İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1295 Esas 2023/713 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1295
Karar No: 2023/713
Karar Tarihi: 18.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1295 Esas
KARAR NO: 2023/713 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/04/2021
NUMARASI: 2019/245 E. - 2021/62 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkil Şirket’in ... markasının; iklimlendirme sektörünün öncü markası olarak Sabancı güvencesiyle 34 yıldır sürekli büyüyerek ve genişleyerek, Türkiye’nin dört bir yanında 450’den fazla satış-servis ağı ve 5 bölge müdürlüğü ile hizmet verdiğini, Müvekkili Şirket’in hedefinin ... ve ... tescil numaralı “...” ve ... tescil numaralı “...” ile ... ve ... tescil numaralı “...” ibareli markaları ve firmasını dünyanın önde kuruluşlarından biri haline getirirken aynı zamanda başarılı ve saygın imajını korumak olduğunu, Müvekkili Şirketin, başta “...” olmak üzere “... türkiye'nin iklimlendirme merkezi” ve “... türkiye'nin iklimlendirme merkezi iklimlendirme uzmanı” gibi ibareli markaların tescilli sahibi olduğunu, Müvekkili Şirketin tescilli markalarını uzun yıllardır ve aralıksız olarak gerek yurtiçi, gerekse yurtdışında kullanarak markanın Türkiye ve hatta yurtdışındaki pek çok ülkede tanınmış marka haline geldiğini, Müvekkili Şirket’ten izin alınmaksızın, tescilli hak sahibi olduğu markalarının davalı tarafından başta internet üzerinden satış gerçekleştirilmesi olmak üzere kullanılması ve bu markalar üzerinden kazanç elde edilmesinin, Müvekkil Şirket’in marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet yarattığından işbu tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesinin gerektiğini, davalı ticari faaliyetlerinin SMK’nın 7/3 maddesine göre müvekkili şirketin marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini, müvekkilinin itibarını zedelediğini beyanla; öncelikle tedbir kararı verilmesini, yargılama neticesinde davalının, müvekkili Şirket’e ait ... ve ... tescil numaralı “...” ve ... tescil numaralı “...” ile ... ve ... tescil numaralı “...” ibareli markaları izinsiz kullanması ve satışa arz etmesi ve sair eylemlerinin; marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil ettiğinin tespiti, meni ve refine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin, internet üzerinden perakende dayanaklı tüketim mallarının elektronik ticareti ile iştigal etmekte olduğunu, bu kapsamda farklı markalarda klima satışı da yapmakta olduğunu, müvekkili şirketin satışını yaptığı ürünlerin tamamı orijinal olup malları iç piyasadan temin ettiğini, davacı şirket tarafından, açılan dava öncesinde, Üsküdar ... Noterliği’nin 19.06.2019 tarih, ... sayılı ihtarı keşide edilerek, ... A.Ş.’nin “... “ ...” markalarının Türkiye’deki satış yetkilisi olduğundan bahisle, müvekkili şirketin ... ve ... markalı ürünlerinin, internet üzerinden elektronik ticaret yolu ile satışına son vermesi istendiğini, ihtara İzmir ... Noterliği'nin 27.06.2019 tarih, ... yevmiye numarası ile cevap verilerek, özetle müvekkil şirketin tek satıcılık sözleşmesinin tarafı olmadığı, var olduğu farz edilen sözleşmeden veya müvekkil şirketin tarafı olmadığı başkaca sözleşmelerden doğan hak ve borçların hiçbir şekilde müvekkil şirkete yöneltilemeyeceği bildirildiğini, davacı tarafça tek satıcılık sözleşmesi ve marka hakkına istinaden müvekkili şirketin ... ve ... markalı ürünleri satışının önlenmesi, bu malların satışını yaptığı internet sitesinden markaların kaldırılmasının talep edilmesinin yerinde olmayıp davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 01/04/2021 tarihli 2019/245 E. - 2021/62 K. sayılı kararıyla; "... mahkemece internet üzerinde alış veriş siteleri incelenmek suretiyle ve yine dosya kapsamına sunulan deliller de değerlendirilmek üzere aldırılan 11/09/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre, davalının ... markalı ürün paylaştığının tespit edildiği, davalı tarafından yapılan bu kullanımların marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil edip etmediği yönünden aldırılan 05/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda kullanımın marka hakkına tecavüz teşkil etmediği yönünde rapor sunulduğu, mahkemece iş bu raporun dosya kapsamına uygun, gerekçeli ve usul ve yasaya uygun olması nedeniyle hükme esas alındığı, buna göre, davacının ... ve ... markalarının tescilli sahibi olduğu, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, davalı firmanın davacı adına tescilli ... markalı ürünlerin satışını yaptığının anlaşıldığı fakat satışı yapılan ürünlerin orijinal ürünler olduğu, kaldı ki davacının bu ürünlerin orijinal olmadığına dair bir iddiasının da olmadığı, davalı tarafından yapılan bu kullanımların SMK 7/5 madde kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği yönünden yapılan incelemede, bir markayı taşıyıp taşıyan malları alıp satan işyerlerinin yaptıkları bu satış işinin tanıtımı ve bilgilendirme amacıyla tanıtım amaçlarında bu markaya yer vermesinin ticari hayatın olağan akışı içinde değerlendirilmesi gerektiği, davalının ... markalı ürünleri satması nedeniyle ticari hayatın gereği bu markaları tanıtım araçlarında kullanmasının zorunlu olduğu, bu kullanımın hukuka uygun ve dürüst bir kullanım olduğu, davalı tarafından yapılan bu kullanımın marka sahibinin yetkili satıcısı izlenimi verecek şekilde olup olmadığı yönünden yapılan değerlendirmede, davalının davaya konu ... markalarının yetkili satıcısı olduğuna dair bir kullanımının olmadığı buna ilişkin bir delil de sunulmadığı, davalının yetkili satıcısı izlenimi verecek şekilde olmayan bu kullanımı için davacı şirketten izin alması gerekmediği, kullanımın SMK 7/5 uyarınca ticari hayatın olağan akışı içinde dürüst bir kullanım olup, hukuka uygun olduğu bu nedenle davacı markalarına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olarak değerlendirilemeyeceği" gerekçesiyle DAVANIN REDDİNE karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davalı şirket tarafından, müvekkili şirketin marka hakkına tecavüz edilmesine ve haksız rekabet teşkil eden davranışlarda bulunulmasına rağmen, mahkemece davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ürettiği klima, havalandırma ve iklimlendirme cihazlarının ve aksesuarlarının satışını yapması adına yetkili satıcılar belirleyerek Yetkili Satıcılık Sözleşmesi akdettiğini, söz konusu satıcıların ise belirledikleri tali satıcılarla akdettiği sözleşmeler kapsamında gerek online gerek mağazalar aracılığıyla tüketiciye ürünleri ulaştırmayı amaçladıklarını, davalının tali satıcı olmamasına karşın müvekkilinin ürünlerinin satışını yaptığını, satış yaparken adeta yetkili satıcıymış gibi bir görüntü yarattığını, bu hususun tespitini talep etmelerine rağmen tespit talebinin reddedilerek eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, davalının fiilinin SMK 7/3 maddesine aykırılık teşkil ettiğini ve müvekkilinin engelleme hakkı bulunduğunu, davalı şirketin faaliyetlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini.-Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarının taban tabana zıt olmasına rağmen çelişki giderilmeden, son bilirkişi raporuna uyulmasının hatalı olduğunu, Yargıtay içtihatlarına göre açık çelişki bulunması halinde çelişkinin giderilmesi için yeni bir inceleme yapılması gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyaya celp edilen TPMK kayıtlarından 07,08,09,11,21. Sınıflarda ... başvuru numaralı "..." markası, 35. Sınıfta tescilli ... tescil numaralı “...” markası, 11. Sınıfta ... tescil numaralı “...” markası, 11. sınıfta ... tescil numaralı ... ve 07. Sınıfta ... tescil numaralı “...” ibareli markaların davacı şirket adına tescilli ve koruma altında bulunduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince bilgisayar mühendisi ve marka vekili bilirkişiden alınan 11/09/2019 tarihli raporda; incelenen www...com internet sitesinde, davalı firma ... TİC. LTD.ŞTİ. firmasının www...com sitesinde "..." ismini kullanarak üye mağaza olduğu, ... adlı firmanın www...com sitesinde bir adet ... marka ürün paylaştığı, incelenen www...com internet sitesinde, davalı firma ... TİC. LTD.ŞTİ. firmasının www...com sitesinde "..." ismini kullanarak üye mağaza olduğu, ... adlı firmanın www...com sitesinde bir adet ... marka ürün paylaştığının tespit edildiği, davacı tarafa ait tescilli marka olan "..." ibaresinin kullanımının marka haklarına tecavüz niteliği yarattığı beyan edilmiştir. İlk derece mahkemesince hukukçu öğretim üyesi bilirkişiden alınan 05/11/2020 tarihli raporda; davalının e-ticaret sitelerinde "...com" isimli sanal mağazada davacının "..." markalı orijinal ürünlerini satışa sunduğu, markanın kullanılış biçimi ve web sitesindeki içerikler itibariyle, markanın yetkili satıcısı konumunda olunduğuna dair herhangi bir izlenim yaratılmadığı, dolayısıyla davalının kullanımlarının SMK m.7/5 kapsamında ticari hayatın olağan akışına uygun ve dürüst bir kullanım olarak değerlendirilmesi gerektiği beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin adına tescilli ..., ... ve ... markaları ile üretim yaptığını, yetkili satıcılar ile yaptığı sözleşme kapsamında yetkili satıcılarının, tali satıcılar aracılığıyla ürünlerini sattığını, ancak davalının yetkisi bulunmamasına rağmen müvekkilinin markasını taşıyan ürünleri sattığını ileri sürerek, markaya tecavüzün tespiti, meni ve refini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davalının fiilinin 6769 Sayılı SMK 7/5 maddesi kapsamında ticari dürüstlüğe uygun olduğu, davalı kullanımında davacının yetkili satıcısı olduğu izleniminin verilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, 6100 Sayılı HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafça, davalının sattığı ürünlerin taklit olduğu ileri sürülmediğinden, mahkemece www...com sitesinde ve www...com sitesinde davalı tarafça "..." markası ile satışa sunulan ürünlerin orijinal olduğu kabul edilmiştir. Davacı tarafça ürünlerin orijinal olmadığı ileri sürülmemekle birlikte, davalının yetkili yada tali satıcı olmadığından ürün satışı yapamayacağı, ürün satışının yetkili satıcı izlenimi verdiği ileri sürülmüştür. Mahkemece hükme esas alınan ikinci raporda; markanın kullanılış biçimi ve web sitesindeki içerikler itibarıyla markanın yetkili satıcısı olduğuna dair izlenim yaratılmadığından davalı kullanımının SMK 7/5 maddesi kapsamında ticari hayatın olağan akışına uygun ve dürüst kullanım olduğu beyan edilmiş, ilk derece mahkemesince de, bilirkişi raporundaki hukuki değerlendirme hükme esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Maddi vakıaların anlatımı taraflara ait olmakla birlikte hukuki değerlendirme mahkeme hakimine ait olduğundan, davalı tarafça orijinal ürünlerin satışının yapıldığı ileri sürüldüğünden, iddia ve savunmalar ile davalı eylemi dikkate alındığında, somut olayda SMK 7/5 maddesi ile birlikte 152. Madde gereğince marka hakkının tükenmesi ilkesi kapsamında da değerlendirme yapılması gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir. 6769 Sayılı SMK 152. maddesinde; "(1) Sınai mülkiyet hakkı korumasına konu ürünlerin, hak sahibi veya onun izni ile üçüncü kişiler tarafından piyasaya sunulmasından sonra bu ürünlerle ilgili fiiller hakkın kapsamı dışında kalır. (2) Marka sahibi, birinci fıkra hükmü kapsamına giren ürünlerin üçüncü kişiler tarafından değiştirilerek veya kötüleştirilerek ticari amaçlı kullanılmasını önleme hakkına sahiptir." hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın, davacı vekilinin talebinin bulunduğu da dikkate alınarak, davalı ticari defter ve dayanak belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması, dava konusu satışa sunulan ürünlerin, marka sahibi veya onun izni ile üçüncü kişiler tarafından piyasaya sunulmasından sonra satın alınarak, davalı tarafça satışa sunup sunulmadığının değerlendirilerek, 6769 Sayılı SMK 152. Madde de düzenlenen " Marka hakkının tükenmesi" ilkesinin somut olayda uygulama imkanının bulunup bulunmadığının tartışılması için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL ANADOLU 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ'nin 01/04/2021 tarihli 2019/245 E. - 2021/62 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA,2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 162,10 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 48,00 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/04/2023 tarihinde HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy