İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/561 Esas 2023/66 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/561
Karar No: 2023/66
Karar Tarihi: 24.01.2023

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/561 Esas
KARAR NO: 2023/66
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/07/2022
KARAR TARİHİ: 24/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan taşıma sözleşmeleri gereğince düzenlenen navlun bedellerine ilişkin faturaların tahsili amacı ile ------ Esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini ancak icra takibinin, davalı şirketin borca ve ferilerine itirazı nedeniyle takibin durduğunu, davalı şirket ile müvekkili şirket arasında yapılan navlun sözleşmesi ile aynı neviden emtiaların farklı araçlarla sıralı olarak yurt dışındaki teslim noktalarına taşınması için tarafların anlaştığını, davalı şirketçe ilk grupta yapılan taşımalara ilişkin navlun faturalarının ödenmediği için------Esas sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatılmışsa da bu icra takibine haksız olarak itiraz edilmesi nedeniyle ----Asliye Ticaret Mahkemesinin ------Esas sayılı dosyası ile itirazın iptali davası açılmış olup, davanın tahkikat aşamasında olduğunu açıklanan nedenlerle usul ekonomisi ilkesi gereğince davacı ve davalı tarafların aynı olması sebebiyle açılan davanın -----. Asliye Ticaret Mahkemesinin -----Esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini, davalının, ---- İcra Müdürlüğü’nün ------ sayılı ile başlatılan icra takibine vaki yetkiye ve borca itirazının iptali ile icra takibinin 7.650,00 EURO’ya takip tarihinden itibaren 3095 sk. 4/a maddesine göre işletilecek faizi ile devamına, haksız itiraz nedeni ile davalının, müvekkili lehine %20den aşağı olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekâletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazının kabulü ile dosyanın ----Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davanın reddi ile %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafça başlatılan----İcra Müdürlüğü’nün ----- Esas sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatına ilişkin bulunmaktadır.Davalı tarafa dava dilekçesi ve tensip zaptı, e-tebligat ile tebliğ edilmiş ve 16/08/2022 tarihinde okundu sayılmıştır. Davalı vekili, 31/08/2022 tarihinde süresinde cevap dilekçesi sunarak yetki itirazında bulunmuş, davalı şirketin yerleşim yeri nedeniyle-----Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan etmiştir. Yetki itirazının usulüne uygun olması nedeniyle öncelikle Mahkememizin yetkili olup olmadığının incelenmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.HMK'nın 6. maddesinde genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu hususu düzenlenmişitr.
İtirazın iptali davaları, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) 67. maddesinde düzenlenmiştir. İtirazın iptali davaları için, İİK'da özel bir yetki düzenlemesi mevcut değildir, bu nedenle HMK'nın genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir. Takibin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Nitekim benzer nitelikte Yargıtay---- HD'nin ----- Sayılı ilamında: "Mahkemelerin yetkileri ancak kanunla düzenlenebilir ve itirazın iptali davası için de kanunla bir özel hüküm getirilmemiştir. Dolayısıyla icra takibinin yapıldığı yer mahkemesi HMK hükümlerine göre yetkili mahkeme değilse, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılması kanunen mümkün değildir. Üstelik alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemiş olması, o yerdeki mahkemeyi de yetkili hale getirmez." gerekçesi ile bu hususa açıkça değinilmiştir. Dolayısıyla HMK'nın genel yetki kurallarını uygulamak gerekmektedir. HMK'nın davaya uygulanacak ilgili maddelerine göre; genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir. Davanın açıldığı tarih itibariyle -----yapılan kontrollerde davalının yerleşim yerinin ----- olduğu, Mahkememizin bu anlamda yetkili olmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamında taraflar arasında yetki sözleşmesi bulunduğuna ilişkin bir beyan da bulunmadığından HMK'nın 17. Maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Tüm bu nedenlerle, davalının yetki itirazının kabulüne karar verilerek dosyanın talep halinde görevli ve yetkili olan ----- Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının yetki itirazının kabulü ile MAHKEMEMİZİN YETKİSİZLİĞİ NEDENİYLE DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 20. maddesi gereğince iş bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta süre içinde başvuru halinde dava dosyasının yetkili ------ Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi'ne gönderilmesine,
3-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331/2. maddesi gereği harç ve yargılama giderlerinin yetkili mahkemece değerlendirilmesine, davaya yetkili mahkemede devam edilmemesi durumunda, mahkemece talep üzerine dosya üzerinden durumun tespiti ile yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin hüküm altına alınmasına,Dair, Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.

Full & Egal Universal Law Academy