İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1505 Esas 2023/429 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1505
Karar No: 2023/429
Karar Tarihi: 22.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1505
KARAR NO: 2023/429
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2015/735 Esas - 2020/212 Karar
DAVA: İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/03/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili, müvekkili şirket ile sigortalısı dava dışı ... Büro Mak. Ltd. Şti. arasında Nakliyat Emtea Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, sigortalıya ait 22 kap fotokopi makinasının Hollanda’dan Türkiye’ye ... plakalı araç ile taşınması işinin davalı borçlu tarafından üstlenildiğini, 30.12.2013 tarihinde antrepo tesislerine getirilen emtiaların hasarlı olduğunun anlaşılması üzerine teslim-tesellüm tutanağı düzenletildiğini ve CMR senedi üzerine şerh düşüldüğünü, 04.02.2014 tarihli ekspertiz raporu ile 16.936,85-TL olarak tespit edilen zarar miktarının sigortalıya ödendiğini, müvekkilinin TTK'nın 1472. maddesi gereğince halefiyet hakkını kazandığını, İzmir ... İcra Dairesi'nin ... E. sayılı takibin davalı taşıyıcı ve alt taşıyıcıların itirazı üzerine durduğunu, borçlulardan alt taşıyıcılar ...Ltd. Şti. ile ...Ltd. Şti'nin yetki itirazında bulunduklarından bu borçlular için dosyanın tefrik edilerek yetkili icra dairelerine gönderildiğini, yetkiye itiraz etmeyen dosya davalısı için itirazın iptali takibin devamı için iş bu davanın açıldığını belirterek davalının haksız itirazının iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine %20 icra oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı ile sigortalı firma arasında düzenlenen nakliyat emtia sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalının satın aldığı büro malzemelerinin ... plaka sayılı araçla taşındığı, emtialardan bir adetinin 30/12/2013 tarihinde hasarlı olarak teslim edildiği, buna ilişkin tutanak tutulduğu, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına 16.936,85-TL hasar ödemesi yapıldığını, davada aktif ve pasif husumetin mevcut olduğu, davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen ilave bedelden davalının sorumlu tutulamayacağı, sınırlı sorumluluk hükümleri uyarınca davalının sorumluluğunun 13.856,82-TL ile sınırlı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazın kısmen iptaline, takibin 13.856,82-TL üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: 1-Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Hasarlı malın brüt ağırlığının 240 kg olduğunu, ancak bilirkişi heyetince net 216 kg üzerinden hesaplama yapıldığını, bu nedenle karar tarihindeki kura göre tazminat bedelinin 17.294,67-TL olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 2-Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, icra dairesinin yetkili olmadığını, davacının ibraname, temlikname gibi ödemelerin hangi yolla yapıldığına dair evraklarını dosyaya sunmadığını, aktif dava ehliyeti kazanamadığını, ödemenin hatır ödemesi niteliğinde olduğunu, taşımanın gerçekleştirilmesinde müvekkilinin taşıyıcı sıfatıyla yer almadığını, ekspertiz raporunda hasarın yüklemedeki ambalaj ve sabitleme hatasından kaynaklandığının tespit edildiğini, müvekkilinin taşımanın hiç bir aşamasında yer almadığından sorumluluğunun bulunmadığını, davacının % 9 oranındaki faiz talebinin CMR m.27 hükmüne aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacı sigorta şirketine nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalı emtianın davalının sorumluluğunda taşınması sırasında oluştuğu iddia edilen emtiadaki hasar nedeni ile davacının sigortalıya ödediği hasar bedelinin TTK m.1472 maddesi gereği davalıdan rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine itirazın iptaline ilişkindir. Davacının dava dışı sigortalısı ...Ltd. Şti'nin Hollanda'daki üretici şirketten satın aldığı 20/12/2013 tarihli fatura muhteviyatı elektronik büro malzemeleri ve aksamları parsiyel yük olarak ... plaka sayılı CMR senedinden ve navlun faturasından da açıkça anlaşıldığı üzere davalının sorumluluğunda Türkiye'ye gönderilmiştir. Davalı "yüke ve ambalajına çekince koymadan" gönderenden "parsiyel yük" olarak teslim aldığı ve taşıdığı emtiaları, araç sürücüsünün iştiraki sağlanmak suretiyle 30/12/2013 tarihinde düzenlenen tutanağa ve taşıma belgeleri üzerine konan "1 kap hasarlı çıkmıştır" şeklindeki meşruhata kayden alıcısı emrine çekinceli olarak teslim edilmiştir. Dava dışı sigortalı ile dava dışı satıcı arasında satış şeklinin EXW olarak kararlaştırılması nedeniyle nakliyeden kaynaklı rizikolar mal alıcısı olan sigortalı üzerinde olduğundan sigorta poliçesinde de menfaati bulunmaktadır. Davacı sigorta şirketi tarafından sigorta poliçesi kapsamında sigortalısı dava dışı firmaya dava konusu hasar için ekspertiz raporunda belirtilen 5645,33-Euro karşılığı 15.941,85-TL'yi 14/02/2014 tarihinde sigortalısına ödemiş, 14/02/2014 tarihinde oluşan kur farkı nedeniyle de 18/02/2014 tarihinde 995-TL daha ödenerek toplamda 16.936,85-TL hasar ödemesi yapılmıştır. Bu şekilde davacının halef sıfatını kazandığı tespit edilmiştir. Davalı tarafça süresinde cevap dilekçesi sunulmadığından zamanaşımına dayalı istinaf nedenleri yerinde olmadığı gibi ödeme emrine itiraz ederken icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazlarını bildirmediğinden buna ilişkin istinaf nedenlerinde de isabet görülmemiştir. Her ne kadar davalı, taşımanın hiç bir aşamasında yer almadığını ileri sürmekte ise de sigortalı adına navlun faturası davalı tarafından düzenlendiği gibi taşıma senedinde de taşıyıcı olarak davalı gösterildiğinden böylelikle sigortalı firmaya karşı taşımayı üstlendiğinden davalının pasif husumeti bulunmadığına ilişkin istinaf nedenleri yerinde değildir. CMR'nin 17. maddesine göre; taşımacı, yükü teslim aldığı andan teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de, istek sahibinin verdiği talimattan yüke has bir kusurdan yahutta taşımacının önlemesine olanak bulunmayan durumlardan ileri geliyorsa, taşımacı sorumlu tutulamaz. Taşımacı taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıttan, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahutta çalışanlarının hata veya ihmallerinden dolayı sorumludur. Somut olayda ise taşıma parsiyel taşıma şeklinde gerçekleştirilmiştir. Parsiyel taşımalar birden farklı alıcıya ait birbirinden farklı ürünlerin aynı araca yüklenerek taşıma işlemidir. Ürünler birbirinden farklı şekil, boyut ve büyüklük vb. nitelikler taşıdığından yeterli ve gerekli istifleme. sabitleme vb. hazırlık faaliyetleri gerçekleştirilmediği takdirde emtiaların hasarlanması kaçınılmazdır. Bu nedenle Dairemizin ve yerleşmiş yargı içtihatlarında belirtildiği üzere taşıyıcı yapmış olduğu taşımanın gereğine uygun hareket etmek zorunda olup aynı araçta taşınan emtiaların düzgün istiflenmiş olmasından sorumludur. Hasarın aracın ani frenlemeleri ve dönüşleri sırasında kolilerin devrilmesi, birbirlerine çarpması sonucu meydana geldiği tespit edilmiş olup sabitlemenin gereği gibi yapılmamasından kaynaklanmıştır. Davalı taşıyıcının taşıma işini üstlendiği dava konusu parsiyel yükü, kendisine teslim edildiği haliyle eksiksiz ve hasarsız vaziyette alıcısına teslim etmesi gerektiğinden, taşıma sürecinde kendisi yerine geçen taşıyıcı ve hizmetlerinden yararlandığı diğer kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan davalının hasardan sorumluluğu bulunmadığı yönünden istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Davacı ise malın brüt ağırlının 240 kg olduğunu, dolayısıyla sorumluluğunun buna göre hesaplanması gerektiğini ileri sürmektedir. Ancak davacı tarafından emtianın brüt ağırlığının 240 kg olduğuna dair ürünün ambalajı üzerinde yazan ağırlığa dayanmakta ise de gümrük beyannamesinde hasarlı emtianın brüt ağırlığının 216 kg olduğunun belirtilmesi karşısında sınırlı sorumluluk hesabının bu ağırlık üzerinden yapılarak sonuca gidilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bilirkişi tarafından belirlenen gerçek zarar miktarının, karar tarihindeki SDR kuruna göre sınırlı sorumluluk tutarı olarak tespit edilen 15.565,21-TL'nin altında kaldığından mahkemece 13.856,82-TL'ye hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Yine CMR m.27'de düzenlenen % 5 faiz oranının ancak tazminatın yabancı para üzerinden hüküm altına alındığı hallerde uygulanabileceği, icra takibinin ise Türk Lirası üzerinden başlatıldığı, dolayısıyla alacağa avans faizi uygulanmasına karar verilmesinde bir yanlışlık bulunmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin aksi yöndeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığından taraf vekillerinin yerinde görülmeyen istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Alınması gereken 946,56-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 236,64-TL harcın mahsubu ile bakiye 709,92-TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy