İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/475 Esas 2023/680 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/475
Karar No: 2023/680
Karar Tarihi: 18.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/475 Esas
KARAR NO: 2023/680
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/297
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... tescil numaralı "..." ve ... tescil numaralı "..." markalarının 03 ve 35.sınıflarda müvekkili adına tescilli olduklarını, davalı ... Tic. A.Ş.'ne ait ....com isimli e-ticaret sitesinde diğer davalı tarafından bu markalar ile iltibasa neden şekilde "..." ve ..." markalarını taşıyan ürünlerin satışa sunulduğunu, davalılara ihtarname gönderilmesine rağmen halen eski ihlal ürünler, yorumlar, değerlendirmeler, soru cevaplarda markaların kullanımlarının devam ettiğini, müvekkili adına tescilli markalar ile iltibas yaratır nitelikteki ibarelerin, aynı sınıfta davalı tarafından kullanılmasının belirtilen internet link ve adreslerinde dava dışı internet satış mecralarında; favori, yorum ve soru cevaplar ile Instagramdaki tanıtım paylaşımındaki delillerin tespitine, tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde, öncelikle, delillerin tespit edilerek tedbiren el konulmasına, yargılama sonunda el koyma kararı verilmesine, tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınmasına, davalı tarafın satış yaptığı tespit edilen dava dışı e-ticaret ve perakende firmalarındaki (..., ...) müvekkilinin marka haklarına tecavüz niteliğindeki marka kullanım ve satışlarının tedbiren durdurulmasına, el konulmasına ve toplatılmasına, ilgili dava dışı satış mecralarına bildirilmesine, yargılama sonunda kaldırma kararı verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2022/297 Esas ve 09/01/2023 tarihli ara karar ile; "Alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre; aleyhine ihtiyati tedbir istenilene ait www...com isimli e-ticaret sitesinde ve davalılar ile ilgisi tespit edilemeyen bir takım internet siteleri ve sosyal medya hesaplarında üzerlerinde "...", “...” ibareleri olan saç bakım ürünlerinin "..." adı altında satışa sunulduğunun tespit edildiği, davacı adına tescilli ... tescil numaralı "..." ve ... tescil numaralı "..." markalarının da 03.sınıfta kozmetik ürünleri için tescilli oldukları, ancak davaya konu edilen ve davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından www...com alan adlı e-ticaret sitesinde satıldığı anlaşılan ürünler üzerindeki markanın "..." olduğu, "..." ibaresinin ürünün cinsi olarak kullanıldığının görüldüğü, ayrıca bu aşamada diğer ürünlerin satışının yapıldığı internet sitelerinin ve linklerinin davalı ... Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ile bağlantısının tespit edilemediği, davalı ... Ticaret Limited Şirketi'ne ait www...com alan adlı e-ticaret sitesinde diğer davalı dışındaki kişilerce satışı yapıldığı bilirkişi raporu ile tespit edilen satışlar ve satıcılarla ilgili dava açılmadan önce ihtar yapılıp yapılmadığının da bu aşamada tespit edilemediği, bu kullanımların davacının marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediğinin yargılamayı gerektirdiği, HMK'nun 390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; "Huzurdaki davanın konusunun 'Davalıların ürün üzerinden ... ibaresini, ürün açıklamalarındandan da ... ibaresini kaldırmış olsalar bile, ürün soru cevap, yorum, favori, sosyal medya instagram kısımlarından ... ibareli ürün ambalaj görselleri ile ... şeklindeki ibarelerin kaldırılmaması' olduğunu, Çünkü davalıların bu şekilde haksız rekabete devam ettiklerini, ürün ambalajından görünürde kaldırılsa bile ürün tanıtılırken yine ibarelerin olduğu fotoğraflarda ve açıklamada isim paylaşıldığını, Bilirkişi raporundaki tespitlerin, kullanımların ve diğer satıcıların davalı ... şirketi ile ilgili olduğunu gösterdiğini, keza ...'e gönderilen ihtarnamede diğer satıcıların da mevcut olduğunu, dolayısıyla tüm satıcıların uyarıldığının sabit olduğunu, Bu uyarı üzerine davalı tarafından aynı ambalajdaki ... ibaresinin kaldırıldığını, ancak yorumlardaki, favorilerdeki, soru ve cevaplardaki eski görünümler değişse de, yorum ve değerlendirme kısımlarındaki görsel ve kullanımların değişmediğini, Her ne kadar yer sağlayıcı olarak gözükse de, davalı ... bu yorumları ve değerlendirme kısımlarını kaldırması yönünde satıcı davalı ... tarafından bir daha uyarıldığı halde kullanımların kaldırılmadığını, ... ibaresi genel anlamı ile gıda maddesi türüne verilen bir ad olmasına karşın müvekkilin bu gıda ürününün adını bir kozmetik ürünü adı olarak aldığını ve bu şekilde ayırt edicilik sağladığını, davalının bu tescilli ibarenin Türkçe ve İngilizce versiyonunu ürün üzerinde ve açıklamalarında kullanması ile iltibas yarattığını, Davalının 'İbarenin ürün açıklaması olarak kullanıldığı' savunmasının kabulünin mümkün olmadığını, çünkü kozmetik sektörü açısından ... diye bir tabirin sözkonusu olmadığını." beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ve tecavüzün tüm sonuçlarıyla giderilmesi İstemine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise, davacının ihtiyati tedbir talebi konusunda mahkemece verilen ret kararının istinafına yöneliktir İlk derece mahkemesi tarafından, "...davacının ... ve ... markalarının 03.sınıfta kozmetik ürünleri için tescilli oldukları, ancak davalı ... şirketi tarafından www...com e-ticaret sitesinde satılan ürünler üzerindeki markanın ... olduğu, ... ibaresinin ürünün cinsi olarak kullanıldığı, ayrıca bu aşamada diğer ürünlerin satışının yapıldığı internet sitelerinin ve linklerinin davalı ... şirketi ile bağlantısının tespit edilemediği, davalı dışındaki kişilere dava açılmadan önce ihtar yapılıp yapılmadığının da bu aşamada tespit edilemediği, bu kullanımların davacının marka haklarına tecavüz teşkil edip etmediğinin yargılamayı gerektirdiği, HMK.390/son maddesi uyarınca yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati tedbir talebinin reddine" karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının TPMK nezdinde tescilli markalarının bulunduğunu ve davalıların izinsiz olarak markasını aynen kullanıldığını, davalılarının bu eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, davalılarının kötü niyetli olduğunu, marka hakkına tecavüzün tespitine, dava konusu kullanımların silinmesi veya kullanılmaması, dava konusu ürünlerin üretiminin engellenmesi ve internet sitesindeki kullanımların kaldırılması suretiyle ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği; ilk derece mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporu sonrasında ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği görülmüştür. Esasen davacının gönderdiği ihtarname sonrasında davaya konu internet sitelerinde "Davalıların ürün üzerinden ... ibaresini, ürün açıklamalarındandan da ... ibaresini kaldırdıkları; ancak ürün soru cevap, yorum, favori, sosyal medya instagram kısımlarından ... ibareli ürün ambalaj görselleri ile ... şeklindeki ibarelerin kaldırılmaması" üzerine işbu davanın açıldığının belirtildiği, mahkemece alınan bilirkişi raporu içeriği ve mahkeme gerekçesi de dikkate alındığında bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediği ve iddia edilen kullanımların marka hakkına tecavüz niteliğinde olup olmadığının tespitinin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle; mahkemece davacının ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK'nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.18/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy