İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi 2020/1093 Esas 2023/432 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1093
Karar No: 2023/432
Karar Tarihi: 22.03.2023

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
12. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1093
KARAR NO: 2023/432
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/03/2020
NUMARASI: 2018/924 Esas - 2020/249 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Davanın kabulüne ilişkin kararın, taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü;
DAVA: Davacı vekili; davacı şirket tarafından davalı şirketten satın alınan ürünlerin bir kısmının ayıplı çıkması ve davalı tarafından tamir edilmemesi üzerine söz konusu ürünlerin iade alınıp ücretlerinin ödenmesinin ihtaren talep edildiğini, davalının söz konusu ayıplı ürünleri iade almadığı ve ücretlerini iade etmediğinden davalı aleyhine İstanbul ... İcra Dairesinin ... esas sayılı icra dosyası ile 9.334,58-TL bedelli takip başlatıldığını ve davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile 9.334,58-TL üzerinden takibin devamına ve asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili; müvekkilinin 29 adet kablosuz erişim noktası cihazını davacıya sattığını, 05/01/2017 ve 20/09/2017 tarihli 2 adet fatura düzenlendiğini, davalı şirketin iddia ettiği gibi cihazlarda ayıp bulunmadığını, davacının malların tesliminden sonra ürünleri sorunsuz bir şekilde kullandığını, cihazların bir süre kullanıldıktan sonra kısa devre yaparak arızalandığını, cihazlardaki ayıbın davacı şirketin kullandığı elektrik bağlantılarından kaynaklandığından müvekkilinin bir kusuru bulunmadığını, taraflar arasındaki servis sözleşmesinin 6. maddesinde kullanıcı hatalarından kaynaklanan arızaların garanti kapsamında olmadığının düzenlendiğini belirterek, davanın reddine ve davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; mahallinde bilişim uzmanı marifetiyle yapılan keşifteki teknik tespitlere göre, her ne kadar davalı tarafça cihazlarda meydana gelen arızanın kısa devreden kaynaklandığı iddia edilmiş ise de, bilirkişi tarafından işyerinde bulunan elektrik ve network altyapısında bir hata veya eksikliğe rastlanılmadığı, cihazların bozulmasının üretim hatasından kaynaklı olabileceğinin tespit edildiği, 6098 sayılı TBK nın 219 vd. Maddeleri kapsamında davalı tarafından satılan cihazlardaki ayıbın üretim hatasından kaynaklandığı ve gizli ayıp niteliğinde olduğu, ürünlerdeki arızanın ortaya çıkmasını müteakip davacının davalıya durumu bildirdiği, davalının davaya konu icra takibine yaptığı itirazının haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, İstanbul ... İcra Dairesinin ... esas sayılı icra dosyasındaki davalının itirazının 1.687,40-USD asıl alacak ve 8,53-USD işlemiş faizi olmak üzere toplam 1.695,93-USD (9.334,58-TL) üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla devamı ile alacak likit ve belirlenebilir olmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:1-Davalı vekili; bilirkişi tarafından yapılan teknik incelemelerin hatalı olduğunu, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarının bilirkişiler tarafından dikkate alınmadığını, zira e-postalarda arızanın cihaz çalışır vaziyette iken uzun süreli elektrik kesintisi sonrasında gelen elektrik akımı nedeniyle gerçekleştiğini, davacının iş yerinde bir gün boyunca elektrik kesik olduğundan jeneratörle elektrik sağlandığını, kesinti sonrasında switchlerin elektrik akımını düzgün bir şekilde vermemesinin cihazlarda arızaya sebep olduğunu, bilirkişi incelemesinde arıza zamanındaki durum dikkate alınmadan sonrasındaki kontrollerle yetinilerek önceki verilerden yararlanılmadığını, faal olarak çalışan bir hat üzerinden inceleme yapıldığını, cihazların iadesi ile bilirkişi incelemesi arasında bir yıllık süre bulunduğunu; cihazların yüksek gerilime maruz kaldığı için ana kart üzerinde kısa devre meydana geldiği tespit olunarak cihazların garanti kapsamında olmadığının belirlendiğini; taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesine göre iadenin hangi şartlarda yapılacağının belli olduğunu;servis raporlarına göre kısa devre sonucu arıza verdiğinin tespit edildiğini, ayrıca ürünlerin içinde fazla akımı destekleyecek bir akım koruma mekanizmasının ayrı bir aparat ile beraber satın alınması gerektiğini; davacının icra inkar tazminatı talebinin kabul edilmediğini yani tüm taleplerin kabul edilmemesine rağmen lehe vekalet ücretine hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek,kararın kaldırılmasını talep etmiştir. 2-Davacı vekili; davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek,kararın kaldırılarak icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Dava, ticari satımdan kaynaklanan ayıplı mal bedellerinin iadesi için başlatılmış olan icra takibine davalının vaki itirazının iptali istemine ilişkindir. Satım sözleşmesinde alıcının seçimlik hakları başlıklı TBK'nın 227. maddesi,“(1. fıkra) Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir: 1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme. 2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme. 3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme. 4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme. (2. fıkra) Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. (3. Fıkra) Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir. (4. fıkra) Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir. (5. fıkra) Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmünü içermektedir. Tacirler arası satış sözleşmelerinde, 6102 sayılı TTK nın 23'maddesindeki atıfla TBK’nın satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğunda da ayıp ihbar süreleri bakımından TBK’nın 223. maddesi hükmü dikkate alınacaktır. TBK m.223/2 "Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır." hükmünü haizdir. Somut olayda, davacının davalıdan 20/09/2017'de 4 adet ve 05/01/2017'de 25 adet olmak üzere toplam 29 adet ... point cihazı satın aldığı ancak cihazlardan 15 tanesinin arızalandığı, cihazların 24/01/2018'de davalının servisine gönderildiği, davalının teknik servis raporuyla cihazlarda kısa devre tespit edildiği ve arıza garanti kapsamında kabul edilmemiştir. Uyuşmazlık, davaya konu cihazlardaki arızanın gizli ayıp olarak kabul edilebilecek bir ayıptan mı yoksa davalının iddia ettiği gibi davalıya atfedilemeyecek davacının elektrik sistemindeki sorundan mı kaynaklanıp kaynaklanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı vekili aşamalardaki beyanlarında, arızaların davacının sorumluluk alanında olan elektrik bağlantılarından kaynaklandığını ve ürünlerin içinde fazla akımı destekleyecek bir akım koruma mekanizmasının ayrı bir aparat ile beraber satın alınması gerekmesine rağmen alınmadığını, taraflar arasındaki e-posta yazışmalarında belirleneceği üzere bir gün boyunca elektriğin kesik olduğunu sonrasında cihazların arızalandığını ileri sürmüştür. Cihazların akım koruma mekanizmasının ayrı bir aparat ile satın alınması gerekliliği açısıdan, davacıya bu konuda bilgi verdiğine ilişkin delil sunmamıştır.Davalı vekilinin dosyada mevcut olduğunu belirttiği tarafların e-posta yazışmaları da davalı tarafından dosyaya hiç bir aşamada sunulmadığından, davalının bu savunmasının da irdelenmesi mümkün olamamıştır. Bilgisayar mühendisi bilirkişi marifetiyle davacının işyerinde yapılan keşifte, üzerinde bağlı bulunan sistemlerin korunması ve şebeke enerjisinin kesilmesi durumunda sistemin beslenmesinin bir süre daha devam ettirilmesini sağlayan UPS (kesintisiz güç kaynağı) cihazının davacı işyerinde bulunduğu, access point cihazların farklı elektrik gerilim değerleri ile test edildiği, bu test nedeniyle cihazların çalışmayı durdurduğu ancak kısa devre yapmadığı, sonrasında doğru gerilim-değer verildiğinde çalışmaya devam ettiği tespit edilmiştir. Ayrıca bilirkişi, davacı işyerindeki elektrik altyapısında ani gerilim dalgalanmalarına sebep olabilecek bir aksaklık bulunmadığını,dolayısıyla cihazların elektrik altyapısındaki eksiklik nedeniyle bozulmadığının değerlendirildiğini belirtmiştir.Davalının davacının sorumluluğundan kaynaklanan bir sebeple cihazların arıza yaptığı davalı tarafından ispatlanamadığından ve cihazların tamir için servise gitmesi ayıp ihbarı yerine geçtiği gözetilerek davacının gizli ayıplı cihazların bedellerinin davacıya iadesine alacağın yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı isteminin reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmamıştır. İcra inkar tazminatı dava değerine dahil olmadığından ,reddi halinde dava kısmen red edilmiş sayılmadığından davalı vekilinin lehine vekalet ücret takdir edilmediğine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Açıklanan nedenlerle, istinaf nedenleri yerinde görülmeyen taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353(1)b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, Alınması gereken 179,90-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 125,50-TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Alınması gereken 637,64-TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 154,41-TL harcın mahsubu ile bakiye 483,23‬-TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına, Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda HMK 362(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy