İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/498 Esas 2023/757 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/498
Karar No: 2023/757
Karar Tarihi: 04.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/498 Esas
KARAR NO: 2023/757
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/01/2023
NUMARASI: 2022/391
DAVA TÜRÜ: İtirazın İptali
BİRLEŞEN İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2023/29 ESAS, 2023/25 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan (İtirazın İptali)|Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/01/2023 tarih ve 2023/29 Esas - 2023/25 Karar sayılı ilamı ile dosyanın Mahkemenin 2022/391 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği ve birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde ihtiyati haciz talep ettiği anlaşılmıştır.
TALEP;Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile dava dışı ... İnşaat şirketi arasında 09/09/2021 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığını, faktoring sözleşmesine ek kefaletname ile davalının kefil olduğunu, faktoring sözleşmesinin imzalandığı 09/09/2021 tarihinde 40.000.000,00 TL bedelli bononun dava dışı şirket tarafından düzenlendiğini, davalının bonoyu aval olarak imzalandığını, dava dışı ... Yapı şirketi ve davalının borcunu ifa etmemesi nedeniyle İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasından takip yoluna başvurulduğunu ancak borçlular tarafından imzaya itiraz davası ikame edildiğini, yapılan bilirkişi incelemesinde imzanın ...'a ait olmadığının tespit edildiği gerekçe gösterilerek İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/219 esas sayılı dosyasından davanın kabulüne karar verildiğini, bu nedenlerle davalının müvekkilini zarara uğrattığını, dava bedelinin yüksek olması nedeniyle ve davanın kabulü halinde dahi müvekkili şirketin alacağına kavuşamama ihtimali bulunması nedeniyle davalının mal varlıkları hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. Davalı ... vekilinin davaya cevap dilekçesinde; sözleşmeye konu imzanın, müvekkili şirket yetkilisi ...'ın imzasını taklit etmek suretiyle müvekkili şirket yetkilisinin bilgisi ve rızası olmaksızın imzalandığını, müvekkili şirketin böyle bir sözleşmenin varlığından ve imzalandığından ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduğunu, müvekkilinin imza sirküleri incelendiğinde çıplak gözle dahi imzaların farklı olduğunun anlaşıldığını, sözleşmenin düzenlenme tarihinin 09.09.2021, düzenleme yerinin ise İstanbul olup, aynı tarihlerde müvekkilinin araç satışı için 08/09/2021 tarihinde Malatya'ya gitmiş olup aynı tarihte Malatya ... Hotel'e giriş yaptığını, belgelerin dosyaya sunulduğunu, sözleşmenin müvekkilin tarafından imzalanmadığının bir diğer kanıtının ise, karşı tarafın kefaletname taahhüdünün el yazısı ile değil matbu yazı örneğiyle hazırlanması olup, TBK’nın 583. Maddesinde “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin sorumlu olacağı azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefalet olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.” hükmünün düzenlendiğini, müvekkilinin davacı tarafla herhangi bir alacak-borç ilişkisi bulunmayıp iddia edilen bonodaki imzanın İstanbul 21.İcra Hukuk Mahkemesi 2022/219 esas sayılı dosyasında yapılan bilirkişi incelemesiyle kendisine ait olmadığının ortaya çıktığını, beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İHTİYATİ HACİZ RED KARARI; İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 23/01/2023 tarihli 2022/391 E. sayılı ara kararıyla; "Yapılan açıklamalar ışığında birleşen dava dilekçesinin incelenmesinde; davacı tarafından 09.09.2021 düzenleme tarihli 40.000.000,00 TL bedelli bono karşılığında şimdilik 5.000.000,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesi ve bu miktar için ihtiyati haciz kararı verilmesi talep edilmiş ise de; dava dilekçesi ile ekindeki Mahkeme kararına göre davaya konu bono ile ilgili icra takibi yapıldığını ve bu takip ile ilgili İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 22/12/2022 tarih ve 2022/219 Esas - 2022/847 Karar sayılı kararı ile; dava konusu senetteki imzanın davalı ...'a ait olmadığının tespit edildiğinden davalı ... yönünden açılan imzaya itiraz davasının kabulü ile, İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı icra dosyasındaki takibin davalı ... yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşıldığından, davada yaklaşık ispat gerçekleşmediği" gerekçesiyle; davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU; Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili Şirket ile dava dışı ... Ticaret Ltd. Şti. arasında 09.09.2021 tarihli, ... Sözleşme numaralı, 30.000.000,00 TL limitli Faktoring Sözleşmesi imzalandığı ve Sözleşme limitinin gerçekleştirilen limit arttırımları neticesinde 75.000.000,00 TL’ye çıkarıldığını, işbu faktöring sözleşmesi ile ek kefaletname ile ... Yapı’nın faktoring işlemlerinden kaynaklı borçlarına davalı ...'ın kefil olduğunu, Faktoring Sözleşmesinin imzalandığı 09.09.2021 tarihinde, 09.09.2021 düzenleme tarihli, düzenleme yeri İstanbul olan, 40.000.000,00 TL bedelli bononun dava dışı ... Şirketi tarafından düzenlendiği, davalı ...'ın bonoyu aval olarak imzaladığını, borcun ödenmemesi üzerine, Beşiktaş ... Noterliğinden keşide edilen ... yevmiye numaralı, 11.03.2022 tarihli “Hesabın Kat’ı İhtarnamesi” ile 28.219.929,38 TL nakdi borcun ödenmesi aksi takdirde yasal dava ve takip yollarına başvurulacağı davalı ... ve ... Yapı’ya ihtar edildiğini, bononun İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyasından takibe konulduğunu, borçlular tarafından imzaya itiraz edildiğini, ... yapının davadan feragat etmesi üzerine, davalı ...'ın imzasının incelendiğini, bilirkişi incelemesi neticesinde, imzanın ...’a ait olmadığının tespiti gerekçe gösterilerek İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/219E., 2022/847 K. sayılı kararıyla davanın kabulüne karar verildiğini, davalının ... şirketinin yüzde yüz hissedarı ve yetkilisi olduğunu, davalı şirkete 77.220.000,00 TL finansman sağlandığını, 15.09.2021 tarihinden 10.12.2021 tarihine kadar dava dışı ... Yapı Şirketinin ... Bankası hesabına 77.220.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalının malvarlığını muvazaalı olarak üçüncü kişilere devrettiğini, davalı aleyhine dava bedeliyle sınırlı olmak üzere teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesinin talep edildiğini, Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/450 E. sayılı dosyasından ve Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2022/356 E. sayılı dosyalarından tasarrufun iptali davaları ikame edildiğini, halen derdest olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davacı vekilinin tazminata ilişkin birleşen davada ihtiyati haciz talep ettiği, ilk derece mahkemesince talebin reddine karar verdiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin birleşen davada, davalının asıl davanın davalısı olan ...Ltd. Şti. İle yapılan 09/09/2021 tarihli faktoring sözleşmesinde kefil sıfatıyla, aynı tarihli 40.000.000,00 TL bedelli bonoda aval veren sıfatıyla imzasının bulunduğunu, faktoring sözleşmesine konu borcun ödenmediğini, ihtarname gönderilerek hesabın kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine bononun takibe konulduğunu, davalı borçlunun imza inkarında bulunduğunu, davalı tarafça imza inkarına dayalı olarak, İstanbul 21. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/219 esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulüne karar verildiğini, müvekkilinin zarara uğratıldığını ileri sürerek tazminat talep ettiği, davalının muvazaalı olarak taşınmazlarını devrettiğini gerekçe göstererek ihtiyati haciz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK 257/1 maddesinde ihtiyati haczin koşullarının düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı iddialarının ve tazminat koşullarının yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada ihtiyati haciz talebi yönünden yaklaşık ispat koşullarının oluşmadığı, mahkemece talebin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Asıl ve birleşen davada davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.04/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy