İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2023/350 Esas 2023/723 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/350
Karar No: 2023/723
Karar Tarihi: 26.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2023/350 Esas
KARAR NO: 2023/723 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/06/2017
NUMARASI: 2015/224 E. - 2017/132 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Fikir Ve Sanat Eseri İle İlgili Sözleşmeden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 26/04/2023
Dairemizin 30/12/2020 tarih ve 2017/6419 E. - 2020/2319 K. sayılı ilamı Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 13/10/2022 tarih ve 2021/1935 E. - 2022/6984 K. sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin senarist olduğunu, yapımcı olan davalı ile ile "..." adlı bir sinema filmi tasarısında anlaşma yaptıklarını, imzalanan kısa metinde temel konuları saptayıp sair konular için daha önce aralarında yapılmış ve o sırada uygulamakta olan "..." adlı ana sözleşmenin yapılan ikinci bir kısa sözleşme ile dizi film senaryosunun sözleşmesini geçerli kabul ettiklerini, sözleşme uyarınca davalının müvekkiline 100.000 TL bedeli 10/09/2014 tarihinde ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, davalı tarafın bugüne kadar edimini yerine getirmediğini, senaryonun aynı zamanda dizi de olabilme ihtimaline dayanarak ... isimli dizinin sözleşme hükümlerinin kabul edildiğini belirterek sözleşmeden kaynaklanan 100.000 TL mali hak bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davaya konu edilen "..." isimli televizyon dizisinin yapılmadığını, çekilmediğini, yayınlanmadığını, söz konusu hikayenin müvekkili tarafından onaylanmadığını, davacının dizinin sadece genel hikayesini yazdığını, bölümlerini yazmadığını, müvekkiline herhangi bir bölüm senaryosu teslim etmediğini, taraflar arasında imzalanan metnin bir sözleşme olmadığını, iyi niyet mektubu olduğunu, davacının senaryolarını yazdığı 21/01/2014 tarihli sözleşmeye konu "..." isimli dizinin de ... tarafından 12/10/2014 tarihinde yayınlanan 4. bölümle yayından kaldırıldığını, "..." isimli dizi projesinin gerçekleşmemesinin tek müsebbibinin davacı olduğunu ... gönderilen e-mail yazısında da bunu proje olduğu gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin belirsiz olduğunun davacı tarafından da belirtildiğini, söz konusu sözleşmenin bir iyi niyet mektubu olduğunu, sektörde bu şekilde sözleşme yapılmasının da hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, belirterek davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinin 02.06.2017 tarihli 2015/224 E. - 2017/132 K. sayılı kararıyla; "Toplanan deliller ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu kapsamında Senarist olan davacının ... adlı Dizi projesine ilişkin herhangi bir yayıncı kuruluşla sözleşme akdedilmemiş olduğu, herhangi bir bölüm senaryosunun sunulmadığı, ancak taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapımcıdan proje tasarımına ilişkin 30.000 TL alacağının bulunduğu" gerekçesiyle; "davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile, "..." isimli filme yönelik olarak davalı tarafından senarist davacıya 30.000 TL'nin 11/02/2015 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat talebinin ve men talebinin reddine" karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkeme kararının gerekçesi ve hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk bulunduğunu, müvekkilinin dava konusu ilim ve edebiyat eserini tamamlayıp davalıya teslim ettiğinin dosyadaki deliller ile sabit olduğunu, davalının teslim sonrasında herhangi bir itiraz ya da ihbarda bulunmadığını, ifayı kabul ettiğini, buna rağmen davalı yanın 100.000 TL bedel ödemesine karar verilmesi gerekirken, 30.000 TL üzerinden hüküm kurulmasının gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki meydana getirdiğini, - “Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği” ve "Senaryo ve Diyalog Yazarı Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği"nden gelen yazı cevaplarında ve bilirkişi raporunda müvekkilinin anlaşma doğrultusunda hazırladığı metnin bir sinema filmi için uygun olduğu, uzun metraj sinema filminin genel hikayesini anlatan bir tretman olduğunun açıkça teyit edilmesine rağmen, eseri dizi film olarak değerlendirerek “...” isimli dizi film senaryosu için akdedilmiş sözleşmedeki bedeli dikkate almasının hukuka aykırı olduğunu, tarafların mutabık kaldığı bedelin yok sayılamayacağını, taraflar arasında imzalanan metinde dizi film senaryosu için kararlaştırılan bedele atıfta bulunulmadığını, ayrıca bedel kararlaştırıldığından “...” isimli dizi film senaryo bedelinin emsal alınamayacağını, tarafların serbest iradeleriyle bedel belirlediklerini, beyanla mahkemenin red kararının kaldırılarak taraflarca mutabık kalınan 100.000 TL’nin 11.02.2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın tümden reddi gerektiğini, ortada teslim edilmiş bir dizi senaryo metni olmadığı gibi, çekilmiş, yapılmış, yayınlanmış bir televizyon dizisinin de bulunmadığını, TV-dizi sektöründe senarist, yönetmen, oyuncu vb. Kişilerin ücret hakkının, ilgili dizinin bölüm yada bölümlerinin çekilmesine ve televizyonda yayınlanmasına bağlı olduğunu, hiçbir TV kanalının çekilmeyen, yayınlanmayan bölüm için ödeme yapmayacağını, dosyaya TV kuruluşlarından gelen yazı cevaplarında da bütçe ve ödemenin projenin yapım, TV tarafından yayın şartına bağlı olduğunu, davacının davaya konu "..." isimli TV dizisinin sadece genel hikayesini yazdığını, müvekkiline bölüm senaryosu teslim etmediğini, tek başına genel hikayenin kabul için yeterli olmadığını, -..., ... A.Ş.- ... A.Ş. Müzekkere cevabında, tek başına genel hikayenin kabul için yeterli olmadığının , mutlaka senaryo değerlendirmesi yapılması gerektiğinin, davacının metninin senaryo olmadığının, uzun bir tretman olduğunun bildirildiğini, -metnin, projenin gerçekleşmesi halinde tarafların aralarında yapacakları sözleşmenin ana hatlarını belirledikleri iyiniyet metni olduğunu, sözleşme olmadığını, metinde "proje" den bahsedilmesinin dahi bu durumu kanıtladığını, -davaya konu projenin gerçekleşmemesinin müsebbibinin davacı olduğunu, genel hikayenin gönderildiğini, en az 2-3 bölümlük senaryo metni gönderilmediğini, davacının diyalog kurma yönündeki hatalı yaklaşımı ve diğer dizinin yayından kaldırılması nedeniyle müvekkili ile tüm irtibatını kestiğini, -davacının ...'a gönderdiği 19/04/2014 tarihli mailinde "Eğer gerçekleşmesi gündeme gelirse" diyerek işin proje olduğunu kabul ettiğini, -sektördeki uygulamaya göre çekimleri yapılmayan bölüm yada bölümler için oyuncu, senarist, yönetmen vb. hiçbir kişiye ödeme yapılmadığını, beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; yargılama sırasındaki beyanlarını tekrar etmiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin 30/10/2017 tarihli istinaf dilekçesi ve harç makbuzlarının fiziken gönderilen dosya içerisinde bulunmadığı, mahkemenin dosya gönderme formunda da davacı vekilinin istinaf başvurusuna yer verilmediği, dilekçenin davalı vekiline tebliğ edilmediği görülmüştür. Davacı vekilinin istinaf dilekçesi, davalı vekiline Dairemizce tebliğ edilmiş, davalı vekilinin ibraz ettiği 14/12/2020 tarihli dilekçesinde; dava konusu "..." isimli, çekilmiş-yapılmış-yayınlanmış bir televizyon dizisi bulunmadığı, TV sektöründe senarist, yönetmen, oyuncu vb. kişilerin ücret hakkının, ilgili dizinin bölüm/bölümlerin çekilmesine, televizyonda yayınlanmasına bağlı olduğu, çekilmeyen-yayınlanmayan bölüm/bölümler için televizyon kanallarının yapımcılara ödeme yapmasının söz konusu olmadığı, bu hususun dosyaya sunulan televizyon kuruluşlarının yazılarından da anlaşıldığı, davacı tarafından müvekkiline bölüm senaryosu/senaryo metninin teslim edilmediğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, taraflar arasında kurulmuş hukuki bir ilişki yada sözleşme bulunmadığı, dizi projesinin gerçekleşmemesinin sebebinin, davacı tarafça 2-3 bölümlük senaryo metninin yapımcıya gönderilmemesi, bu nedenle TV kanallarına projenin sunulamaması, davacının davalı ile diyalog kurmaması, diğer dizinin yayından kaldırılması ile irtibatı kesmesi olduğunu beyanla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, müvekkilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DAİREMİZ KARARI: Dairemizin 30/12/2020 tarih ve 2017/6419 E. - 2020/2319 K. sayılı kararı ile; "...Mahkeme tarafından meslek birliklerine ve TV kuruluşlarına yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan ve davalı tanık beyanlarından sektörel uygulamada dizi filmlerde filmin genel hikayesi ve 2-3 bölümlük senaryosunun yapımcıya birlikte gönderildiği, değerlendirme yapılabilmesi için özellikle ilk iki bölüm senaryosunun önemli olduğu anlaşılmaktadır. Davacının "..." isimli metninin senaryo olmadığı, özgün hikaye olduğu, hususiyet taşıdığı, eser niteliğinde olduğu, geçerli şekilde mali haklarının davalıya devri halinde senaryodan ayrı olarak bedelinin ödeneceği anlaşılıyorsa da, projenin hayata geçirilmesi şartlarının oluşmadığı, davacı tarafça eserin mali haklarının devredilmediği, taraflar arasındaki tarihsiz metnin bir ön sözleşme olarak nitelendirilebileceği, esasen davacı vekilinin de dava dilekçesinde "kısa metin imzalanarak temel konuların saptandığını" beyan ederek, metnin ön sözleşme olduğunu doğruladığı anlaşılmakla, hikayenin davalı beğenisine sunulması bedel ödemesi için yeterli değildir. Bilirkişilerce raporda; ... Filmcilik şirketi ile yapılan sözleşme hükümlerinin doğrudan uygulanması ve davalının davacıyı harekete geçirerek takvim bildirmesi gerektiği, davalının davacıyı harekete geçirmediği ancak 30.000TL proje bedelini ödemesi gerektiği beyan edilmişse de, "Yapılan sözleşme ... ile aynı olacaktır" ibaresinin aynı sözleşme hükümlerinin doğrudan uygulanması için yeterli olmadığı, henüz bir sözleşme yapılarak hikayenin mali haklarının devredilmediği, davacının bedel talep koşullarının oluşmadığı" gerekçesiyle; "Davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın reddine" karar verilmiştir. Dairemiz kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YARGITAY BOZMA KARARI:Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 13/10/2022 tarih ve 2021/1935 E. - 2022/6984 K. sayılı ilamıyla; "...Dava tarihsiz mutabakatname ile davalı tarafından taahhüt edilen 100.000,00 TL proje bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda özet olarak yazılan gerekçe ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmiş ise de; davaya dayanak yapılan tarihsiz mutabakatname ile başka bir senaryo için düzenlenmiş sözleşmeye atıf yapılmış; ancak mutabakatnamede sadece bir defaya mahsus olarak senariste 100.000,00 TL ödeme yapılacağı kabul edilmiştir. Bu taahhüt, atıf yapılan sözleşmedeki senariste yapılacak bir defalık ödemenin, yeni sözleşmedeki (mutabakatname) miktarına yöneliktir. Diğer bir anlatımla anılan mutabakatname bir ön sözleşme değil atıf yapılan sözleşmedeki senarist ücretinin ödenmesi ve miktarı ile ilgili müstakil bir sözleşmedir. O halde Bölge Adliye Mahkemesince davanın tümüyle kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sözleşmenin hatalı değerlendirildiği" açıklanarak açıklanarak kararın bozulmasına karar vermiştir.Dairemizce, Yargıtay bozma ilamı taraf vekillerine tebliğ edilmiş, duruşmaya katılan davacı vekili yargıtay bozma ilamına uyulmasını, davalı vekili Dairemizin kararında direnilmesini talep etmiş, usul ve yasaya uygun görülen bozma kararına uyulmasına karar verilerek, bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında "..." isimli film senaryosu ile ilgili kısa metin imzalanarak temel konular saptandığını, sair konularda ise taraflar arasında o sırada uygulanmakta olan "..." isimli dizi film senaryosuna ilişkin sözleşmeye atıf yapıldığını, genel hikaye metninin davalıya teslim edilmesine rağmen, sözleşmeye aykırı olarak mali hak bedelinin ödenmediğini beyanla davalıdan ödenmemiş olan film senaryosu yazım/yaratım bedeli, 100.000 TL (Yüz Bin) tutarındaki alacağın,11/02/2015 ihtar tarihinden faiziyle birlikte tahsili ve müdahalenin men'ini talep etmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, 30.000 TL'nın faiziyle tahsiline, fazlaya ilişkin talep ve meni müdahale talebinin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde davacının film senaryosu teslim etmediğini, çekilmiş, yapılmış, yayınlanmış bir televizyon dizisinin de bulunmadığını, TV-dizi sektöründe senarist ücretinin dizinin bölüm yada bölümlerinin çekilmesine ve televizyonda yayınlanmasına bağlı olduğunu, senaryo teslim edilmediğinden ve dizi yayınlanmadığından davacıya ücret ödenmeyeceğini savunmuştur. Taraflar arasında "..." isimli proje ile ilgili olarak tarihsiz mutabakat belgesi imzalandığı, metnin davalıya teslim edildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Bilirkişi raporuyla "..." isimli genel hikayenin, eser sahibinin hususiyetini taşıdığı ve özgün bir eser olduğu tespit edilmiştir. Taraflar arasında film/dizi hikayesi olduğu konusunda ihtilaf bulunsa da bilirkişiler dizi konsepti olduğu kanaatine varmıştır. Davacı taraf tarihsiz mutabakatnamede ödeneceği kararlaştırılan 100.000 TL'nın genel hikaye bedeli olduğunu, bunun senaryoya çevrilmesi halinde ayrıca senariste bedel ödeneceğini, emsal sözleşmede de bu hususun kararlaştırıldığını ileri sürmüştür. Taraflar arasında imzalanan tarihsiz mutabakatnamede; " "..." isimli proje için 1 defaya mahsuben 100.000 TL ödeme yapılacaktır. Bu ödeme 10 Eylül 2014 tarihinde ...'ın hesabına yapılacaktır. Senaryo bedeli 62.500 TL'dan az olmayacaktır. "..." ile yapılan sözleşme projesi ile "..." projesi aynı olacak şekilde mutabık kalınmıştır." yazılı olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu ihtilafta emsal olarak uygulanacak "..." isimli projeye ilişkin sözleşmenin 6. Maddesinde; "YAPIMCI SENARİST'e proje tasarımındaki emeklerinin karşılığı olarak toplam 30.000 TL+kdv+Stopaj bedelini... taksitle ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, sözleşmenin 7.2'de de, "...herhangi bir yayıncı kuruluş ile yapıma ilişkin olarak yapım sözleşmesi akdedilmemesi halinde Yapımcının işbu sözleşmeyi fesih edebileceği, böyle bir durumda Yapımcı'nın işbu sözleşmeye bağlı yegane yükümlülüğünün proje tasarım için ödenmesi öngörülen 30.000 TL'sı ve o güne kadar yapımcıya teslim edilmiş senaryo bölümlerinin bedelini ödemekle sınırlı olacağının" kararlaştırıldığı, sözleşmenin 5.9 maddesine göre, özgün hikaye sahibi yani eser sahibiyle, bölüm senaryosunu yazan senaristin paylarının ayrı ayrı değerlendirildiği anlaşılmıştır. Dava konusu projeye ait metnin davalıya teslim edildiği, mutabakatnamede atıf yapılan sözleşmeye göre yayıncı kuruluş ile sözleşme akdedilmemiş olsa bile proje tasarım bedelinin ödenmesi gerektiğinin kararlaştırıldığı anlaşılmakla, davalı vekilinin ileri sürdüğü istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Dosyaya sunulan tarihsiz mutabakatname ile "..." isimli başka bir proje için düzenlenmiş sözleşmeye atıf yapıldığı; ancak mutabakatnamede sadece bir defaya mahsus olarak senariste 100.000,00 TL ödeme yapılacağının kabul edildiği, bu ödemenin atıf yapılan sözleşmedeki proje tasarım bedeli olup, ödeneceği kararlaştırılan bedelin ödenmediğinin sabit olduğu anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince taraflar arasında imzalanan mutabakatta kararlaştırılan 100.000 TL'nın 11/02/2015 ihtar tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, atıf yapılan emsal sözleşmedeki proje bedeline hükmedilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne, 2-Davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, 3-6100 sayılı HMK.'nın 353/1-b-2,3 maddesi gereğince İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 02/06/2017 tarihli 2015/224 E. - 2017/132 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan davanın kabulü ile, 100.000-TL nin 11/02/2015 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İlk derece yargılaması yönünden; a-Alınması gereken 6.831,00 TL nispi harçtan, peşin alınan 1.707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına, b-Davacı tarafından yapılan: 1.500 TL bilirkişi ücreti, 335,15 TL posta gideri olmak üzere toplam 1.835,15 TL ve 1.735,45 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 3.570,06 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, c-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince 16.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesine, davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, ç-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf ve temyiz yargılaması yönünden;a-Davacı tarafın istinaf talebi kabul olunmakla, istinaf peşin harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,b-Davalı tarafın istinaf talebi reddolunmakla, davalı taraftan alınması gereken 6.831,00 TL nispi harçtan peşin alınan 512,35 TL'nin mahsubu ile bakiye 6.318,65 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, c-Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 292,10 TL temyiz yoluna başvurma harcı, 97,70 TL tehir-i icra karar harcı, 144,40 tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 619,90 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,ç-Davalı tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, d-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve yapılan celse sayısı da dikkate alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine AAÜT gereğince takdiren 5.500,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 6-Gerek ilk derece olsun gerek istinaf yargılaması sonrası artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince ilgilisine iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucu 26/04/2023 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy