İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2022/146 Esas 2023/582 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/146
Karar No: 2023/582
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2022/146
KARAR NO: 2023/582
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09.11.2021
NUMARASI: 2021/337 E. - 2021/1033 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın konusuz kalması nedeni ile dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karara karşı, davalılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ... A.Ş. - ... A.Ş. ... Ortak Girşimi arasında 13/06/2016 tarihli referans ... projesi gözetim ve danışma hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşmesel yükümlülüklerini eksik ve ayıpsız yerine getirdiğini, bu sözleşmenin 01/03/2019 tarihinde ... A.Ş. - ... A.Ş. ... projesi ortak girişiminin talebi üzerine sona erdiğini, karşılıklı mutabakat sonrasında müvekkilinin alacaklarına karşılık müteahhitliğini davalının yaptığı bir dairenin alacaklarına karşılık müvekkiline verildiğini, müteahhit davalı ... A.Ş.- ... A.Ş ... projesi ortak girişimi ile müvekkili davacı arasında 17/08/2018 tarihinde düzenleme şeklinde g.menkul satış vaadi sözleşmei akdedildiğini, bu sözleşme uyarınca ... A.Ş. - ... A.Ş. ... projesi ortak girişimi tarafından inşaa edilen İstanbul, Başakşehir ilçesi, ... mahallesi ... ada, ... Parselde kain ana taşınmazda ... Blok ... Kat ... numaralı bağımsız bölümün 600.000,00-TL bedel karşılığı tüm borçlarına karşılık barter yapılmak suretiyle müvekkili şirkete verildiğini, sözleşmenin 2.1. Maddesine göre borçlarını daire karşılığı ödemek üzere bu taşınmaz satış vaadi sözleşmesini yapan müteahhit, arsa sahibi olan ... San ve Tic. AŞ tarafından gelir paylaşım sözleşmesi ile açıkça yetkilendirildiğini, davalıların 31/12/2019 tarihine kadar tapuyu vermeleri gerektiğini, buna rağmen geçen 10 aylık süreye rağmen müvekkiline bir evrak imzalatmaya çalışarak teslim tarihini 2021'e uzatmak istediklerini, bu nedenlerle dava konusu bağımsız bölümün davalı adına kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, bu talebin kabul edilmemesi halinde bağımsız bölümün gerçek değerinin en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... A.ş. ... A.Ş. ... Projesi Ortak Girişimi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davada taraf sıfatı bulunmadığını, bu nedenle usulden ret gerektiğini, davacının tacir olduğu, bu nedenle görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, müvekkilinin adresinin Kağıthane olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin İstanbul Adliyeleri olduğunu, sözleşmenin şekil şartına uygun olmadığından geçersiz olduğunu, davacının teslimin geciktiğine ilişkin iddialarının yerinde olmadığını, İstanbul için mücbir sebeplerden hava şartlarına göre çalışılamayan günlerin sorularak teslim süresine eklenmesi gerektiğini, mücbir sebepler düşünüldüğünde müvekkili şirketin teslimde temerrüdünün bulunmadığını, vaki gecikmenin müvekkili şirket kusurundan kaynaklanmadığını, bu nedenlerle açılan davanın öncelikle husumet yokluğu, görev ve yetki yönünden reddini, mahkeme aksi görüşte ise esas yönünden reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarfa yükletilmesini talep etmişlerdir. Davalı ... İstanbul vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ihale makamı olarak düzenlediği ihale neticesinde ... A.Ş - ... A.Ş. ortak girişimi ile arsa satış sözleşmesi imzaladığını, yüklenici şirket sözleşmeye konu işi ...tan bağımsız şekilde inşaa ettiğiNİ, bu nedenle husumet yönlendirilemeyeceğini, 08/06/2015 tarihinde ... İnşaatlarının arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı usulü ile yapılması işine ait sözleşmeyi imzaladığını, yüklenici şirketin sözleşmede belirlenen işi belirli sürede anahtar teslimi şeklinde imazaladığını üçünü şahıslara satmayı ve satış toplam gelirinden sözleşmede belirtilen arsa satış bedelini ödeme edimini üzerine aldığını, sözleşmenin ...a ait arsa bedeline karşılık, yüklenici şirket tarafından anahtar teslim üzerinden yapılıp satışı gerçekleştirilecek binaların satışından elde edilecek gelirden sözleşmede belirlenen arsa satış bedelinin ödenmesi, tahmin edilen bedelin üzerinde gelir elde edilmesi halinde ise bu gelirin bir kısmının ...a verilmesine dair bir sözleşme olduğunu , her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu, bu hususlarda idarenin sorumluluğunun olmadığını, sözleşmeye konu proje kapsamında yüklenici şirket tarafından inşa edilen daireler ile işyerleri, yine yüklenici şirket tarafından düzenlenen kampanya ile satışa sunulduğunu, tüm işlemlerin ...tan bağımsız olarak yüklenici şirket tarafından yapıldığını, davacının yargılamaya konu konutları yüklenici şirketten satın aldığını, sözleşme gereği taşınmazın tapudan alıcı adına devir ve ferağ işlemlerinın alıcıya ... tarafından doğrudan veya satıcı tarafından verileceğini, tapu devrinin ... tarafından yapılmasının tamamen satıcı ile ... arasındaki sözleşmesel ilişkiden kaynaklı olup alıcıya müvekkilinin sözleşme kapsamındaki hiç bir unsur için sorumluluğunun bulunmadığını, bu nedenlerle açlan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Bakırköy 8. Tüketici Mahkemesinin 2020/461 Esas, 2021/16 Karar ve 12.01.2021 tarihli kararıyla, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir. İstinaf incelemesine konu karar, görevli mahkemece verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... dava konusu taşınmazın yargılama sırasında davacıya devredildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından tüketici mahkemesinde dava açılırken harca esas değer gösterilmemiş ve harç yatırılmamıştır. Görevsizlikle dosyanın mahkememize gelmesi üzerine davacı vekili tarafından harca esas değer gösterilmeksizin başvuru ve maktu karar harcı yatırılmıştır. HMK'nın 331. maddesine göre davanın konusuz kalması durumunda davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde satışa konu bağımsız bölümün 31/12/2019 tarihinde teslim edileceği kararlaştırılmış olup, söz konusu taşınmaz davanın açıldığı 25/10/2020 tarihinden sonra 26/03/2021 tarihinde davacıya devredilmiştir. Sözleşme ile bağımsız bölümün devredilmesi gereken tarih ile taşınmazın devredildiği tarih ve davanın açıldığı tarih bir arada değerlendirildiğinde HMK'nın 315. maddesi uyarınca konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava açıldıktan sonra dava konusu taşınmazın davacıya devredilmesi nedeni ile HMK'nın 331. maddesi uyarınca davanın açıldığı tarihteki haklılık durumuna göre davalılardan ... ve ...'un yüklenici olarak diğer davalı ...'ın ise arsa sahibi olarak bağımsız bölümün davacıya devrinden sorumlu olduğu, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden birlikte sorumlu oldukları; davacı tarafından harca esas değer gösterilmeksizin maktu harç yatırıldığından davacı lehine maktu vekalet ücreti takdir edildiği...." gerekçesiyle, davanın konusuz kalması nedeni ile dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalılar vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı ...AŞ, ... AŞ ... Projesi Ortak Girişimi vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, müvekkilinin taraf sıfatının bulunmadığını, ortak girişimin tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyetinin olmadığını, davanın usulden reddi gerektiğini, Tüketici Mahkemesi tarafından dava hakkında görevsizlik kararı verilmiş olup bu karar nedeniyle mahkemece vekalet ücretine hükmedilmemesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemenin herhangi bir haklılık değerlendirmesi yapmadan davacının iddiasını aynen kabul ederek yargılama giderlerini davalılara yüklemesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, sözleşmenin şekil yönünden sakat olup davacının taşınmazın tapu iptal ve tesciline talep etme hakkının bulunmadığını, davalılara husumetin yöneltilemeyeceğini iddia ederek, kararın kaldırılıp davanın usulden reddine aksi halde esastan reddine veya yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... San ve Tic. AŞ vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihale makamı olduğunu, davalı Ortak girişim ile arsa satış sözleşmesi imzalandığını, yüklenici şirketin sözleşmeye konu işi müvekkilinden bağımsız bir şekilde inşa edip satış işlemlerini gerçekleştirdiğinden müvekkiline husumetin yönetilemeyeceğini, sözleşmenin 20.15 maddesi gereğince her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun yükleniciye ait olduğunu bu hususlarda idarenin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmeye konu proje kapsamında yüklenici şirket tarafından inşa edilen daireler ile iş yerlerinin yüklenici şirket tarafından düzenlenen kampanya ile satışa sunulduğunu, davacının dava konusu konutları yüklenici şirketten satın aldığını, müvekkiline karşı dava açmasının imza attığı sözleşmeye aykırı olduğunu, iddia ederek davanın müvekkili yönünden husumet nedeniyle reddine, aksi halde aleyhine verilen yargılama giderlerinin düzeltilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, tapu iptali ve tescili, olmadığı takdirde ise bağımsız bölümün gerçek değerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın konusuz kalması nedeni ile dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; bu karara karşı, davalılar vekillerince, yasal süreleri içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, davalı ... ile diğer davalı Ortak Girişim arasında 08.06.2015 tarihinde ...-... İnşaatlarının arsa satışı karşılığı gelir (hasılat) paylaşımı usulü ile yapılması işine ait sözleşme imzalandığı, sözleşmede davalı ...'ın idare, davalı Ortak Girişimin yüklenici olduğu, nihai alıcıların bağımsız bölümleri satın alan 3. kişiler olduğu, sözleşme konusunun 3. maddede davalı ...'ın sahibi bulunduğu, ... parsel üzerine ...'ın uygun göreceği ve onaylayacağı proje uyarınca tüm giderlerin yüklenici tarafından karşılanmak üzere konut/ticaret ve benzeri alıcılarına ve arsa satışı karşılığı gelir paylaşımı esasına göre idare payı toplam gelirinin ödenmesi olarak belirtildiği, yüklenicinin sorumluluklarının 20. maddede düzenlendiği, 20.15 maddede, bağımsız bölümlerin 3. şahıslara herhangi bir nedenle teslim edilememesinden, geç teslim edilmesinden veya şartnameler sözleşme ve ekleri ile diğer belgelere uygun yapılmamış olmasından ve kabul sonrası gizli kusur ve ayıplardan dolayı gelecek her türlü hukuki ve cezai sorumluluğun yükleniciye ait olduğu, bu hususlardan idarenin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığının belirtildiği, yüklenici Ortak Girim ile davacı alıcı şirket arasında 17.08.2018 tarihinde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmede satıcının davalı Ortak Girişim olarak belirtildiği, sözleşmenin amacı ve konusunun 2. maddede, 8 parsel üzerine arsa nitelikli taşınmazla ilgili olarak arsa sahibi ... ile satıcı arasında 08.06.2015 tarihinde gelir paylaşımı sözleşmesi akdedildiği sözleşme gereği satıcının söz konusu arsa üzerinde proje geliştirmek ve geliştireceği proje bütünlüğü üzerinde yer alan bağımsız bölümleri 3.kişilere satışı konusunda yetkilendirildirildiğinin belirtildiği, 28. maddede ...'ın sözleşme kapsamında tahsil edilen tutarlara ilişkin olarak sorumluluğun olmadığına yer verildiği, her türlü tahsil edilen tutarlara yönelik sorumluluğun satıcıya ait olduğunun belirtildiği, sözleşmenin Ortak Girişimin talebi üzerine 01.03.2019 tarihinde sona erdirildiği, mutabakat sonunda fesih tarihi itibariyle davacı alacaklarına karşılık davalının yapmış olduğu bir dairenin davacı şirkete verildiği, borçl karşılığı Barter (takas) sözleşmesi yapıldığı, esas sözleşmenin 8. Maddesinde taşınmazın 31.12.2019 tarihinde kullanıma elverişli zilyetliğini veya tapudan devir ve ferağını alıcıya teslim edileceğinin belirtildiği, davalıların bağımsız bölümün tapusunu 10 aylık süreye rağmen vermemeleri üzerine davacının iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmıştır. Yargılama aşamasında davacı vekili tarafından 08.06.2021 tarihli dilekçeyle dava açıldıktan sonra 69 nolu bağımsız bölümün tapusunun müvekkili şirkete 26.03.2021 tarihinde tapuda devir ve tescilinin yapıldığını, davanın konusuz kaldığını belirterek tapu örneğini ibraz edip HMK'nın 331. maddesi gereğince yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretlerinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. Mahkemece yukarıda yer verildiği üzere, davanın konusunun kalmadığı gerekçesiyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilerek yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiştir. Kararda HMK'nın 315. maddesi ve 331. maddesi değerlendirilmiştir. Uyuşmazlık, yargılama giderlerinden hangi tarafın sorumlu olduğu, davalı adi ortaklığın pasif husumet ehliyetinin olup olmadığı, davalı ...'ın işveren olarak sorumluluğunun bulunup bulunmadığına ilişkindir. HMK'nın 331. maddede esastan sonuçlanmayan davada yargılama gideri başlığı ile ilk fıkrada, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde hakimin davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği belirtilmiştir. Somut davada, dava konusu bağımsız bölüme ait taşınmaz tapu kaydının dava açıldıktan sonra davacı adına tapuda tescil ile devredilmiş olduğu tartışmasızdır. Şu halde, davacının dava tarihi itibariyle sözleşmede belirlenen tarihte teslim ve tapuda devir edilmeyen taşınmaz yönünden açmış olduğu iş bu davada haklı olduğunun kabulü ile davacı yararına vekalet ücretine hükmedilerek davalılar aleyhine yargılama giderlerine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalılar arasında gerçekleştirilen arsa satışı karşılığı gelir paylaşımına dair sözleşmenin 20.15 maddesinde bağımsız bölümlerin geç teslim edilmesinden ve diğer sebeplerden dolayı sorumluluğun yükleniciye ait olduğu belirtilmiş ise de söz konusu maddedeki düzenleme sözleşmenin tarafları yönünden bağlayıcı olduğu gibi sözleşmede denetim görevi bulunan davalı ...'ın davacıya karşı sorumsuz olduğunun kabulü de isabetli olmayacaktır. Diğer taraftan, davalılardan ... AŞ-... AŞ ... Projesi Ortak Girişimin TBK'nın 620 vd. maddeleri gereğince tüzel kişiliği olmadığı için taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle adi ortaklığa ilişkin davalarda adi ortaklığı oluşturulan kişilerin taraf olarak hep birlikte hareket etmeleri gerekir. Somut uyuşmazlıkta olduğu gibi açılan bir davada bütün ortaklara karşı birlikte davanın yöneltilmesi gerekir. Çünkü ortaklar adi ortaklığın mallları üzerinde el birliği halinde maliktirler (TBK m.638) ve bu mallar üzerinde birlikte tasarruf edebilirler. Bu durumda, davalı ortaklar arasındaki ilişki mecburi dava arkadaşlığıdır. Dava dilekçesinde bütün ortakların davalı olarak gösterilmesi gerekir. Aksi halde davanın diğer ortaklara teşmil edilmesi için davacıya kesin süre verilmesi gerekir. Somut olayda, doğru şekilde davalı adi ortaklığın bütün ortaklarına karşı birlikte dava açılmış olduğundan davalının buna ilişkin istinaf nedenlerinin yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalılar vekillerinin istinaf başvuru
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK'nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine, 2-Davalı ... AŞ- ... AŞ ... Projesi Ortak Girişimi vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına,3-Davalı ...San ve Tic. AŞ vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına, 4-Davalılar tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 06.04.2023
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.

Full & Egal Universal Law Academy