İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2021/1229 Esas 2023/695 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1229
Karar No: 2023/695
Karar Tarihi: 18.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2021/1229 Esas
KARAR NO: 2023/695
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2020
NUMARASI: 2018/410 E, 2020/436 K.
DAVANIN KONUSU: Markanın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan
KARAR TARİHİ: 18/04/2023
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından "..." ibareli işaretin 9. 35. 38. 41. ve 42. sınıflarda tescili amacıyla TPMK'ya ... sayı ile marka tescil başvurusu yapıldığını, müvekkili adına yapılan başvurunun 9. sınıfta davalı ... adına tescilli ... tescil numaralı "... +şekil" ibareli marka ile benzerlik nedeniyle TPMK tarafından reddedildiğini, yaptıkları araştırmada davalının ... tescil numaralı "... +şekil" ibareli markasını SMK hükümleri kapsamında markasal olarak kullandığına dair bir delile ulaşamadıklarını, davalının marka tescilinin iptalinde kamu yararının olduğunu iddia ederek, davalının ... tescil nolu "... +şekil" ibareli markasının tescil edildiği tüm emtialar için iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olan "... +şekil" ibareli markanın müvekkilinin aile şirketleri olan ... Ticaret Limited Şirketi adına ... tescil numarası ile 31/05/2002 tarihinde tescil edildiğini ve 2001 tarihinden günümüze kadar müvekkilinin tüm aile şirket kuruluşlarında ara vermeksizin ticaretini yaptıkları her üründe kullanıldığını, davacının iddia ettiği şekilde kullanımına 5 yıl boyunca ara verilmesi durumunun söz konusu olmadığını, yaklaşık 20 yıllık geçmişi olan ve hala kullanılmakta olan dava konusu markanın hükümsüzleştirilmeyi çalışılmasının hukuka aykırı ve mesnetsiz bir davranış olduğunu, davacının müvekkilinin markasına benzer bir markayı tescil ettirmiş olmasının SMK 29.maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, markanın ticaretin olmazsa olmazı olduğunu ve müşterilere tanıtım ve güven teşkil ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: "-Davanın KABULÜ İLE, TPMK nezdinde davalı adına ... no ile tescilli "...+ŞEKİL" ibareli markanın İPTALİNE, SİCİLDEN TERKİNİNE" karar verilmiştir.
İSTİNAF: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava konusu marka olan “... +şekil”, müvekkilinin aile şirketleri tarafından 2001 tarihinden günümüze kadar kullanıldığını, 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 9. Maddesi ve gerekçesi birlikte ele alındığında; “... +şekil” markası müvekkilin aile şirketleri tarafından ticaretini yaptıkları her üründe kullanıldığını, davacı tarafın iddia ettiği gibi kullanımına 5 yıl boyunca ara verilmesi durumu söz konusu olmadığını, buna ek olarak dava konusu markanın kullanım hakkının, lisans sözleşmesi ile devralınmış olup; -aile içerisinde bir devir söz konusu olduğu için- sözleşmenin sicile kayıtlı olmamasının, sözleşmeyi geçersiz kılmadığını, Bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ancak SMK m. 9 gerekçesinde "Maddede markanın, tescil edildiği mal veya hizmetlerle ilgili olarak kullanılması gereğine açıkça işaret edilmiştir. Ancak maddede söz konusu olan kullanım, markanın tescil edildiği amaç dahilinde, işlevine uygun, yani ticari hayatın içinde, markanın fonksiyonlarının yerine getirilmesi için Türkiye'de kullanımıdır." Müvekkiline ait olan işbu marka aile şirketlerinde çeşitli mal ve emtiaların ithalat, ihracat ve ticaretinde 20 yılı aşkın bir süredir kullanıldığını, "ciddi kullanım" ibaresinin fatura vb. belgelerin varlığıyla ispatla sınırlandırılmadığını, bilirkişilerce yapılan inceleme son 5 yıl içinde kesilen faturaların sayısı ciddi ve kesintisiz kullanım olup olmadığını tek başına ispatlayacak nitelikte olmadığını, ilk derece mahkemesine de sundukları üzere; her yıl fatura kesilmiş olmasının ve hala satışı gerçekleştirilmeyen davaya konu marka ibareli malların olması ciddi ve kesintisiz kullanıma delil teşkil ettiğini, davacının müvekkile karşı açmış olduğu davada, yaklaşık 20 yıllık geçmişi olan ve hala kullanılmakta olan dava konusu markanın hükümsüzleştirilmeye çalışılmasının hukuka aykırı ve mesnetsiz bir davranış olduğunu, ayrıca işbu dava yoluyla öğrendikleri üzere; davacı tarafın müvekkilinin markasına benzer bir markayı tescil ettirmiş olması SMK m.29 uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini, müvekkilin 2001 yılından beri kullandığı ve kaybetmemek adına yaptığı tüm ticaretlerde kullandığını, kararın mağduriyet yaratacağını belirterek kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Türk Patent ve Marka Kurumu yazı cevabına göre; davaya konu ... tescil nolu "... +Şekil" ibareli markanın 09.sınıf emtialarında (cep telefonu aksam ve parçaları, deri kılıfları, yedek bataryalar, piller, şarj cihazları, mikrofon ve kulaklıkları, araç içi kabloları, araç anteni, cep telefonu ve kaplaması, anteni, oto teyp ve hopörleri, volkmen, fotoğraf makinaları, televizyona bağlanan oyun setleri, cep telefonunu araç ve ev şarjları) 31/05/2002 tarihinde tescil edildiği ve davalı ... adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Davacı yanın ... tescil nolu "..." ibareli markanın 09, 35, 38, 41 ve 42.sınıf emtialarında marka başvurusu mevcuttur. Bilirkişiler marka patent vekili ..., Mali müşavir ... müşterek raporlarında özetle; ticari defter incelemesine dava dışı ...ŞTİ nin defetrlerinin sunulduğunu, toplamda 26 adet fatura sunulduğunu, faturaların farklı firmalara kesildiğini, faturalarda dava dışı şirketin unvanı adresi altında ... yazısı ve işareti bulunduğunu, cevap dilekçesi ekinde sunulan 2017 yılına ait 4 fatura olduğu, bu faturaların da dava dışı firmaya ait olduğu, ... ibaresinin hangi emtialar üzerinde kullanıldığının belli olmadığını, davalının dava dışı şirket ile aralarında marka kullanımına rızaya yönelik delil sunulmadığı, kaldı ki böyle bir delil ibraz edilse dahi delil olarak sunulan 4 fatura ve bilirkişi incelemesine sunulan 26 adet faturanın ciddi kullanımı ispatalayamayacağını, ciddi ve kesintisiz kullanımın ispat edilemediğini, davalının ... tescil numaralı "...+Şekil" ibareli markasını tescil ettirdiği tüm sınıflar yönünden SMK 9.maddesi uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde ve dava tarihinden geriye dönük beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından Türkiye'de ciddi ve kesintisiz bir biçimde kullanıldığını ve/veya marka sahibi olan davalı tarafın izni ile dava dışı şahıs/şahıslar tarafından ciddi şekilde kullanıldığını ispat edemediği, yönünde görüş belirtmişlerdir. Davalı vekili rapordan sonra davalı ile dava dışı ...LTD ŞTİ arasındaki 01.06.2015 Tarihli marka lisans sözleşmesini sunmuş olup dava konusu ... numaralı markanın sözleşme konusu olduğu görülmüştür.
GEREKÇE Dava, markanın kullanmama nedeni ile iptali istemine ilişkin olarak açılmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava, 16.08.2018 Tarihinde açılmış olup 6769 sayılı SMK yürürlüktedir. 6769 Sayılı Yasa'nın 9. Maddesi gereğince; Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Markanın kullanıldığını ispat yükü davalıda olup, davalı tarafça markanın tescil edildiği sınıf/alt sınıflar için, pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla, temel işlevine uygun olarak, anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde ve ciddi biçimde kullanıldığı ispatlanması gereklidir. Davalı tarafça delil olarak sunulan 2017 yılına ait 4 adet faturanın dava dışı ... SAN TİC LTD ŞTİ'ye ait olduğu, faturanın antet kısmında "... şekil" ibaresinin kullanıldığı ancak fatura içeriklerinin hangi emtiaya ilişkin olduğunun belirli olmadığı, bilirkişi tarafından da emtia tespiti yapılamadığı, faturalardan sadece 4 adedinde mal cinsinin "..." olarak yazılı olduğu, diğerlerinde ise ürün cinsinin "taş" "elmas uç" "torna kalemi" şeklinde yazılı olduğu, yine dava dışı ... Ticaret ...'a ait ... yazılı 18.08.2012 tarihli gümrük beyannamesi, ... yazılı 21 mayıs 2015 tarihli Invoice başlıklı yabancı içerikli belge sureti sunulmuş ise de; bu kişiler yönünden lisans sözleşmesi yahut başkaca delil sunulmadığı, davalının süreden sonra sunduğu ...LTD ŞTİ ile yapılan lisans sözleşmesinin adi yazılı olup, tek başına ciddi kullanım için yeterli olmadığı gibi TPMK nezdinde tescilli olmadığı, sunulan faturaların dava konusu markanın tescilli olduğu 9 nolu emtia sınıfına ilişkin olduğunu ispatlayacak nitelikte olmadığı dikkate alındığında ciddi kullanımın gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 179,90-TL harçtan, peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 23,50-TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK'nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy