İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1419 Esas 2023/702 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1419
Karar No: 2023/702
Karar Tarihi: 09.05.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1419
KARAR NO: 2023/702
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/06/2020
NUMARASI: 2018/1308 Esas 2020/367 Karar
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 09/05/2023
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Talep eden vekili; müvekkili şirketin 2014 yılına ait ticari defter ve belgelerinin vergi denetmeni tarafından istenmesi üzerine, şirketin defter ve belgelerinin toplanmaya başlandığını, fakat tüm aramalara rağmen 2014 ve 2015 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir defteri ve envanter defterleri ile fatura ve sair belgelerin bulunamaması üzerine kaybolduğunun anlaşıldığını, müvekkili şirket yöneticilerinin değerlendirmesinde, defterlerin şirketin 2017 yılında vefat eden avukatı ...'a bilirkişi incelemesine sunulmak üzere verildiği ve bir daha geri alınamadığının tespit edildiğini, şirket avukatı tarafından vergi davaları açıldığı ve karara çıktığını, ayrıca davacı şirket yetkilileri aleyhine Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 esas sayılı dosyası ile Vergi Usul Kanununa muhalefet isnadı ile ceza davasının açıldığını, şirketin 2010-2013 yılı defterlerinin de bilirkişi incelemesi için alınarak iade edilmediğini, fakat tüm aramalara rağmen 2014 ve 2015 yılı defterlerinin bulunamadığını, şirket muhasebesinden bu defterlerin vefat eden avukata teslim edildiği bilgisinin alındığını belirterek, davacı müvekkili şirkete ait 2014 ve 2015 yıllarına ait yevmiye defteri, kebir ve envanter defterleri ile faturalar ve diğer tüm belgelerin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; yargılama sırasında İstanbul BAM 18. Ceza Dairesine yazılan müzekkere neticesinde, davacıya ait 2014 ve 2015 yılları yevmiye, kebir ve envanter defterlerin ve buna ilişkin belgelerin Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 esas sayılı dosyası ekinde bulunmadığının, ilgili dosya ve eklerinde mevcut olmadığının tespit edildiği, gelinen aşamada talep edenin belgelerin kaybolduğuna ilişkin iddiasının TTK'nın 87/2 bendinde belirtilen olağanüstü hallerden olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: İstinaf yoluna başvuran davacı vekili; müvekkili şirket yöneticilerinin değerlendirmesinde, şirketin 2009-2015 yıllarına ait ticari defter ve belgelerinin müvekkilinin 2017 yılında vefat eden avukatı ...’a bilirkişi incelemelerine sunulmak üzere verildiği ve bir daha geri alınmadığının tespit edildiğini, yargılama esnasında Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 esas sayılı dosyasına 12.01.2017 tarihli tutanak ile müvekkili şirketin defter ve belgelerinin teslim alındığının belgelendiğini, istinaf incelemesini yapan BAM 18. Ceza Dairesinin 2018/4038 esas sayılı dosyasına yazılan yazıda, bahsedilen defter ve belgelerin dosya kapsamında olmadığının bildirildiğini, fakat Av. ...'a veya başka birisine teslim edildiğinin ise bildirilmediğini, tüm bu kayıtlara göre müvekkili şirketin dava konusu edilen ait ticari defterlerinin Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 esas sayılı dosyasına 12.01.2017 tarihli tutanak ile teslim alındığı belgelenmiş, fakat işbu defterlerin müvekkili şirkete veya vekiline iade edildiğinin ispatlanmamış olduğunu, bu nedenle dava konusu defterlerin zayi edildiğinin belgelendiğini, mahkemenin davanın reddine dair kararının hukuki dayanağının bulunmadığını, defterlerin böyle bir sebeple kaybolması sebebiyle zayi belgesi verilmesi gerekirken, TTK'nın 82/7 maddesi düzenlemesinin sadece olağanüstü hallerde geçerli olacağı yanılgısı ile davanın reddine karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek, kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, TTK'nın 82/7 maddesine dayalı zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TTK'nun 82/7 maddesi uyarınca; "...yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içerisinde ziyaa uğrarsa, tacir zıyai öğrendiği tarihten itibaren 30 gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir..." Davacı şirket vekili; müvekkili şirketin 2014 ve 2015 yılı ticari defterlerinin bilirkişi incelemesine sunulmak üzere o dönem vekilliğini üstlenen avukatına verildiğini ve iade edilmediğini, avukatın ise vefat ettiğini, ticari defterlerin müvekkili şirket yetkililerinin yargılandığı Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 esas sayılı dosyasına 12.01.2017 tarihli tutanakla teslim edildiğini, ancak defterler iade edilmediği gibi dosya ekinde de olmadığının tespit edildiğini ileri sürmüştür. 6102 sayılı TTK'nın 82/7. maddesinde, "Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren otuz gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği, davanın hasımsız olarak açılacağı" hüküm altına alınmıştır. Davacının söz konusu düzenlemeden yararlanabilmesi için; bir taraftan defterlerin ve belgelerin korunması amacı ile gereken dikkat ve ihtimamı göstermiş bulunması, diğer taraftan da ziyaa uğramanın onun iradesi dışında, elinde olmayan bir neden ile meydana gelmiş olması gerekmektedir. İleri sürülen mücbir sebebin de defter ve belgelerin yok olması veya elden çıkması sonucunu doğuracak nitelik ve yoğunlukta olması, başka bir deyişle davacının iradesı dışında defter ve belgelerin tamamen veya kısmen kaybı yahut yok olması gerekmektedir. Somut olayda, davacı tarafça 2014 ve 2015 yıllarına ait ticari defter ve belgeler dava konusu edilmiş olup, davacı tarafından söz konusu defterlerin müvekkilinin iradesi dışında bir nedenle zayi edildiği hususu kanıtlanamamıştır. Davacı vekilince söz konusu defterlerin müvekkili şirket yetkililerinin yargılandığı dava dosyasına tutanakla teslim edildiği ve iade edilmediği ileri sürülmüştür. Oysa Küçükçekmece 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/243 esas sayılı dosyasında düzenlenen tutanağa göre, teslim edilen defterler 2010 ila 2013 yıllarına ait olup, dava konusu edilen 2014 ve 2015 yılı ticari defterleri yer almamaktadır. Ticari defterlerin o dönemdeki şirket avukatına verilip müvekkiline iade edilmediği iddiasının ise, TTK'nın 82/7. maddesi anlamında "irade dışı zayi" olarak kabulüne olanak yoktur. Bu nedenle davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-f maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy