İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/235 Esas 2023/409 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2023/235
Karar No: 2023/409
Karar Tarihi: 10.05.2023

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/235 Esas
KARAR NO:2023/409
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:03/04/2023
KARAR TARİHİ:10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 17/11/2018 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olan ve dava dışı ----- sevk ve idaresinde bulunan ----- plaka nolu aracın kontrolsüz olarak geriye giderken müvekkiline çarptığını, müvekkilinin yaralandığını, hastanede tedavi altına alındığını, alınan raporda müvekkilinin maluliyet oranının %8 olarak hesaplandığını, müteahhit olduğunu ve aylık en az 20.000,00 TL kazandığını, kazadan sonra---------- tarafından soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin yaralanmanın ciddiyetini anlamadığından dolayı şikayetçi olmadığını, müvekkilinin gördüğü tedaviden dolayı ciddi oranda kazanç kaybına uğradığını, adli yardım talebinde bulunduklarını iddia ederek; davanın kabulü ile olay tarihinden itibaren işleyecek kanuni faizi ile birlikte 10.00,000 TL tazminatın davalıdan tahsilini, adli yardım talebinin kabulünü, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, bu nedenle davanın usulden reddi gerektiğini, davacının müvekkiline gerekli evraklar ile birlikte başvuruda bulunmadığını, dava konusu alacağın zamanaşımına uğradığını, delillerin taraflarına tebliğini, müvekkilinin sigortalısının kusuru oranında poliçe limitleri dahilinde sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu gösterir hiçbir evrakın bulunmadığını, mahkeme tarafından maluliyet raporunun aldırılmasını, maluliyet durumunun tespitinden sonra aktüer bilirkişiden rapor alınmasını, kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesini, ------ tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının sorulmasını, müterafik kusurun göz önünde bulundurulmasını, faiz talebinin reddi gerektiğini iddia ederek; davanın usulden ve esastan reddini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 307. maddesi uyarınca “(1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 309/1-2 ve 4. maddeleri uyarınca “(1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (…) (4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.”
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 312. maddesi uyarınca “(1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.”
492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca “(1) Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.”
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin 30/03/2023 tarihli dilekçesi ile talep sonucundan vazgeçerek davadan feragat ettiği, vekilin vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, feragatin şekil itibariyle ve kayıtsız şartsız olması nedeniyle usulüne uygun yapıldığı, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmaksızın sonuç doğurduğu, bu sebeplerle davaya son veren taraf işlemi olan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, feragat halinde feragat beyanında bulunan taraf aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmesi gerektiği, ancak feragatin muhakemenin ilk celsesinden önce vuku bulması nedeniyle karar ve ilam harcının üçte birinin alınması gerektiği, davalının yargılama giderlerinden vazgeçtiği anlaşıldığında lehine yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığı kanaatine varılmış, tüm bu gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davanın adli yardımlı olması nedeniyle tahsil edilmeyen ve Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,96 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
3-Davanın adli yardımlı olması nedeniyle suçüstü ödeneğinden karşılanan 20,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak suçüstü ödeneğine iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gerekçeli karar tebliğ masrafının 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 5. maddesi uyarınca bu işlemi talep edenden alınmasına,
6-Varsa artan gider avansının HMK'nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Taraflar arasındaki sulh sözleşmesi gereğince davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca-------- bütçesinden ödenen 3.120 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine sunulacak dilekçe ile -------- Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.10/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy