İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/621 Esas 2023/363 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/621
Karar No: 2023/363
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C. İstanbul Anadolu 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/621 Esas
KARAR NO: 2023/363
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 24/08/2022
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
DAVA:
Davacı vekili Mahkememize sunduğu 24/08/2022 havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; ---- İcra Müdürlüğü’nün ----- sayılı dosyası ile başlattıkları takibe ilişkin davalı-borçlunun itirazının iptali, alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve yargılama sonuçlanana dek borçlu şirket malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz kararı verilmesini, yargılama gideri, faiz, masraf ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalıya dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı cevap dilekçesi sunmadığı gibi duruşmalara da katılmamıştır.
Uyuşmazlık Konusu: Taraflar arasındaki ihtilaf, temelde taraflar arasında mal satışından kaynaklı ticari ilişki bulunup bulunmadığı, var ise davacının ticari ilişki gereği malları davalıya teslim edip etmediği, teslim etmiş ise davalının mal bedellerini ödeyip ödemediği, davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, iptalinin gerekip gerekmediği olup olmadığı noktasındadır.
Davanın Hukuki Niteliği: Dava, icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Davanın Hukuki Sebebi: İtirazın iptalini düzenleyen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun 67/1. Maddesindeki "Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir." şeklindeki düzenlemedir.
DELİLLER:
Celp ve tetkik edilen-----. İcra müdürlüğünün ------ Esas sayılı dosyasında; davacı takip alacaklısı tarafından takip talebi ile davalı takip borçlusu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı takip borçlusuna tebliği üzerine davalı takip borçlusunun süresi içerisinde, borca ve ferilerine karşı itiraz ettiği ve bunun üzerine takibin durduğu, itiraz dilekçesinin ve takibin durdurulmasına ilişkin kararın davacı takip alacaklısına tebliğ edilmediği, eldeki davanın 1(bir) yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden tarafların tescil bilgileri celp edilmiş ve dosya arasına alınmıştır.
Vergi dairesinden davalının 2018 yılına ait BA formları celp edilmiş ve gelen yazı cevabı dosya arasına alınmıştır.Bilirkişi 06/03/2023 tarihli raporunda özetle; davacı şirketin inceleme konusu ticari defterlerin tasdiklerinin yasal süreler içerisinde yaptırıldığını, davalı şirketin ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediğini, davacı şirketin inceleme konusu ticari defterlerin VUK'nun usul hükümlerine uygun olarak tutulduğunu, davalı şirket ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediğinden davalı nezdinde bu yönde bir tespit yapılamadığını, takip konusu faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğunu, icra takibine neden olan alacak hakkında davacı şirket tarafından satış faturaları düzenlendiğini, davalı şirket ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediğinden davalı nezdinde bu yönde bir tespit yapılamadığını, davalı şirketin, takip konusu mal teslimleri nedeniyle düzenlediği sevk irsaliyelerinde davalının malı teslim aldığına yönelik bir ibare bulunmadığını, davalı şirketin, vergi dairesine 2018 döneminde verdiği "Ba" formu ile davacı şirketten 8 adet belgeye istinaden 681.955,00-TL tutarında (KDV Hariç) mal/hizmet alımı bildirdiğini, dava dosyasında davacıya ait Bs formunun bulunmadığını, davacı şirketin davalı şirketten, icra takibine başlanılan 03/06/2021 tarihi itibariyle, yasal defter kayıtları uyarınca, 12.698,26-Euro (kur değerlemesinin yapıldığı son tarih itibariyle yasal defterlerde 132.248,66-TL) tutarında alacaklı olduğunu, takip konusu faturaların üzerinde vade tarihine ilişkin bir açıklama olmadığını, davacı şirketin icra takibine konu ettiği 761,48-Euro tutarındaki faizin, 3095 sayılı Kanunun 4/a maddesinde belirtilen Devlet Bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına, ilgili dönemlerde, ödediği en yüksek faiz oranı seviyesinde olduğu ve 12.698,26-Euro ana para üzerinden doğru hesaplandığını, davacı şirketin bilirkişi incelemesine tabi ticari defterlerinin HMK'nun 222. Maddesi uyarınca kendi lehine delil teşkil etme vasfına haiz olduğunu beyan ve rapor etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT :
Dava, ticari nitelikli alım-satım ilişkisinden kaynaklı itirazın iptali davasıdır.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti için tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş ve davacı defterlerine göre; davacının davalıdan 12.698,26 EURO alacaklı olduğu anlaşılmış, davalı tarafa usulüne uygun ihtarat yapılmasına rağmen davalı tarafın mazeret bildirmeksizin ticari defterlerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.6100 sayılı HMK'nun 222/3. Maddesinde; "İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz." şeklinde düzenleme ile taraflardan birisinin defterinde yer alan kayıtların diğer tarafında defterinde yer alması halinde ispatlanmış olacağı, taraflardan birisinin defterinde kayıt bulunması, diğer tarafın mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmemesi halinde de defteri ibraz eden tarafın defterinde kayıtlı olan hususun ispat edilmiş sayılacağı düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamından; davacı ticari defterlerine göre davacının davalıdan 12.698,26 EURO alacaklı olduğu, davalının mazeretsiz olarak ticari defterlerini ibraz etmekten imtina ettiği, davalının icra takibine dayanak faturalara ba bildirimlerinde yer verdiği, bu şekilde davacının faturalara konu malları davalıya teslim ettiğini ispat ettiği, davalı tarafça ödeme iddiasında bulunulmadığı, bu kapsamda davacının -----esas sayılı takip dosyasına konu ettiği 12.698,26 EURO'luk alacağın HMK 222/3.maddesi uyarınca ispat edilmiş olduğu, bu nedenle davalının icra takibine yapmış olduğu itirazın bu miktar yönünden haksız olduğu, iptalinin gerektiği, davacı tarafça işlemiş faiz de takibe konu edilmiş ise de davacının davalıyı takipten önce temerrüde düşürdüğünü ispat edememesi nedeniyle işlemiş faize ilişkin talebin yerinde olmadığı, alacağın EURO cinsinden olması nedeniyle 3095 sayılı kanunun 4/A maddesi gereğince kabulüne karar verilen alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarının Euro cinsinden mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanması gerektiği, alacağın likit ve bilinebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşullarının oluştuğu sonuç ve vicdani kanaatine(Ay. m.138) varılarak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
2-Davalı/takip borçlusunun, ----. İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 12.698,26 Euro yönünden İPTALİNE, kabulüne karar verilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren kamu bankalarının Euro cinsinden mevduata uyguladığı en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
3-Kabulüne karar verilen alacağın %20 'si olan 26.008,32 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
5-Başlangıçta peşin olarak alınan 3.452,54 TL harcın alınması gerekli olan 15.951,82 TL harçtan mahsubu ile bakiye 12.499,28 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
, 6-Davacı tarafın yargılama sırasında yapmış olduğu başvuru harcı 80,70 TL, posta ve tebligat gideri 305,00 TL, bilirkişi ücreti 2.000,00 TL, olmak üzere toplam 2.385,70 TL yargılama masrafının davalı arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz katılmaması nedeniyle oranlama yapılmaksızın tamamı ile peşin harç 3.452,54 TL, eklenerek sonuç olarak bulunan 5.838,24 TL'nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı taraf yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 41.183,01 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
8-6325 Sayılı Yasa' nın 18/A maddesinin 11 ve 13. Fıkraları uyarınca zorunlu arabuluculuk nedeniyle arabulucuya hazine tarafından ödenen 1.320,00 TL'nin davalının arabuluculuk görüşmelerine mazeretsiz olarak katılmaması nedeniyle davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
9-Karar kesinleştiğinde, HMK Gider Avansı Tarifesinin 5. maddesi uyarınca artan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğerlerinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ----- Bölge Adliye Mahkemesi'ne istinaf yasa yolunun açık olduğu, istinaf dilekçesinde istinaf yoluna başvuru konusu edilen hususlar ile nedenlerinin belirtilmesinin gerektiği, istinaf yoluna başvurulmasının İİK'nın 36. maddesi saklı kalmak kaydıyla kararın icrasını durdurmayacağı, süresi içerisinde karara karşı istinaf yoluna başvurulmaması halinde hükmün kesin hüküm ve kesin delil oluşturacağı açıklanmak suretiyle açık duruşmada verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Full & Egal Universal Law Academy