İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2023/729 Esas 2023/676 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2023/729
Karar No: 2023/676
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
13. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2023/729 Esas
KARAR NO: 2023/676 Karar
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2022/1004 Esas - (Derdest Dava Dosyası )
TARİH: 26/12/2022 Tarihli Ara Karar
DAVA: 6361 Sayılı Finansal Kiralama, Faktöring Ve Finansman Şirketleri Kanunundan Kaynaklanan
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, Temlik eden ... Bankası A.ş. ile imzalanan sözleşme hükümlerine uyulmaması üzerine Bursa ... İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı İcra Dosyası ile Borçlular ..., ... San.taah.ve Tic.a.ş., ... Ve ... aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu banka alacağı icra takip dosyası davacı ... A.Ş.'ne temlik edildiğini, borçlu ... borcun doğumundan sonra kardeşi ...'ın 01.07.2020 tarihinde ortak olduğu ... Sanayi Limited Şirketi üzerinden ancak borçluların hesabına çalışmaya başlandığını, bu ... İnşaat ticaret şirketi ile nam'ı müstear ilişkisi kurmak suretiyle alacaklılardan mal kaçırdıklarını, perdeli şekilde grup şirketleri aracı kullanarak kredilerden faydalandıklarını ve kurduklarını iç ilişki ile borcun ödenmesi yollarını engellediklerinin tespit edildiğini, borçlular alacaklılardan mal kaçırma saikiyle hareket ettiklerini, nam-ı müstear aracılığı ile ticari faaliyet esnasındaki işlerinin semerelerini başka bir kişiye/şirkete yaptırılmasını sağlandığını, borçlular ile davalılar arasında birinci derece akrabalık ve organik bağ olduğunu, ... inşaat taahhüt ticaret ve sanayi limited şirketi, borçlu ...'nun kardeşi ...'in borcun doğumundan sonra ortağı olarak ve borçlu şirket ile birebir aynı faaliyet alanında olan bir şirket olduğunu, gerçekleştirilen haciz işleminde borçlular ile namı müstearların birlikte tek bir kişi gibi çalıştıkları tespit edildiğini, haciz zaptında" Adreste çalışan olduğunu söyleyen ... hazır Geliş nedeni anlatıldığı, borçlu ... sorulduğunda"...'nun buranın sahibi olduğunu ,şuanda burada olmadığını söyledi "şeklinde belirtildiğini, borçlu ... borcun doğumundan sonra alacaklılardan mal kaçırmak amacı ile kardeşi ...'ın ortağı olduğu namı müstear ... İnşaat üzerinden faaliyetine devam ettiğini, borçlu ..., ... İnşaat şirket adına yakın tarihlerde birçok araç alım satımı yaptığını, davalılar ve borçluların muvazaa içerisinde hareket ettikleri, haklı davalarının kabul ile 500.000 TL alacağın davalılar ... İnşaat, ... ve ...'den tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, alacaklılardan mal kaçırma kastı içerisinde olduğu hususları bir arada göz önüne alınarak, davaya konu edilen (fazlaya ilişkin tüm talep ve haklarımız saklı kalmak kaydıyla) alacağımızın tahsilini teminen teminatsız olarak, davalılar ... TAAHHÜT TİCARET VE SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ , ... ve ...'in menkul, gayrimenkul malları ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, Mahkeme teminat hususunda aksi kanatte ise, teminat oranının ölçülülük ilkesine uygun olarak belirlenmesi, tazminat alacağının (dava değeri) tamamına dair talepleri dikkate alınarak teminat mukabilinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 26/12/2022 tarih ve 2022/1004 Esas sayılı ara kararında;"....Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder. Hükmüne amirdir. İncelenen dosya kapsamında davacı tarafça muvazaa işlemine dayalı olarak davalı taraftan alacak talebinde bulunulduğu, alacağın varlığı, davalı tarafın sorumlu tutulup tutulamayacağının belirli olmayıp yargılamayı gerektirdiği, davacının talep konusu alacağın varlığını en azından yaklaşık olarak ispatlayamadığı anlaşılmakla talebin reddine karar vermek gerekmiştir..."gerekçesi ile, Davacının ihtiyati haciz talebinin REDDİNE, karar verilmiş ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesi ile, yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yaklaşık ispat koşunun dosyaya sunulan beyanlar, haciz zaptı ve takibin devamı kararı ile sağlanmış olduğundan yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talebin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Talep, alacak davasında İhtiyati Haciz istemine ilişkindir.Mahkemece 26/12/2022 tarih ve 2022/1004 Esas sayılı ara karar ile, davacının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verildiği ve karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. UYAP sistemi üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İhtiyati haciz talebinin reddi ara kararının istinaf edilmesi üzerine dosya istinaf incelemesi için dairemize geldikten sonra dosyanın karara çıktığı, 21/03/2023 tarih ve 2022/1004 Esas - 2023/256 Karar sayılı karar ile; Asıl dava ile davalılar ... ve ... vekilinin açmış olduğu karşı davanın ayrı ayrı arabuluculuk dava şartı yoluna başvurulmadığından usulden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Buna göre, ilk derece mahkemesince davanın esası hakkında karar verilmiş olduğundan istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi konusuz kalmıştır. Bu nedenle verilen ara kararın nihai kararla birlikte kanun yolu aşamasında değerlendirilmesi hususu saklı kalmak üzere, istinafa konu ara karar yönünden istinaf incelemesi bu aşamada konusuz kaldığından davacının istinaf başvurusu hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının konusuz kalan istinaf başvurusu hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 2-Harçlar Kanunu gereğince istinaf eden tarafından yatırılan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye gelir kaydına, 3-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL istinaf karar harcı istinaf eden tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, yatırılan harcın hazineye gelir kaydına, 4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avansı varsa talep halinde avansı yatıran tarafa iadesine, 6-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 27/04/2023 tarihinde HMK' nın 362/1-f maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy