İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/854 Esas 2023/724 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/854
Karar No: 2023/724
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/854 Esas
KARAR NO: 2023/724 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2023/2 D.iş - 2023/7 Karar
TARİHİ: 25/01/2023 ( Ek Karar )
TALEP: İhtiyati hacze itiraz
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: İhtiyati haciz talep eden vekili talep dilekçesi ile; borçlunun imzalamış olduğu 42.000,00-Euro bedelli senetin karşılığının olmadığını, borcun ödenmediğini belirterek borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi'nin 05/01/2023 tarih ve 2023/2 D.iş - 2023/7 Karar sayılı kararı ile; "1-İhtiyati haciz talebinin talep konusu alacak miktarı olan 833.700,00-TL üzerinden %15'i oranında teminat karşılığında KABULÜNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 2-Borçlunun 833.700,00-TL tutarında taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İ.İ.K'nun 257. ve devamı maddeleri gereğince İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA," karar verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekili itiraz dilekçesi ile; mahkemece verilen 05.01.2023 tarihli karar ile talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, bunun üzerine 06.01.2023 tarihinde İstatıbul ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile ihtiyati haciz takibi başlatıldığını, başlatılan ihtiyati haciz takibi neticesinde müvekkilinin tüm malvarlığı üzerine, banka paraları üzerine ihtiyaten haciz işlendiğini, müvekkilinin işyerine fiziki hacze gelinerek taşınır mal ihtiyati haczi gerçekleştirilmek istendiğini, bunun üzerine söz konusu icra dosyasında haciz işlemlerinin durdurulabilmesi için taraflarınca dosyaya 837.000 TL depo edilmek zorunda kalındığını ve ihtiyati haciz dosyasına yatırılan bu tutar üzerinden devam etmekte olduğunu, itiraz dilekçeleri akabinde gelişen vakıalar sebebiyle söz konusu ihtiyati haczin kaldırılmasını akabinde; dosyaya yatırılan 837.000 TL tutarın taraflarına iadesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğunu, bir diğer husus ise haksız haciz nedeniyle müvekkilinin tüm banka hesaplarının bloke olduğunu, tüm tapu ve araçlarına haciz konulduğunu ve üstüne üstlük müvekkilinin işyerine fiili hacze gelindiğini, müvekkilinin tüm banka hesaplarında bloke olduğu için dosya borcunu ivedilikle depo edemediğini, nakit TL temin etmek için haciz memurları önünde mahremiyeti ihlal edilerek özel kasası açıldığını, müvekkilinin estetik alanında çalışan saygın bir dişçi olduğunu ve tüm bu olaylar sebebiyle itibarı zarar görmüş ve hem maddi hem manevi olarak zor durumda kaldığını, bu sebeple taraflarınca genel mahkemelerde tazminat davası açılacak olup ihtiyati haciz kararı için mahkememiz dosyasına yatırılan teminatın karşı tarafa iade edilmesine muvafakat etmediklerini, ihtiyati haciz kararına konu edilen senet hakkında halihazırda alınmış bir ihtiyati tedbir kararı ve devam eden bir menfi tespit davasının mevcut olduğunu, senet tüketici ilişkisi kapsamında düzenlenmiş olmasına rağmen nama yazılı şekilde düzenlenmemiş olması sebebiyle müvekkili bakımından geçersiz olduğunu, tüketici senetlerinin hukukun dolanılması yoluyla ticaret mahkemelerinde ihtiyati hacze konu edilmesini hukuk düzeninin korumadığını, bu hususun içtihatlarla sabit olduğunu, açıklanan nedenler ve talepler doğrultusunda; 27.12.2021 düzenlenme tarihli ve 25.12.2022 vade tarihli 42.000,00 Euro bedelli senede istinaden verilen ihtiyati haciz kararının; öncelikle tüketici ilişkisinden kaynaklanan borca istinaden düzenlenmesine rağmen nama yazılı şekilde düzenlenmediğinden müvekkili bakımından geçersiz olması sebebiyle; ciro edilmiş olması nedeniyle ve hakkında İstanbul 4. Tüketici-2022/17 Değişik İş sayılı dosyada verilen 20.12.2022 tarihli icra edilemeyeceğine dair Tedbir Kararı bulunmasına istinaden derhal kaldırılmasına, ihtiyati haciz kararına istinaden İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine konulan tüm hacizlerin fekkine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi'nin 25/01/2023 tarih ve 2023/2 D.