İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2023/395 Esas 2023/470 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/395
Karar No: 2023/470
Karar Tarihi: 23.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/395
KARAR NO: 2023/470
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09.11.2022 tarihli değişik iş kararı.
NUMARASI: 2022/1456 D.İş - 2022/1477 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz (Finans)
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ihtiyati hacze itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili, talep dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın Sermaye Piyasası Kurulunun geniş yetkili aracı kurum yetkisi doğrultusunda sermaye piyasası kurulundan almış olduğu lisanslarla ve kurumun denetiminde Borsa İstanbul'a üye aracı kurum olduğunu, borçlu yanın müvekkili ile aralarında imzalanan VİOP sözleşmeleri doğrultusunda müvekkil nezdinde bulunan hesapta işlem yaptığını, borçlu yanın müvekkili nezdinde hesabında yapmış olduğu çeşitli borsa işlemlerinde sözleşme gereği, VİOP'ta pozisyon açılması halinde ...'a ödenmek üzere müvekkili firmaya teminat ödemesi yapması gerektiğini, eksiklik halinde ... tarafından borçlu yana teminat tamamlama çağrısı yapıldığını, aksi halde teminatın tahsilinin müvekkili şirketten yapıldığını, somut olayda borçlu yana teminat tamamlama çağrısı yapıldığını, borçlu yanın teminatı tamamlamaması üzerine müvekkili şirketten mahsup edildiğini, alacağa ilişkin 01/11/2022 tarihinde İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, borçlu yanın mal kaçırma ihtimali bulunduğundan alacağı teminat altına almak üzere ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 09.11.2022 tarihli kararında; "...Yukarıda hüviyeti yazılı alacaklının borçlulardan alacağı olan (5.000.000,00-TL)'nın tahsilinin ifasını temin bakımından, vaki isteği İ.İ.K.'nun 257.maddesi 1.fıkrasına uygun bulunduğundan borçlunun/borçluların ve üçüncü şahısların muhtemel zarar ve ziyanlarına karşı %15 oranında (‭750.000‬,00-TL) teminat yatırılması suretiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, borçlunun/borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının borca yeter miktarının İcra İflas Kanunu'nda gösterilen muayyen tahditler dairesinde İstanbul ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve bu dosyadan ihtiyaten haczine, " karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından, İİK'nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. Borçlu vekili, ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep eden davacının derdest davalarının bulunduğunu, kararın derdestlik nedeniyle kaldırılması gerektiğini, ihtiyati hacze konu alacak iddiasının yargılama gerektirdiğini, talep edenin yetkisiz satış işlemi nedeniyle müvekkilinin talep eden aracı kurumdan tazmini gereken zararın meydana geldiğini, talep eden şirketin müvekkili için yapmış olduğu işleminin tamamen hukuka aykırı olduğunu, tebliğ gereğince hareket etmesi gereken ihtiyati haciz talep eden tarafın tebliği ve mevzuata aykırı hareket ettiğini, her ne kadar müvekkilinin borçlu olduğu iddia edilse de 13.09.2022 tarihi ve sonrasında yapılan işlemlerin asıl mağdurunun ve alacaklısının müvekkili olduğunu, muaccel bir alacağın bulunmadığını, yatırım hizmetleri ve faaliyetleri ile yan hizmetlere ilişkin esaslar hakkındaki tebliğin 19/d maddesinde kaldıraçlı işlemlerle ilgili olarak teminat tutarlarının üzerinde bir kayba uğratacak şekilde müşterilere işlem yaptırılmayacağını, yatırımcının piyasa koşullarından dolayı teminatından daha fazla zarara uğraması halinde zararın yatırımcıdan talep edilemeyeceği hükmünü içerdiği, karşı tarafın müvekkili aleyhine açılan aynı talepli davaların tümünde ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu haciz taleplerinin reddedildiğini, iddia edilen zarardan müvekkilinin sorunlu olmadığını, zararın müşteri olan müvekkilinden tebliğin 19. maddesine göre talep edilmesinin mümkün olmadığını, 19. Maddede işlem aracılığı faaliyetinin yürütülmesine ilişkin ilke ve esasların düzenlendiğini, müvekkilinin karşı tarafın hukuksuz satımlarından kaynaklanan telafi imkansız zararlarının devam ettiğini, İİK'nın 257 ve devamı maddelerine göre yaklaşık ispat kurallarına göre gerçekleşmiş muaccel bir alacağın varlığının saptanamaması nedeniyle ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerektiğini belirterek ihtiyati hacze itiraz etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince itirazın değerlendirildiği 21.12.2022 tarihli ek kararla; "...Taraflar arasındaki sözleşmeler, hesap ekstreleri, ... kayıtları ve sunulan beyanlar dikkate alındığında 2004 Sayılı İİK 257 ve devamı maddelerinde öngörülen ihtiyati hacze ilişkin şartların gerçekleştiği, ihtiyati hacze itiraz eden tarafın diğer itirazlarının ise İİK 265. maddesinde sınırlı sayıda belirtilen sebeplere dayanmadığı, bu hususlara ilişkin mahkememizce değerlendirme yapılması olanağının da bulunmadığı, derdest dosya olarak belirtilen İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/838 D. İş sayılı dosyasının taraflarının dosyamız tarafları ile uyuşmadığı dolayısı ile derdestlik itirazının dinlenemeyeceği, başka mahkemelerce verilen ihtiyati haciz talebinin reddi kararlarının, talebin değişik işe yönelik olması da dikkate alındığında mahkememizi bağlayıcı bir yönü bulunmadığı ..." gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddedildiğini, talep eden tarafın ihtiyati haciz talepli derderst davalarının bulunduğunu, ihtiyati hacze konu alacak iddiasının yargılamayı gerektirdiğini, alacak talebinden bulunan şirketin müvekkili aleyhine başlatmış olduğu icra takibine karşı itiraz edildiğini, itirazın iptali için arabulucuk sürecinini yürütüldüğünü, anlaşamama ile sonuçlandığını, karşı tarafın iddialarının taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan yargılama gerektiren taleplere dayandığını, aracı kurumun SPK mevzuatına aykırı olarak müvekkilinin haber ve talimatı dışında hesabındaki hisse ve VİOP kontratlarını günün en düşük fiyatlarından satarak müvekkilinin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenle müvekkilinin alacağının bulunduğunu, karşı taraf her ne kadar müvekkilinin borçlu olduğunu iddia ederek 13.09.2022 tarihli ve sonrasında yapılan işlemlerin asıl mağdurunun ve alacaklısının müvekkil olduğunun açık bulunduğunu, muaccel alacağın bulunmadığını, müvekkili aleyhine açılan aynı talepli davaların tümünde ihtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, müvekkili şirket yetkilisi hakkında talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddedildiğini, iddia edilen zararın müvekkilinin sorunlu olmadığını, mevcut durumda müvekkilinin hukuksuz satımlardan kaynaklanan telafisi imkansız zararların devam etiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına, itirazın kabulüne ve ihtiyati haciz karanının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK'nın 265. maddesi gereğinde ihtiyati hacze itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir. İlk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek karar verilmiş; bu ek karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, taraflar arasında yatırımcı çerçeve sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede karşı taraf şirketin müşteri olarak yer aldığı, 06.10.2022 tarihli yazıyla ... tarafından talep edilen şirketin kullanılan kredi hesabında bulunan teminatların piyasa değerinin belirtilerek 28.09.2022 tarihi itibariyle kullanılan kredinin teminatlandırılmak üzere ... rehin ve temlik hesaplarına virmanlanan payların toplam değerinin belirtildiği, kullanılan kredi miktarında mutabık kalındığının ifade edildiği, talep eden şirketin aracı kurum olduğu, sözleşmenin 30.04.2021 tarihli taraflar arasında gerçekleştirilen sözleşme kapsamında, talep eden vekilince ihtiyati haciz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise, iki bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK'nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delilleri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. İİK'nın 257. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın muaccel ve rehinle temin edilmemiş olması gerekmektedir. Bu bilgiler sonucunda somut olayın incelenmesinde; talep eden tarafça ihtiyati haciz talebinin dayanağı olarak, taraflar arasında düzenlenen yatırımcı çerçeve sözleşmesi, ... bildirimini, SPK yazısını delil olarak ibraz etmiştir. İbraz edilen belgeler İİK'nın 258. maddesi gereğince mahkemeye kanaat getirecek deliller niteliğindedir. Özellikle ... yazısı ve diğer belgelerin göz önünde bulundurulması halinde talep eden tarafın İİK'nın 257. madde kapsamındaki ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığında kabulü ve buna karşılık yapılan itirazın reddi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. İİK'nın 265. maddesinde ihtiyati hacze itiraz sebepleri olarak, ihtiyati haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edilebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, yukarıda açıklandığı üzere, talep eden tarafın İİK'nın 258. maddesi kapsamında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delillerini göstermiş olduğunu anlaşılmaktadır. Diğer taraftan her ne kadar itiraz eden vekili tarafından alacağın yargılamayı gerektiğine ilişkin istinaf sebebi ileri sürülmüş ise de geçici hukuki korumalardan olan ihtiyati haciz kararı verilmesi için talebin yargılamayı gerektirir olması sonuca etkili değildir. Çünkü yasa koyucunun amacı talep eden tarafın haklarının kanaat getirilecek deliller kapsamında geçici süre içerisinde koruma altına almaktır. Bu nedenlerle itiraz eden vekilinin aksine istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 ve İİK'nın 265 maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, borçlu vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK'nın 353/1.b.1 ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca, ihtiyati hacze itiraz eden borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-İhtiyati hacze itiraz eden borçlu tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.23.03.2023
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.f ve İİK'nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.

Full & Egal Universal Law Academy