İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1036 Esas 2023/451 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1036
Karar No: 2023/451
Karar Tarihi: 16.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1036
KARAR NO: 2023/451
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05.02.2020
NUMARASI: 2018/753 Esas - 2020/94 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin karton kutu, ambalaj, koli, karton ambalaj alım satım işleri üzerine faaliyet gösteren bir firma olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirketten nevresimler içine konan plaka satın aldığını, taraflar arasında yapılan sözlü anlaşmaya göre ödemenin peşin yapılacağının kararlaştırıldığı, buna göre ürünlerin müvekkil şirket tarafından davalı şirkete teslim edildiği, irsaliyeleri ve faturalarının kesildiğini, beyannamelerin kaydının yapıldığını, ancak hiçbir ödeme yapılmadığını, borcun sürekli ertelendiği ve ileri tarihte ödeneceğinin taahhüt edildiğini, ancak hiçbir ödemenin yapılmadığını, davalı şirket aleyhine Çatalca İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafından borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalı-borçlu tarafından haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, davalı hakkında haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili tarafından oluklu kartonun sipriş edildiğini, ve numune gösterildiğini, davacıdan farklı ürün geldiğini, davacının bunu düzeltmeyi kabul ettiğini, kartonların aynen şirkette muhafaza edildiğini, bu sebeplerden dolayı davacının davasının reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "...Taraf beyanları, dosyada mevcut bilgi belgeler, bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı alacağını ve takibi davalı tarafa satılan oluklu mukavva karton için ilişkin düzenlenen faturaya dayandırmış olup, Yargıtay 19 Hukuk Dairesi' nin 2016/7819 esas ve 2017/2738 karar sayılı içtihadında da belirtildiği üzere öncelikle davacı tarafından icra takibine konu faturadaki malın davalıya tesliminin usulüne uygun delillerle ispatlaması gerekmekte olup davalı cevap dilekçesi ile teslimatın yapıldığını ancak numuneye uygun olmadığını, numuneye uygun teslimat yapılacağının beyan edildiğini iddia etmiştir. Davalının iddiası bakımından keşif yapılmış ise de yapılan keşif sonrası düzenlenen raporda davalının iddia ettiği gibi ürünlerin sparişe uygun olmadığı yönünde bir tespitin mümkün olmadığı tespit edilmekle davalı vekilinin cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmamış olması karşısında bu iddiasını ispatlayamadığı, alacak miktarının olup olmadığının tespiti için ise, taraflara ticari defterlerini sunmaları için kesin kesin verilmiş davacı tarafından sunulan ticari defterlerin incelenmesi sonucunda düzenlenen 20.11.2019 tarihli bilirkişi raporunda davacının davalıdan 9.589,60-TL alacaklı olduğu tespit edilmiş olup, davacının takibinin 9.589,60-TL olduğu anlaşılmakl davalının yapmış olduğu itirazının iptaline, alacağın likit olması nedeni ile de asıl alacağın %20 si olan 1.917,92-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine..." karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemenin gerekçeli kararında yemin deliline dayanılmadığının vurgulandığı, ancak gerek cevap gerekse delil dilekçesinde yemin ve tanık deliline dayanıldığını, Aşamalardaki tüm savunmalarını tekrarla; gerekçeli kararda bilirkişi tarafından keşif sonrasında düzenlenen raporda davalının iddia ettiği gibi ürünlerin siparişe uygun olup olmadığı konusunda bir tespit yapılmadığının belirtildiğini, tespit yapılamayıp alacak miktarının da tespit edilmesi çelişkili olup , hukuka aykırı olduğunu, Davada ispat yükünün davacıda olduğunu, sırf davacının ticari defterlerine göre karar verilmesi hukuka aykırı olduğunu, davacının davasını ispat edemediğini, Yukarıda belirtilen sebeplerle ve HMK'nın 355.madde hükmü gereğince resen gözetilecek nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, ticari satıma ilişkin faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK'nın 67. maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, yasal süresi içinde, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarfından davalıya korton mukavva satılıp teslim edildiği, davalının borcu ödemediği ileri sürülmüş, davalı yanca ise davacıdan oluklu karton mukavva talep edildiğini hatta davacı iş yerinde numune üzerine sipariş verildiğini, ancak sipariş edilenden farklı nitelikte ürün teslim edildiğini, bu konunun davacıya bildirildiğini, davacı tarafından siparişe uygun gönderilmeyen ürünlerin depoda muhafaza edildiğini ileri sürerek davanın reddi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda kurulan hükümde; davalının alacağa dayanak fatura konusu malları cevap dilekçesi ile teslim alındığı beyanı karşısında, malların sipariş konusu edilen ve numuneye uygun olmayan ürünler olduğu, davacının ise numuneye uygun teslimat yapılacağının beyan ettiği yönündeki savunmalarını kanıtlayamadığı, davalı yanca cevap dilekçesinde yemin deliline dayanmamış olması da dikkate alındığında, iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İlk derce mahkemesince her ne kadar davalı yanca savunma sebepleri kapsamında yemin deliline dayanmadığı gerekçesine yer verilmiş ise de davalı vekilinin 24.09.2018 tarihli cevap dilekçesinde ve 07.04.2019 tarihli delil dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanmış olduğu anlaşılmaktadır. Davalının savunma nedenlerini kanıtlayamadığı gerekçesiyle sonuca gidildiği, davalının açıkça yemin deliline dayandığı da gözetildiğinde, ilk derece mahkemesince davalıya yemin deli hatırlatılmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Yukarıdaki açıklama ışığında ilk derce mahkemesince esasa etkili yemin delili hatırlatılmaksızın hüküm kurulması isabetsiz olmakla, istinafa konu kararın HMK'nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK'nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-İİK'nın 36. maddesi uyarınca yatırılan teminatın iadesine,5-Davalı vekili tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK'nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 16.03.2023
KANUN YOLU: HMK'nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.

Full & Egal Universal Law Academy