İş - 2023/7 Karar sayılı ek kararında; "Talep, mahkememizin 05/01/2023 tarihli ihtiyati haciz kararına itiraz ile ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkememizce İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası uyap üzerinden eklenerek, dosya sureti mahkememiz dosyasına alınmıştır. Mahkememizce İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinin 2023/4 Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Somut olayda, dosya kapsamında tarafların sunmuş olduğu dilekçeler ve ekleri ile, dosyamız arasına alınan İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası ve İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinin 2023/4 Esas sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde; ihtiyati hacze itiraz eden, ihtiyati haciz kararına konu edilen senet hakkında ihtiyati tedbir kararı bulunduğunu ve devam eden bir menfi tespit davası mevcut olduğunu, senet tüketici ilişkisi kapsamında düzenlenmiş olmasına rağmen nama yazılı şekilde düzenlenmemiş olması sebebiyle müvekkili bakımından geçersiz olduğunu, tüketici senetlerinin hukukun dolanılması yoluyla ticaret mahkemelerinde ihtiyati hacze konu edilmesini hukuk düzeninin korumadığını beyan ile itiraz etmiş ise de, ihtiyati hacze konu senet metninde itiraz edenin dayandığı tüketici sözleşmesine bir atıf olmadığı, yine dayanılan tedbir kararı ve menfi tespit davası ile işbu ihtiyati haciz karanın taraflarının farklı olduğu anlaşılmakla itirazın reddine karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. "gerekçesi ile ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiş ve verilen karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Alacaklı vekili 02/03/2023 tarihli dilekçesi ile; ihtiyati haciz kararı uyarınca taraflarınca yatırılan 125.055,00 TL teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi'nin 08/03/2023 tarih ve 2023/2 D.İş - 2023/7 Karar sayılı ek kararında; "İstanbul ... İcra Dairesi'nden gelen derkenarda ihtiyati haciz kararının takibe konulduğu, ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, İstanbul 4. Tüketici 2022/17 D.İş sayılı kararı ile takip durdurulduğu şeklinde yanıt verildiği, dolayısıyla takibin kesinleşmediğinin anlaşıldığı, dosyada teminatın iadesine ilişkin borçlular tarafından sunulan bir muvafakatın bulunmadığı, mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararının da istinaf edildiği anlaşıldığından teminatın iadesi talebinin reddine" karar verilmiş ve verilen karara karşı alacaklı ... vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: İhtiyati hacze itiraz eden ... vekili istinaf dilekçesi ile; ihtiyati haciz kararına konu edilen senet hakkında halihazırda alınmış bir ihtiyati tedbir kararı ve devam eden bir menfi tespit davasının mevcut olduğunu, müvekkili ile .... Anaonim Şirketi ve şirketin tek ortağı ve imza yetkilisi ... arasındaki tüketici ilişkisi niteliğindeki sözleşme ilişkisine istinaden düzenlenen 27.12.2021 düzenlenme tarihli, ve 25.12.2022 vade tarihli, 42.000,00 Euro bedelli senedin ... Anonim Şirketinin tek ortağı ve tek temsilcisi ...'a teslim edildiğini, ilgili sözleşmenin "Fiyat ve Ödeme Şartları" başlıklı 7. maddesinde açıkça vade tarihi ve senet bedeli belirtilen 12. taksidin karşılığı olarak takibe konu senedin düzenlenerek ...'a teslim edildiğini, teknenin belirlenen teslim tarihinde teslim edilmediğini ve teknede kullanımla ortaya çıkan ayıplar nedeniyle teknenin 2022 yaz sezonu sonunda kullanılamaz hale geldiğini, buna istinaden kullanımla ortaya çıkan ayıpların tadilatı için çalışmalara başlanmadan önce delil niteliğinin korunması amacıyla ve devam eden taksitlerin ödenip ödenmeyeceğinin belirlenmesi maksadıyla İstanbul Anadolu 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2022/43 Değişik İş sayılı dosyası ile delil tespiti istendiğini ve ilgili dosyada güncel ayıplara ilişkin teknede yapılan inceleme sonrası dosyaya giren bilirkişi raporunda güncel ayıplar tespit edilerek zararlar toplamının 920.929,92 Euro olarak tespit edildiğini, bunun üzerine taraflarca dava sürecine gidilme kararı alındığını ve işbu dosyaya konu edilen senet hakkında İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2022/17 Değişik İş sayılı dosyası ile ihtiyati tedbir talep edildiğini ve talebin kabulü ile verilen 20.12.2022 tarihli karara istinaden taraflarınca yatırılan 21.12.2022 tarihli teminat ile 27.12.2021 düzenlenme tarihli ve 25.12.2022 vade tarihli, 42.000,00 Euro bedelli senet hakkında ihtiyati tedbir kararı verildiğini, kararda Mahkemece senet bedelinin %15'i oranında teminat yatırılması halinde senedin icra takibine konu edilmesinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verildiğini, tedbir kararını takiben taraflarınca ilgili teminat tutarının yatırıldığını, ayrıca senede ve kalan taksitlere ilişkin menfi tespit davası ve ayıptan doğan tazminat davasının da süresi içinde açıldığını, alacaklı ciranta ... vekilinin söz konusu senede ilişkin öncelikle İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosya ile kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, taraflarınca alınan tedbir kararı ve menfi tespit davası nedeniyle senedi tahsil edemeyeceğini anlayan alacaklının haksız ve kötü niyetli olarak ihtiyati haciz yoluna başvurduğunu ve işbu istinafa konu karar ile ihtiyati haciz kararı verildiğini, ardından kararın ayrıca tevzi edildiğini ve alacaklı vekilinin tekrardan harç yatırmamak için İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosyanın İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosya ile birleştirilmesini ve bu dosyada yatırılan harçların ihtiyati haciz dosyasına gönderilmesini talep ettiğini, takip işlemlerine İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosyası üzerinden ihtiyati hacze ilişkin takip olarak devam edildiğini, söz konusu tedbir kararı ve dava nedeniyle senedi diğer yollardan tahsil edemeyeceğini anlayan lehdar ...'un senedi ihtiyati haciz talep eden ciranta ...'ya ciro ederek ihtiyati haciz yoluna başvurduğunu ve tedbir kararını dolanmaya çalıştığını, başlatılan ihtiyati haciz takibi netincesinde müvekkilinin tüm malvarlığı üzerine, banka paraları üzerine ihtiyaten haciz işlendiğini, müvekkilinin işyerine fiziki hacze gelinerek taşınır malın ihtiyati haczinin gerçekleştirilmek istendiğini, bunun üzerine söz konusu icra dosyasında haciz işlemlerinin durdurulabilmesi için taraflarınca dosyaya 837.000 TL depo edilmek zorunda kalındığını, esas takibe geçilmemesi maksadıyla ilgili dosyaya İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2022/17 Değişik İş sayılı dosyada verilen 20.12.2022 tarihli tedbir kararı sunularak takip durdurulduğundan bu defa da ciranta ... tarafından İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2022/17 Değişik İş sayılı dosyaya müdahale dilekçesi sunularak tedbir kararının kaldırılmasının talep edildiğini, tedbir kararına istinaden süresi içinde İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi'nin 2023/4 E.sayılı dosyası ile menfi tespit davası açılmış olduğundan İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi tarafından yetkisizlik kararı verilerek dosyanın itiraz hakkında değerlendirme yapılması için İstanbul 9. Tüketici Mahkemesine gönderildiğini, ...'nın tedbire itirazlarının İstanbul 9. Tüketici Mahkemesinin 16.02.2023 tarihli mürafaa duruşmasında reddedildiğini, diğer taraftan senedin bir 3. kişiye ciro edildiği taraflarınca sonradan öğrenilmiş olduğundan senedin sonradan öğrenilen mevcut hamili ...'nın menfi tespit talebi yönünden İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi'nin 2023/4 E.sayılı dosyasına dahil edilmesi için taraflarca sürecin başlatıldığını ve 2023/7814 Arabuluculuk Daire Başkanlığı Tüketici Dava Şartı Arabuluculuk Dosyası ile arabuluculuğa başvurulduğunu, ... bakımından menfi tespit davası ikame edilerek birleştirme talep edileceğini, zira söz konusu senedin bir tüketici ilişkisine istinaden düzenlenmiş olup geçersiz şekilde düzenlenerek ciro edildiğini, senedin tüketici ilişkisi kapsamında düzenlenmiş olmasına rağmen nama yazılı şekilde düzenlenmemiş olması sebebiyle müvekkili bakımından geçersiz olduğunu, işbu ihtiyati hacze konu edilen 25.12.2022 vade tarihli senedin tahsil maksadıyla "... bankası Levent Şubesi" ne tevdi edildiğini ve bankada muhafaza edildiğini, söz konusu senet için müvekkiline 18.12.2022 tarihinde ... banktan bildirim gönderildiğini ve bildirimin içeriğinde;"Bankamızca işleme alınan vade tarihi olan 42.000 EUR tutarlı ... numaralı senediniz Levent/İstanbul Şb. de beklemektedir. Bilgilerinize sunarız." ifadelerine yer verildiğini, önceki taksitlere ilişkin senetlerin de aynı şube vasıtasıyla ödendiğini, şimdiye kadar ödenen tüm senetlerin banka kasasında muhafaza edildiğini, vadesi geldiğinde banka tarafından müvekkiline bildirim gönderildiğini ve müvekkili tarafından bildirime istinaden ödeme yapıldığını, yapılan ödemede tahsil masrafının banka tarafından kesildikten sonra lehdara aktarıldığını, taraflarınca vekil sıfatıyla söz konusu senetlerin "Tüketici Senedi" koşullarına uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti maksadıyla tedbir kararı alınmadan evvel bankada inceleme talep edildiğini ancak bu talebin inceleme istenen evrakın "müşteri sırrı" niteliği gerekçe gösterilerek reddedildiğini, işin aciliyeti ve özel vekalet çıkartılmasına vakit olmaması sebebiyle senedin tüketici senedi olma vasfını taşımamasına istinaden taraflarınca ileri sürülebilecek tüm defiler saklı tutularak senet hakkında vadesi gelmeden evvel İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2022/17 Değişik İş sayılı dosyasında verilen 20.12.2022 tarihli karar ile tedbir alındığını ve senedin icra takibi işlemlerine konu edilmesinin engellendiğini, tedbir kararı alınıp teminat yatırıldıktan sonra ilgili karar senedin tahsiline yetkili ... Levent Şubesine sunulduğunu ve bankadan işleme alındığını, tüm bunlardan sonra senedin bankadan işlemsiz şekilde iade alınarak ihtiyati haciz ve takibe konu edildiğini, taraflarınca daha sonra ihtiyati haciz kararı ve haciz kararının icraya konulduğu icra dosyasından senedin incelenerek bono olarak emre yazılı şekilde düzenlendiğinin ve ciro edildiğinin anlaşıldığını, bilindiği üzere tüketici senetlerinin emre yazılı olarak düzenlenmesi ve ciro edilmesinin yasak olduğunu, tüketici senetlerinin nama yazılı olmasının en önemli faydasının, defilerin ileri sürülmesinde kendini gösterdiğini, eğer kıymetli evrak tedavüle çıkmışsa ve hamiline veya emre yazılıysa sadece mutlak defilerin ileri sürülebileceğini, nama yazılı olursa bu durumda temel ilişkiyle ilgili olsun veya olmasın tüm nispi defilerin de ileri sürülebilir olacağını, bunun sonucu olarak tüketicinin örneğin malın ayıplı olması durumunda satıcıya karşı ileri sürebileceği defileri, hamile karşı da ileri sürebileceğini ya da dönme hakkını kullanmışsa ödeme yapmaktan kaçınabilecek veya indirim hakkını kullanmışsa senette yazan miktardan azını ödeyerek borcundan kurtulabileceğini, aynı şekilde temel ilişki başka bir sebeple ortadan kalkmışsa bunu da ileri sürebileceğini, eğer mal teslim edilmemişse tüketicinin ödemezlik defini de hamile karşı ileri sürebileceğini, tüm bu düzenlemelerle tüketicinin korunması amaçlandığından bu düzenlemenin kamu düzeninden olduğunu ve maddeye aykırı olarak nama yazılı düzenlenmeyen senetlerin tüketici yönünden geçersiz olduğunu, bu definin tüketici tarafından herkese karşı ileri sürülebilcek bir mutlak defi niteliğinde olduğunun Yargıtay Kararları ile sabit olduğunu, tüm bu düzenlemeler ve içtihatlar ışığında müvekkili bakımından senedin geçersiz olduğunu, ciranta ...'un tüketici değil senetten hala bizzat kambiyo borçlusu olarak sorumlu olduğunu, bu defi hakkının yalnızca tüketiciye tanındığını, ihtiyati haciz talep eden ... eğer tahsil talebinde samimi ise dilerse ciranta ...'un kambiyo sorumluluğuna gidebileceğini, her ne kadar cirantanın iyi niyetli veya kötü niyetli olmasının senedin geçersizliği sonucunu değiştirmeyeceği vurgulanmışsa da, tedbir kararının ardından senedi ciro eden ...'un tahsil gayesine, işbu ihtiyati haciz talebinde bulunan 2. ciranta ...'nın da ortaklık ettiğini, hem senedin bankadan işlemsiz alınması hem de önce İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus esas takip açılıp akabinde tedbir kararını dolanmak maksadıyla İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı dosyası üzerinden işbu istinafa konu karar ile ihtiyati hacze konu edilmesinin bu hususları ortaya koyduğunu, tüketici senetlerinin hukukun dolanılması yoluyla Ticaret Mahkemelerinde ihtiyati hacze konu edilmesini hukuk düzeninin korumadığını, bu hususun içtihatlarla sabit olduğunu, ihtiyati haciz kararına itiraz neticesinde verilen kararların istinaf kanun yolunda kesinleşmesi sebebiyle bu hususta pek çok Bölge Adliye Mahkemesi kararının mevcut olduğunu, tüm bu kararlarda kabul edilen itiraz sebeplerinin işbu dava konusu olayda da mevcut olduğunu, ihtiyati tedbir kararına konu senedin, bir tüketici olan müvekkili için tekne yapımına dair sözleşme ilişkisi kapsamında borca istinaden "taksit" amacıyla düzenlendiğini, ancak nama yazılı düzenlenmesi gerekirken emre düzenlendiğini, ilgili senet hakkında mahkemeden icra edilemeyeceğine dair ihtiyati tedbir kararı alındığını ve menfi tespit talepli esas dava açıldığını, karşı tarafın, senedi ciro ederek hakkında ihtiyati haciz kararı alınmasını sağladığını, ihtiyati haciz talep eden tarafından 19.01.2023 tarihli mürafa duruşmasında tüm bu içtihatlara karşılık olarak ihtiyati hacze itiraza ilişkin 19.01.2023 tarihli mürafaa duruşmasında HGK. E. 2017/341 K. 2020/374 T. 9.6.2020 sayılı kararına atıf yapılarak ihtiyati haczin devamına karar verilmesi gerektiğinin savunulduğunu, taraflarınca ilgili karar incelendiğinde ilgili kararın taraflara ilişkin olaya uygun olmadığının tespit edildiğini, karşı tarafça dayanak gösterilen kararda senedin tüketici senedi olduğu iddiasını ileri sürerek senedin geçersizliğine dayanan tüketicinin kendisi değil lehdar olduğunu, kararda lehdarın tüketici ilişkisine istinaden adına düzenlenen senedi hem ciro edip hem de sonradan senedin tüketici ilişkisine istinaden alındığını ileri sürülmesinin kötü niyetli olduğundan bahsedildiğini, taraflarınca ihtiyati hacze itiraz dilekçesinde de bu karara aksi bir iddiada bulunulmadığını, senedin yalnızca tüketici (tarafımız) bakımından geçersiz olduğunu, diğer lehdar ve cirantalar bakımından hala kambiyo taahhüdü niteliğinde olduğunun taraflarınca da ifade edildiğini, işbu uyuşmazlıkta tüketici tarafından vadeden önce esas hakkında açılmış bir dava ve alınmış bir tedbir kararının mevcut olduğunu ve senedin geçersizliğinin bizzat tüketici tarafından ileri sürüldüğünü, tüm bu sebeplerle ilgili ihtiyati hacze ilişkin kararın uyuşmazlığa bire bir uyan içtihatlar doğrultusunda kaldırılması gerekirken yanılgılı gerekçelerle İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi'nin 2023/4 E. sayılı dosyasında ...'nın taraf olmaması sebebiyle reddinin yerinde olmadığını, Mahkemece ...'nın tedbire itirazları değerlendirilerek red kararı verildiğini ve böylelikle tedbir kararının ...'yı da bağlayacağının hüküm altına alındığını, sonuç olarak işbu değişik iş davası konusu senedin; öncelikle nama yazılı düzenlenmesi gerekirken emre düzenlenmiş olması, tüketici senetlerinin ciro edilemez olmasına rağmen ciro edilmiş olması, dolayısıyla senedin müvekkili bakımından geçersiz olması, ilgili senet hakkında icra edilemeyeceğine dair taraflarınca ihtiyati tedbir kararı alınmış olması, ilgili senede ilişkin menfi tespit talebini de içerir esas dava açılmış ve yargılamanın devam ediyor olması, uyuşmazlığın tüketici kanunu ile ilişkili olması ve bu nedenle mücerret kambiyo ilişkisinden söz edilemeyeceği, bu kapsamda dayanak borç senedinin "mücerret borç ikrarı" kapsamında kabul edilemeyeceği gerektiğini beyanla İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2023/2 Değ. İş. Sayılı dosyasında verilen 25.01.2023 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı ... vekili istinaf dilekçesi ile; 13.02.2023 tarihinde teminatın iadesi hususunun ilgili icra müdürlüğünce yerel mehkemenin takdirlerine sunulduğunu, ilgili yazı üzerine davalı tarafa 14.02.2023 tarihinde "Alacaklı vekili teminatın iadesini talep etmiş olup, teminatın iadesine muvafakat edip etmediğinizi, teminat iadesine muvafakat etmiyorsanız bu konuda açtığınız herhangi bir dava olup olmadığını tebliğden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde bildirmeniz aksi halde teminatın iadesi hususunda mahkememizce olumlu ya da olumsuz karar verileceği tebliğen ihtar olunur." şeklinde ihtaratlı tebligatın tebliğe çıkartıldığını, söz konusu tebligat 19.02.2023 tarihinde tebliğ olmuş olup 1 haftalık verilen kesin sürenin dolduğunu, borçlu tarafın müvekkili aleyhine herhangi bir tazminat talepli dava açmadığını, Yerel mahkemeye de bu yönde bir bildirimde bulunmadığını, davalı bu süre zarfında daha önce Yerel mahkemece verilmiş olan ihtiyati hacze yönelik itirazın reddi kararını istinaf etmiş olup 1 haftalık kesin süre geçtikten sonra teminat iadesine muvafakat edilmediğini Yerel mahkemeye bildirdiğini, şu aşamada halen müvekkili aleyhine bir tazminat davası açılmadığını, işbu kararla ilgili olarak Yargıtay'ın çeşitli emsal kararları bulunduğunu beyanla İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.03.2023 tarihli ek kararının ortadan kaldırılmasına, müvekkilinin ihtiyati haciz nedeniyle oluşabilecek zararların tazmini için yatırmış olduğu teminatın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep; bonoya dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, mahkemece ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmiş, karara karşı ileri sürülen itiraz yukarıda açıklanan gerekçelerle 25.01.2023 tarihli ek karar ile ve alacaklı vekilinin teminatın iadesi talebi 08.03.2023 tarihli ek karar ile reddedilmiş, itiraz eden vekilince 25.01.2023 tarihli ek karara, alacaklı vekilince 08.03.2023 tarihli ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İİK'nın 257/1. fıkrası uyarınca; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK'nın 258. maddesi uyarınca; ihtiyati haciz talep eden alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Burada aranan ölçü yaklaşık ispat ölçüdür.İİK'nın 265. maddesi hükmü gereğince, borçlu kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haciz kararına yönelik haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata, huzuru ile yapılan hacizlerde haczin uygulandığı, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu durumda mahkeme, gösterilen itiraz sebepleri ile bağlı inceleme yaparak itirazı kabul veya reddeder.HMK'nın 341/1-b maddesi uyarınca ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabilir. Mahkemece verilen 08.03.2023 tarihli ek karar teminatın iadesi talebinin reddine dair bir karar olup anılan karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması mümkün değildir. Bu nedenle alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 352/1-b maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir. İhtiyati haczin dayanağı keşidecisi itiraz eden borçlu ..., lehtarı ..., vade tarihi 25.12.2022 olan, 42.000 Euro bedelli bononun üzerinde nakden ve emre yazılı ibarelerinin olduğu, ... tarafından senedin ihtiyati haciz talep eden alacaklı ...'ya ciro edildiği ve yasal unsurlarını taşıdığı anlaşılmıştır. İtiraz dilekçesine ekli belgelerden, itiraz eden borçlunun lehdar ...'dan 27.12.2021 tarihli tekne alım satım sözleşmesi ile bir adet tekne satın aldığı, bir kısım ödemenin peşin yapıldığı, bir kısım ödemenin ise 25.01.2022 ödeme tarihinden başlayan senetlerle ödeneceğinin kararlaştırıldığı, senetlerin bilgilerinin sözleşmede yazılı olduğu, uyuşmazlık konusu bononun da sözleşmede yazılı olduğu görülmüştür. İtiraz eden tarafından İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2022/17 Değişik iş sayılı dosyasında, tekne alım satım sözleşmesinin tarafı olan ... ile teknenin üreticisi şirket olan ... Anonim Şirketi taraf gösterilerek ihtiyati hacze konu 25.12.2022 vade tarihli ve 42.000 Euro bedelli bono ile ilgili ihtiyati tedbir karar verilmesinin talep edildiği, Mahkemece talebin kabulü ile bononun icra takibine konu edilmemesine yönelik ihtiyati tedbir kararı verildiği, bundan sonra itiraz eden tarafından İstanbul 9. Tüketici Mahkemesi'nin 2023/4 Esas sayılı dosyası ile ... ve ... Anonim Şirketi aleyhine ihtiyati hacze konu bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik menfi tespit davasının açıldığı, ihtiyati haciz talep eden alacaklının davanın tarafı olmadığı, anılan dosya üzerinden devam eden yargılamada İstanbul 4. Tüketici Mahkemesi'nin 2022/17 Değişik iş sayılı dosyasında verilen ihtiyati tedbir kararına alacaklı vekilince yapılan itirazın reddine, istinaf incelemesine konu ihtiyati haciz kararının icrası kapsamında başlatılan İstanbul ... İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyasında takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4/5 maddesinde; "Tüketicinin yapmış olduğu işlemler nedeniyle kıymetli evrak niteliğinde sadece nama yazılı ve her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde senet düzenlenebilir. Bu fıkra hükümlerine aykırı olarak düzenlenen senetler tüketici yönünden geçersizdir." düzenlemesi yer almaktadır. Somut dosyada; talebe dayanak senet nedeniyle daha önce verilmiş ihtiyati tedbir kararı, ihtiyati haciz kararı verilmesine engel olmayıp bu husus İİK'nın 265. maddesinde düzenlenen ihtiyati hacze itiraz sebeplerinden değilse de, nama yazılı olarak düzenlenmesi gereken tüketici senedinin emre yazılı olarak düzenlenmesi halinde geçersiz olacağı iddiasının keşideci tarafından alacaklı cirantaya karşı da ileri sürülebileceği, senedin geçersiz olduğu iddiasıyla itiraz eden vekilince açılmış menfi tespit davasının devam ettiği, bu aşamada sunulan deliller nazara alındığında Mahkemece senede bağlı alacak yönünden İİK'nın 257. maddesindeki koşulların oluştuğunun yaklaşık olarak ispat edilemediği gözetilerek itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmiş olması hatalı olmuştur. Açıklanan nedenlerle, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, itiraz eden vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, mahkemece deliller toplanılmış olup, yeniden yargılama yapılmasını gerektirir bir husus bulunmadığından HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce yeniden karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Alacaklı ...'nın istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 352/1-b maddesi gereğince REDDİNE, 2-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 25/01/2023 tarih ve 2023/2 D.iş - 2023/7 Karar sayılı ek kararının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, Dairemizce yeniden hüküm kurulmak suretiyle; İhtiyati hacze itiraz eden ...'nun İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05/01/2023 tarih ve 2023/2 D.İş - 2023/7 Karar sayılı ihtiyati haciz kararına yönelik itirazının KABULÜNE, 3-İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 05/01/2023 tarih ve 2023/2 D.İş - 2023/7 Karar sayılı ihtiyati haciz kararının KALDIRILMASINA,
İLK DERECE YÖNÜNDEN: 4-Yasa gereği ihtiyati hacze itiraz yönünden harç alınmasına yer olmadığına, 5-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından herhangi bir yargılama gideri sarf edilmediğinden bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, 6-İhtiyati haciz talep eden tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 7-İhtiyati hacze itiraz eden vekille temsil edildiğinden dairemiz karar tarihi itibariyle yürürlükte olan AAÜT 2. kısım 1.bölüm 1/b maddesine göre hesaplanan 3.000 TL vekalet ücretinin ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine,
İSTİNAF YÖNÜNDEN: 8-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden ihtiyati hacze itiraz eden ... ve alacaklı ... tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harçlarının hazineye gelir kaydına, 9-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden ... tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının talep halinde kendisine iadesine, 10-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden ... tarafından yatırılan 179,90 TL istinaf karar harcının hazineye gelir kaydına, 11-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının ihtiyati haciz talep edenden alınarak ihtiyati hacze itiraz edene verilmesine, 12-Alacaklı tarafından istinaf aşamasında sarf edilen 91,00 TL posta giderinin üzerinde bırakılmasına, 13-Artan gider avansı olması halinde yatıran tarafa iadesine, 14-Kararın ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe gönderilmesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde HMK'nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy