İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/388 Esas 2023/283 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/388
Karar No: 2023/283
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/388 Esas
KARAR NO: 2023/283
DAVA: Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/09/2020
KARAR TARİHİ:06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında ------ tarihinden itibaren işçi alımına ilişkin destek hizmet sözleşmesi bulunduğunu ve --- kadar her sene yenilendiğini, Davacı şirketin --- tarihine kadar kanundan doğan sigorta pirim indirimlerinden yararlandığını, ancak ---- değişmesinden itibaren davacı, davalı şirketten hak etmiş olduğu hak edişlerinden söz konusu sigorta teşvik indimi ve sigorta prim indirimi kesintileri yapılarak davacıya hak edişleri eksik ödendiğini, Davacının 6661 sayılı kanundan doğan sigorta teşvik indirimi ile 5510 sayılı kanundan doğan sigorta prim indirimlerinin yasal olarak davacı şirkete ait alacaklar olduğunu, davalı şirketin söz konusu alacaklar üzerinde kanundan doğan herhangi bir hakkının bulunmadığı gibi aralarında düzenlenen destek hizmet sözleşmesinde de yapılan kesintilere dayanak bir maddenin de bulunmadığını, Davalı --------------şirketinin bünyesinde ------ şirketini de barındırdığını, söz konusu kesintilerin ayrı yarı yapıldığını, bu iki şirketten her biri ---- tarihinden itibaren 6661 sayılı kanundan doğan ----- teşvik indirimini hak edişlerden kestiğini, 5510 sayılı kanundan doğan sigorta prim indirimlerini ------ tarihinden itibaren hak edişlerden kesmektekletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:Huzurdaki davanın belirsiz alacak davası şeklinde açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın hukuki menfaat yokluğundan reddinin gerektiğini, davacı tarafından, dava dilekçesinde dayanılan delillerinin hangi vakıanın ispatı için gösterildiği açıkça belirtilmemesi suretiyle, 6100 sayılı hmk’nın 119. ve 194. maddesi hükümlerine aykırı davranıldığını, davanın usulden reddinin gerektiğini, huzurdaki davanın 5510 sayılı sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası kapsamında sigorta teşvik indirimi talepli olarak açılan bir dava olduğunu konusu itibariyle huzurdaki davaya bakmakla görevli mahkeme iş mahkemeleri olduğunu, görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli istanbul anadolu iş mahkemelerine gönderilmesinin gerektiğini, davanın alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, TBK 147. Md gereğince davacı şirketin alacaklarının beş yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, davacı şirketin sigorta teşvik indirimlerinden faydalanmaya hak kazanmadığını zira davacı şirketin destek hizmet sözleşmesi kapsamında davalı şirkete taşeron olarak hizmet verdiğini ; işbu sözleşme kapsamında davacıya davalı şirket tarafından gerekli ödemeler gerçekleştirildiğini, 5510 sayılı yasa kapsamındaki sigorta prim teşviklerine işveren sıfatıyla davalı şirketin hak kazandığını, davacı şirket tarafından haksız menfaat elde etmek amacıyla huzurdaki dava ikame edildiğini, Davacı şirketin işveren sıfatının bulunmadığını, davacı şirketin yalnızca davalı şirkette çalışacak olan personellerin işe alım sürecinde davalı şirkete destek verdiğini, davacı şirketin işveren sıfatı olsa , işçilerin ücret ödemeleri, yan haklarının ödemeleri, kıdem, ihbar tazminatı vb tüm ödemelerin davacı şirket tarafından yapılmasının gerektiğini, ancak ödemelerin davalı şirket tarafından yapıldığını, bu nedenle davacının işveren sıfatının bulunmadığından söz konusu sigorta prim teşviklerine hak kazanmasının söz konusu dahi olmadığını, davacı ile müvekkil şirket arasında imzalanan destek hizmet sözleşmesi'nin---------maddesinde davalı şirketin sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı bulunduğunu, davalı şirket tarafından sözleşme işbu madde kapsamında tek taraflı olarak davacıya noter kanalıyla gönderilen ihtarname ile feshedildiğini, işbu sebeplerle sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi söz konusu olmadığını, işbu sebeplerle davanın kazanç kaybı ve diğer zararlara yönelik kısmı açısından da reddinin gerektiğini, davalı şirket ile davalı şirket arasında imzalanan ------, otuz gün önceden karşı tarafa bildirmek koşuluyla, davalı şirkete sözleşmeyi tek taraflı fesih hakkı verilmiş olduğundan ve davalı şirketin davacı şirkete 30 gün önceden sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedeceğini noter kanalıyla bildirmiş olduğundan, sözleşmenin davalı şirket tarafından haksız olarak feshedilmesi gibi bir durumun söz konusu olmadığı açıkça ortada olduğunu, bu nedenle davacının; sözleşmenin davalı şirket tarafından haksız olarak feshedildiği iddiası ile talep etmiş olduğu alacaklar yönünden de davanın esastan reddinin gerektiğini, bu nedenle kötü niyetli ve haksız menfaat elde etmeye yönelik olarak ikame edilen davanın öncelikle usulden Mahkemeniz aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve karşı vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE:Dava; taraflar arasındaki hizmet alım sözleşmesi gereğince 6666 sayılı kanundan doğan sigorta teşvik indikimi ve 5510 sayılı kanundan doğan sigorta prim indirimlerine ilişkin davalı tarafından yapılan hakediş kesintilerini tahsili istemine ve sözleşmesinin haksız olarak teslimden kaynaklanan kazanç kaybı ve diğer zararların tanzimine ilişkindir.
7155 sayılı Yasa ile 6102 sayılı Yasaya 5/A maddesi eklenerek ticari davalarda arabuluculuk dava şartı haline getirilmiş olup, mahkememizdeki dava 22/09/2020 tarihinde açılmakla davacının dava şartı arabuluculuk koşulunu yerine getirdiği görülmüştür. Aynı Yasa ile 6325 sayılı Kanuna dava şartı arabuluculuk başlığı ile 18/A maddesi de eklenmiş olup bu madde uyarınca yapılan incelemede davacının arabulucuya başvurduğu, 18/06/2020 tarihinde yapılan toplantıya tarafların katıldığı, 18/06/2020tarihinde yapılan toplantı neticesinde tarafların anlaşamadıklarına ilişkin arabuluculuk son tutanağının da düzenlenmiş olduğu görülmüştür. Mahkememiz dosyası üzerinden yapılan incelemede; Dilekçeler aşaması tamamlanmakla, mahkememizin ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespiti ile uyuşmazlık noktaları belirlenerek tahkikat aşamasına geçilip, deliller toplanmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereği; ----- asliye ticaret mahkemesine talimat yazılarak, ------ yılları arasındaki ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenmesine karar verildiği; Bilirkişi heyeti gerekçeli bilirkişi raporunda özetle; ----- da yer alan ortak hüküm gereğince işverence yararlanılmış olunan teşvikler gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmayacağı belirtilmiştir. Dava dosyasından yer alan belgelerden, tarafımca ------yapılan çalışmalar, yukarıda yer verilen sözleşmelerde maliyet artı --------usulünün belirlenmiş olması, sigortalı başına belirli bir hak ediş usulünün belirlenmemiş olması, hususları mevcut olduğu birlikte değerlendirildiği, davacı tarafın söz konusu taleplerini maliyet unsuru olarak sayamayacağı ve bunları da gider olarak gösteremeyeceği, Sayın Mahkeme tarafından aksi yönde karar verilmesi halinde yukarıdaki tablolar dikkate alınarak toplam tutarın 655.848,53-TL olduğunun beyan ve mütalaa edildiği görülmüştür.
Talimat raporunun taraflara tebliğ edildiği, taraf vekillerinin beyan ve itirazlarda bulunduğu görülmüştür.
Mahkememiz ara kararı gereği: davacı tarafın ------ yıllarına ilişkin ticari defter ve dayanak kayıtlarının incelenerek ve tüm dosya kapsamının, dosyada mevcut talimat raporunun ve rapora karşı tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirileceği şekilde rapor hazırlanmasının talep edildiği, bilirkişi heyeti gerekçeli raporunda özetle; davacı ve davalının incelenen ------ dönemleri yasal ticari defterlerinin; 6102 T.T.K. ve 213 sayılı V.U.K.”nun ticari defterlere ilişkin madde hükümlerine uygun esaslarda tutuldukları, açılış kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış onaylı oldukları ve sahipleri lehine delil olma niteliklerinde oldukları tespit edilmiştir. Davacının ve davalırın incelenen ticari defter kayıtlarında davalı adına düzenlenmiş olan faturalar ve davalıdan yapılmış tahsilatların kayıt görmüş oldukları, kayıtlarla örtüşen muavin defter bakiyelerinin 0,00 TL bakiye verdiği tespit edilmiştir. Davacı ve davalının alış ve satışlarına itişkin olarak düzenlemiş oldukları ------ birbirleri ile örtüştüğü ve bağlı bulundukları vergi dairelerine beyan ettikleri incelene dosya kapsamında görülmüştür. 5510 sayılı kanunun 11. Maddesine göre ve incelenen dosya kapsamında davacı -------davalı ----- aralarında alt işveren ilişkisi olduğu incelenen dava dosyası kapsamında görülmüştür. Bu alt işverea ilişkisine ilişkin olarak ----- alt işveren olarak tescil ettirdiği görülmüştür. İncelenen dava dosyası kapsamında davacı---------imzalanmış olduğu görülmüştür. İncelenen dava dosyası kapsamında davalı -----çalıştırılmak üzere temin edilen tüm işçilerin sicil kayıtları ve işe girişleri ve -----davacı alt işveren ----- yapılmış olduğu görülmüştür. Yapılan----maddelerine göre alt işveren davacı ------beyan etmiş olduğu ---- teşviklerinin indirilmiş olduğu ve ilgiti dönemlere ait ---- teşvikleri düşüldükten sonra kalan tutarların davalı ---- talep ettiği; sözleşme ve eki protokolün kapsamında alt işveren davacı ---- hesabına, davalı ----ödediği görülmüştür. mali yönden ; Davacı---- aracı olduğu, davalı ----- çalışan işçilerin tüm ödemelerinin davalı tarafından ödendiği, Davacınm her ay ------ beyan edilen prim ödemelerini ve komisyon tutarını fatura ettiği ve davalı tarafından ödendiği, ödenmemiş herhangi bir bakiyenin olmadığı Davacı ve davalı arasında her yıl olmak üzere akdedilmiş sözleşmeler bulunduğu, sözleşmelerde prim ve indirimlerin davacı ------ ödeneceğine dair herhangi bir madde bulunmadığı,---- ödeneceğinin bulunduğu, Sözleşmenin ------ Davalı ---- sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebileceği, noterden ihtarname keşide ederek sözleşmeyi feshettiği, Yasal Ticari defterler ve sözleşmeler üzerinde yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda ; Davacının teşvik primi ve indirimleri,davalıdan talep edemeyeceği; Hukuki yönden ; --- teşvikleri tutartarımı davalı ----------davacı -----------talep edip edemeyeceği hukuki bir değerlendirme olduğu için bu yetki ve takdir yetkisinin Sayın mahkemeye ait olduğunu, beyan ve mütalaa etmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; tarafların incelenen ticari defter ve dayanak kayıtlarının birbiriyle örtüştüğü ve buna göre 0,00 TL bakiye verdiği , tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olmakla sahipleri lehine delil teşkil ettiği, tarafların birbirleri ile yapmış oldukları hizmet alım ve hizmet verme hususlarına ilişkin ilgili vergi dairelerine gerekli bildirimleri yapmış olduğu , bu kapsamda-----formlarının da birbiri ile örtüştüğü, davacı ile davalı arasında ----- da kapsayacak şekilde her yıl ------- imzalandığı, taraflar arasında alt işveren ilişkisinin mevcut olduğu ve ilgili hususun--- tescil edildiği ve bu kapsamda çalıştırılan tüm işçilerin sicil kayıtları, ----- bildirgeleri vs. Hususlarının davacı tarafça yapıldığı, bahsi geçen sözleme ve protokol gereğince davacı tarafça beyan edilmiş olan --- bildirgelerindeki--- teşviklerinin indirilmiş olduğu ve ilgili dönemlere ait ---- bildirgelerindeki ---- primleri düşüldükten sonra bakiye tutarların davalıdan talep edildiği ve davalı tarafından dvaacı hesabına talep edilen tutarların ödendiği, davacının aracı olduğu ( alt işveren) davalı şirkette çalışan işçilerin tüm ödemelerinin de davalı tarafından yapıldığı, taraflar arasında her yıl olmak üzere----- akdedilmiş sözleşmeler bulunduğu , sözleşmelerde prim ve indirimlerin davacı şirkete ödeneceğine dair herhangi bir hüküm bulunmadığı ve ----- ödeneceği hükmünün bulunduğu ,davacının ise her ay ---- bildirgelerinde beyan edilen prim ödemelerini ve -------- tutarını fatura ettiği ve davalı tarafından ödenmeyen komisyon yahut başkaca bir bakiye bulunmadığı , bu hususun tarafların ticari defterlerinde ve ----formlarında da görüldüğü, sözleşmenin ---- maddesinde davalının sözleşmeyi tek taraflı feshedebileceği ve noterden ihtarname düzenleyerek sözleşmeyi feshettiği, dolayısıyla tüm incelemeler ve toplanan deliller kapsamında yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacının teşvik primi ve indirimlerini talep edemeyeceği anlaşıldığından dava değeri de dikkate alınarak davanın reddine kesin olarak karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
1-Karar harcı 179,90 TL'den davacı tarafça peşin olarak yatırılan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 9,12 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A.A.Ü.T'deki esaslara göre belirlenen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-7155 sayılı Kanun ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na eklenen 18/A maddesinin 13.fıkrası ve yürürlükte bulunan Arabuluculuk Ücret Tarifesi uyarınca Hazine tarafından karşılanan 1.320,00TL arabuluculuk ücretinin davacı taraftan tahsili ile hazine adına irad kaydına,
5-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı KESİN olarak karar verildi. 06/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy