İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1302 Esas 2023/343 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1302
Karar No: 2023/343
Karar Tarihi: 09.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1302
KARAR NO: 2023/343
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/10/2019
NUMARASI: 2018/191Esas - 2019/1215 Karar
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Davanın reddine ilişkin kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; müvekkili tarafından nakliyat risklerine karşı sigortalanan sigortalı ... Kablo firmasının Irak Elektrik Bakanlığına ihraç ettiği orta gerilim elektrik kablosu emtiasının Bozüyük'ten Bağdat'a taşınması işinin davalı tarafından üstlenildiğini, 12-13/05/2015 tarihlerinde sigortalının fabrikasında yüklenen emtiayı taşıyan kamyonların 26-27/05/2015 tarihinde alıcının deposuna ulaştığını, alıcı tarafından teslim alınan kablo makaralarının seri numarası ve adedini CMR sevk mektubu üzerine yazıldığını, bu şerhlere göre teslim alınan kablo makaraları ile kamyona yüklenmiş olanların seri numaralarının farklı olduğunun, makaraların tamamının yüklenmiş oldukları kamyondan indirilerek farklı bir kamyona aktarılmış olduğunun, taşıma konusu 61 adet kablo makarasından 16 adedinin alıcısına teslim edilmediğinin anlaşıldığını, oysa nakliye sözleşmesinde yüklerin direkt ve aktarmasız olarak taşınmasının şart koşulduğunu, bu durumun davalının eksik teslimatı gizleme çabası içinde olduğunu gösterdiğini, alıcı tarafından da satıcıya 16 adet makaranın teslim edilmediği satıcıya bildirilerek teslim alınmayan kablo bedelinin ödenmediğini, sigortalı satıcı tarafından 21/09/2015 tarihinde eksik teslimatın davalıya ihtar edildiğini, 16 adet makaraya sarılı kablo 8 kilometre olup faturadaki kilometre fiyatına göre zararın 300.110,88-USD olduğunu, müvekkilince sigortalıya 26/01/2016 tarihinde 5.000-USD muafiyet tenzili sonucunda 295.110,88-USD tazminat ödediğini, ödemeyi yapan müvekkilinin sigortalının haklarına halef olduğunu belirterek, 295.110,88-USD zararın ödeme tarihi olan 26/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek bir yıl vadeli USD cinsi mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; CMR senedindeki CIP kaydı uyarınca emtia üzerindeki her türlü riskin dava dışı alıcı üzerinde olduğunu, bu nedenle davacının sigortalısının emtia üzerinde bir menfaati bulunmadığından sigortalının ve davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, davacının sigortalısı tarafından teslimattan yaklaşık 4 ay sonra eksik teslimatın ihtar edildiğini, teslimatta bir eksiklik bulunmadığını, CMR senedinde de eksik teslime ilişkin ihtirazi kayıt bulunmadığını, bu nedenle teslimatta bir eksiklik yaşandıysa bundan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, alıcının emtiayı özensiz teslim aldığını gösteren CMR senedi üzerindeki notların bir zarar doğmuşsa bile bunun tespitini imkansız hale getirdiğini, müvekkilinin katılımı olmaksızın gerçekleştirilen ekspertiz sonucu alınan hatalı rapor ile de eksik teslimatın ispatının mümkün olmadığını, ayrıca CMR'nin 17/2 maddesindeki taşıyıcının sorumluluğunu kaldıran bir durumun tespiti halinde davanın reddinin gerektiğini, müvekkili ile sigortalı arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını, CMR'nin 6/2 maddesi gereği taşıyıcının eşyayı bir taşıttan diğerine aktarma serbestisini haiz olup, CMR senetlerinde de aktarma yasağı bulunmadığını, ayrıca Irak kürdistan bölgesel yönetimi topraklarında araç değişiminin zorunlu tutulduğunu, bu hususun sigortalının da bilgisi dahilinde olduğunu, hasar ihbarının 7 gün içinde yapılmamış olması nedeniyle emtianın CMR senedinde belirtildiği şekilde teslim alındığına dair karine oluştuğunu, bu karinenin aksinin davacı tarafça kanıtlanamadığını, hatalı ekspertiz raporuna itibar edilmesinin mümkün olmadığını, raporda yer alan tazminat hesaplamasının CIP değeri üzerinden yapılması nedeniyle talep edilen tutarın fahiş olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun kabulü ihtimalinde tazminatın emtianın gerçek değeri üzerinden hesaplanması gerektiğini, ayrıca müvekkilinin sorumluluğunun CMR'nin 23/3 maddesi uyarınca kg başına 8,33 SDR ile sınırlı olduğunu, davacının işbu davada ancak dava tarihinden itibaren %5 oranında faiz talep edebileceğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; davacı tarafından sunulan nakliyat abonman sigorta poliçesinde sigortalının ... Kablo olduğu, ancak uyuşmazlığa konusu taşıma için düzenlenmiş spesifik poliçenin bulunduğu, bu poliçede sigorta ettiren ... Kablo olup, sigortalının ise Irak Elektrik Bakanlığı olduğu, dolayısıyla davacının ödemeyi ... Kablo'ya değil, sigortalı olan Irak Elektrik Bakanlığına yapması gerektiği, TTK'nın 1472. maddesi gereğince sigortacının, sigorta teminatını ödediğinde sigortalısının yerine geçeceği, hasarın oluştuğu iddia edilen taşıma işinde, davacının sigortalısı Irak Elektrik Bakanlığı olup, ancak buna yapılan ödemenin zarar sorumlusuna rücu edilmesinin mümkün olduğu, davacı tarafça, Irak Elektrik Bakanlığının bu ödemeye yönelik olarak ... Kablo'ya ödeme yapılmasına yönelik talimatının ya da ... Kablo'nun Irak Elektrik Bakanlığından alacağı temlik aldığına dair bir temlikname sunulmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; davalı taşıyıcıya teslim edilen 61 adet kablo makarasından 16 adedinin alıcıya teslim edilmediğini, nitekim alıcı Irak Elektrik Bakanlığının da eksik kabloların bedellerini sigortalıya ödemediğini, emtianın Türkiye'den çıkış yaptıktan sonra kamyonlardan indirilerek başka kamyonlara yüklendiğini, bu arada bir kısmının çalındığını, CMR kuralları gereğince malın fiilen alıcısına teslimine kadar gönderen sigortalının mal üzerindeki tasarruf yetkisi ve sigorta edilebilir menfaatinin devam ettiğini, CMR Konvansiyonunda, taşıma senedinin malı temsil etme özelliğinin bulunmadığını, malların mülkiyetinin ancak fiilen zilyetliğin devri ile nakledilebileceğini, dava konusu 16 adet kablo makarasının zilyetliğinin alıcısına hiçbir zaman devredilmemiş olması nedeniyle gönderici sigortalının mallar üzerindeki mülkiyet hakkı ve sigortalanabilir menfaatinin devam ettiğini, bu nedenle malları teslim almamış olan alıcısı Irak Elektrik Bakanlığının, sigorta poliçesinden doğan herhangi bir talep hakkının bulunmadığını, aksine abonman poliçesinde açıkça sigortalı olarak belirtilen ... Kablo'nun sigorta tazminatı talep ve tahsil etme hakkına sahip olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:Dava, nakliyat blok abonman sigortası ile sigortalanmış olan emtianın taşıma sırasında kısmen zayi edilmesi sonucunda sigortalıya ödenmiş olan bedelin taşıyıcı olan davalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.Davaya konu taşıma Türkiye-Irak arasında gerçekleştiğinden, somut uyuşmazlığın CMR Konvansiyonu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Sigorta hukukundan kaynaklanan halefiyet ve rücu konularında ise 6102 sayılı TTK hükümleri esas alınacaktır. TTK'nun 1472. maddesi uyarınca; sigortacının, sigortalısının haklarına halefiyet hakkının gerçekleşebilmesi için sigortacının hukuken geçerli bir sigorta poliçesi teminatı kapsamında sigortacısına tazminat ödemiş olması ve sigortalının zarar sorumlusuna karşı dava hakkına sahip olması gerekir. Sigortacı; ancak, sigortalısının meydana gelen zarardan dolayı üçüncü kişilere karşı dava hakkı varsa bu hakka ödediği bedel oranında halef olacaktır.Somut olayda; davacı sigorta şirketi tarafından nakliyat blok abonman sigortası ile sigortalanmış olan sigortalı ... Kablo firmasının Irak Elektrik Bakanlığına ihraç ettiği orta gerilim elektrik kablosu emtiasının Bozüyük'ten Bağdat'a taşınması işinin davalı taşıyıcı tarafından üstlenildiğini, bu kapsamda davacının sigortalısı ile davalı taşıyıcı arasında 12/05/2015 tarihli nakliye sözleşmesi akdedildiği, emtiaya ait CMR senetlerinde teslim şeklinin CIP olarak kararlaştırıldığı, emtianın alıcıya tesliminde 61 adet kablo makarasından 16 adedinin eksik olduğu tespit edilerek CMR senedi üzerine şerh edildiği ilave olarak eksik teslim hususunun davacının sigortalısı tarafından da davalıya 21/09/2015 tarihli ihtarname ile ihtar edildiği, davacı tarafından yaptırılan ekspertiz sonucu tespit edilen 300.110,88-USD eksik emtia bedelinden 5.000-USD muafiyet tenzili sonucunda sigortalıya 295.110,88-USD ödenerek sigortalıdan 26/01/2016 tarihli tazminat makbuzu ve ibraname başlıklı belge alındığı, ödenen tutarın rücuen davalı taşıyıcıdan tahsili istemiyle işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olan 01/03/2015 başlangıç tarihli nakliyat abonman sigorta poliçesinde sigortalı, emtianın göndericisi ... Kablo olup, davacı tarafça bu poliçeye istinaden sigortalıya ödeme yapılmış ve yine bu poliçeye dayalı olarak işbu dava açılmıştır. Davacı tarafından düzenlenmiş olan diğer poliçede ise sigortalı Irak Elektrik Genel Müdürlüğü olup, sigorta ettirenin ... Kablo olduğu, poliçede emtianın çıkış ve varış yeri ile taşıyıcı araç plakaları belirtilerek sigorta sertifikasının tüm riskleri kapsadığının teyit edildiği anlaşılmaktadır. Sigorta hukuku açısından sigortacının, hem satıcının hem de alıcının para ile ölçülebilir bir menfaatini teminat altına almak amacıyla sigorta ederek güvence vermesine bir engel bulunmamaktadır. Bu nedenle somut olayda davacı sigortacı tarafından gönderici olan sigortalı yanında alıcının da ayrıca sigorta edilmiş olması, davacının gönderici olan sigortalısına ödeme yapmış olmakla, ona halef olarak rücu davası açılmasına engel değildir.Ancak taşımaya esas CMR senetlerinde satış ve teslim şekli CIP olarak kararlaştırılmıştır. Bu satış türü, taşıma ve sigorta bedeli ödenmiş olarak yapılan satış ve teslim şeklini ifade etmektedir. Buna göre taşıma sözleşmesi satıcı-gönderici tarafından yapılıp, alıcının taşıma sırasındaki hasar riskini karşılayacak sigorta poliçesinin de alıcı nam ve hesabına satıcı tarafından yaptırılması gerekmektedir. CIP satışta hasarın alıcıya geçmesi nedeniyle, rizikodan sonra sigortacının sigortalı konumundaki alıcıya ödemede bulunması gerekmekte olup, bu koşullar altında sigortacının halefiyet hakkı doğacaktır. Somut olayda davaya dayanak poliçedeki sigortalı satıcı-gönderici konumunda olup, bu durumda satış yapan sigortalıya sigorta bedelinin ödenmesi, sigortalının mal bedelini tahsil edememiş olmasına bağlıdır. Bu nedenle mahkemece emtianın ihracına ilişkin ihracat belgeleri ile gönderici sigortalının banka kayıtlarının getirtilerek incelenmesi, gerekirse dava dışı gönderici sigortalının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle, taşımaya konu mal bedellerinin alıcı tarafından satıcıya ödenip ödenmediğinin tespiti ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından dayanılmayan alıcının sigorta poliçesi esas alınarak davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle; uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile hükmün HMK'nın 353(1)a-6 maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 17/10/2019 Tarih 2018/191 Esas - 2019/1215 Karar sayılı hükmünün HMK.'nın 353(1)a-4,6 gereği KALDIRILMASINA; "Davanın yeniden görülmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine" Davacı tarafından yatırılan 54,40-TL peşin istinaf karar harcının istek halinde kendisine iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 353(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy