İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/428 Esas 2023/370 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2016/428
Karar No: 2023/370
Karar Tarihi: 08.05.2023

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2016/428 Esas
KARAR NO:2023/370
DAVA: Menfi Tespit (Alım Satım), Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:04/04/2016
BİRLEŞEN ----------ESAS SAYILI DOSYASI :
ESAS NO: 2019/238 Esas
KARAR NO:2019/543
DAVA: Alacak (Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:15/05/2019
BİRLEŞEN -----------SAYILI DOSYASI :
ESAS NO: 2023/96 Esas
KARAR NO: 2023/134
DAVA: Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 08/02/2023
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım), Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili asıl dava dilekçesinde özetle; davalı -------davacı arasında, mülkiyeti başkasına ait taşınmazın davacı tarafından satın alınıp mülkiyetinin davacıya geçirilmesine yönelik muhtelif görüşmeler yapılmaya başlandığını, davacı tarafından satın alınması planlanan taşınmazın satım bedeline istinaden davacı tarafından davalı---- bir kısım ödemeler---- yapıldığını ve ayrıca kapora olarak ------ bedelli emre muharrer senedin davalı ---- lehine düzenlenip verildiğini; Kanunun emrettiği şekle uyulmadan akdedilen ve dolayısıyla da geçersiz ---- sözleşmeye istinaden davacı tarafından davalıya söz konusu ödemeler yapılmış ve söz konusu senet verilmiş olduğundan, bu ödemeler ile senedin davalı -------- tarafından davacıya iade edilmesi gerektiğini, fakat davalı -----şirketinin yapılan ödemeleri iade etmediği gibi, kendisi lehine düzenlenip kendisine verilen senedi (bonoyu) da, diğer davalı ---------tahsil cirosu ile devrettiğini, söz konusu senedi tahsil cirosu ile devralan davalı ------, davacı tarafından davalı ------ işbu senedin düzenlenmesine esas teşkil eden ticari ilişkileri ve dolayısıyla da senedin geçersiz bir sözleşmeye istinaden düzenlendiğini ve bedelsiz olduğunu bildiği halde; davalı ---- şirketinin davalı ----- olan kredi borçlarına teminat olarak davacıyı davalı ---- lehine ipotek vermeye zorlamak amacıyla bu senedi devraldığını, dolayısıyla davalı ------- senedi kötüniyetli olarak devraldığı için senedin iyiniyetli hamili durumunda olmadığını, bu nedenle de senedi davacıya iade etmekle yükümlü olduğunu; nitekim davacının, davalı ----- tarihli ihtarnameyle, senedin bedelsiz olduğunun davalı ------ bildirildiğini ve senedin davacıya iadesinin istendiğini; fakat davalı -------- senedi iade etmediği gibi, bedelini de davacıdan icra tehdidi altında tahsil ettiğini, davalıların birlikte hareket ederek şekle aykırılık nedeniyle malen kayıtlı bedelsiz kalan senetten ötürü borçlu olunmadığı ve ödenen bedellerinde iadesi gerektiğinden bahisle davalı firma açısından şekle aykırı işlem nedeniyle işlemin batıl sayılmasına ve ödenen --------- sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesince iadesine, iadenin gerçekleşmesi kararı ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme anından itibaren yasal faiz işletilmesine, müvekkili açısından yoksun kalınan kâr ile müspet ve menfi zararın tespiti ile müvekkiline ödenmesine, davalı firma ve davalı banka açısından müştereken uhdelerinde bulunan --------- bedelli senet yönünden takibe konu edilmemesi için uygun bulunacak teminat mukabilinde ihtiyati tedbir kararı verilmesine ve ilgili banka şubesine bu hususta müzekkere yazılmasına, davalı banka yönünden öncelikle senedi elinde bulundurma gayesinin tespiti ile tahsil cirosu ile hamil ise taraf sıfatı yokluğuna ve bedelsiz senedi diğer davalıya veya 3. bir şahsa iade etmemesine, teminat cirosu ile hamil ise davalı firma ile müştereken anılan malen kayıtlı bedelsiz senet nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ----- asıl dava cevap dilekçesinde özetle: Davalı --------davacının sözünü ettiği taşınmazın sahibi ile proje sebebiyle görüşme halindeyken, bizzat davacının kendisinin söz konusu proje ile ilgilendiğini ve projeye dahil olmak istediğini, bu amaçla davacının, davalı Banka ve davalı ------------- görüşmeler yaptığını, çok daha fazla tutarları nakit olarak ödeyerek ve davacı şirket sahibine ait taşınmazları ipotek ederek, projeye katılma arzusunu defalarca dile getirdiğini ve taahhütlerde bulunduğunu; bunun üzerine, davalı Banka tarafından davacı şirket sahibine ait taşınmazlar üzerinde ekspertiz değerlendirmelerinin yapıldığını ve akabinde ipotek evrakının hazırlandığını, fakat banka nezdinde imzaların atılacağı gün, davacı şirket yetkilisinin hiçbir evrak imzalamadan davalı Bankadan ayrıldığını, davacı şirketin girişimlerine ve verdiği sözlere dayanarak yola çıkan davalı------- yarı yolda tek başına ve arsa sahibine çok büyük taahhütler vermiş bir halde ortada kaldığını; davacının davalı -------- yalnız bıraktığını, davacının iddia ettiği -------- hususunun gerçek olduğunu, fakat bunun tek sebebinin, davacının çeşitli bahanelerle bu sözleşmeyi imzalamayı geciktirmesi olduğunu, davacı ile davalı --------- ıslak imzalı olmasa da bir anlaşmanın gerçekleştiğini, bu anlaşma gereği davacının bir kısım ödemeler yaptığını, fakat daha sonra bu anlaşmadan ve projeden vazgeçtiğini ve projede davalı -------- yalnız bıraktığını, dava konusu senedin de projenin ortak yürütülmesi hususunda yapılmış olan bu anlaşma gereği davacının davalı ----------- ödemeyi taahhüt ettiği bedellerin ilk taksit tutarının ödenmesi amacıyla düzenlenip verildiğini, banka havalesi yoluyla yapılan ödemelerin de aynı amaçla yapıldığını, daha sonra davacının, söz konusu senedi ve ödemeleri geri almak için, “davalı ------ yetkilileri tarafından dolandırıldığı” yönünde savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu; fakat savcılık tarafından yapılan soruşturma sonucunda takipsizlik kararı verildiğini savunmuş ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı -----------vekilinin asıl dava cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın davacı ile diğer davalı -----------arasındaki ticari münasebeti bilecek ya da bilmesi gerekecek durumda olmadığını, senedin üzerinde ya da arkasında senedin hangi amaçla verildiğini gösteren bir ibare olmadığını, davalı Banka'nın senedi temlik cirosuyla devralan iyiniyetli 3. kişi (hamil) durumunda olduğunu; davalı Banka'nın senedin hangi amaçla düzenlenip verildiğini bildiğini iddia eden davacının bu iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğunu savunmuş ve davanın husumetten reddine karar verilmesini talep etmiştir.------------ Soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş incelendiğinde davacı firmanın şikayetine istinaden davalılar hakkında kamu adına kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.Mahkememizce resen atanan bilirkişiler ------------ tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak özetle; 1) Davacının, dava dilekçesindeki talebi gibi, davalı ----------- tutarındaki ödeme tutarının ödeme tarihlerinden itibaren işletilecek (talebi gibi) yasal faizi ile birlikte tahsilini talebe hak kazandığı; davacının, replik dilekçesindeki talebi gibi, davalı-------- bononun bedelinin iadeten tahsilini talebe hak kazandığını, 2) Davalı -------- dava konusu bonoyu davalı ------tahsil cirosuyla devraldığı anlaşıldığından, davacının, bononun bedelsiz olduğu yönündeki bedelsizlik def'ini davalı------- karşı da ileri sürme ve bedelsiz durumdaki bononun bedeli olan ----- iadeten tahsilini davalı ------talep etme hakkına sahip olduğunu, bir an için Mahkemece davalı ---------- dava konusu bonoyu tahsil cirosu ile devralmayıp temlik cirosu ile devraldığı kabul edilse dahi (ki kanaatlerinin bu yönde olmadığı); bu durumda, davacının bono tutarının davalı ------ iadeten tahsilini talep etme hakkına sahip olması için, davalı --------- kötüniyetli olduğunu (bile bile davacı borçlunun zararına hareket ettiğini) ispat etmesi gerektiğini, eğer davacının davalı -----------çektiği ve senedin bedelsiz olduğunu bildirdiği, ------- tarihli ihtarnamenin davalı ------ senet bedelini tahsil ettiği ------- tarihinden önceki bir tarihte davalı------------- tebliğ edildiği tespit edilirse ve/veya Mahkemece dinletilebilecek tanıkların beyanlarından senedin kötü niyetli olarak devralındığı kanaati edinilirse, davalı ------ kötüniyetli olduğunun ispat edilmiş sayılabileceğini, dolayısıyla bu durumda da davacının, bedelsiz durumdaki bononun bedeli olan ---- iadeten tahsilini davalı ------------- talep etme hakkına sahip olabileceği yönünde ki kanaatlerini mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.Davacı vekili --------- tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçelerinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak talep ettikleri 440.000,00 TL'nin davalı --- ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilini, davanın açıldığı tarihte henüz ödenmemiş olmakla birlikte; yargılama esnasında müvekkili tarafından zorunlu olarak ödenen ve bu nedenle -------- tarihli cevaba cevap dilekçesinde menfi tespit taleplerinin zorunlu olarak değiştiğini belirterek istirdatını talep ettikleri (harcı yatırılan) ----------- davalı ---- davalı --------- ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmesini talep etme zorunluluğu hasıl olduğundan bahisle, ıslah taleplerinin kabulü ile 440.000,00 TL'nin davalı -------- ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ----- davalı ------------- davalı --------- ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davada, alınan bilirkişi heyeti raporundan sonra davalı---------vekili tarafından bilirkişi raporunun tam tersine hukuki mütalaa sunulmuş olup, Mahkemece alınan bilirkişi raporu ile davalı tarafından sunulan hukuki mütalaa arasında çelişki tespit edilmiş olup, bu çelişkinin giderilmesi zorunlu görülmekle, dosyanın üç kişilik bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiştir
-------- tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak özetle; Sözleşmenin sona ermesiyle birlikte, tarafların. sözleşmeye istinaden aldıklarını sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri verme borçlarının doğduğu, bu nedenle davalı----------------- sözleşmeye göre tahsil ettiği -------sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmekle yükümlü olduğu, somut olayda davacının, ----- ödeme tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesini talep ettiği, ----- kararlarına göre, sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayalı alacak davalarında temerrüt faizinin, sebepsiz zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten itibaren işletileceğini, bu nedenle somut olayda davalı------ banka yoluyla kendisine gönderilen ------tarihinden itibaren işletilecek yasal (faiziyle birlikte davacıya iade etmesi gerektiğini, davalılardan ----- bedelli senedin ödenmesiyle ilgili hazırlandığı anlaşılan ihbarnamede, senet alacaklısı olarak davalı ----- değil, diğer davalı ------ adına yer verilmesinin, senedin gizli tahsil cirosuyla davalı bankaya devredildiğini gösterdiği; söz konusu ihbarnamenin, cironun gizli tahsil cirosu niteliğinde olduğunu göstermesi bakımından yazılı delil teşkil ettiğini, somut otayda dava konusu senet bedelinin davacı tarafça davalı --------- ödendiği, bu ödeme ile birlikte artık davacı ile davalı banka arasındaki kambiyo ilişkisinin sona erdiği, bedelsizlik definin, senedin bedelsiz kaldığı gerekçesiyle senet bedelinin ödenmesinden kaçınılmasına imkan tanıyan bir defi türü olduğu; halihazır durum itibariyle, söz konusu senedin bedeli ödendiğinden, bedelsizlik delinin davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesine ve dolayısıyla bedelsizlik define bağlı olarak bir sonuca ulaşılmasına olanak bulunmadığını, dava konusu senedi gizli tahsil cirosuyla devralan davalı bankanın, diğer davalı ----- vekili konumunda olduğunu; nitekim davalı ---- diğer davalı -------- senet bedelini tahsille görevli vekil haline getirdiği, kendisini senedi tahsil konusunda vekil tayin elmiş --------- talimatlarına rağmen davalı bankanın, söz konusu senedin bedelini davacıdan tahsil etmekten kaçınmasının mümkün olmadığı, davalı bankanın, senet bedelini tahsil ettikten sonra, tahsil yetkisinin verilmesi bakımından müvekkili konumundaki ----------- talimatlarına rağmen, ödenen meblağı kendi uhdesinde tutamayacağını, senet bedelinin ödenmesiyle birlikte, davacı ile davalı banka arasındaki kambiyo ilişkisi sona erdiğinden ve davalı banka tahsil edilen senet bedelinin tasarrufu noktasında müvekkili konumundaki ------- talimatları doğrultusunda hareket ettiğinden, bu noktada davacının, ödenen senet bedelinin iadesi noktasında davalı bankaya karşı husumet yöneltemeyeceğini, davacının senet bedelinin iadesi hususundaki tek muhatabının, senet bedelinin tahsilinde ve tasarrufunda davalı bankayı vekil tayin eden davalı---- şirketi olduğunu, daval----- şirketinin, sözleşmeye istinaden aldığı ------- sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iade etmesi gerektiği, bu bağlamda davacının, davalı ----- vekili konumundaki------- ödemeyi gerçekleştirdiği-----itibariyle faiz isteyebileceği 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un ---------başlığını taşıyan 4/a maddesi uyarınca, yabancı para cinsinden olan alacaklara, ---------- o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanmasına karar verilebileceği, davacının da ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep ettiği göz önünde bulundurulduğunda,----------açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödedikleri en yüksek faiz oranı üzerinden ------ tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte iadesine karar verilebileceği yönünde ki kanaatlerini mahkememiz takdirlerine sunmuşlardır.
Davacı vekiline dava dilekçesindeki "Davacı açısından yoksun kalınan kâr ile müspet ve menfi zararın tespiti ile davacıya ödenmesi" talebiyle ilgili olarak müvekkili ile görüşüp yazılı beyanda bulunması için 2 haftalık süre verilmiş ve davacı vekili tarafından bu konuda yazılı beyanda bulunulmuştur.
Davacı vekili tarafından ------Esas sayılı dosyasıyla davalı ----- hakkında alacak davası açıldığı görülmüştür.
BİRLEŞEN ---------DOSYASI:
Birleşen dosya davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; -------- müvekkili arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmenin kanuni şekle aykırılık sebebiyle geçersiz olduğunu, sözleşmeye istinaden ödenen bedelin, sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davalı ------ tarafından iadesi gerektiğini, aynı şekilde sözleşmenin geçersizliği sebebiyle bedelsiz hale gelen ancak müvekkili şirket tarafından mecburen ödenen ------ senet bedelinden de, senedi gizli tahsil cirosu ile devir alan davalı ---------diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumluluğu bulunduğunu, bunun yanında anılan mahkemedeki dava dosyasında ilk bilirkişi raporuyla şirket ortağı davalı ---- senet bedelini şahsi hesabına aktardığının tespit edildiğini, sebepsiz zenginleşen işbu davalıyı da davaya dahil etmek zorunda kaldıklarını iddia ederek mahkememiz dosyası ile ---- esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalı ------ müvekkili şirket aleyhine sebepsiz zenginleştiği ------ ödeme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faiziyle, diğer davalılar ile birlikte davalı ------- müteselsilen tahsili ile davalarının talepleri gibi kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.---------- esas------- sayılı ilamıyla işbu dosyanın mahkememiz dosyasıyla birleştirildiği görülmüştür.
Davalı----- ve birleşen dava davalısı ------ delili olan, asıl ve birleşen dava davalıları vekili tarafından tespiti istenen, davacı ile davalı şirket yetkilisi----------tarihleri arasındaki e-posta hareketlerinin bilirkişi aracılığıyla tespitine karar verilmiştir.Bilirkişi----- tarafından sunulan -------- tarihli raporda e-posta gönderileri üzerinde inceleme yapıldığı görülmüştür.
Birleşen dava açısından zorunlu, asıl dava açısından da gerekli olduğundan, bankacı bilirkişi aracılığıyla, davalı----şirketinin, davalı----- ödediği ---- ödendiği tarihte davalı -----------, davalı -------- şirketinden olan kredi sözleşmesinden doğan alacağının ne kadar olduğu, --------- ödeme tarihinde muaccel olup olmadığı, muaccel olmamışsa erken ödemenin nedeninin ne olduğunun saptanması için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bu amaçla dosyanın bir bankacı bilirkişiye tevdiine karar verilmiştir.Bankacı bilirkişi ----- tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak özetle;1. Davalı------- tarafından ---- tarihinde tahsile alınmış olan davaya konu senet---- olarak tahsil edilmiş olup, ------ tarihinde davalı bankaca ------------- tahsil edildiği, 2. Kredi kullandırma talimatında Kredinin Vadesi------ olarak düzenlenmiş olup, Kredi tahsilatının vadesinden önce yapılmış olduğu, Bankacılık uygulamasında Davalı Bankanın ----- Kapsamında Davalı------- söz konusu tutarı, kredinin vadesine bağlı olmaksızın tahsil etme yetkisine haiz olduğunun söylenebileceği, kaldı ki kredi borçlusu tarafından da kredinin dilediği tarihte kapatılabileceği, kredinin erken kapatılmasına bir engel bulunmadığı, 3. tarafların hukuki nitelikteki savları ile masraf, vekalet ücreti, tazminat ve benzeri diğer taleplerinin sayın Başkanlığınızın takdirleri içinde kaldığı, sonucuna varıldığı bildirilmiştir.Bilirkişi olarak, bir mali müşavir, bir -------- uzmanı ve bir de nitelikli hesaplamalar uzmanı seçilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişiler ------------- tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak özetle; Davalı---------- olarak senedin davalı----------- amaçla verildiğini, araştırma ve/veya bilme yükümlülüğünün olmadığı, davalı ------ olduğu, gerek kredi sözleşmesi gerekse bankanın müşterisi olması dolayısı ile davalı bankanın davalı ------- talimatları doğrultusunda nakit ve senet tahsilatlarını yaparak yine davalı ----- havale işlemlerini yaptığı dolayısı ile davacının, davalı -------müteselsil olarak dava konusu bedelleri talep edemeyeceğini, davalı--------imza yetkilisi olduğu gerek kasasından gerekse banka hesaplarından -----------dava konusu ile ilgili olamayacağını, dolayısı ile davalı ------------- yönünden husumet yöneltilemeyeceğini, taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin olmadığı, sözleşmeye konu gayrimenkulün davacı yana devredilmediği, sözleşme taslağında belirtilen meblağların ve/veya gayrimenkulün devir için karşılığı olan bedelinin tamamının davacı tarafından ödenmediği, sözleşmenin yazılı olmasa bile yürürlüğe girmediğini, davacının sözleşme imzalanmadan cayma hakkını kullandığının söylenebileceği, dolayısı ile davacı tarafından yapılan tüm ödemelerin karşılıksız kaldığını, davacının davalı--------- ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve senet bedeli olan ---------- ödeme tarihi itibarı ile -------bankaların dolar cinsinden açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizi ile birlikte artan oranlarda davalı ---------tarafından ödenmesi gerektiğini, somut olayda da yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin hüküm ifade etmemesi ve yerine getirilmemesi yüzünden güvenin boşa çıkması dolayısıyla uğranılan zarar söz konusu olduğunu, menfi zarar kapsamında davacının-------------faiz ödendiğinin tespit edildiği, davacının ödediği faiz talebinin menfi zarar olarak nihai hukuki değerlendirmesinin mahkememiz kanaatlerine sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın, davacı vekilinin taleplerine göre uygun bulunan şekilde, davalı taraf "davacının çektiği kredilerden haberleri olmadığını" beyan ettiğinden yani davacının yaptığı masraflar davalı tarafça kabul edilmediğinden önce bankacı bilirkişi ----- tevdi ile davalı banka ve davacının çektiği kredilere ilişkin dava dışı -----kayıtları üzerinde inceleme yapılarak, davacının------- çektiği krediler ve bu kredileri kapatmak için yaptığı işlemler (talimatlar vs), faiz miktarları, ödemeler, ödeme tarihlerinin tespitine yönelik bilirkişi raporu aldırılmasına karar verilmiştir.Bilirkişi ------tarafından sunulan--------- tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davanın kabulü halinde, ----------- tarafından, dava konusu senet bedelini ödemek için kullandığını beyan ettiği krediler sebebiyle, mahkemenin ----- dosyası ile ilgili olarak, davalı ----davalı-------senet bedeli + faizi ile birlikte, bankalara ödediği, ----- de talep edebileceği, -------dosyası ile ilgili olarak, davalı ----, kullandığı kredilerle ilgili olarak bankalara ödediği, ------ talep edebileceği, ek bilgi olarak, davacının, --------kredisinin ödemelerinin devam etmekte olduğu, şubedeki yapılan inceleme tarihi itibariyle davacı şirket tarafından en son ----ödendiği, ---- boyunca taksit ödemelerinin devam edeceği, davacının kalan kredi borcu için, ------------ bedeli de ödemek durumunda olduğu, sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davacı vekilinin rapor doğrultusunda faiz ile ilgili talepleri için ek dava açacaklarını beyan etmesi üzerine verilen süre içerisinde ------- sayılı dosyasıyla dava açtığı görülmüştür.
BİRLEŞEN -------------DOSYASI:
Birleşen dosya davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılardan ----- davacı şirket arasında taşınmaz satış vaadi sözleşmesi akdedildiğini, kanuni şekle aykırılık sebebiyle geçersiz olup sözleşmeye istinaden ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği davalı --------- tarafından iadesinin gerektiğini, aynı şekilde sözleşmenin geçersizliği sebebiyle bedelsiz hale gelen ancak davacı şirket tarafından mecburen ödenen senet bedelinden de senedi gizli tahsil veya diğer hukuki nitelendirmeyle gizli rehin cirosu ile devralan diğer dava-------- diğer davalı ile birlikte müteselsilen sorumluluğunun bulunduğunu, adı geçen davalılar aleyhine------------tarihli celsesinin bir nolu ara kararı ile ek dava açılıp birleştirilmek üzere süre verildiğini belirterek mahkememiz dosyasının ----sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalı ----davalı -----------davacı tarafından yapılmak zorunda kalınan ödemeler nedeni ile davacının kullanmak zorunda kaldığı krediler nedeniyle uğradığı menfi zararın---- ödenme tarihi olan----- itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen ---- olarak davalılardan tahsiline,-----------tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile tahsiline) ve davacının halen bu borcu ödemek için ödemeye devam ettiği -------- tutarındaki ------ referans numaralı ------ kredisinin halen ödemesi devam etmekte olup; ödemek zorunda olacağı faiz miktarı olan;------- tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline,-------- karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
------------karar sayılı ilamıyla iş bu dosyanın mahkememiz dosyasıyla birleştirildiği görülmüştür.
DAVANIN VE ÇEKİŞMELİ KONULARIN TESPİTİ, DELİLLER, DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ NEDENLER VE SONUÇ:
Asıl dava, üçüncü kişinin taşınmazının davacı tarafa satılmasına yönelik olarak davacı tarafça davalı şirkete ödenen paraların ve tahsil edilen senet bedelinin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesi ayrıca davacı tarafın yoksun kaldığı kâr ile müspet ve menfi zararın tespiti ile tahsili istemlerine ilişkindir.
Birleşen ------sayılı davası, davalı ------ davacı şirket aleyhine sebepsiz zenginleştiğinden bahisle ------ davalı ------ tahsili istemine ilişkindir.
Birleşen----------Esas sayılı davası, davacı tarafın yapılan ödemeler sebebiyle doğan menfi zararının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı şirket ile davalı şirket arasında yazılı bir sözleşme yoktur. Davacı taraf üçüncü kişinin taşınmazının kendisine devrolunacağı zannıyla davalı şirkete üç ayrı banka havalesiyle -------------- bedelli bonoyu vermiştir.
Bilindiği üzere sözleşme; iki tarafın karşılıklı ve birbirine uygun surette irade açıklamasıyla meydana gelmekte olup, bir tarafın bir şeyi teklif etmesi (icap-öneri) ve karşı tarafın onu kabul etmesi (kabul) ile sözleşme kurulur.
Hukukumuzda sözleşmeye bağlılık------------- sözleşme serbestliği ilkeleri kabul edilmiştir. Bu ilkelere göre, sözleşme yapıldığı andaki gibi aynen uygulanmalıdır.
Bu kapsamda, üçüncü kişinin taşınmazının davacıya devrolunacağına yönelik sözlü anlaşma üzerine davacı tarafça davalı şirkete ödemeler yapılmış olup dolayısıyla taraflar arasındaki sözleşmenin taşınmaz satış vaadi sözleşmesi üzerinden yorumlanması gerektiği anlaşılmıştır.
Tapulu taşınmazların satışına ilişkin sözleşme, resmi şekilde yapılmaz ise TMK'nun 706, TBK'nun 237. (BK.'nun 213), Tapu Kanununun 26. ve Noterlik Kanununun 60. maddeleri uyarınca hukuken geçersizdir. Geçersiz sözleşmeler taraflarına geçerli sözleşmelerde olduğu gibi hak ve borç doğurmaz. Taraflar verdiklerini sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri isteyebilir.
Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi ----------düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici adalet ilkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Sebepsiz Zenginleşmeden Doğan Borç İlişkileri A. Koşulları I. Genel olarak başlıklı 77 nci maddesi "Haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğmuş olur.", II. Borçlanılmamış edimin ifası başlıklı 78 nci maddesi "Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir. Zamanaşımına uğramış bir borcun ifasından veya ahlaki bir ödevin yerine getirilmiş olmasından kaynaklanan zenginleşmeler geri istenemez. Borç olmadığı hâlde ödenmiş olan edimin geri istenmesine ilişkin diğer kanun hükümleri saklıdır." ve B. Geri vermenin kapsamı I. Zenginleşenin yükümlülüğü başlıklı 79 ncu maddesi "Sebepsiz zenginleşen, zenginleşmenin geri istenmesi sırasında elinden çıkmış olduğunu ispat ettiği kısmın dışında kalanı geri vermekle yükümlüdür. Zenginleşen, zenginleşmeyi iyiniyetli olmaksızın elden çıkarmışsa veya elden çıkarırken ileride geri vermek zorunda kalabileceğini hesaba katması gerekiyorsa, zenginleşmenin tamamını geri vermekle yükümlüdür." hükmünü düzenlemiştir.
Taraflar arasındaki ihtilafa sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması ve iadenin de bu kapsamda değerlendirilmesi gerekmektedir.
Somut olayda, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin sözlü olarak yapıldığı, sözleşmenin geçersiz olduğu, dolayısıyla yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, tarafların birbirlerine verdiklerini iade ile yükümlü oldukları, sözleşme gereğince davalı ----------- iadesinin gerektiği, davacı tarafça ödemeler davalı----- yapıldığından sadece davalı----------- iadesinin istenebileceği, bir başka deyişle diğer davalılar davacı aleyhine sebepsiz zenginleşmediğinden davacıya iade yükümlülüklerinin bulunmadığı, yine sebepsiz zenginleşme kuralları gereği davacı tarafın ancak verdiğini geri isteyebileceği yoksun kaldığı kâr ile müspet ve menfi zarar isteyemeyeceği anlaşıldığından asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KISMEN KABULÜ ile,
a) ----ödeme tarihi olan ---- tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ------alınarak davacı tarafa verilmesine,
b) ---- ödeme tarihi olan------ açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı--------- alınarak davacı tarafa verilmesine,
c) Davacı tarafın diğer ve fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
d) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 222.048,48 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 7.514,10 TL harç ile dava esnasında yatırılan 50.526,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile arta kalan 164.008 TL harcın davalı ----alınarak Hazineye gelir kaydına,
e) Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 7.514,10 TL harç ile dava esnasında yatırılan 50.526,00 TL tamamlama harcı toplama olan 58.040,1‬0 TL harcın davalı ---------- alınarak davacıya ödenmesine,
f) Davacı vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 248.518,00 TL vekalet ücretinin davalı ----- alınarak davacıya ödenmesine,
g) Davalı ----- vekili lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 248.518,00 TL vekalet ücretinin davacı ----- ödenmesine,
2-Birleşen ----- sayılı davanın REDDİNE,
a) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile arta kalan 135,5‬0 TL harcın davalı taraftan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, (geçerli bir mazeret göstermeksizin davalı tarafın ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi nedeniyle)
b) Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, (geçerli bir mazeret göstermeksizin davalı tarafın ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi nedeniyle)
c) Taraflarca yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d) Davalı taraf vekili lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, (geçerli bir mazeret göstermeksizin davalı tarafın ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi nedeniyle)
e) Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ---------bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA, (geçerli bir mazeret göstermeksizin davalı tarafın ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi nedeniyle)
3-Birleşen -----Esas sayılı davanın REDDİNE,
a) Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan, davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan 179,90 TL harç ile dava esnasında yatırılan 342,241,41 TL ve 585,26 TL tamamlama harcı toplamından mahsubu ile fazladan yatırılan 342.826,67‬ TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
b) Taraflarca dosyada yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
c) Davalılar vekilleri lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 438.852,92 TL vekalet ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalılara ödenmesine,
d) Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(13) maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddeleri ile Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ------- bütçesinden ödenen 3.200,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Asıl ve birleşen dosyalarda arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, davacı ---------vekili ve davalılar ---------- vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde --------- Adliye Mahkemesi'nin ilgili Hukuk Dairesine istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2023

Full & Egal Universal Law Academy