İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/58 Esas 2023/159 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/58
Karar No: 2023/159
Karar Tarihi: 07.03.2023

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/58 Esas
KARAR NO:2023/159
DAVA:İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/01/2022
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ---- hamili olduğu ----- nolu çekin cirantası ------- sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, itiraz ile takibin durduğunu, Keşideci---- tarafından düzenlenen ve lehtarı-------- keşide edilen ---- bedelli çekin davacılar ----tarafından keşide edildiğini, son cirantanın----olduğunu, müvekkil --- ciro zincirinde son sırada bulunan -------borç para verdiğini, ---- ise müvekkile-------------- bedelli senedi verdiğini, taraflar arasındaki borcun ----- tarafından ödendiğini ve kalan 26.000 TL tutarın----- tarihinde keşide edilen -----------çek verilmek suretiyle kapatıldığını, İtirazın iptali, çekin ödeme tarihi olan 22.10.2019 tarihinden icra takip tarihi olan 209.10.2021 tarihine kadar faiz istemlerinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalılar vekili 10.03.2022 tarihli cevap dilekçesinde; Takibe konu çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, çekin muhatap bankaya ibraz edilmemiş olduğunu, bahse konu çekin --------iade edildiğini, iade edilmeden önceki görsel ile tarih kısmında tahrifat yapıldığının görüleceğini, adi senet hüviyetine geçen belgede alacağın davacı tarafından ispatlanması gerekeceğini, davacı ile müvekkiller arasında herhangi bir borç ilişkisinin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini, arz etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, davacı/ çekte hamil ------alacağı için--------- sayılı çeke dayanarak davalı cirantalar hakkında başlattığı ilamsız icra takibine davalıların yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir.
Mahkememizce----------dosyasının uyap sureti dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları değerlendirilmek üzere dosya mali müşavir bilirkişi heyetine tevdii edilerek, rapor alınmıştır. 08/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı--------ilişkin ticari defterler sunulmadığı için incelenemediği, davalı -------- senesi defterleri incelenmiş olup, noter açılış ve yevmiye defteri noter kapanış tasdiki süresinde yerine getirilmiş olup ticari defterlerin birbirini teyit etiği görülmüş olup davacının ---- yılında tutmakla yükümlü olduğu ticari defterinin HMK. madde 222/2. fıkrasına uygun olduğu görülmüştür. Ancak davacının tacir olmaması nedeniyle HMK. madde 222/3. Fıkrası yönünden davalının ticari defterlerinin delil kabiliyetinin takdiri Sayın Mahkemeye ait olduğunu, Davacı ------- çek cirantalarından----- alacaklı olduğu 26.000,00 TL tutar karşılığında, takibe konu çeki almış olduğu ve çekin karşılığı olmadığından dolayı takibe konulduğu, davalı ------ firması defterleri incelenmiş ve davacı ---------- borç/alacak ilişkisine rastlanılmadığı, davacı icra takibinde adi kanuni faiz talep ettiği, işlemiş faiz talebi burada mevcut olmadığı, tespitinde bulunmuştur.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından;
Uyuşmazlığın çözümü bakımından öncelikle uyuşmazlığa konu yasal düzenlemelerin, özellikle de Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sebepsiz zenginleşme davasının incelenmesinde fayda bulunmaktadır.
Süresinde bankaya ibraz edilmemesi nedeniyle çekin kambiyo senedi vasfını yitirmesi durumunda hâmil, 6102 Sayılı TTK m. 732 (mülga 6762 sayılı TTK m. 644) hükmüne dayalı olarak ya hakkında sebepsiz zenginleşme nedeniyle keşideci aleyhine ya da temel ilişkiye dayalı olarak kendi cirantası aleyhine alacak davası açabilir.
Keşide ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK'nın “Sebepsiz zenginleşme” başlıklı 732. maddesinde; "(1) Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.
(2) Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem, muhataba, yerleşim yerli bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve düzenleyen, poliçeyi başka bir kişi veya ticari işletme hesabına düzenlemiş olduğu takdirde o kişiye veya ticari işletmeye karşı da ileri sürülebilir.
(3) Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir istem ileri sürülemez.
(4) Zamanaşımı süresi, poliçenin zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıldır; ispat yükü, sebepsiz zenginleşmediğini iddia edene aittir." hükmü yer almaktadır.
Sebepsiz zenginleşme talebi hukuki nitelikçe, poliçeden doğan hakkı, bunun korunması ve/veya kullanılması için gereken işlemlerin yapılmaması nedeniyle düştüğü veya zamanaşımına uğradığı hâllerde, senet borçlusu nezdinde oluşan sebepsiz zenginleşmeye yönelik olarak, poliçe alacağını elde edemeyen ve bu nedenle mal varlığında hakkaniyete aykırı bir değer kaybı oluşan hâmile, yine poliçe hukuku tarafından tanınmış olan yeni bir haktır.
Sebepsiz zenginleşme talebinde bulunulabilmesi için, hâmilin müracaat hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğramasından dolayı bir zararının ortaya çıkmış olması gerekir. Zararın mevcudiyeti, sebepsiz zenginleşme talebinin kabul şartıdır. Zararın varlığının kabulü için, hamile ait ve tahsili mümkün olan bir alacak hakkının düşmesi veya zamanaşımına uğraması sonucu borçlu nezdinde oluşan zenginleşmenin, bundan başka bir sebebinin bulunmaması, yani sebepsiz olması yeterlidir ----------
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; dava ve takip konusu çekin bankaya ibraz tarihinin yazılmaması nedeniyle kambiyo senedi vasfını kaybettiği, bu durumda çeke dayalı müracaat hakkı düşmüş olan hâmilin 6102 sayılı TTK'nın 732. maddesi uyarınca keşideciye karşı sebepsiz iktisap kuralları gereğince dava açabileceği, keşideci aleyhine m. 732 hükmüne göre dava açılabilmesi için, senedin hâmilinin yetkili (meşru) hâmil olması gerektiği, takip konusu çekin keşide tarihine göre uygulanması gereken 6102 Sayılı TTK m. 788(1) hükmü uyarınca, emre yazılı veya belirli bir kimse lehine düzenlenen çekin, ciro ve teslim yolu ile devredilebileceği, dava konusu emre yazılı çekte ilk cironun lehtar tarafından yapıldığı ve davacının düzgün ciro silsilesine göre yetkili (meşru) hâmil olduğu, ancak davacı/hamilin davayı kendi cirantacısı olmayan davalılara yönelttiği, davacı ve davalılar arasında temel ilişki söz konusu olmadığı tespit edilmiştir.
Söz konusu çekin bankaya ibraz edilerek karşılığın olup olmadığı hususunda dosyada veya çek yaprağında herhangi bir kayıt mevcut değildir. Hukuki yönden çek, adi senet niteliğinde olduğu, davalı -----------firması defterleri incelenmiş olup, davacı ------- borç/alacak ilişkisine rastlanılmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine, şartları oluşmayan kötüniyet tazminatının reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-)Alınması gerekli 179,90-TL harcın peşin harç 314,02- harçtan mahsubu ile bakiye 134,12‬‬- TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-)Davacı tarafça yatırılmış olan gider avansı bakiyesinin, karar kesinleştiğinde HMK. 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
6-)Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-)6325 Sayılı Kanun'un 18-A/13. bendi uyarınca-------------- tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.07/03/2023

Full & Egal Universal Law Academy