İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2021/119 Esas 2023/540 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/119
Karar No: 2023/540
Karar Tarihi: 11.04.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/119
KARAR NO: 2023/540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2020
NUMARASI: 2020/594 Esas 2020/535 Karar
DAVA: Alacak (Şirket hisse devir sözleşmesinden kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 11/04/2023
Davanın kabulüne ilişkin kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili ile davalının karı koca olduğunu, fiilen ayrı yaşadıklarını, davalının dava dışı ... Ltd. Şti.'deki %50 hissesinin devri için davalıya 28/07/2015'te 20.000-TL ve 29/07/2015'te de 20.000-TL olmak üzere toplam 40.000-TL gönderildiğini, şirket hissesinin devri için düzenlenen vekaletnamede çıkan sorun nedeniyle hisse devrinin gerçekleşmediğini, söz konusu paranın dava konusu şirket üzerinden gönderilmesi nedeniyle şirket tarafından açılan davanın Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin (ATM) 2017/747 Esas, 2018/1336 Karar sayılı ve 19/12/2018 tarihli ilamı ile reddedildiğini, kararın istinaf edilmeksizin 01/10/2019'da kesinleştiğini ileri sürerek, 40.000-TL'nin 28/07/2015-29/07/2015 tarihlerinden itibaren ticari işlerde uygulanacak temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; tarafların karı koca olduğunu, Türkiye'de ve İsviçre'de iki ayrı şirketlerinin bulunduğunu, İsviçre'deki şirketin hisselerinin de müvekkili tarafından davacıya sembolik bir ücret karşılığı devredildiğini ancak müvekkilinin o devir nedeniyle zarar uğradığını, davacı tarafından gönderilen 40.000-TL'nin hangi şirket adına ve hangi amaçla gönderildiği hususunda açıklık bulunmadığını ve talebin yasal dayanağı olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafından davalı adına şirket hisse devri için 40.000-TL gönderildiği, şirkete ait hisse devrinin gerçekleşmediği, Bakırköy 3. ATM'nin 2017/747 Esas, 2018/1336 Karar sayılı ve 19/12/2018 tarihli kesinleşmiş ilamı ile söz konusu paranın davacı tarafından davalıya hisse devri amacıyla gönderildiğinin sabit olduğu, o davada verilen kararın taraflar yönünden kesin delil niteliğinde bulunduğu ve davadan önce davalı tarafın temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak TBK'nın 117. maddesi gereğince alacağa dava tarihinden itibaren avans faizi uygulanması gerektiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile 40.000-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; hükme gerekçe olarak kabul edilen Bakırköy 3. ATM'nin dosyasında mahkemeye sundukları husumet itirazının yerinde bulunduğu, bu nedenle davacının talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddedildiğini, o davada işin esasının hiç araştırılmadığını, delil toplanmadığını, sadece usul yönünden bir değerlendirme ile karar verildiğini, mahkemece ne davacının ne de kendi delilleri celp edilmeden ön inceleme duruşmasında esasa ilişkin hüküm kurulduğunu; ... Ltd. Şti.'deki %50 hissesinin kendisine devri için müvekkilinin böyle bir beyanı olmadığı halde 40.000-TL'ye anlaşıldığının iddia edildiğini ve delil olarak da itibar edilmemesi gereken davacının tek taraflı yazdığı e-postanın eklendiğini, davacının yazışmaların devamını mahkemeden kasıtlı olarak gizlediğini, tarafların defalarca bu konuda yazışma yaptığını, yazışmaların devamında davacının davaya konu şirket hisselerinin kendisine bedelsiz bir şekilde devrini tehditkar bir şekilde istediğini, müvekkilince cevap e-postasında ödenmiş sermaye kadar bedel karşılığında devir yapılabileceğinin söylendiğini, aynı e-postada davacıya güvenerek ... İsviçre'nin 1 Frank gibi temsili bedelle davacıya devredildiği halde sürecin tasfiyesi için gereken ödemeler yerine eksik bedel ödenerek hakkının verilmediğini belirttiğini, bunun üzerine davacının şirketin külfetine katlanmayacağına ilişkin dava dışı muhasebecisi ...'a yazdığı e-postanın da müvekkiline iletildiğini, ayrıca davacının bedelsiz bir devir istediğini yazışmalarda belirttiğini, işin esasının iddia edilenin aksine davacı tarafından İsviçre ve Türkiye'deki şirketlerin devir tarihine kadar müvekkiline ödenmemiş olan ortaklık kar payı ve hisselerinin gerçek değerinin ödeneceği vaadi ile davalıyı kandırması, davalının da davacıya güvenle İsviçre'deki şirketin temsili bir bedelle devredilip Türkiye'deki şirketin hisse devir vekaletnamesinin hazır edildiği müvekkiline o güne kadar ödenmemiş olan şirketlerin ortaklık payına mahsuben 40.000-TL ödeme dışında başka bir ödeme yapılmamasından ibaret olduğunu, delillerin toplanması akabinde müvekkiline her iki şirketten de ortaklık kar payı ödemesi yapılmadığının, İsviçre'deki şirketin devrine karşılık verilen sözlerin yerine getirilmediğinin ve davacının bedelsiz devir talebi ile de davalıya kar payı ve hisse devrini vermeksizin haklarını ele geçirmek şeklindeki niyetinin anlaşılacağını belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, limited şirket hisse satım sözleşmesi kapsamında hisse devrinin yapılmaması nedeniyle yapılan ödemenin iadesi istemine ilişkindir. Davacı taraf, davaya konu ... Ltd. Şti.'nin davalıya ait %50 hissesinin kendisine satışı hususunda davalı ile anlaştıklarını ve hisse satış bedeli olarak toplam 40.000-TL'nin şirketin hesabından davalıya banka havalesiyle gönderildiğini, ancak davalının hisse devrini yapmaması sebebiyle, davalıya ödenmiş olan 40.000-TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı taraf ise, davacının eşi olduğunu ancak ayrı yaşadıklarını, Türkiye'de ... Ltd. Şti. ve İsviçre'de de ... isimli iki ayrı şirketlerinin bulunduğunu, İsviçre'deki şirket hisselerinin davacıya sembolik 1 Frank gibi bir bedelle devredildiğini, her iki şirketten dolayı davacının davalıya kar payı ödemesi yapması gerekirken yapmadığını, kendisine banka havalesiyle gönderilen 40.000-TL'nin hangi şirket adına ve hangi amaçla gönderildiği hususunda açıklık bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından davalı adına şirket hisse devri için 40.000-TL gönderildiği, şirkete ait hisse devrinin gerçekleşmediği, Bakırköy 3. ATM'nin 2017/747 Esas, 2018/1336 Karar sayılı ve 19/12/2018 tarihli kesinleşmiş ilamı ile söz konusu paranın davacı tarafından davalıya hisse devri amacıyla gönderildiğinin sabit olduğu ve o davada verilen kararın taraflar yönünden kesin delil niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulüyle 40.000-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bakırköy 3. ATM'nin 2017/747 Esas, 2018/1336 Karar sayılı ve 19/12/2018 tarihli kesinleşmiş ilamına konu yargılamada, dava dışı ... Ltd. Şti., davalı ...'a işbu davaya da konu 40.000-TL'nin banka havalesiyle ödenmesine rağmen hisse devrinin gerçekleştirilmediği iddiasıyla 40.000-TL'nin tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davası açmış, davalı ..., söz konusu 40.000-TL'nin o davadaki davacı şirket hisse devri için gönderildiği, dolayısıyla hisse devri işleminin tarafının şirketin kendisi olmadığı, işlemin tarafının diğer %50 hisseye sahip işbu davanın davacısı Onursal olduğu için aktif husumet itirazında bulunmuş; mahkemece de tarafların kabul beyanları da dikkate alınarak davacı şirket tarafından gönderilen hisse devir bedelinin dava dışı Onursal tarafından şirkete ödendikten sonra üçüncü şahıs lehine ödemede bulunulduğu, bu durumda davacı şirketin yapılan ödemeye ilişkin hak sahipliğini gösterir hukuki bir durumun bulunmadığı, devir bedelini ödeyenin davacı olmadığı bu nedenle davacının talep hakkının da olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Karar istinaf yoluna başvurulmadan 01/10/2019'da kesinleşmiş ve akabinde işbu dava açılmıştır. Dosyada mevcut banka dekont ve kayıtlarına göre 28/07/2015'te 40.000-TL'nin davacı ... tarafından "...'a ödenmek üzere" dekont açıklaması ile dava dışı ... Ltd. Şti.'nin hesabına gönderildiği, yine aynı tarihte yani 28/07/2015'te şirketin ... Bankasındaki hesabından "... Bilişi Ortaklık Payı Ödemesi 1" açıklamasıyla davalının ... Bankasında bulunan hesabına 20.000-TL'nin gönderildiği, 29/07/2015'te de "... Bilişi Ortaklık Payı Ödemesi Son Ödeme" açıklamasıyla 20.000-TL daha gönderildiği görülmüştür. Somut olayda, davalı taraf işbu dava kapsamında yapılan 40.000-TL ödemenin İsviçre'deki şirket için mi yoksa Türkiye'deki şirket için mi ödenip ödenmediğinin belirli olmadığını savuşmuş ise de, ödemeye ilişkin her iki dekontta da ödemenin Türkiye'deki şirketin hisse devir bedeli olarak ödendiği yazıyor olmasına ve davalı tarafından bu hususun kabul edilmemesine rağmen, parayı davacıya veya parayı gönderen dava dışı şirkete iade etmediği; davalı tarafından dava dosyasına her iki şirketten dolayı kendisine kar payı ödeneceğine dair bir delil sunmadığı, istinaf dilekçesi ekinde sunduğu e-posta yazışmalarında da davacının davalıya bir kar payı ödeyeceği yönünde bir ifade bulunmadığı; dava dışı ... Ltd. Şti.'nin hisse devri için Bakırköy 3. ATM'nin 2017/747 Esas, 2018/1336 Karar sayılı ve 19/12/2018 tarihli kesinleşmiş ilamına konu davada, 40.000-TL'nin hisse devri için gönderildiği yönündeki mahkemenin kabulüne rağmen ve davalı tarafından gönderilen bedel eksik gönderildiği için hisseyi devretmediği şeklinde bir savunma da getirilmediğinden, davalıya gönderilen 40.000-TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesince kurulmuş olan hüküm yerindedir. Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.732,40-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 683,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.049‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 27,50-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy