İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2023/554 Esas 2023/396 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/554
Karar No: 2023/396
Karar Tarihi: 04.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/554
KARAR NO: 2023/396
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/01/2023
NUMARASI: 2022/719 Esas (Derdest)
DAVANIN KONUSU: Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
KARAR TARİHİ: 04/04/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sırasında verilen ara kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, taraflar arasında Trijenerasyon Santrali Kurulum İşi Sözleşmesi imzalandığını, davalı şirketin taahhüdü altında inşa edilecek olan Eskişehir Şehir Hastanesi Projesi kapsamındaki trijenerasyon santralinin projelendirilmesi, hazırlanan projelerin Eskişehir Elektrik İdaresi tarafından onayı, trijenerasyon santralinin ve belirlenen malzeme ve parçaların gümrükten şantiyeye nakliyesi, montajı, devreye alınması, as builtlerinin hazırlanması, işverene teslimi ve lisanssız kullanım izni ile ilgili işlemlerin yapılacağının sözleşme altına alındığını, bunun haricinde talep edilenlerin davacı şirketin sorumluluğunda olmadığını, ancak davacı şirketin, davalının taleplerini yerine getirmeye çalıştığını, sözleşmelere istinaden davacı şirket tarafından 28/06/2019 tarih ve ... numaralı 140.000,00 Euro değerindeki kesin Teminat Mektubu ile 28.06.2019 tarihli ... numaralı 125.000,00 Euro değerindeki kesin Teminat Mektubu ve son olarak 15/10/2020 tarihli ve 150.000,00 Euro tutarlı teminat senedinin kesin kabul işleminin yapılarak iade edilmek üzere davalı şirkete teslim edildiğini, davacının sözleşmeden kaynaklı tüm edimlerini eksiksiz bir şekilde ifa etmesine rağmen, davalının kesin kabul beyanında bulunmayarak söz konusu teminat mektupları davacı şirkete iade etmediğini belirterek, öncelikle 28/06/2019 tarih ve ... numaralı 140.000,00 Euro değerindeki kesin Teminat Mektubu ile 28.06.2019 tarihli ... numaralı 125.000,00 Euro değerindeki kesin Teminat Mektubu ve son olarak 15/10/2020 tarihli ve 150.000,00 Euro tutarlı teminat senedinin dava sonuçlanıncaya kadar dek bozdurulmasının engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile davalı şirket arasında Eskişehir Şehir Hastanesi Projesine ilişkin 07.03.2017 tarihli Jeneratör Kurulum İşi Sözleşmesi ve yine aynı projenin Trijenerasyon Kurulum İşine ilişkin 07.03.2017 tarihli Trijenerasyon Kurulum İşi Sözleşmesi akdedildiğini, davacı yanın taahhüdü altında bulunan işlerin kesin kabul şartlarına haiz olmak üzere tamamlandığını ve bu itibarla kesin kabul işleminin yapılarak teminatların kendilerine iade edilmesi gerektiğini iddia etmişse de talebin kabulüne imkan bulunmadığını, davacı yanın yapmış olduğu işlere ilişkin eksiklikler ile sınırlı olmamak üzere ilgili eksiklikler ihtarname yolu ile davacı yana bildirilmişse de, bugüne kadar davacı yanca eksikliklerin giderilmesi için herhangi bir işlem yapılmadığını, taraflar arasında akdedilen her iki sözleşme gereğince davaya konu teminat mektupları davacı yanca düzenlenerek davalı şirkete teslim edildiğini, davaya konu teminat senedi davacı yanca düzenlenerek davalı şirkete teslim edildiğini, davacı yanın taahhüdü altında bulunan işin kesin kabulünün yapılmasının işin eksiksiz ve kusursuz olarak teslim edilmediği göz önüne alınarak kesin kabulünün yapılamayarak, teminatların yalnızca geçici kabul sonrası bir kısmının risk düşümü yapılmak suretiyle iade edildiğini, davaya konu teminatların ise kesin kabul olmadığından iade koşullarının oluşmadığını, davacı yanın beyanlarının aksine salt kabul işlemlerinin yapılmasının teminat iade zorunluluğunu doğurmadığını, davacı yanın sözleşme hükümlerine uygun olarak ilgili merasimi yerine getirmesi gerektiğini, bir an için davacı yanın kesin teminatlarının iadesi gerektiği kabul edilse dahi davacı yanın sözleşme gereği var olan garanti yükümlülüğü devam ettiğinden tüm teminatlar yönünden iade şartlarının oluşmadığını, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin Diğer Şartlar Başlıklı 35. Maddesinde; "Alt yüklenici, bu sözleşmeden doğanlar da dahil olmak üzere, taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda, müteahhidin defter ve kayıtlarının münhasır delil teşkil edeceğini, iş bu maddenin HMK 193. m. gereği yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğunu kabul ve beyan eder." hükmü düzenlenmiş olup, bu düzenleme uyarınca davacının ticari defter ve kayıtları ile diğer davacı ürünü yazışmaların huzurda görülen davada delil niteliği olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece verilen 02/12/2022 tarihli ara kararı ile, davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin, dosyaya sunulan belgeler ve dilekçe ekindeki belgeler ile yerinde görülerek takdiren %20 teminat karşılığı kabulüne karar verilmiştir.Tedbir kararına karşı davalı vekili tarafından itiraz edilmiştir.Mahkemece verilen 25/01/2023 tarihli ara karar ile, tedbir kararının mevcut durumun korunması açısından gerekli ve yerinde olduğu, itiraza konu hususların yargılama aşamasında esastan değerlendirileceği, geçici kabul nedeniyle bu aşamada teminatların tutulması ve paraya çevrilmesinin önlenmesinin yerinde olduğu, alınan teminatın da yeterli olduğu, talep ve iddiaların yargılamayı gerektirdiği, teminatların davalının elinde bulunduğu, alınan teminat miktarının %20 üzerinden ve yeterli olduğu gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir.Davalı vekili istinafında, somut uyuşmazlığa konu teminat mektupları ve teminat senedi üzerine ihtiyati tedbir konulması için gerekli şartlar oluşmadığından ihtiyati tedbir kararının kaldırılması gerektiğini, mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararına konu talep incelendiğinde, davacı tarafından taahhüdü altında bulunan işin taahhüdüne uygun olarak eksiksiz ve ayıpsız olarak teslim edilmediği, teslime ilişkin olarak taahhüdü altında bulunan işin sözleşmeye uygun olarak teslim edildiğine ilişkin dosyada herhangi bir delilin sunulmadığını, yaklaşık olarak ispat koşulunun yerine getirildiğinin kabulünün mümkün olmadığını, davalı şirketin ve davacı yanca taahhüt edilen işin niteliği bütün olarak değerlendirildiğinde derhal korunmasında zorunluluk bulunan bir halin bulunmadığının açıkça görüldüğünü, savunma delilleri dinlenilmeden doğrudan ihtiyati tedbir kararı verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, mahkemece verilen kararın açık, somut ve hangi delillere dayandığının gösterilmesi ve kararın bu bilgiler ışığında gerekçelendirilmesi gerekirken yalnızca işin niteliğinin yargılama sırasında tespit edileceği ifade edilmek suretiyle gerekçelendirilen kararın kanunda aranan şartları taşımadığını, davacı yan tarafından işin tam ve eksiksiz olarak yerine getirildiği iddia edilmekteyse de davalı şirket tarafından ifade edildiği üzere, "Trijenerasyon Sistemi: Trijenerasyon Sistemi ..., ... sistemine dahil edilmediğini, sistemde kalorimetre bulunmadığını, soğutma kulesinin kışın donması sebebiyle ... soğutma modda çalıştırılamadığını, soğutma kulesinde yapılması gereken Vibrasyon Sensörlerinin montajının yapılmadığını, motorlarda space heater olmasına rağmen sisteme bağlanmadığını ve yine Motorlarda PTC olmasına rağmen korumasının aktif hale getirilmediğini, trijenerasyon sisteminin değişen bacalarında daha önce değişmiş olmasına rağmen sıcaklık sebebiyle kararmalar olduğunu, santralin uzaktan modem veya internet üzerinden izlenmesinin yapılamadığını, Dizel Jeneratörler: jeneratörlere ait günlük yakıt tanklarında otomatik dolumun yapılamadığını, taşmaların yaşandığını, yakıt dolumunun manuel yapıldığını, jeneratörlere ait bacalarda islenme ve kararmaların olduğunu, trijenerasyon sisteminde değişen bacalara benzer bir durumun olduğunu, 6 Adet jeneratörde çalışma saatleri maksimum 50 saatte olmasına rağmen antifriz kaçağı bulunduğunu, günlük yakıt tankları yapım döneminde Yangın Yönetmeliğine uygunsuz olarak içeride korunaksız ve yağ sızıntılarına karşın havuzlama yapılmadan yapıldığını, ilgili eksik ve kusurlu imalatlara ilişkin tüm onarım çalışmaları yapılmadan işin kesin kabulünün yapılamayacağını, kaldı ki taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerinde ve sözleşme eki teknik şartnamede işin niteliği ve gereği ayrıntısı ile açıklanmış olduğu gibi işin ehli konumunda davacı tarafından işin beklenen faydayı sağlayacak halde teslim edilemediğini, bu itibarla davacının kesin kabule ilişkin iddialarının kabul edilemeyeceğini, teminat iade şartlarının oluşmadığını belirterek, mahkemece verilen 02.12.2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına karşı yapılan itiraz neticesinde verilen 25.01.2023 tarihli kararın ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir.İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK'nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.HMK'nın 390/3 maddesine göre, tedbir talep eden, öncelikle tedbir istemine ilişkin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak, yasal delillerle ispat etmek zorundadır. Buradaki ispatın ölçüsü, “yaklaşık ispat” kuralına göre belirlenir. Yaklaşık ispat kuralı uygulanırken, iddianın doğruluğunu kabul etmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimalini de gözetmelidir. Bu nedenle, ihtiyati tedbire karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak teminat alınır. Geçici hukuki koruma kapsamında olan ihtiyati tedbir kararı verirken hakim, asıl uyuşmazlığı çözecek içerikte bir karar vermemelidir. Bununla birlikte, ihtiyati tedbire karar verilirken tarafların çıkar dengesini ve ihtiyati tedbirin amacını hakimin gözetmesi gerekli ve zorunludur. İhtiyati tedbir kararı verilmesinde hakime geniş bir takdir alanı bırakılmışsa da; hakim, her somut olayda, ihtiyati tedbir şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediğini dikkatlice incelemelidir ve hangi yasal sebebe ve hangi somut duruma göre ihtiyati tedbir kararını verdiğini kararında belirtmelidir. İhtiyati tedbir şartları mevcut değilse, Yasa’nın öngördüğü ölçüde ispat edilememişse, ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmelidir. Anayasanın 141/3. Maddesine göre mahkeme ihtiyati tedbir isteminin kabulü ile ihtiyati tedbir kararı vermesi veya istemin reddine karar vermesi hallerinde kararında hukuksal gerekçe göstermek zorundadır.Taraflar arasında, 07.03.2017 tarihli Eskişehir Şehir Hastahanesi projesi trijenerasyon santrali kurulum işi sözleşmesi ve yine 07.03.2017 tarihli jeneratör kurulum işi sözleşmesi imzalanmıştır. Davacı vekili, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının kesin kabul işlemlerini yerine getirmediğini belirterek, davalıya verilen teminatların iade edilmemesi sebebiyle teminatların paraya çevrilmemesi için ihtiyati tedbir konulması talebinde bulunmuş; davalı vekili, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında davacının edimi tam olarak yerine getirmediğini, kesin kabul şartlarının oluşmadığını ve sözleşme 17. Maddesi gereğince teminat iade şartlarının oluşmadığını belirterek davanın ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, davacının ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak, teminat mektupları ve senedin işin riskine karşılık teminat amaçlı verildiği, işin tamamlanıp tamamlanmadığı yargılama ile ortaya çıkacağını ancak yargılama sonucunun ağır sonuçların engellemesi amacıyla, davacı tarafından davalıya verilen 28.6.2019 tarihli 140.000,00 Euro, 28.6.2019 tarihli 125.000,00 Euro ve 15.10.2020 tarihli 150.000,00 Euro teminat senedinin paraya çevrilmesinin ve takibe konulmasının tedbiren durdurulmasına, %20 teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.Dosya kapsamı, tarafların beyanları, toplanan delillere göre; mahkemece, tedbir kararının mevcut durumun korunması açısından gerekli ve yerinde olduğu, itiraza konu hususların yargılama aşamasında esastan değerlendirileceği, geçici kabul nedeniyle bu aşamada teminatların tutulması ve paraya çevrilmesinin önlenmesinin yerinde olduğu, alınan teminatın da yeterli olduğu, bu nedenle tedbirin kaldırılmasına yönelik muteriz talebinin reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle ihtiyati tedbir kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesi bu aşamada yerinde olmuştur. Açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzeni gözetilerek yapılan istinaf incelemesi sonucunda, dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre, mahkeme ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1. bendi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-İstanbul 21. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/01/2023 tarih ve 2022/719 Esas sayılı ara kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince REDDİNE, 2-İstinaf harçları peşin alındığından ayrıca harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK'nın 362/1-f bendi gereğince KESİN olmak üzere 04/04/2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy