İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1187 Esas 2023/433 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1187
Karar No: 2023/433
Karar Tarihi: 22.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1187
KARAR NO: 2023/433
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/07/2020
NUMARASI: 2018/1342 Esas 2020/442 Karar
DAVA: Alacak (Saklama Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 22/03/2023
Davanın kısmen kabulüne ilişkin kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının bir borçlusuna karşı başlattığı icra takibi kapsamında haczettirdiği menkullerin muhafaza edilmek üzere müvekkiline teslim edildiğini, bu kapsamda müvekkili ile davalı arasında menkul malların saklanmasına dair saklama sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye göre malların saklanması için günlük 78,60-TL ödenmesi gerekiğini, malların emanet edildiği 07/03/2017 gününden dava tarihi olan 31/12/2018 gününe kadar geçen 663 gün için ödenmesi gereken toplam 52.111,80-TL'nin ödenmediğini ileri sürerek, 52.111,80-TL alacağın dava tarihi itibariyle işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı, davaya cevap vermemiş ve duruşmalara katılmadığı gibi davaya karşı her hangi bir beyanda da bulunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; Küçükçekmece ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı takip dosyasında işbu davanın davalısının takip alacaklısı olduğu, o takip dosyası kapsamında 07/03/2017 tarihinde haczolunan malların ... Adli Yediemin olarak davacıya teslim edildiği, düzenlenen yediemin teslim zaptı-ücret sözleşmesi başlıklı belgede günlük 78,60-TL yedieminlik ve depo ücreti belirlendiği, sözleşmenin taraflarca imzalandığı, davalının alacaklı olduğu dosyada yapılan haciz tutanağında ... isimli kişinin alacaklı vekili olarak imzasının bulunduğu, bu şahsın davalının temsilcisi olup olmadığı hususunda davalıya tebliğ edilen meşruhatlı isticvap davetiyesine icabet etmediğinden anılan şahsın davalının temsilcisi sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığının benimsendiği, mahkemece re'sen yapılan hesaplamada malların teslim edildiği 07/03/2017'den 31/12/2018 olan dava tarihine kadar geçen sürenin 663 gün olduğu, günlüğü 78,60-TL'den davacının 52.111,80-TL talep edebileceğinin anlaşıldığı, hacizli malların değerinin saklama ücretinin haczedilen malların değerinden fazla olduğu, bu süre içinde davacı tarafından malların teslimiyle ilgili herhangi bir ihtar yapılmadığı ancak haczedilen ürünlerin çokluğu ve kaplayacağı alan dikkate alınarak Türk Borçlar Kanununun (TBK) 51. maddesi gereğince hesap edilen miktardan takdiren %20 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 41.689,44-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı istinaf dilekçesinde; kendisine tebliğe çıkarılan adreslerin Mernis adresi ile aynı olmadığından tebligatların usulsüz olduğunu, bu nedenle savunma hakkının kısıtlandığını; takip dosyasında hacze konu menkullere ilişkin üçüncü kişinin istihkak iddiasının kabul edilmesi neticesinde yedieminlik ücretinin takip borçlusu şirket tarafından ödenmesi gerekirken kendisinden istenmesinin hatalı olduğunu; yedieminin haczedilen menkulleri üçüncü şahsa teslim ederken ücretini tahsil ettiğini; taraflar arasında akdedilen bir sözleşmenin bulunmadığını, yaptıkları araştırmada sözleşmeyi imzaladığı iddia edilen ... isminde bir avukatın İstanbul Barosuna kayıtlı olmadığını, böyle bir avukat olmadığından sözleşme imzalama yetkisi bulunmadığını, bu şahsa verilen bir vekaletname ve yetki belgesinin de olmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen yedieminlik sözleşmesinden kaynaklanan ücretin tahsili istemine ilişkindir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 357/1 maddesi gereği, Bölge Adliye Mahkemesince re'sen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu (İİK) m.95 uyarınca, alacaklı haczedilen malların muhafaza, idare ve işletilmesi masraflarını istenildiği takdirde peşin vermeye mecburdur. Taraflar arasında serbest iradeleri ile düzenlenen yeddi emin teslim zaptı ve ücret sözleşmesi gereğince davalı tarafın husumete ehliyeti bulunmaktadır.Davalıya dava dilekçesinin Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebliğ edilerek komşusuna haber bırakıldığı ve tebliğ evrakının muhtara teslim edildiği, sonrasında aynı adrese tebliğe çıkarılan isticvap davetiyesinin bila tebliğ iade edildiği ve akabinde Tebligat Kanunu m.21/2'ye göre meşruhatlı isticvap davetiyesinin davalıya Mernis adresinde bizzat tebliğ edilerek devam eden tebliğ işlemlerinin de davalıya Mernis adresinde yerine getirildiği görülmüştür. Davalı istinaf aşamasında tebligat işlemleri hususunda ileri sürdüğü itirazlarını, yargılama aşamasında belirtmediğinden bu konuda geçersiz olduğunu iddia ettiği işlemleri benimsediği kabul edilerek, davalının usulsüz tebligata ilişkin istinaf itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davalı yeddi emin sözleşmesinde imzası bulunan ... isimli şahsın temsilcisi olmadığını ileri sürmektedir. Yargılama aşamasında bu hususta kendisine tebliğe çıkarılan meşruhatlı isticvap davetiyesi 06/10/2020'de bizzat tebliğ edilmesine rağmen davalı bu davete icabet etmemiştir. Bu nedenle adı geçen ... isimli kişinin davalı adına hareket ederek haciz işlemi akabinde yeddi emin sözleşmesini imzaladığı kabul edilmiştir. Ayrıca, adı geçen kişinin yetkisiz temsilci olduğu kabul edilse dahi, davalının alacağına kavuşması için haczedilen eşyaların davacının deposunda saklandığı sabit olup davalı davacıdan saklama hizmeti almış olması karşısında davalının itirazını benimsemek mümkün olmamıştır. Zira söz konusu menkullerle ilgili olarak icra takip safahatindeki işlemlerden dolayı menkullerin davacıya ait yediemin deposunda muhafaza edildiğini bilmediği kabul edilemeyecektir. Buna ek olarak, davalı tarafın istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü savunmaların yasal sürede olmadığı ve itirazlarının davalı tarafından sözleşmesel borcun kendisi tarafından ifası zamanı gelince ileri sürüldüğü anlaşılmakla dürüstlük kuralı ve iyi niyet kuralı gereğince davalı savunmalarının dinlenemeyeceği takdir edilmiştir. Yediemin değişikliği kararı alınabilecekken davalı taraf, davacı ile olan sözleşme ilişkisini takip tarihine kadar 663 gün devam ettirmiştir. Bu durumda, davalı tarafından imzalanan sözleşme geçerli olup, hüküm ve sonuçları itibariyle davalıyı bağlamaktadır. Sözleşme yapma özgürlüğü Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 48. maddesi ile güvence altına alınmıştır. Dolayısıyla taraflar bu ilke uyarınca resmi tarife dışında ücret kararlaştırabilirler. Bu durumda taraflar arasındaki sözleşmenin davalıyı bağladığı ve yediemin ücretinin sözleşmede belirlenen günlük ücrete göre belirlenmesi gerektiği açıktır. Dosya içerisinde bulunan sözleşme, sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde imzalanarak yediemin deposuna bırakılan hacizli mallara ilişkin günlük ücret belirlenmiştir. Davalı tarafından dava dışı borçlunun adresinde haciz işlemi uygulandığı, haczedilen malların korunması için günlük 78,60-TL ücret belirlendiği, davacıya hacizli malların 07/03/2017 tarihinde teslim edildiği ve dosya kapsamından anlaşıldığı üzere, dava tarihi olan 31/12/2018 tarihi itibariyle depoda bulunduğu, davacının dava tarihi itibariyle hak ettiği bakiye yediemin ücretinin 52.111,80-TL olduğu ancak TBK m.51'e göre hakkaniyet indirimiyle 41.689,44-TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Saptanan ve hukuksal durum karşısında; ilk derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü yönünde verilen kararda bir isabetsizlik görülmemiş olup, açıklanan nedenlerle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle: Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesine göre ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 2.847,80-TL istinaf karar harcından davalı tarafından peşin yatırılan 766,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.081,45‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Davalı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına, davacı tarafından yapılan 54,50-TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy