İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1872 Esas 2023/587 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1872
Karar No: 2023/587
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1872
KARAR NO: 2023/587
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08.06.2021
NUMARASI: 2018/1447 E.- 2021/471 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Nakliyat Emtia Blok Abonman Sigorta Poliçesi teminatından akdi taşıyıcıya ödenen hasar bedelinin, işlemiş faiziyle birlikte 4.296,78 TL asıl alacağın, 23.012017 den itibaren 3.368,02 TL işlemiş avans faizi ile 44.044,34 TL' nin zarar sorumlusu olduğu gerekçesiyle alt taşıyıcı ve araç sürücüsü ile taşıyıcının sorumluluk sigortacısı olduğu öne sürülen sigorta şirketinden rücuen tahsilini teminen başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemi ile ikame edilen, bu yönüyle de halefiyet ilkesine dayanan işbu davada, davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... AŞ.'nin sevk edeceği ve ettireceği eşyayı taşıyıcı sorumluluk sigortası kapsamında sigortaladığını, bu kapsamda dava dışı sigortalının ... San. ve Tic. AŞ. ne ait deterjan türü eşyaların karayolu ile Osmaniye'den Şanlıurfa'ya taşınması işini üstlendiğini ve fiili taşıma işi için alt taşıyıcısı ... ile anlaştığını, yükün 23.09.2016'da ...'a alt ... plakalı araca yüklendiğini, aracın yükü ile birlikte davalı ... nın sevk ve idaresinde Şanlıurfa istikametine doğru seyir halindeyken güvenli ve yeterli bir mesafeden izleme yapmadığı için önünde aynı yönde ilerteyen ... plâkalı araca çaıpıp yolun kenarındaki şarampole yuvarlandığını, bu kaza sonrasında kamyondaki eşyaların kullanılamayacak şekilde hasariandığım, ... AŞ.'nin akdi taşıyıcısı ... Lojistikden tam ziya olan eşyalar için 38.743,53 TL tutarındaki zararın tazminini talep ettiğini, bu nedenle müvekkilinin sigortalısı ... Lojistike 23.01.2017 de 38.676,32 TL tazminat ödediğini ve böylece TTK. Md.1472 gereğince sigortalısının haklarına halef olduğu gibi sigortalısının 3. şahıslara karşı olan rucu, dava ve takip haklarını da temlik aldığını, davalıların fiili taşıyıcı, araç sürücüsü ve sorumluluk sigortacısı olarak davacının zaranndan müteselsilen sorumlu odluklarını, aleyhlerine başlatılan icra takibine yapılan itirazlarla durdurulması üzerine işbu davanın açılması zarureti doğduğunu belirterek, icra takibine vaki itirazların iptali ile takibin kaldığı yerden devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sigorta vekili vekili cevap dilekçesinde özetle: 24.09.2016'da vuku bulan olaya bağlı olduğu halde davacının derdest davanın dayandığı icra takibine 25.12.2017 tarihi itibariyle konu ettiği alacağının TTK nın kara taşımalarını düzenleyen hükümlerinde ön görülen 1 yılık süreye göre zamanaşımına uğradığı için öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kaldı ki dava konusu hasarın müvekkilinin düzenlediği trafik sigorta poliçesi ile sağlanan teminatlar kapsamında olmadığından müvekkilinin davacıya karşı somut olaydan kaynaklandığı öne sürüten zararı tazmin mükelefiyeti altında da olmadığını, hiçbir şekilde davanın kabulü anlamına gelmemesi kaydıyla gerçek zarar miktan tespit edilmeden tek taraflı talebe göre tazminat tutarının belirlenemeyeceğini, rücu konusu yapılan talebin somut olaya bağlı gerçek zarar miktarını yansıtıp yansıtmadığının belli olmadığını, hesaplama gerektiren durumlar için icra inkar tazminatı istenemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... cevap dilekçelerinde özetle: Davacı tarafın, dava dışı ... Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin deterjan cinsi eşyalarıları karayolu ile taşımacılığı üstlenen ... Lojistik'in taşıyıcı sorumluluk sigortacısı olduğu, yani taşınan ve zarar gördüğü iddia edilen eşyaların ...'e ait olmayıp , ...'a ait olduğunu , davacı tarafın dava dışı ...'e yaptığı 38.676,32 TL nedeniyle onun halefi olduğunu iddia etmişse de ... Lojistk'in, taşımaya konu malların maliki olan ...'a yaptığı ödemeye ilişkin herhangi bir evrak sunmadığını, dolayısıyla halefiyet silsilesi kurulamadığından davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığını, taşıma işi esnasında meydana gelen kazada davalı ...'nın kusuru bulunmadığını, bu hususta ...'nın kazanın diğer tarafı kişilere karşı açtığı davanın İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2017/450 Esas sayılı dosyasında derdest olduğunu, henüz kusur incelemesi yapılmadığını. kazada tarafların kusurunun belirlenmesi açısından öncelikle bu davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, meydana gelen kazada dava konusu edilen miktarda eşya bulunmamadığını, bulunan eşyaların yalnızca dava dilekçesi ekinde sunulan ... sıra nolu sevk irsaliyesindeki eşyalar olduğunu, ... sıra nolu sevk irsaliyesinde yer alan eşyaların davalılara teslim edilmediğini ,bu nedenle teslim edilmeyen eşyaların dava konusu edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, davacı tarafın dava dilekçesinin kaza sonrası kamyondaki eşyaların kullanılmayacak şekilde hasarlandığını belirtmişse de bu hususun gerçeği yansıtmadığını, kaza sonrası taşınan eşyaların ...'a yeniden teslim edildiğini, bu doğrultuda sevk irsaliyesine ... tarafından şerh düşüldüğünü, "Kaza nedeniyle ürünler fabrikaya geri gelmiştir. Hasar tespiti yapılmadı. Ürün 21.800 kg olarak teslim alındığı, eşyalar kullanılmayacak şekilde hasarlanmış olsaydı ... bunları teslim almayacagını, meydana gelen hasarın tespiti yapılmamışsa da bu hususda en azından delil tespiti yapılarak hasarın miktarı belirlenebileceğini , dolayısıyla hasar tespiti yapılmayan ve teslim edilen eşyaların bedelinin davalılardan istenilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddi ile takibinde haksız ve kötü niyetli olan davacı alacaklının dava değerinin yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ... vekili 25.05.2021 tarihli dilekçeyle; cevap dilekçelerini ıslah ettiklerini belirterek zamanaşımı definde bulunduklarını, somut olayda hasarın 24.09.2016 tarihinde meydana geldiğini, iptal davasına dayanak teşkil eden icra takibinin ise 25.12.2017 tarihinde başlatıldığını, dolayısıyla alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek öncelikle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini ve kötü niyetli davacı aleyhine %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "... Davacının dava dışı ... Kargo Hizmetleri... A.Ş'nin sevk edeceği veya ettireceği malları Taşıyıcı Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalattığı, dava dışı sigortalı ...'in yine dava dışı ... Sanayi ve Tic. A.Ş'nin mallarını Osmaniye'den Şanlıurfa'ya taşıma işini üstlendiği, bu taşımayı gerçekleştirmek için, davalı ... ile Alt Taşıma Sözleşmesi yaptığı, davalı ...'in maliki ve işleteni olduğu ...plakalı çekiciye takılı ... plakalı açık kasa yarı römörkle eşyaların diğer davalı ... tarafından taşındığı, ancak taşıma sırasında, önünde aynı istikamette seyretmekte olan, ... idaresindeki ... plakalı kamyona arkadan çarpması neticesinde taşınan eşyaların zarar gördüğü, davalı sürücü ...'in söz konusu kazada önünde giden aracı güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememesi nedeniyle asli kusurlu olduğunun belirlendiği, davaya konu kazanın 24/09/2016 tarihinde meydana geldiği, davanın 30/11/2018 tarihinde açıldığı, TTK'nun 855/1 maddesi gereğince bu tür taşımalarda, zamanaşımı süresinin bir yıl olarak belirlendiği, ancak taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışı ile ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinci ile işlenmiş bir fiilinden veya ihmalinden dolayı meydana gelmesi halinde, taşıyıcının sorunun üç yılda zamanşamına uğrayacağının düzenlendiği, ancak asli kusurlu olmasının, TTK'nun 855/5 maddesinde düzenlenen kasıt veya pervasızca davranış olarak değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla somut olayda üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanamayacağı, davalı sigortan şirketinin zamanaşamı defiinde bulunduğu, diğer davalıların ise ıslah yolu ile zamanaşımı definde bulundukları, her ne kadar davalılar ... ve ...'in süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmadığı görülmüş ise de, cevap süresi içinde süre uzatım talebinde bulundukları, mahkemece olumlu yada olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı, savunma hakkı kapsamında işbu davalılarca verilen cevap dilekçesinin süresinde verildiğinin kabulünün gerektiği, dolayısıyla işbu davalılarca yapılan zamanaşımı defiinin usulüne uygun olduğu..." gerekçesiyle, her üç davalı aleyhindeki davanın zamanaşımı nedeniyle reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kararın TBK 72. Maddeye aykırı olduğunu, zarara sebebiyet veren olayın esasen KTK 56/1C hükmü gerekse TCK 180. Maddesine göre haksız fiil olduğunu, sürücü olan 3 nolu davalı ... 'nın davacıya karşı haksız fiil hükümlerine sorumlu olduğunu, TBK 72. Maddesi gereğince zamanaşımının 2 yıl olduğunu ayrıca TCK gereğince ise suç teşkil etmesi nedeniyle ceza zamanaşımının 8 yıl olduğunu olaya söz konusu zamanaşımının uygulanması gerektiğini, 2 nolu sigortacı olan sorumluluk sigortası içinde 2 yıllık zamanaşamının geçerli olduğunu ayrıca TTK 1478 maddesi gereğince sorumluluk sigortacısına davacının doğrudan dava açma hakkının olduğunu bu davanın TTK 1420 ve 1482 maddeleri gereğince 2 ve 10 yıllık zamanaşımı olduğunu, dava konusu olayda sürücünün takip mesafesinin korumadığı davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın önceki araca çarpması sonucu her iki aracın sürüklenerek şarampole sürüklenerek aşağı devrildiğini, bu nedenle yüklü malların hasarlandığı, trafik kasa rapora ile sabit olduğu, davalının temel güvenlik önlemlerini almadığını yani pervazsızca davrandığını gösterdiğini, fiili taşıyıcının takip mesafesini korumayarak olası bir kazanın sonuçlarını göze alarak pervasızca davrandığını, pervasızca hareket nedeniyle TTK 855/5. Maddesi gereğince 3 yıllık zamanaşımı tabi olduğu iddia ederek kararın kaldırılmasına ve dosyanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, Nakliyat Emtia Blok Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında akdî taşıyıcı sigortalıya ödenen hasar bedelinin fiili taşıyıcı ve sigorta şirketinden rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın İİK'nın 67.maddesi uyarınca iptaline ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, dava dışı akdi taşıyıcı sigortalı ... Tic AŞ ile davacı sigorta şirketi arasında başlama tarihi 31.03.2016, bitiş tarihi 30.03.2016 olan sigorta poliçesi düzenlendiği, davalılardan ...'ın ... plakalı araç için davalı sigorta şirketine trafik sigorta poliçesi kara yolu motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortasını yaptırmış olduğu, 23.09.2016 tarihinde sürücü davalı ... idaresindeki ... plaka sayılı çekici ile Gaziantep ili istikametinden Şanlıurfa ili istikametine seyri sırasında aynı istikamette seyretmekte olan ... plaka sayılı kamyonun arka kısımlarına çarpıp 2 aracın şarampole düşerek sürüklendiği, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, dava dışı ... şirketi tarafından dava dışı sigortalı ....... AŞ adına 11.10.2016 tarihli mal hizmet bedeline dair toplam KDV dahil 38.743,53 TL ticari nitelikte e-fatura düzenlendiği, dava dışı ... .... AŞ şirketi tarafından düzenlenen sevk irsaliyesinin t,eslim alan nakliyecinin ... adına ... plaka sayılı araç altına imza ile teslim alındığı, 23.09.2016 tarihinde davalı nakliyeci ... tarafından nakliye bedeli adı altına KDV dahil 1.121,00 TL tutarında fatura düzenlediği, dava dışı ... tarafından taşıma irsaliyesi düzenlendiği, müşterinin ....AŞ şirketi olduğu, malın cinsinin deterjan olduğu 500 adet olduğu, gideceği yerin Şanlıurfa olarak belirtildiği, nakliyat faturasının 23.09.2016 nakliyecinin ... olduğu, yükün 23.09.2016 tarihinde teslim alındığı, davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı ....... AŞ adına 23.01.2017 tarihli EFT ile 38.676,32 TL ödeme yaptığı aynı bedele ilişkin olarak ibraname düzenlenmiş olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından davalılar araç maliki araç sürücüsü ve araç sigortasına karşı 25.12.2017 tarihinde İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, davalıların takibe ve borca itiraz ettiği davacının ise İİK 67. maddesi gereğince iş bu itirazın iptali davasını açmış olduğu,dava dışı ...A.Ş şirketinin taşınan ürünleri teslim aldığı ,sevk irsaliyesi üzerine ,kaza nedeniyle ürünlerin fabrikaya geri geldiği,hasar tespitinin yapılmadığı,ürünün 21.810 kg olarak teslim alındığı notu düşüldüğü,dava dışı ... Loj...A.Ş firması sigortalı şirketin ...A.Ş den 38.743,53TLtutarlı fatura bedelinin tamamını cari hesaptan mahsup edilmek suretiyle tahsil ettiği dava dışı ...A.Ş tarafından dosyaya ibraz edilen 20/12/2018 tarihli yazılı beyandan anlaşılmıştır. Taraflar arasında sigorta poliçesi, trafik kazasının meydana gelişi sevk irsaliyesi ve taşıma irsaliyesi ile ödeme konusunda herhangi bir ihtilaf mevcut değildir. Uyuşmazlık, iş bu davada TTK'nın 855. maddesi gereğince davanın zamanaşımına uğrayıp uğramadığı, mahkemenin kabulünün usul ve yasaya bulunup bulunmadığı ile davada TBK'nın 72 ve KTK hükümlerinin uygulanmasının gerekip gerekmediğine ilişkindir. Mahkemece bilirkişi raporu ve ek raporlara alınmıştır. 17.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda, sonuç olarak ,dosya içerisine intikal eden bilgi ve belgelere göre davacı tarafın sigortalısına ödediği hasar tazminatı sigortalısının alt taşıyıcısı konumunda olan davalı taşıyan ile araç sürücüsünden davalı taşıyıcıya ait ... plakalı çekicinin sigortasını sağlayan diğer davalıdan rücuen veya temlik alacaklısı olarak talep edebilmesi için gereken şartların bir arada oluşmadığı belirtilmiştir. TTK 882 maddeye göre taşıyıcının ödeyeceği tazminat tutarının nakliye sürecinde hasar gören/kaybolan/değerini kaybeden malın brüt ağırlığının her bir kg için 8,33 özel çekme hakkını karşılayan tutar ile sınırlı olduğu, somut olayda araç sürücüsü 2 nolu davalının asli kusurlu olduğu, trafik kazasına bağlı zararın 1 nolu davalının tazmin etmesi gerekmekte ise de dava dışı gönderici .... AŞ tarafından dava dışı sigortalısı konumundaki akdi taşıyıcı ...'e maddi hasarlı trafik kazasına bağlı olduğu öne sürülen zararla ilgili herhangi bir hasar tespiti yapılmadan keşide edilen yansıtma faturasından hareketle taşıyıcının sorumluluğunu ya da mesuliyet sınırının belirlemeye yönelik herhangi bir veriye dayanmadan dava dışı sigortalı konumundaki akdi taşıyıcıya yansıtma faturasına bağlanan miktarda tazminat ödemesi gerektiğini söyleyebilmek ya da araç sürücüsünün haksız fiili nedeniyle sebep olduğu zararın somut olaya bağlı zararının miktarının TTK öngörülen şekilde belirleyebilmenin mümkün görülmediği ifade edilmiştir. Ek bilirkişi raporunda da benzer ifadelere yer verilmiştir. Taşıma işlerinde zamanaşımı TTK'nın 855. maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin birinci fıkrasında, bu kitap yükümlerine tabi taşımalarda yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması halinde istem haklarının on yılda, diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrayacağı; ikinci fıkrasında ise bu sürenin, eşya taşınmasında eşyanın gönderilene teslimi, yolcu taşımasında yolcunun varma yerine ulaşma tarihinden başlayacağı, eşyanın tamamen zayi olmuş veya yolcunun gideceği yere ulaşamamış olması halinde zamanaşımı süresinin eşyanın teslimi veya yolcunun ulaşması gereken tarihten itibaren işlemeye başlayacağı; üçüncü fıkrada ise rücu haklarına ilişkin zamanaşımının rücu alacaklısının zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartı ile rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden kesinleşmiş mahkeme kararının bulunmadığı hallerde ise rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlayacağı hüküm altına alınmıştır. TTK'nın 855/3. maddesi, taşıyıcının bir diğer taşıyıcıya rücuu ile ilgili olup somut davada olduğu gibi sigorta şirketinin açtığı rücu davasına uygulanmaz. TTK'nın 1473. maddesi gereğince yasal halefiyet hakkına sahip olan davacı, selefi bulunduğu kişi davayı hangi zamanaşamı süresi içinde açması gerekiyorsa davayı o süre içinde açması gerekir. Bu durumda ise TTK'nın 855/2. maddesi gereğince eşyanın teslim tarihinden itibaren bir yıllık zamanaşımı süresi bulunduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda dava konusu eşyanın gönderilene tesliminin 24.09.2016 tarihi olduğu anlaşılmaktadır. Çünkü eşya trafik kazasına uğramış ise de gönderilene teslim edilmiştir. Bu durumda davacı tarafça TTK'nın 855/2 hükmü gereğince 24.09.2016 tarihinden itibaren en geç 24.09.2017 tarihine kadar bir yıllık süre içerisinde icra takip talebinde bulunması gerekir iken davacının bir yıllık zamanaşımı süresinden sonra 25.12.2017 tarihinde takip talebinde bulunmuş olduğu ve takip talep tarihi itibariyle bir yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının aksine iddiaları ve davalı sürücü hakkında TTK'nın 855/5 hükmü gereğince taşıyıcının kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş fiilinden veya ihmali düzenlemesi kapsamında üç yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerektiğine dair iddia ve istinaf nedenleri isabetli görülmemiştir. Kusurun bulunması veya bulunma ihtimali davalı sürücünün kasıtlı veya pervasızca davrandığı anlamına gelmez. Diğer taraftan KTK ve TBK'da yer alan zamanaşımı süreleri ile yasal düzenlemelerin uygulanması gerektiği iddia edilmiş ise de TTK'nın 855/1 hükmü özel hüküm niteliğinde olup bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda uygulanacak zamanaşımı süresinin düzenlenmiş olması, dava konusu taşımanın ise TTK'da düzenlenen taşıma işi olduğu ve dolayıyla TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğinden davacı vekilinin TBK ve KTK hükümlerinin değerlendirilmediğine dair istinaf nedenleri de yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.06.04.2023
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.

Full & Egal Universal Law Academy