İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2021/1857 Esas 2023/588 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1857
Karar No: 2023/588
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/1857
KARAR NO: 2023/588
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25.11.2020
NUMARASI: 2018/457 E.- 2020/822 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Yük taşımadan kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı ... AŞ'nin müvekkili şirket tarafından 01.0.2016 - 01.01.2017 vadeli, Nakliyat Emtia Taşıma Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, poliçenin 5226 numaralı abonman poliçeye bağlı düzenlendiğini; müvekkili şirketin sigortalısı Gürcistan'da yerleşik alıcı firmaya ... satış şekli ile 3 adet 60 M Var Reaktör (...-...-... no.lu trafolar) ve aksamları cinsi emtianın satıldığını satış şekli nedeniyle alıcıya teslim ve sigorta sorumluluğunun müvekkili şirket sigortalısı üzerinde olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısı emtianın Türkiye'den Gürcistan'a nakliyesi işini dava dışı ... Lojistik adlı ... şirkete verdiğini, ... Lojistik firmasının da nakliye işini 1 no.lu davalıya vermiş olduğunu, 1 no.lu davalının ... ve ... no.lu trafoları kendi araçlarına yüklediğini, ... no.lu trafonun 4 no.lu davalının .../ ... plaka no.lu aracına yüklenmiş olduğunu, ... no.lu trafoyu taşıyan .../...plaka no.lu aracın 11.04.2016 tarihinde üzerindeki trafoyu yol tabelasına çarpmak suretiyle trafonun hasarlanmasına sebep olduğunu, davalı ... Sigorta A.Ş.nin 1 no.lu davalının sigortacısı olduğunu, hasar dosyalarındaki bilgilere göre ... Sigorta nezdindeki hasar dosya numarasının ... olduğunu, davalı ... Sigorta A.Ş.'nin de 4 no.lu davalının sigortacısı olduğunu, onarım maliyetleri, test ekipmanlarının taşınması bedeli, yol izinleri ve mobil ekip bedeli toplamı olmak üzere 22.09.2016 tarihinde müvekkili şirketin sigortalısına 284.038,41 TL ödeme yapıldığını, hasarın ödenmesi ile müvekkili şirketin TTK uyarınca sigortalısının haklarına halef olduğunu; İstanbul Anadolu ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosya ile asıl alacak ve faiz toplamı olmak üzere toplam 326.434,06 TL'nin tahsili amacı ile davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını; davalıların itirazları üzerine takibin durmuş olduğunu , davalıların itirazlarının haksız ve dayanıksız olduğunu iddia ederek, itirazlarının iptalini, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Anonim Şirketi vekilini cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta firmasının halefiyet yolu ile talep etmiş olduğu alacak, CMR Konvansiyonu hükümleri uyarınca yapılmış bir taşımadan kaynaklanmakta olduğunu, huzurdaki uyuşmazlığın çözümünde CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerektiğini, CMR Konvansiyonu 32. maddesi 1. fıkrasına göre " Bu Sözleşme gereğince yapılan taşımalardan doğacak davalar bir yıl içinde açılması gerekir. Ancak, bilerek kötü hareket veya mahkeme tarafından bilerek kötü hareket olarak kabul edilen kusurlarda, bu süre üç aydır" hükmü bulunduğunu, dava konusu hasarın 11.04.2016 tarihinde meydana geldiğini ve taşınan emtianın 18.05.2016 tarihinde teslim edilmiş olduğunu, sigorta firması tarafından dava dışı sigortalıya ödemenin 22.09.2016 tarihinde yapıldığını ve dava konusu uyuşmazlığa ilişkin icra takibinin ise 05.04.2018 tarihinde başlatıldığını; müvekkili şirketin icra takibine zaman aşımı itirazında bulunulduğunu, CMR konvansiyonu hükümlerine göre usulüne uygun süresinde ihbar gönderilmesinin de dava şartı olup dava konusu olayda CMR Konvansiyonu 30. maddesi uyarınca usulüne uygun gönderilmiş bir ihbarın da bulunmadığını, müvekkili şirketin hasarlanan dava konusu emtianın taşınması hususunda dava dışı üst taşıyıcı ... Tic. Ltd. Şti. ile 24.02.2016 tarihli taşıma sözleşmesinin akdedilmiş olduğunu, bu taşıma sözleşmesiyle müvekkilinin 6 adet trafo taşıma işini üstlendiğini, üstlenmiş olduğu taşıma işini 06.04.2016 tarihli sözleşme ile diğer davalı alt taşıyıcı ... Dış Tic. A.Ş. devrettiğini taşıma esnasında yükte hasar meydana gelmiş olduğunu, taşınacak olan emtianın ebatlarının üst taşıyıcı ... Nak. Tic. Ltd. Şti. tarafından müvekkili şirkete gönderildiğini ve müvekkili şirketin taşıma işlemini yapacak araca ilişkin ölçüleri üst taşıyıcı ... Nak. Tic. Ltd. Şti.ne bildirdiğini, aracın taşınacak yüke uygun olduğu hususunda üst taşıyıcı ... Nak. Tic. Ltd. Şti. nin muvafakati alındıktan sonra taşıma işinin gerçekleştirilmiş olduğunu, bu nedenle müvekkilinin meydana gelen hasarda müvekkilinin herhangi bir kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını, CMR Konvansiyonu 17. Maddesinin 2. Fıkrasında taşıma işleminin gerçekleştirileceği aracın, taşınacak yüke uygun olduğu hususunda müvekkiline verilen muvafakat nedeniyle müvekkilinin oluşan zarardan sorumlu olduğundan bahsedilemeyeceğini, dava konusu taşıma işlemini gerçekleştiren ve taşıtanın asıl muhatabının ... Nak. Tic. Ltd. Şti. olmasına rağmen dava üst taşıyıcı ... Nak. Tic. Ltd. Şti. ne karşı yöneltilmediğini, dava konusu taşıma işlemini 3 (üç) taşımacının gerçekleştirmiş olmasına rağmen davanın alt taşıyıcı sıfatına sahip 2 (iki) taşımacıya yöneltilmiş olduğunu, CMR Konvansiyonu 37. maddesi b ve c fıkrasında taşımacılar tarafından ortaklaşa yapılan taşımalara ilgili hükümler bulunduğunu; yasa maddelerine göre taşıma işleminin birden çok taşıyıcı tarafından gerçekleştirilmesi halinde, oluşan zararın taşımaya iştirak eden taşıyıcıların oluşan zarardan sorumlulukları navlun bedeli oranında belirleneceğinden davanın ... Nak. Tic. Ltd. Şti. ne de yöneltilmesi gerektiğini, davanın ...Nak. Tic. Ltd. Şti. ne ihbarını, davacı tarafından talep edilen tazminat miktarının da fahiş olduğunu, kabul anlamına gelmemek şartı ile davacının talep ettiği faiz oranın da CMR konvansiyonu hükmüne uygun olmadığını, zarardan sorumlu oldukları kabul edilerek hüküm tesisi halinde taşınan emtianın müvekkili şirket tarafından, davalılardan ... Sigorta A.Ş. şirketine sigorta ettirilmiş olduğundan oluşan hasarın müvekkili şirket sigortacısı ... Sigorta A.Ş. tarafından karşılanmasının gerektiğini, davanın haksız olduğunu savunarak reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davalı ... Tic A.Ş.'nin müvekkili şirket nezdinde ... poliçe numaralı 01.01.2016 başlangıç ve 01.01.2017 bitiş tarihli CMR Karayolu ile Yapılan Uluslararası Emtia Taşımaları için Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, dava konusu uyuşmazlığa CMR hükümlerinin öncelikli olarak uygulanacağını; davacı tarafın işbu dava kapsamı bakımından aktif husumet ehliyetinin olmadığını, davanın reddi gerektiğini; dava konusu emtianın taşıyıcıya teslimi ile birlikte meydana gelen zarar bakımından talep hakkının emtianın Gürcistan'da mukim alıcısına geçtiğini, davacı tarafından tanzim edilen ... no.lu Abonman Sigorta Sözleşmesi'nin 7. sayfasının 17. maddesinde karayolu ile yapılacak taşımalarda taşımayı gerçekleştirecek olan aracın kapalı kasa ve/veya brandalı olması gerektiğinin belirtildiğini, bu yönüyle dava konusu taleplerin davacı tarafından tanzim edilen ... no.lu Sigorta Sözleşmesinin teminat kapsamı dışında kaldığını, davacının söz konusu uyuşmazlıkta aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, müvekkili aleyhine ikame ettirilen işbu haksız davanın reddini talep ettiklerini, iş bu davaya dayanak icra takibinin açıldığı tarih itibariyle CMR'de öngörülen 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu, dava konusu taleplerin müvekkili şirket tarafından tanzim edilen poliçe teminatı kapsamında olduğunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin dava konusu hasara ilişkin herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, davalı ... Taşımacılığı AŞ nin mutlak bir şekilde sorumluluğu olduğunu; hiçbir şekilde sorumluluğun kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın dava konusu talebinin fahiş olduğunu, dava konusu hasara ilişkin tanzim edilen hasar ekspertiz raporu uyarınca hasar tutarının 17.017,95 EURO tutarında olduğuna ilişkin tespit karşısında davacı tarafın 326.434,06-TL tutarındaki dava konusu talebinin haksız, fahiş ve gerçek zarar miktarını yansıtmadığını; davanın reddi taleplerinin asıl olmakla birlikte müvekkili şirketin ancak CMR hükümleri çerçevesinde faizden sorumlu tutulabileceğini, müvekkili şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ... Ticaret A.Ş.vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davada aktif husumet ehliyetinin malın araca yüklenmesi ile alıcıya geçtiğini, bu nedenlerle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, abonman sigorta sözleşmesinin 005226 sözleşme numaralı poliçenin 6.sayfası 17 numaralı bendine göre karayolunda açık kasa araç ile yapılan taşımaların teminat dışı olduğunu, bu sebeplerle aktif dava ehliyetinin olmadığını ve davanın reddi gerektiğini, CMR 17/2 ve 17/4-c maddesi gereğince taşıyıcının sorumluluğuna gidilemeyeceğini, somut olayda taşıyıcı şirket şoförünün aracı kontrollü bir şekilde kullanır iken yeterli uyarı levhalarına sahip olmayan levha köprüsünden geçerken taşınan emtianın yüksek olması sebebiyle emtianın geçidin üst kısmına takılarak hasarlandığını, bu durumun müvekkili olan 3 no' lu davalının özensiz veya dikkatsiz davrandığını göstermediğini, kazanın gerçekleşmiş olduğu mahalde bir uyarı levhası olmadığını, yetersiz olmayan uyarı işaretleri ve ayrıca diğer davalı ... A.Ş.'nin sağladığı öncü(eskort) aracın talimatı, ile herhangi bir mahsur olmadığını düşündüğü için harekete devam edildiğini, bu sebeple meydana gelen kazanın objektif iyi niyet kuralları ve CMR konvansiyonu gereğince müvekkili şirkete izafe edilecek bir kusurun bulunmasının mümkün olmadığını, bilirkişi incelemesi esnasında bilirkişi heyetine dahil edilecek Trafik Uzmanı bir bilirkişi ile de durumun tespit edileceğini, hal böyle olunca da CMR 17/2. maddesi kapsamında müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, Resmi Gazetenin 18.07.1997 tarih ve 23053 sayılı nüshasında yayınlanan Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin Araçların Boyutları, ölçü ve Ağırlıkları ile Yüklenmesi Esasları başlıklı 128. Maddesi'ne göre yükle birlikte aracın yüksekliğinin maksimum 4 metre olması gerektiğinin belirlendiğini, müvekkili şirket aracına gönderici tarafından yüklenen emtianın bunun oldukça üstünde olduğunu, bu yanlışlığın açık bir yükleme hatası olduğunu, dava dosyasına sunulacak belgelere göre yüklemenin-istiflemenin kimin yükümlülüğünde olduğu anlaşılamıyor ise bile genel hükümlerden hareketle bunun tespitinin mümkün olduğunu, hasarlanan emtianın hassas ve ağır olan emtialar olması nedeniyle de yükleme, istifleme ve boşaltmanın taşıyıcı şirketçe yapılmasının mümkün olmadığını, bu sebeple yükleme, istifleme, boşaltma ve lashing denilen bağlama işlemlerinin genellikle profesyonel aracı kurumlarca yahut göndericiler tarafından bizzat yapıldığının da dikkate alınırsa, sadece taşıyıcı olan şirketin bu işlemleri yaptığının kabul edilmesinin mümkün olmadığını, yükleme ve istiflemenin açıkça gönderici tarafından yapılmış olduğunu, emtianın gönderici tarafından hatalı şekilde yüklendiğinden CMR 17/4-c maddesi gereğince taşıyıcı şirketlerin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, CMR 17/4.a maddesi gereğince gönderici tarafından üzeri madeni levha ile kaplanmış araç istemediğinden işbu zararın oluşmasında taşıyıcıya kusur yüklenemeyeceğini, CMR 17/4.a 4. Madde 18 paragraf 2 ila 5 'e uygun olmak üzere kayıp veya hasar durumları belirtilmiş olduğunu, CMR 17/4-e maddesi gereğince emtia üzerinde yüksekliğe ilişkin uyarı-işaret bulunmadığını, uyarı bulunsa bile kuvvetle muhtemel işbu hasarın meydana gelmeyeceğini, CMR 17/4-a ve CMR 17/4-e maddesi gereğince taşıyıcı şirketlerin sorumluluğuna gidilemeyeceğini, CMR 23. maddesinin uygun hesaplama yapılmadığını, iddia edilen onarımlar, tadilatlar, işçilik vs. gibi giderlerin kesinlikle belgelendirilmemiş olduğunu, belgelerin ibrazının zorunlu olduğunu, davacı tarafın sunmuş olduğu ekspertiz raporundaki bedellerin oldukça yüksek olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesinde bu hususun ortaya çıkacağını, davacının talebinin faiz ile ilgili olarak yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ancak takip tarihinden itibaren faiz isteyebileceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın davaya konu taşınan emvalinde taşıma esnasında hasar olduğundan bahisle, hasar tutarını ve mobil ekip, test ekipmanı taşıması, yol izinleri bedeli gibi diğer yan giderleri sigortalısına ödediğinden bahisle taşımayı yaptığını iddia ettiği ... A.Ş.'nin taşıyıcı mali sorumluluk sigortacısı olarak müvekkili sigorta şirketinden talep ettiğini, davaya konu kazayı yapan ne araç ne de araç sürücüsünün sigortalıları ile ilgili olmadığını, mezkur taşımayı sigortalısı ... A.Ş.'nin yapmadığını, taşımayı yapan aracın diğer davalı ... A.Ş.' ne ait olduğunu, bu sebeple kaza ile ilgili sigortalısının hiçbir sorumluluğu olmadığını, davacının sigortalısı nakliye sözleşmesini dava dışı ... Nak. Tic. Ltd. Şti. ile yapmış olduğunu, davacının delilleri arasındaki bila tarihli nakliye sözleşmesi olup bu durumda taşıma yüklenicisinin de yine dava dışı ... Nak. Tic. Ltd. Şti. olup sigortalısının taşıma ile ilgili sorumluluğu olmadığını, sigorta hasılı taşıma sözleşmesinin dava dışı ... Nak. Tic. Ltd. Şti. tarafından, fiili taşımanın ise diğer davalı ... Ticaret A.Ş. tarafından yapıldığından sigortalısı ... Taşımacılığı A.Ş.' nin vuku bulduğu iddia edilen kazada zarar gören emval ile ilgili hiçbir sorumluluğu olmadığından, müvekkili ... Sigorta A.Ş.'nin de taşıma sorumluluk sigortacısı olarak hiçbir sorumluluğu olmadığını, davaya konu emvalin yüklemeden sonraki sorumluluğunun satıcıda olmadığını, davacının dilekçesinde belirttiği gibi ve delilleri arasında yer alan faturalara göre, satışın CİF satış şeklinde yapılmış olduğunu, satıcının yüklemeden sonra davaya konu mal ile ilgili hak ve sorumluluğu kalmadığını, davacı tarafın delilleri arasında mübrez 06.04.2016 tarih ve 20355 sayılı sevk irsaliyesinde alenen yazılmış olduğunu, bu sebeple davacının sigortalısının davaya konu hasar ile ilgili tazminat talep etme hakkı olmadığını, davacı sigortacının davaya konu poliçesinde teminatın pirimin ödenmesi ile başlayacağı hükmü olduğunu, davaya konu abonman poliçesinin, sefer poliçesi için pirimin hasardan önce ödenip ödenmediği hususunun tespit edilmesi, hasardan sonra ödenmiş ise teminat harici bir hasar ödemesi olduğundan davacının rücu hakkı olmayacağını, davacının defter kayıtlarının incelenerek, sefer poliçesi için pirimin hasardan önce ödenip ödenmediğinin tespitinin gerektiğini, iddia edilen hasarın kimin kusuru sebebi ile meydana geldiğinin belirsiz olduğunu, davacının hasar gördüğü iddia edilen malın malikinin ve mal üzerinde hak sahibinin kendi sigortalısı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacının davaya konu takip ile 326.434,06 TL. talep etmekte olduğunu, miktarın fahiş olduğunu, sigortalısı için ödediği kar marjını ve lütuf ödemelerini rücu edemeyeceğini, poliçelerinde de her bir hasar için 5.000,00 TL muafiyet olduğunu, bu sebeple davacının ödediğinin tamamını müvekkili şirketten talep etme imkanı olmadığını, müdde-i iddiasını ispat etmek mecburiyetinde olduğunu , davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddi ile %20 den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Davaya konu kiraz emtiası CIP satış suretiyle satılmış olup, bu satış türü, taşıma ve sigorta bedeli ödenmiş olarak yapılan satış ve teslim şeklini ifade etmektedir. Buna göre, taşıma sözleşmesi satıcı-gönderici tarafından yapılıp, alıcının taşıma sırasındaki hasar riskini karşılayacak sigorta poliçesinin de alıcı nam ve hesabına satıcı tarafından yaptırılması gerekmektedir. CIP satışta hasarın alıcıya geçmesi nedeniyle rizikodan sonra sigortacının sigortalı konumundaki alıcıya ödemede bulunması gerekmekte olup, bu koşullar altında sigortacının halefiyet hakkı doğacaktır. Somut olayda, davaya dayanak poliçede sigortalı, satıcı-gönderici olup böyle bir durumda CIP satış yapan sigortalıya sigorta bedelinin ödenmesi, sigortalının mal bedelini tahsil edememiş olmasına bağlıdır. Bu durumda mahkemece davalıların, davacının sigortalısına mal bedellerinin ödendiği yönündeki savunması da gözetilerek gerekirse dava dışı sigortalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle taşımaya konu mal bedellerinin ödenip ödenmediğinin tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir." gerekçeleri ile bu tür bir durumda sigrotacının halefiyet hakkının ancak sigortalının mal bedelini tahsil edememesi şartına bağlı olduğunu belirtmiştir.Mahkememizce bu durum araştırılmış 14.10.2020 tarihli celsede satıcı firma olan ... A.Ş'ye 3 adet 60 mvat şönt Reaktör ( ...) nedeni ile mal bedelini Gürcistan uyruklu firmadan tahsil edip etmediği sorulmuş, ilgili şirket vekili tarafından satışı yapılan trafo bedellerinin tahsil edildiği belirtilmiş buna dair fatura ve ödeme yapıldığına dair swift mesaj çıktıları sunulmuştur. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiş davacının aktif dava ehliyeti olmadığı anlaşılmış ..." gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece emtia faturası uyarınca CIP satışın geçerli olduğu, CIP satışta hasarın alıcıya geçmesi nedeniyle rizikodan sonra sigortacının sigortalı konumundaki alıcıya ödemede bulunması gerektiği ancak ödemenin malın bedelini tahsil eden satıcıya müvekkili şirket tarafından yapıldığı, halefiyet şartının oluşmadığı gerekçesiyle davayı husumet yokluğu nedeniyle reddettiğini, 10.04.2016 tarihinde sigortalı firma tesisinden çıkan araçların seyri esnasında trafoyu taşıyan aracın 11.04.2016 tarihinde Amasya Suluova ... köyü mevkinde üzerindeki trafoyu yol tabelasına çarpmak suretiyle trafonun hasarlanmasına sebebiyet verdiğini, ekspertiz raporu uyarınca hasarlanan trafonun tamir edilerek alıcısına gönderildiğini, uyuşmazlık konusu hasarda emtianın perte çıkartılması mal alıcısına teslim edilmemesi gibi durumların söz konusu olmadığını, emtia faturasının mal mukabili şeklinde düzenlenmiş olup mal alıcısına teslim edildiğinden satıcının yani müvekkili şirket sigortalısının da doğal olarak mal bedelini tahsil ettiğini, müvekkili sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin tamir masrafları, tekrar gönderim için navlun bedeli ve tekrar gönderime ilişkin yasal izin ücretlerini kapsadığını, ödenen tazminatın tamir gideri olmasının sebebinin emtianın tamir edilerek mal alıcısına tekrar gönderilmesi, hasarın mal teslim edilmeden gerçekleşmiş olması nedenleriyle müvekkili sigorta şirketinin poliçe kapsamında yaptığını, buna bağlı olarak dava ehliyetinin bulunduğunu iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, Nakliyat Emtia Taşıma Sigorta Poliçesi kapsamında ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, dava dışı sigortalı ... AŞ ile davacı sigorta şirketi arasında, başlangıç tarihi 01.01.2016, bitişi tarihi 01.01.2017 , yükleme tarihi 08.04.2016 olan sigorta poliçesinin düzenlendiği, dava dışı sigortalı şirket ile dava dışı ... Lojistik.... Ltd Şti arasında nakliye sözleşmesi düzenlendiği, nakliye sözleşmesinde yüklenici taşıma sözleşmesinin tarafı ... şirketinin adresinin Trabzon'da olduğu, yükün teslimat adresinin Gürcistan, sözleşme konusunun transformatörlerin ve aksamlarının fabrikadan alınarak trafo merkezi Gürcistan adresine taşınması ve transformatörlerin yerine kaydırarak indirilmesi işi olduğu, malın tanımının 7. maddede yer aldığı, taşıma şeklinin kara yolu CIP-kaydırma ile indirme dahil taşıma olduğu, müşterinin dava dışı sigortalı şirket olduğu, dava dışı lojistik şirketinin taşıma işini davalı .... AŞ şirketine verdiği, davalı şirketin 2 adet trafoyu kendi araçlarına yüklediği, bir adet trafonunda davalı .... AŞ şirketinin aracına yüklendiği, ... nolu trafoyu taşıyan 4 nolu davalı şirkete ait .../... plaka aracın 11.04.2016 tarihinde yol tabelasına çarparak trafonun hasarlanmasına neden olduğu, davalı sigorta şirketlerinin ise davalı taşıyıcı işini gerçekleştiren şirketlerin nakliyat taşıyıcı sorumluluk poliçesi olan şirketler olduğu, davalı ... AŞ'ye davalı ... AŞ tarafından 01.04.2016 tarihli navlun teklifi verildiği, yükün cinsinin trafo olduğ,u araç plakalarının ...-... olduğu, navlun bedelinin 18.000,00 USD, yol süresinin 12/16 gün, güzergahın Türkiye-Gürcistan olduğu, teklifte ... nakliyatın CMR'sinin kullanılacağı, davalı ... şirketinin taşımada alt taşıyıcı firma olduğu hususlarına yer verildiği, ekspertiz raporunda, 10.04.2016 tarihinde sigortalı firma tesisinden çıkan araçların seyir esnasında 68110 nolu trafoyu taşıyan ...-... plakalı aracın 11.04.2016 tarihinde Amasya Suluova'da Kurnaz köyü mevkinde üzerindeki trafoya yol tabelasına çarpmak suretiyle trafonun çarpmasına sebep olduğu, sigortalı tarafından 12.04.2016 tarihinde ihtar yazısı ile ana nakliyeciye gönderildiği hem kendilerinin hem de fiili taşıma işini yapan firmanın doğacak zararlardan sorumlu tutulacağının belirtildiği, söz konusu aracın sigortalı tesisine geri döndüğü, 20.04.2016 tarihinde ekspertiz çalışmalarının gerçekleştirildiği, toplam hasar tutarının onarım maliyetleri, ekipmanların taşınma bedeli, yol izinleri ve mobil ekip bedeli olmak üzere sovtaj tenzili neticesinde 284.038,41 TL olduğunun belirtildiği, taşıma sözleşmesinin tarafı olan dava dışı şirket tarafından sigortalıya 1.900,00 USD tutarında fatura düzenlendiği, davacı şirket tarafından davalılar hakkında İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında, CMR taşımasında 68110 seri nolu trafonun 11.04.2016 tarihinde köprüye çarpması sonucu 22.09.2016 tarihinde ödenen hasarın rücusu amacıyla 284.038,41 TL asıl alacak, 42.395,65 TL, işlemiş faiz olmak üzere toplam 326.434,06 TL alacağın tahsili amacıyla 05.04.2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların takibe ve borca itiraz ettikleri, davacının ise İİK'nın 67. maddesi gereğince itirazın iptali davasını yasal sürede açmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında, sigorta poliçesi, taşıma sözleşmesi, meydana gelen kaza konularında herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir. Uyuşmazlık, dava dışı satıcı sigortalının satışı gerçekleştirilen emtiaların bedelini tahsil etmiş olmasına ve taşımanın CIP taşıma şeklinde gerçekleştirilmiş bulunması karşısında davacı sigorta şirketinin ayrıca hasarlanan trafoya ilişkin takip konusu edilen hasar bedeli ve ferilerini talep hakkının olup olmadığı, aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkindir. 28.07.2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davacının düzenlediği Nakliyat poliçelerinin incelendiği, Spesifik poliçede Abonman poliçe gibi sigortalı ... AŞ olduğu oysa poliçenin bu şekilde yapılmayacağı, yapılırsa TTK. nın md.1301 hükmünde halef sıfatıyla taşıyıcıya rücuan tazminat davası açılamayacağı ya da rücuan tazminat talebinden kaynaklanan icra takibi yapılamayacağı, takibin durması halinde itirazın iptali davasının da aktif husumet yokluğundan açılamayacağı, Incoterms CIP terimine göre, emtia üzerindeki menfaat, satıcı tarafından taşıyıcıya teslimi ile alıcıya geçtiği, dolayısıyla satıcının bu noktadan sonra menfaati bulunmadığı, satıcı alıcıya karşı bizzat Sigortacı vazifesi de görmeyeceği, İncoterms CIP gereği, Balıkesir TÜRKİYE) Mamuelı.(GÜRCİSTAN) arasında taşıma sırasında zıya ve hasar meydana gelmesi halinde buna katlanması gerekenin alıcı olduğu, alıcının satış bedelini ödeme borcunun nakliye rizikolarından etkilenmediği, bu rizikolardan biri sebebi ile malın yok olması halinde dahi alıcının semeni tediye borcundan kurtulmadığı, burada çok önemli bir konunun altını çizmek gerektiği, alıcının CIP bedelini öderken, satıcının yaptırmakla yükümlü olduğu sigorta sözleşmesine ait primi de ödediği, sigorta yaptırmak ve prim borcunu ödemenin esas itibariyle satıcının yükümlülüğünde olduğu, satıcının bu işlemleri vekâleten yapmayıp, CIP satış gereği; bizzat kendi borcunu ifa ettiği, bu sebeple satıcı CIP satış gereği yaptırmakla yükümlü olduğu sigortayı ya “başkası hesabına sigorta” ya da “kimin olacaksa onun hesabına ” sigorta şeklinde; yaptırması gerektiği, nitekim Doktrinde, CIP satış sözleşmeleri gereği satıcı tarafından yaptırılan Sigorta sözleşmelerinin “kimin olacaksa onun hesabına” yapılmasının en uygun çözüm olacağının belirtildiği, poliçenin, sigortalı, ...(...) Sigorta ettiren: ... San. .., AŞ sonuç, CIF satış nedeniyle taşıma sırasındaki hasar riskinin dava dışı alıcı ... (...) şirketine ait olduğu; sigorta şirketinin hasar ödemesini ... AŞ.' ye yapmış olduğu, ödemenin ex gratia( hatır ödemesi) olması nedeniyle davacı sigorta şirketinin TTK. md.1472 hükmünde halef sıfatı kazanmasının söz konusu olamayacağı, dava konusu taşıma uyuşmazlığa CMR Konvansiyon hükümlerinin tatbiki gerektiği, zamanaşımı dolduğu, hasar tarihinin 11.04.2016 ve taşınan emtianın teslim tarihinin 18.05.2016 olduğuna göre; zamanaşımının başlangıç tarihinin 18.05.2016 tarihi olarak almak gerektiği, bu durumda teslim tarihi ile icra takibi arasındaki zaman diliminin hesaplanması gerektiği, bu hesaplama yaptıdığında icra takibinin 688 gün sonra yapıldığının ortaya çıktığı, bu durumda zamanaşımı süresinin 18.05.2017 tarihinde dolmuş olduğunun kabulü gerektiği, Anayasanın 90.maddesine göre uyuşmazlığa CMR Konvansiyon hükümlerinin tatbikini zorunlu olduğundan, davacının uyuşmazlığa TBK. nun haksız fiil hükümlerinin uygulanması ve haksız fiil zamanaşımının geçerli olmasına yönelik yaptığı ilişkinin hukukta karşılığı olmadığı, davacının aktif husumet ehliyetinin olmadığı, böyle bir davanın ancak, satıcı tarafından yükünün taşıyıcıya teslimi ile birlikte yük üzerindeki menfaat ve hasar riskinin üstüne geçtiği alıcı ... (...) şirketi tarafından ... Ltd. Şti. ne karşı: açılabileceği, kaldı ki, CMR Konvansiyonunda herhangi bir tadil olmadığı takdirde, alt taşıyıcıların CMR nin md.3 hükmünde akdi taşıyıcının ifa yardımcısı olup, alt taşıyıcılara husumet yöneltilemeyeceği , alt taşıyıcılara rücu davası açma hakkının sadece akdi taşıyıcıya ait olduğu, onun da bu davanın konusu olmadığı, fiili taşıyıcı kavramının CMR Konvansiyonunda bulunmadığı, CMR konvansiyonunda; hangi durumlarda ulusal hukuka atıf yapıldığının açık ve net olarak ortaya konulmuş olduğu, CMR: Konvansiyonunda fiili taşıyıcı tanımı yapılmadığından TTK. da ki fiili taşıyıcı maddesinin uygulanması şeklinde bir tezin taşıma hukukunda ve doktrinde karşılığının olmadığı, davacının, dava dışı ... AŞ'ye yapmış olduğu ödemenin ex-gratia (hatıri ödemesi) olduğu, dava dışı ... AŞ nin yükü akdi taşıyıcı ... Lojistik Ltd. Şti. ne teslim etmesiyle birlikte yük üzerindeki menfaat ve hasar riskinin alıcı ... (...) ye geçtiğinden, davacının ortada olmayan menfaati sigorta örtüsü altına almasının sigorta hukuku açısından mümkün olmadığı, bu mümkün olmadığından TTK. nın md.1472 hükmünde halef sıfatı kazanılmasının da mümkün olmadığı, yukarıda yapılan açıklamalar sonrası bu aşamada heyetçe eksper tarafından tespit olunan 284.137,80 TL nin şimdilik uygun olduğu, ancak tartışmaya açık olduğu, zira dosyada davacı sigorta şirketince sunulan Nakliyat Hasar Ekspertiz raporunun yanında bir de ... Şirketi tarafından düzenlenmiş survey raporu sunulduğu, nakliyat eksperi olarak görüşlerinin, hasara ilişkin değerlendirmenin İTÜ Elektrik Elektronik fakültesince her iki raporun karşılaştırılmak suretiyle yapılması gerektiği, gerçek zararın, bir üst satırda konulan çekince baki kalmak kaydıyla şimdilik 284.137,80 TL olarak belirlenmesi karşısında ve belirlenen bu gerçek zararın taşıyıcının CMR. Konvansıyon hükmünde sorumluluk üst sınırı olan 6.663,923,36 TL nin altında kaldığından bu zarardan akdi taşıyıcı (... Lojistik Ltd. Şti.) nın gerçek zarar olan 284.137,80 TL * den sorumlu olduğu. kanaatine varıldığı, bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak tartışıldığı üzere, satış sözleşmesinin tarafları arasında satışı teslim şeklinin “... “ olarak belirlenmiş olduğu, bu teslim şeklinin faturanın yanında CMR taşıma senetlerinde de yazılı olmasının, bu davanın tarafları için bağlayıcı olduğu, |ayrıca CMR senedindeki araç plakalarının hatalı olduğu, eğer emtianın yukleneceğı araç plakaları değişmiş ise; yeni plakalara göre CMR düzenlenmesi gerektiği, CMR. nin md.4 hükmüne göre taşıma senedinin yazılı olması şart olmadığı, ancak CMR'nin ispat belgesi olduğu, kısaca kendilerinin bu CMR yi kabul etmediklerini, davacının sunduğu Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesinde sigortalının dava dışı ... Tes. AŞ olmasının hatalı olduğu, ... Gürcistan şeklinde alıcı ve satıcının anlaşma yapmış ise; poliçenin: sigortalı olarak ...(...); sigorta ettiren ... Tes. AŞ şeklinde düzenlenmesi gerektiği, zamanaşımının dolmuş olduğu, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, böyle bir davanın taraflarının alıcı/zarar gören ... (...) ile akdi taşıyıcı .... Lojistik Ltd. Şti. arasında ikame edilebileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı itiraz ederek, emtia faturasının CIP satış şekliyle düzenlenmesinin yerleşik Yargıtay kararları uyarınca müvekkili şirket sigortalısının emtiada menfaat sahibi olmadığı anlamına gelmediğini belirtilerek, rapor alınmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... Sigorta AŞ vekili bilirkişi raporuna beyan ve itirazlarına dair dilekçede, davacı tarafın yaptığı ödemenin ex gratia niteliğinde olduğu, davacı tarafın TTK m.1472 madde kapsamında halef sıfatına haiz olmadığının sübuta erdiğinin sorumluluğu kabul anlamıma gelmemekle birlikte rapordaki zarar tutarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı .... AŞ vekili bilirkişi raporuna beyan dilekçesinde, tespitleri aynen katıldıklarını, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davanın zamanaşımına uğradığını ayrıca esastan reddi gerektiğini belirtmiştir.Davalı .... AŞ vekili, davanın husumet ve zamanaşımı nedeniyle esastan reddine karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Dava dışı sigortalı ... San Tesisleri AŞ vekili dosyaya ibraz edilen beyan dilekçesinde, Gürcistan uyruklu yabancı firmayı satışı yapılan trafolar nedeniyle satış bedelinin tahsil edilip edilmediği hususunda bilgi verilmesi gerektiğinin belirtildiği, dava dışı Gürcistan uyruklu firmanın trafoların satışı sebebiyle taraflarına trafo bedellerini ödediğini, 1.675.828,00 USD CIP bedelli keşide edilen fatura ile ödeme yapıldığına dair swith mesaj çıktılarının ibraz edildiği belirtilmiştir. Swith örneğinden ödemenin yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece yukarıda yer verilen gerekçelere istinaden davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. CIP satış türü, taşıma ve sigorta bedeli ödenmiş olarak yapılan satış ve teslim şeklini ifade etmektedir. Buna göre taşıma sözleşmesi satıcı göndericisi tarafından yapılıp alıcının taşıma sırasındaki hasar riskini karşılayacak sigorta poliçesinin de alıcı namlı hesabına satıcı tarafından yaptırılması gerekir. CIP satışta malın taşıyana teslimi ile hasarın alıcıya geçmesi nedeniyle, taşıma sırasında oluşan hasar nedeniyle sigortacının, hasar bedelini yani sigorta tazminatını, sigortalı konumundaki alıcıyla ödemesi gerekmekte olup bu koşullar altında sigortacının halefiyet hakkı doğacaktır. CIP satışa konu poliçede sigortalı, satıcı-gönderici olması durumunda satış yapan sigortalıya sigorta bedelinin ödenmesi, sigortalının mal bedelini tahsil edememiş olmasına bağlıdır ( Yargıtay 11 HD, T:23.05.2019, 2017/3866 E, 2019/4119 K). Satıcı tarafından emtia bedeli tahsil edildiğinden ve tazminat hakkı alıcı firmaya geçtiğinden ortada geçerli bir temlikten söz edilemez. Bu açıklamalara göre davacı sigorta şirketi bakımından halefiyet gerçekleşmediğinden davacının aktif husumet ehliyeti bulunmamaktadır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 120,60 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine,5-Karar kesinleştikten sonra dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 06.04.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK'nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.

Full & Egal Universal Law Academy