İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/570 Esas 2023/733 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/570
Karar No: 2023/733
Karar Tarihi: 03.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/570 Esas
KARAR NO: 2023/733
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/62
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: İhtiyati tedbir talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; davalının Fransa merkezli cafe - restoran markası olan "..." markasının Türkiye franchise haklarını elinde bulunduran şirket olduğunu, davacı ile davalı arasında 12.12.2016 tarihinde imzalanan sözleşme ile, markanın İstanbul Anadolu yakası haklarının davacı şirkete verildiğini, davalının 18/06/2020 tarihinde tasfiye kararı alarak işbu sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini ihlal ederek sözleşmesel yükümlülüğü olduğu halde yurtdışından ürün tedariğini tamemen durdurduğunu ve davacı şirketi zarara uğrattığını, davalı şirketin taraflar arası imzalanan sözleşme maddelerine daha önce de aykırı fiillerde bulunması neticesinde İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2020/132 Esas sayılı dosya ile görülen ve 27/10/2022 tarih 2022/638 Karar sayılı karar ile kesinleşen alacaklarının teminatı olmak üzere davalı şirketin elinde bulundurduğu uluslararası ... markasının 3. kişilere devir ya da satışının engellenmesi amacıyla Türkiye lisans haklarına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI: İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/62 Esas ve 09/02/2023 tarihli ara karar ile; "Davacılı vekili 25/01/2023 tarihli dava dilekçesi ile HMK 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir. 6100 sayılı HMK 389. maddesi "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmü doğrultusunda ancak dava konusu müddeabih üzerine tedbir konulabileceği, davacı tarafından açılan davanın taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davalı tarafından ihlali nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik maddi ve manevi tazminat davası olduğu, tedbirin ise davalının elinde bulunan ... markasının 3. kişilere devrine yönelik istendiği, tedbir talep edilen markanın esasına yönelik açılmış bir dava bulunmadığından, davacının HMK 389. maddesi şartlarını taşımayan ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı şirket yetkilisi istinaf dilekçesinde; "Dava dilekçesinde açıkça yer aldığı üzere talep olunan ihtiyati tedbir/haciz talebinin ... markasının Türkiye dıstribütörü olan davalının ... lisans haklarına yönelik olduğunu, mahkemenin 'Tedbirin davalının elinde bulunan ... markasının 3. kişilere devrine yönelik istendiği, tedbir talep edilen markanın esasına yönelik açılmış bir dava bulunmadığı' gerekçesiyle talebin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, Ayrıca davalı şirketin, taraflar arasında 31.12.2016 tarihinde imzalanan ve bu sözleşme kapsamında 5 yıllık olarak belirlenen ... İstanbul Asya alt-lisans sözleşmeyi 18.06.2020 tarihinde almış olduğu tasfiye kararı ile ihlal ederek vekili ve temsilcisi olduğum davacının sözleşme kapsamında sahibi olduğu ... Türkiye İstanbul Asya yaka: münhasır bölge alı-lisans haklarına tecavüz ettiğini, sözleşmesel haklarının 5 yıllık süresinin tamamının kullanımına engel olduğunu, Aynı zamanda davalı şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında vekili ve temsilcisi olduğum davacı şirketin sahibi olduğu İstanbul/asya münhasır bölge hakları kapsamında Anadolu yakasında bulunan ... AVM'de açılması planlanarak alışveriş merkezi yönetimi ile imza aşamasına gelinen yatırımını kullanımına engel olduğunu." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, sözleşmeye aykırılık nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, davacının ihtiyati tedbir talebinin reddi kararının istinafına yöneliktir. İlk derece mahkemesi tarafından; "...HMK 389. maddesi hükmü doğrultusunda ancak dava konusu müddeabih üzerine tedbir konulabileceği, davacı tarafından açılan davanın taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin davalı tarafından ihlali nedeniyle uğranılan zararın tazminine yönelik maddi ve manevi tazminat davası olduğu, tedbirin ise davalının elinde bulunan ... markasının 3. kişilere devrine yönelik istendiği, tedbir talep edilen markanın esasına yönelik açılmış bir dava bulunmadığından, davacının HMK 389. maddesi şartlarını taşımayan ihtiyati tedbir talebinin reddine." karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacı ile davalı arasında 12.12.2016 tarihli Alt Lisans Sözleşmesi bulunduğu, davacının işbu dava ile davalının sözleşmeye aykırı davrandığından bahisle maddi ve manevi tazminat isteminde bulunduğu, davacının "Kesinleşen alacaklarının teminatı olmak üzere davalı şirketin elinde bulundurduğu uluslararası ... markasının üçüncü kişilere devir ya da satışının engellenmesi amacıyla Türkiye lisans haklarına ihtiyati tedbir konulmasına" isteminin mahkemece reddedildiği, dava dosyası kapsamı ve mahkeme gerekçesi dikkate alındığında mahkemece davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı yetkilisinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı şirket yetkilisinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK'nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.03/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy