İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/102 Esas 2023/327 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/102
Karar No: 2023/327
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.İstanbul Anadolu 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO: 2021/102 Esas
KARAR NO: 2023/327
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 15/02/2021
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesine göre Türk Milleti adına yargılama yetkisini kullanan bağımsız ------ Asliye Ticaret Mahkemesince, tarafça açılan dava üzerine yapılan yargılama nihayetinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
I.İDDİA :
Davacı vekili; dava dilekçesinde, Davalının----numaralı tesisatına bağlı olan ----seri numaralı sayacın 30.05.2019 tarihinde mühürlendiğini, davacı şirket çalışanları tarafından 22.07.2019 tarihinde yapılan rutin kontroller esnasında davalının ----- adresinde takılı olan sayaçta mühür fekki yapılarak 30.05.2019 tarihinde kesilen enerjinin aynı gün açıldığını ve perakende satış sözleşmesi olmadan kaçak elektrik tüketiminde bulunulduğunun tespit edildiğini, Bu tespit üzerine 22.07.2019 tarih ve ---- seri numaralı Kaçak Elektrik Tüketimi Tespit Tutanağı tanzim edildiğini, 30.05.2019 tarihinde kesilen elektriğin aynı gün açıldığını ve işbu durumun tespit edildiği 22.07.2019 tarihine kadar toplamda 6.094,037 kwh kaçak elektrik tüketildiğini, Bunun üzerine borçlu adına 9.747,80-TL tutarında kaçak elektrik faturası tanzim edildiğini, 22.07.2019 tarihli kaçak faturasının ödenmemesi üzerine 25.09.2019 tarihinde-----sayılı dosyası ile borçlu aleyhine 10.227,06-TL tutarında icra takibi başlatıldığını, Davalı borçluya ödeme emrinin 10.10.2019 tarihinde tebliğ edildiğini ve 16.10.2019 tarihinde borca itiraz edildiğini, Davalı borçlunun itirazının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, herhangi bir geçerli gerekçe sunulamadığını, bu gibi nedenlerle;----. İcra Dairesi'nin -----Sayılı icra takibine yapılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu alacağın 6183 sayılı kanun uyarınca işleyecek gecikme zammı ve icra takibine konu alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatı ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri, vekâlet ücreti ve ilgili tüm masrafların davalı taraf üzerine bırakılmasına, karar verilmesini talep edilmiştir.
ll. SAVUNMA:
Davalı vekili; cevap dilekçesinde, Davalının davacının kesilen elektriği kullandığını iddia ettiği ----- nolu tesisata ilişkin davalıya ait sözleşme, sayaç ve aboneliği bulunmadığı gibi tesisatın kurulu bulunduğu adreste davalının hiçbir faaliyetinin bulunmadığını, dilekçe ekli 19 Mart 2019 tarihli ----- davalı/müvekkilinin adresinin ----- olduğunu, Davacı tarafından usulsüz olarak, kaçak/usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağı davalı adına tutulduğunu ve -----Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını ancak icra dosyasından 10.10.2019 tarihinde davalıya tebliğ edilen ödeme emrinde borcun sebebi olarak " 01.08.2019 -6 adet asıl alacak- 6 adet işlemiş faiz 01.08.2019-20.09.2019 arası, 1 adet KDV bedelidir" yazdığını, ancak bu giderin ne olduğu, neden kaynaklandığı ve ne zaman tahakkuk ettiği belirtilmediği gibi kaçak kullanımından, mühür fekkinden bahsedilmediğini ve herhangi bir tutanak ve belge ödeme emrine eklenmediğini, Tebliğ zarfından sadece İlamsız Takipte Ödeme Emri çıkmış ve borcun neden kaynaklandığı, ne zaman tahakkuk ettiği belli olmadığı, davalının bu adreste faaliyeti bulunmadığından icra dosyasına borcun tamamına ve ferilerine 16.10.2019 tarihinde itiraz edildiğini, Davacının, usulsüz tutanaklara dayanarak, davalı adına tahakkuk ettirdiği bedelin yukarıda açıkladıkları üzere davalı ile ilgisi yoktur, tutanağın tutulduğu adreste davalının hiçbir faaliyeti bulunmadığını, Davacı tarafından davaya dayanak olarak sunulan, kaçak/usulsüz elektrik kullanımı tespit tutanağının, yukarıda belirtilen yönetmeliğe ekli " ek-5" örnek ile birebir örtüşmediğini, Ek-5 de tutanağın alt kısmında, ” dağıtım/görevli tedarik şirketi adı soyadı 1- 2-, abone/kullanıcı veya temsilcisi adı soyadı, tanık adı soyadı" yazdığını ve bu kişilere imza alanı açıldığını, ancak davacı şirketin düzenlediği tutanağın alt kısmında, " görevli, tanık, müşteri veya temsilcisi " için imza alanı açıldığını, tutanağın içeriğinde yönetmeliğe uygun ve tam olarak doldurulmadığını ve tutulan tutanakda davacı şirketin çalışanlarından----- numaralı ve ----- numaralı kişi görevli olarak imza atıldığını, davacı şirket çalışanlarının hem görevli hem tanık olarak imza atmasının usulsüz olduğunu, abone/kullanıcı veya temsilcisi ve tanık imzası bulunmayan tutanağın şaibeli olduğunu, açıkladıkları üzere davacı tarafından tutulan tutanağın yönetmeliğe açıkça aykırı olduğunu, davacının çalışanları tarafından imza altına alınmış, tutanağın tutulduğu adreste " abone/kullanıcı veya temsilcisi" tespit edilmediği gibi adreste bulunanlardan tanık olarak imzada alınmadığını, bu nedenlerle; davacının haksız davasının reddine, davacıdan %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının alınarak davalıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep edilmiştir.
lll.İNCELEME ve GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik enerjisi kullanım bedeline ilişkin yapılan takibe itirazın iptali davasıdır.
----- sayılı dosyasının tetkikinde; Davacı alacaklı tarafından, davalı borçluya yönelik 10.227,06 TL alacağın tahsili için takip yapıldığı, borçlunun süresi içinde borca itiraz ettiği, akabinde takibin durduğu, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği anlaşılmıştır. İİK madde 67 gereğince, itirazın iptali davasının itirazın tebliğinden itibaren, 1 yıl içinde açılması gerekir. Hak düşürücü süreler, dava şartı olup taraflar ileri sürmese de mahkemece resen gözetilir. Somut olayda icra takibindeki, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmemesi nedeniyle İİK'nun 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın süresi içinde açıldığı kabul edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacının davalıdan kaçak elektrik enerjisi kullanımından kaynaklı alacaklı olup olmadığı hususundadır.
Tüm Dosya Münderecatı Kapsamında;
Dava konusu kaçak elektrik borcu ise davalı hakkında düzenlenen 22.07.2019 tarihli tutanaktan kaynaklanmaktadır.22.07.2019 tarihli----- seri nolu Kaçak Elektrik tutanağında; Tesisat numarasının -----olduğu, endeks değerinin 13.186,833 kwh olduğu, "Kesilen elektriği açarak kullanığı" açıklamasının yazıldığı, kaçak bedelinin 9.747,80 TL olduğu, anlaşılmıştır.
Kaçak elektrik tespit tutanakları, düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin tespitleri içerdiği ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan belgelerden olduğu (Yargıtay ----.HD ---- 01/07/2020 tarihli, ----- 24/06/2020 tarihli ilamı), davalı tarafça tutanağın aksi cihetinde delil sunulamadığı, anlaşılmakla bu cihette tutanak içerikleri sabit görülmüştür.Tutanak tarihinde yürürlükte bulunan elektrik mevzuatına göre kaçak elektrik bedeli hesabının yapılması için bilirkişi raporu aldırılmıştır.07.12.2022 tarihli elektrikçi bilirkişi raporunda: " Elektrik şirketi tarafından kesilen elektriğin açılarak elektrik enerjisi kullanılması, kaçak elektrik kullanımı olarak tanımlandığı, Davalı tarafından, Epdk Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin Kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri başlığının 42. Maddesinin 1. Fıkrasının (ç) bendinde tanımlanan şekilde Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında açarak kaçak elektrik kullanıldığı,
Davacı elektrik şirketi tarafından düzenlenen, 22.07.2019 tarih ve ----- numaralı kaçak usulsüz elektrik tüketim tespit tutanağının, Yönetmeliklere ve usulüne uygun olarak düzenlendiği, davalının bu tutanaktan ve bu tutanaktan kaynaklı kaçak elektik tüketim bedelinden sorumlu olacağı, Davacı alacağının, 9.747,81 TL kaçak tüketim bedeli, 406,16 TL gecikme faizi ve 73,11 TL faizin KDV'si olmak üzere, Toplam 10.227,08 TL olacağı " belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu yerinde görülerek hükme esas alınmıştır. Davalının ----- numaralı tesisatına bağlı olan ----- seri numaralı sayaç, ödenmeyen tüketim borcundan dolayı 30.05.2019 tarihinde mühürlendiği ve tesisatın elektriği kesildiği, ---- tarafından, ----- adresindeki işyerinde -----adına kesilen elektriğin mühür fekki yapılarak açılarak elektrik kullanmaktan dolayı 22.07.2019 tarih ve ----- seri numaralı Kaçak/Usulsüz elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, elektrik şirketi tarafından kesilen elektriğin açılarak elektrik enerjisi kullanılması, Epdk Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinde kaçak elektrik kullanımı olarak tanımlandığı, davalı tarafından Epdk Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin kaçak elektrik enerjisi tüketimi halleri başlığının 42. Maddesinin 1. Fıkrasının (ç) bendinde tanımlanan şekilde kaçak elektrik kullanıldığı, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamada davacı alacağının, 9.747,81 TL kaçak tüketim bedeli, 406,16 TL gecikme faizi ve 73,11 TL faizin KDV'si olmak üzere toplam 10.227,08 TL olacağı belirlendiği, raporun yerinde olduğu değerlendirilmekle rapor hükme esas alınılarak, rapordaki belirlenen miktar ile takipte belirlenen miktarlar eşleştiğinden, davanın kabulüne karar verilerek, davalının takibe itirazının iptaline karar verilmiştir.
İcra İnkar Tazminatı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra-inkar tazminatına hükmedilebilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması ve alacağın likit ve belli olması gerekir. Daha geniş bir açıklama ile borçlu tarafından alacağın gerçek miktarı belli, sabit ve belirlenmek için bütün unsurlar bilinmesi mümkün nitelikle olması yeterlidir. Borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. (Yargıtay----HD ----)
Bu kapsamda, somut olayda, dava ve icra takibine konu edilen elektrik bedelinin belirlenmesinin yargılama ve bilirkişi incelemesi gerektirdiği, alacağın likit ve muayyen olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir.
IV.HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalının---- İcra Müdürlüğü'nün------ Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin aynen devamına
2-Alacak likit olmamakla icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 698,61 TL karar ve ilam harcından 123,52 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 575,09 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı ve 123,52TL peşin harç toplamı 182,82‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davalının yaptığı yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince talep halinde karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
8-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucuya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanuna göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi yazılmasına,Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar okunup usulen anlatıldı.

Full & Egal Universal Law Academy