İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/430 Esas 2023/312 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/430
Karar No: 2023/312
Karar Tarihi: 21.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
15.HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/430
KARAR NO: 2023/312
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2019
NUMARASI: 2015/1486 Esas, 2019/1127 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 21/03/2023
Taraflar arasında görülen davanın yerel mahkemece yapılan yargılaması sonucunda verilen hükme karşı istinaf yoluna başvurulmuş olup, duruşmasız olarak dosya üzerinde yapılan inceleme ve istinaf talepleriyle sınırlı olarak yapılan değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karara karşı davacı yanca istinaf talebinde bulunulmuştur. Davacı vekili, davalı şirket ile aralarında 11.05.2011 tarihinde yapılan Taşeron Sözleşmesi gereği İstanbul İli, Kartal İlçesinde bulunan Kızılay Kartal Hastanesinin Granit Döşeme Kaplaması, Mermer Merdiven Basamakları, Merdiven Mermer Rıhtı, Granit Süpürgelik ve Granit Denizlik İşlerinin şirketleri tarafından yapıldığını, işin tarif ve miktarının Ek Sözleşmelerle belirlendiğini, davalı tarafından iş programı verilmediği halde 25.10.2011 tarihli, tutanak başlıklı yazı ile işlerin acilen bitirilmesinin bildirildiğini, bu yazıya 27.10.2011 tarihinde verdikleri cevapta, kendilerine iş programı verilmediğini ve özetle 24.08.2011 tarihli faturanın itirazsız ödendiğini, dolayısıyla işte gecikmeden söz edilemeyeceğini, tüm malzemelerin ithal malzeme olduğunu, sözleşme ek.2 listede 3. sırada yer alan yakılmış granitler için doların artışı nedeniyle revize istendiğini, davalı tarafın bu revizeyi kabul etmemesine rağmen iyi niyetle işe devam ettiklerini ve sorun varsa görüşmelere devam edileceğinin davalıya bildirildiğini, bundan sonra muhtelif tarihlerde taraflarına bildirilen aksaklıkları düzeltmesine rağmen hak ettikleri paranın ödenmediğini ve şirketlerinin zor durumda bırakıldığını, toplamda KDV dâhil 238.573,47 TL tutarında iş yaptıklarını, buna karşılık 185.000,00 TL ödeme yapıldığını, bakiye alacak için 11.07.2012 tarihinde 53.573,46 TL fatura kesilip davalıya gönderilmiş ise de, davalı şirketin bu faturayı Ankara .... Noterliği 18.07.2012 tarih ... yevmiye nolu ihtarname ekinde iade ettiğini, alacaklarının sulh ve anlaşma yolu ile alınamaması üzerine 27.01.2014 tarihinde İstanbul Anadolu 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/42 Esas sayılı dosyasında alacağın tahsili için açtıkları davada, esas alacak 53.573,46 TL olmasına rağmen şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte tahsili talep edildiğinden, mahkemece HMK. 192/2 maddesine göre kısmi davanın reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini bu nedenle açtıkları iş bu davada 53.573,46 TL alacaklarının faturanın kesim tarihi olan 11.07.2012 tarihi itibarıyla işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, öncelikle HMK m.6 gereğince usul yönünden davanın reddi gerektiğini, Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri genel yetkili olduğundan, yetkisizlik kararı verilmesi gerektiğini, esasa ilişkin olarak da davacıya yer tesliminin 20/05/2011 tarihinde yapıldığını, sözleşmede kararlaştırıldığı üzere 35 günlük iş bitirme süresi bulunduğunu, işin yapımında gecikme ve uzama olduğunu, bu durum karşısında davalı şirket yetkilileri tarafından 25.10.2011 tarihinde tutanak tanzim edilerek davacı şirkete bildirilen iş programının gerisinde kalındığı, 1 hafta içerisinde imalatların tamamlanması gerektiği, aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin bildirildiğini, davacı tarafın 27/10/2011 tarihli cevabında anlaşılacağı üzere işin yapımında gecikme olduğu, işin uzadığı ve işin asıl bitiş tarihinin 5 ay önce olduğunun açıkça ikrar edildiğini, davacı şirket tarafından gönderilen cevap yazısında ayrıca 5 ay önce yapılan sözleşme gereği kullanılacak malzemelerin fiyatlarında artış olduğundan kararlaştırılan bedellerin revize edilmesi şeklinde haksız ve sözleşme dışı bir talepte bulunulduğunu, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Genel Şartlar başlıklı 5. maddesinde "taşeronun kafi iş gücüyle işe devam etmesi mecburiyeti" başlıklı paragrafında " taşeron bütün işin gerektirdiği malzeme ve işçileri tedarik ve ihzara ait tedbirleri almaya, taahhüt süresince işin önemi ile mütenasip ve iş programlarına uygun bir faaliyet göstermeye mecburdur." yine sözleşmenin 7. maddesinde ... "malzeme fiyatlarının yükselmesi .... gibi sebeplere istinaden fazla para verilmesi veya süre uzatılması talebinde bulunamaz." hükmünün kararlaştırıldığını, işe geç başlandığını, süresinde tamamlanmadığını, uyarılara rağmen eksikliklerin giderilmediğini, bu sebeple 5 aylık gecikmeden kaynaklı malzeme ve işçilik fiyatlarının artmasından bahisle davalı şirketten talepte bulunulamayacağını dava konusu faturanın bedelsiz olup, malzeme miktarı, bedelleri ve metrajlarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın faturaya dayalı alacağın tahsiline ilişkin olduğu, mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalının ticari defterlerine göre davacıya herhangi bir borcunun olmadığı, davacının da ticari defterlerini sunmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. maddesinde ''taşeron, sözleşme tarihinden sonra gerek taahhüt süresi içinde ve gerekse mücbir sebeplerden veya işveren'in ilave verdiği işlerden dolayı uzatılan süre içinde her türlü vergi, resim, harç, sigorta primi, fon, işçi ve işveren hissesine zam yapılması veya yeni vergi, resim, harç, fon veya prim konulması, malzeme fiyatlarının yükselmesi, işçi ücretlerinin artması gibi sebeplere istinaden fazla para verilmesi veya süre uzatılması talebinde bulunamayacağı,'' yine sözleşmenin 4. maddesinde ''Sözleşme konusu işin, yer teslim tarihinden başlayıp 35 günde sona ereceğinin" hüküm altına alındığı, davacının alacağını dayandırdığı el yazılı belgenin işverene veya onu temsile yetkili bir kimsenin isim ve imzasını taşımadığı, belgenin davalının kabulünde olmadığı, bu belgeye istinaden düzenlenen faturanın davalı tarafça süresinde iade edildiği, yapılan işe ilişkin hak edişler dosyaya sunulmadığından dayanılan belgenin kontrolünün yapılamadığı, davacının dava dosyasına sunduğu deliller ile hak edişini eksik aldığı iddiasını ispat edemediği, davacının sözleşme uyarınca işi süresinde teslim edemediği, sözleşmenin 7. maddesi uyarınca davacının malzeme fiyatlarının yükseldiğinden bahisle fiyat farkına ilişkin davacı tarafın 53.573,46 TL bedelli faturaya dayalı alacağı almaya hak kazanmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, taraflar arasında yapılan sözleşmeye istinaden Kartal ... hastanesi inşaatında yaptıkları işlere istinaden malzeme ve işçilik bedel artışından kaynaklı fatura alacağının tahsilini talep ettiğini, davalı tarafın işin geciktiğine ve eksik yapıldığına bu nedenle herhangi bir hakediş olmadığına ilişkin itirazını kabul etmediklerini, 11/07/2012 tarih 53.573,46 TL tutarlı faturanın davalının çalışanı tekniker ...'ın antetli kağıt üzerine yapılan işler ve kullanılan malzemeleri gösterir tutanağına ilişkin düzenlendiğini, işin gecikmesinde kendilerinin kusurlu olmadığını, iş alanının geç teslim edildiğini, keşif yapılmaksızın dosya üzerinden alınan bilirkişi raporundan karar verildiğini belirterek, kararın kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık 6098 sayılı TBK'nın 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye hakediş alacağının tahsili istemine ilişkindir. Davacı yüklenici, davalı ise taşerondur. Taraflar arasında 11/05/2011 tarihli taşeron sözleşmesi akdedilmiştir. Sözleşmenin 3. Maddesinde " sözleşme tarihinden itibaren 15 gün içinde yer teslimi yapılacağı, 4. Maddesinde yer tesliminden itibaren 35 gün içerisinde işin tamamlanacağı düzenlenmiştir. Davacı taraf yer tesliminin süresinde yapılmadığını, bu nedenle gecikme yapılmadığını 1. Hakedişin 24/08/2011 tarihinde 2. Hakedişin 12/10/2011 tarihinde ödendiğini, toplam 185.000,00 TL ödeme yapıldığını, davalı şirket şantiye şefi ...'ın işin bittiğine dair kendi el yazısı ile 12/01/2012 tarihli yazısıyla metrajları belirleyerek verdiğini ve buna göre toplam fiyatı çıkardıklarını, toplam alacaklarının 202.181,00 TL+36.392,52 KDV'si olmak üzere toplam 238.573,40 TL olduğunu, ödenen 185.000,00 TL'nin mahsubundan sonra 53.573,46 TL alacağa ilişkin 11/07/2012 tarihli 3. Hakedişe dair faturayı düzenleyerek ibra ettiklerini, gönderilen faturanın davacı tarafından noter ihtarı ile iade edildiğini, işin eksik ve sözleşmeye aykırı yapıldığı, bu işlerin davacı tarafından başka firmaya yaptırıldığına ilişkin beyanları kabul etmediklerini, davalının bu iddialarının mahkemece keşif ve bilirkişi incelemesi yapılarak incelenmesini, davalının yaptıkları işleri aynen işverene teslim ettiğini, aksini gösterir belge sunamadığını iddia etmiştir. Davalı tarafından eksik yapıldığı iddia edilen kısımların tespitine yönelik önceden yapılmış bir tespit raporu veya yasal delil sunulmadığından, kural olarak, sözleşme konusu işin taşeron tarafından yapıldığının kabulü gerekmektedir. Mahkemece mali müşavir bilirkişi incelemesi ve raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin 2 nolu ekinde malzemelerin birim fiyatları belirtilmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişi kurulunda teknik bilirkişi bulunmamaktadır. Bu durumda, mahkemece bilirkişi kuruluna mali müşavir yanında teknik bilirkişi de eklenmek suretiyle mahallinde keşif yapılarak, mahallinde fiilen yapılan işlerin metrajları tespit edilip, sözleşmede belirtilen birim fiyatlar ile taşeron tarafından yapılan işin bedeli belirlenip, yapılan ödemeler düşülerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, mahallinde teknik bilirkişi aracılığı ile keşif yapılmaksızın dosya üzerinde yapılan ve yalnızca mali müşavir bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile usul ve yasaya uygun bulunmayan yerel mahkeme kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılarak yukarıda açıklanan şekilde inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra oluşacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 14/11/2019 tarih, 2015/1486 Esas, 2019/1127 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde inceleme yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 4-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde kendisine İADESİNE, 5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda DİKKATE ALINMASINA, 6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekâlet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK'nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 21/03/2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy