İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/839 Esas 2023/163 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/839
Karar No: 2023/163
Karar Tarihi: 07.03.2023

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/839 Esas
KARAR NO : 2023/163
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 06/12/2021
KARAR TARİHİ: 07/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil şirkete----- numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalıya ait-----plakalı özel amaçlı kurtarıcı cinsi aracın, 06.03.2017 tarihinde dava dışı yaya ----- çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü %25 oranında, kazada yaralanan yaya ------ ise % 75 oranında kusurlu olduğunu, kaza sonucunda % 9 oranında sürekli iş görmezliğe uğrayan ------ müvekkil şirket tarafından 16.777,84 TL tazminat ödendiğini, dava konusu kazada sigortalının sahibi olduğu araç sürücüsünün kaza esnasında kullandığı aracı kullanmaya yeterli ehliyeti ve trafik kazasına ilişkin alkol raporu bulunmadığını, davalı sigortalının, trafik sigortası genel şartlarının sigortacının sigortalıya rücu hakkı başlıklı B.4 maddesinde yer alan düzenlemelere aykırı davranması nedeniyle müvekkil şirket tarafından zarar görene ödenen tazminatın rücuen tahsili için davalı aleyhine ----- İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine girişildiğini, davalı takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, davalının itirazı haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu tazminatı gerektiren kazaya sebep olan araç ruhsat bilgilerinde yazılı olduğu üzere çift katlı oto kurtarıcıdır. Araç Kurtarma - Çekme - Taşıma yapacak araçların karayolunda kullanılması için G sınıfı ehliyet gerektiğini, ancak davalıya ait aracın sürücüsü ------ bu sınıfı kapsar ehliyeti ve sertifikası, araç Kurtarma – Çekme – Taşıma operatörlüğü bulunmadığını,Trafik Sigortası Genle Şartları B.4/b bendinde; tazminatı gerektiren olayın aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gereken ehliyetnameye sahip olmayan veya geçerliliğini yitirmiş sürücü sertifikasına sahip ya da ehliyetine geçici/sürekli el konulmuş kimseler tarafından sevk edilmesi sonucunda meydana gelmesi hali sigortacının, sigortalısına rücu edebileceği nedenlerden biri olarak kabul edildiğini, genel şartların f bendinde de bedeni hasara neden olan trafik kazalarında sigortalının veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin, tedavi veya yardım amaçlı sağlık kuruluşuna gitme, can güvenliği nedeniyle uzaklaşma gibi zorunlu haller hariç olmak üzere, olay yerini terk etmesi veya kaza tutanağı, alkol raporu vb. kazanın oluş koşullarına ilişkin gereken belgelerin düzenlenmesi yükümlülüğüne aykırı davranması hali de rücu sebebi olarak kabul edildiğini, fazlaya ve sair hususlara ilişkin talepve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla; davalının itirazının iptali ile takibin takip talebindeki şartlarla devamına, davalının % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, ücreti vekalet ve yargılama giderlerinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf, ----- plaka sayılı müvekkil şirkete ait aracın 06.03.2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasısında dava dışı ----- çarptığımızdan bahisle davacıya ait ----- poliçe no.lu davacının sigortalısı olarak bulunmakta iken davacı tarafından ------ ödediği tazminatı davalı müvekkilden tahsil etmek amacıyla önce------sayılı dosyası ile icra takibi başlatmış, icra takibine yapılan itiraz üzerine de itirazın iptalini sağlamak için huzurdaki davayı açtıklarını, kusur sorumluluğu olarak da tanımlanan haksız fiil sorumluluğunun kurucu unsurları aykırılık olduğu tartışmasız olduğunu, davalı müvekkil firmaya ait -----plaka sayılı aracın, kusurlu bir şekilde çarpması söz konusu olmadığını, kazada yaralandığı varsayılan ------ kendi kusuru sonucu yaralanma gerçekleştiğini, akan bir trafikte kontrolsüz bir şekilde aniden aracın önüne atlaması sonucu kaza meydana geldiğini, bu kazada müvekkile ait aracı kurtaran sürücünün hiçbir kusuru bulunmadığını, dolayısı ile sigorta dosyasındaki re'sen tespit yapılan %25 kusurlu olma durumuna itiraz ettiklerini, davacı taraf alkol raporunun olmadığı ve sürücünün çekici ehliyetinin olmadığı iddiasına dayalı olarak huzurdaki davayı açtığını, alkol muayenesi olmaması davalı müvekkilin sürücüsünden kaynaklanmadığını, ambulans gelip yaralıyı götürdüğü halde, çokça beklenmiş olmasına rağmen trafik polisi gelmediği için alkol muayenesi yapılmadığını, davalı müvekkil karakola ifade için gittiğinde de alkol muayenesi yapılmadığını, davacı tarafın yetersiz ehliyetli sürücü olduğu iddiası da gerçek dışı olduğunu, davacı taraf ehliyetle ilgili durumu ispatla mükellef olduğunu bu sebeple haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; Hukuki niteliği itibariyle, 06/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı zarar gören üçüncü kişiye ödenen tazminatın rucüen tahsili şartlarının bulunup bulunmadığına ilişkindir.Mahkememiz 26/04/2022 tarihli duruşmasında davacının maluliyet durumu hakkında rapor alınmasına, karar verildiği, ------ raporunun eksiklikleri bildirir ön raporu sunduğu, davacı vekiline ön raporun tebliği edildiği görülmüştür.
Mahkememiz 04/10/2022 tarihli duruşmasında; davacı vekiline------ raporundaki eksiklikleri gidermek üzere ilgili ----bir aylık kesin süre içerisinde ilgili hastaneye sevki için Mahkememiz kalemine başvurması hususunda süre verilmesine, aksi takdirde dosyadaki mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına karar verildiği, kesin süre içinde davacı vekilinin Mahkememize başvurmadığı görülmüştür. 6098 Sayılı TBK. 49 maddesi gereğince kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. 50/1.fıkrası gereğince zarar gören zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır.6098 sayılı TBK'nun 54. Maddesi gereğince; bedensel zararlar arasında tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ile ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar gösterilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde;Dava, cismani zarar sebebiyle kazaya sebep veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısından maddi ve manevi tazminat tahsili istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise ----veya-----bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve MeslekteKazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir (---- HD.-----esas, ----- karar sayılı ilamı).
Kanun ya da hâkim tarafından tayin edilmiş olan kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen bir işlemin bu süre geçtikten sonra yerine getirilmesine yasal olanak bulunmamaktadır.Kesin süre içerisinde yerine getirilmeyen işlem bazen davanın kaybedilmesi sonuçlarını da doğurmaktadır. Ayrıca hâkim tarafından kesin süre verilirken, kesin süreye konu işlemin tarafların yerine getirebileceği bir işlem olması, verilen sürenin işlemin yapılması için yeterli ve makul bir süre olması, yapılması gereken iş veya işlemlerin ayrıntılı bir şekilde açıklanması ve yapılması gereken işlemin verilen kesin sürede yapılmaması halinde, kesin sürenin sonuçlarının tarafa açıklanması, ihtar edilmesi veya buna ilişkin açıklamanın yer aldığı davetiyenin tebliğ edilmesi zorunludur.
Davacı vekili tarafından verilen kesin süre içerisinde tazminat hesabının yapılabilmesi için zorunlu olan beden gücünden kayıp ile ilgili raporun temin edilemediğinden ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın REDDİNE,
2-)Alınması gerekli 179,90-TL harcın peşin harç 211,74-TL harçtan mahsubu ile bakiye 31,84‬- TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-)Davacı tarafça yatırılmış olan gider avansı bakiyesinin, karar kesinleştiğinde HMK. 333. maddesi uyarınca davacıya iadesine,
5-)Davalı tarafından sarf edilen 23,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
6-)Davalı taraf kendisini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-)6325 Sayılı Kanun'un 18-A/13. bendi uyarınca------ tarafından karşılanan 1.320,00-TL zorunlu arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir olarak kaydedilmesine, Dair; karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Full & Egal Universal Law Academy