde 1.230,80 TL geçiş ve 12.308,00 TL ceza ücreti olarak toplam 13.538,80 TL'nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının, borcun 1.230,80 TL'sini kabul ederek kalanı bakımından takibe ve borca karşı itirazda bulunması üzerine takibin durdurulduğu, kabul edilen miktarın dosyaya yatırıldığı, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.Bilirkişi 22/04/2019 tarihli raporunda; davalı tarafından takipten sonra 15/06/2017 tarihinde 1.230,80 TL tutarındaki geçiş ücretinin dosyaya yatırıldığını, davalının hatalı geçişlerden dolayı kusurlu olduğunu ve 6101 sayılı Kanun uyarınca 4.923,20 TL'lik 4 kat cezalı geçiş ücretini ödemek zorunda olduğunu, icra dosyasına yönelik itirazın 4.923,00 TL üzerinden iptalinin istenebileceğini bildirmiştir. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “...(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. ...” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Aynı Kanunun 19. maddesi ile 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir. 6001 sayılı Kanuna eklenen Geçici 3. madde de ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” düzenlemesi yapılmıştır.Kanunun 30. maddesinin, 27.03.2015 tarihli ve 6639 sayılı Kanunun 33. maddesi ile değişiklik yapılan (7) numaralı fıkrasında, geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin (1) numaralı ve (5) numaralı fıkralarında belirtilen cezaların uygulanmayacağı öngörülmektedir.Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesince 6001 sayılı Kanunun 30/7 maddesinin Anayasa aykırılığı iddiası ile açılan davada, Anayasa Mahkemesi 18.01.2018 tarih, 2017/166 E. 2018/8 Karar sayılı kararında ".... İşletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücreti ödenmeden geçiş yapılması hâlinde yaptırım uygulanmasına sebebiyet veren eylem ücret ödemeden geçiş yapılması anında tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, kuralda belirtilen ödemesiz geçiş tarihinden itibaren on beş gün içinde geçiş ücretinin ödenmesi hâlinde cezanın uygulanmayacağına ilişkin düzenleme oluşan neticeyi ortadan kaldırılmakta olup ihlalli geçiş eylemini gerçekleştirenler lehine getirilmiş bir düzenlemedir.... kuralda, cezasızlık hâlinin kapsamı, eylemin sonucu olarak öngörülen yaptırımın hangi hâlde uygulanmayacağı, ödemenin hangi süre içinde yapılması gerektiği açık, anlaşılır, uygulanabilir ve nesnel olarak belirlenmiştir. Geçiş ücretinin ödenmesi şekil ve yöntemlerinin tümünün önceden öngörülmesi ve kanun koyucu tarafından tek tek belirlenerek kanun metninde ifade edilmesi oldukça güçtür. Geçiş ücretinin tahsili yöntemlerinin zaman içinde değişip gelişebileceği ve otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerinin tahsili yöntemlerinin benzerlik arz ettiği hususları dikkate alındığında kuralda belirlilik ilkesine aykırılık bulunmamaktadır..." yönünde karar vermiştir. Bu durumda davalının ihlali sebebiyle davacının, davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı anlaşılmaktadır. Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır. Somut uyuşmazlıkta, davalı, yasal cevap verme süresinde cevap dilekçesi sunmamış olup 6100 sayılı HMK'nun 128. maddesi uyarınca davacının, dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır. Davalının istinaf başvurusunun da bu kapsamda değerlendirilmesi gerekir. Buna göre, davacının özel hukuk hükümlerine tabi ticari şirket olduğu, davacıya, 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için farklı hukuki rejim ve usulleri düzenleme yetkisi verildiği, davacının, ihlal sebebi ile davalıya ayrıca bir bildirim yapmasına gerek bulunmadığı, ihlalli geçiş halinde geçiş ücretinin mutlaka geçişi izleyen 15 (on beş) gün içerisinde ödenmesi gerektiği dikkate alındığında davalının istinaf sebepleri yerinde değildir.Eldeki işbu dava ile davalının geçiş ihlalinden kaynaklı ceza ücreti yönünden yaptığı itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça itiraza uğramayan ve icra dosyasına ödenen geçiş ücreti olan 1.230,80 TL'nin 4 katı 4.923,20 TL olmasına rağmen davacı tarafından yasa değişikliği sebebiyle ceza tutarının 10 kattan 4 kata düşürüldüğünden bahisle talebin 6.154,00 TL olarak güncellendiği, dava konusunun geçiş ihlalinden kaynaklı ceza ücreti olması sebebiyle aşan kısım bakımından davacının talebinde haksız olduğu, bu nedenle davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu, Mahkemece, dava tarihinden sonra gerçekleşen yasal değişiklik nedeniyle davacının yargılama giderlerinden sorumlu olmayacağı kabul edilmiş ise de, Mahkemenin karar verdiği tarihte yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13/2 maddesi uyarınca, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceğinden davacının güncellenen talebi ve hüküm altına alınan miktara göre reddedildiği anlaşılan 1.231,00 TL üzerinden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi de doğru olmamıştır. Davacının istinaf başvurusu bu açıdan yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun belirtilen sebeplerle kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK'nun 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kısmen kabul kısmen reddine, yasal değişiklik sebebiyle fazlaya ilişkin ceza tutarı talebi yönünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun REDDİNE, 2-Davacı tarafın istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen sebeplerle KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/871 Esas, 2019/814 Karar ve 26/06/2019 tarihli kararının HMK'nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE, 3-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, a)Davalının İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 4.923,00 TL üzerinden iptali ile, takibin devamına, takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, b)Fazlaya ilişkin ceza tutarı talebi yönünden, yasal değişiklik sebebiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, c)Davacının, İİK'nun 67/2 md. gereğince talep ettiği tazminatın şartları bulunmadığından REDDİNE, d)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 336,29 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 210,19 TL harcın mahsubu ile bakiye 126,10 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, e)Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ile 210,19 TL peşin harç olmak üzere toplam 241,59 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, f)Davacı tarafından yapılan toplam 610,85 TL yargılama giderinden kabul ret oranına göre (%79,99 kabul %20,01 ret) hesaplanan 488,61 TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, g)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 4.923,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, h)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 1.231,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, İstinaf Başvurusu Yönünden; 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 135,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 179,90 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 85,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 94,90 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davacı tarafça yapılan 18,00 TL istinaf yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 165,70 TL istinaf başvuru harcı ve karar harcı olmak üzere toplam 183,70 TL'nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 7-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, 8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.2 bendi ile aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy