İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/709 Esas 2023/455 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/709
Karar No: 2023/455
Karar Tarihi: 16.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/709
KARAR NO: 2023/455
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 26.11.2019
NUMARASI: 2018/404 Esas - 2019/1117 Karar
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile kardeşi olan ...'in 2007 yılında firma kurduklarını ve ticaret sicil gazetesinde ilan ettirdiklerini, müvekkilinin kardeşi ve ortağı olan ...'in şirketi kurduktan kısa bir süre sonra müvekkilinin bilgisi dahili dışında ... bank adlı özel bir bankadan kredi başvurusu yaptığını, kredi sözleşmesine borçlu olarak hem şirketi, hem kendisini hem de müvekkilini gösterdiğini, müvekkilinin sözleşme altında imzasının bulunmadığını, müvekkilinin ortağı tarafından çekilen kredinin ödenmemesinden bahisle ilgili alacaklı tarafından sözleşme alacağının icraya konulduğunu ve kredi sözleşmesinde adı geçen borçlular aleyhine icra takibi başlatıldığını belirterek davanın kabulüne, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının borca dayanak genel kredi sözleşmesinde imzasının olmadığını iddia ettiğini, borçlunun iddialarının gerçeği yansıtmadığını, dosyaya itiraz etmeyen borçlunun menfi tespit davası açarak borcu ödemeyi geciktirmeye çalıştığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Dava, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı iddia edilen sözleşme kapsamında ödenmeyen borçların tahsili istemiyle başlatılan icra takibi nedeniyle menfi tespit istemine ilişkindir. Davalı vekiline, davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşmesini sunmak üzere süre verilmiş ise de, davalı vekili tarafından sözleşmenin ibraz edilemediği, ... bank AŞ'den dosyamız kapsamına celp edilen kredi sözleşmesinin yapılan incelemesinde ise davacının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalasının bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı tarafından Bozüyük ... İcra Dairesi ... Esas sayılı sayılı dosyasına konu davacının müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmesi ve borç ilişkisi ispat edilmediğinden, davanın kabulü ile davacının Bozüyük ... İcra Dairesi ... esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Ayrıca davalının söz konusu takip yönünden herhangi bir delil ibraz edemediği dikkate alındığında haksız ve kötüniyetli olduğu davacının bu takip nedeniyle hacze maruz kaldığı anlaşılmakla davacı lehine tazminata hükmedilerek..." gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının Bozüyük ... İcra Dairesi ... esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, alacak tutarı 20.823,78 TL'nin %20 oranında hesap edilen 4.164,75 TL tazminatın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olup yasal dayanaklardan da yoksun olduğundan bozulması gerektiğini, çünkü davacı borçlu takibe konu genel kredi sözleşmesinde imzasının bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespitini isteyip zaman kazanmaya çalıştığını, zira borçlunun icra takibine itiraz dahi etmediğini, borçlunun takibe konu sözleşmenin tarafı olup borçlu olmadığına dair iddiaları kabul edilemez olduğunu, ödemeyi geciktirmek amacıyla açılan huzurdaki davanın kötü niyetli olup gerçek bilgileri yansıtmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK'nın 72. maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılmış bir menfi tespit davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, kardeşi ... ile dava dışı ... Ltd. Şti.'ni kurduklarını, kardeşinin davalı bankaya başvurarak kredi sözleşmesi imzaladığını, kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek, temlik eden bankadan kullanılan kredi borcu nedeniyle hakkında Bozüyük ... İcra müdürlüğünün ... E sayılı takip dosyası kapsamında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi karar gerekçesinde yer verildiği üzere, davalı yanca, davacının asıl kredi borçlusu veya müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı kredi sözleşme aslının ibraz edilmediği, buna göre davacının davalıya sorumlu olduğu kredi borcunun varlığının kanıtlanmadığı gözetildiğinde, davanın kabulü yönünde verilen karar isabetli olup, aksi yöndeki davacı istinafı yerinde görülmemiştir. İlk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harcının Hazineye gelir kaydına; bakiye 1.076,86 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK'nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16.03.2023
KANUN YOLU: HMK'nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.

Full & Egal Universal Law Academy