İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/554 Esas 2023/311 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/554
Karar No: 2023/311
Karar Tarihi: 26.04.2023

T.C. İstanbul Anadolu 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/554 Esas
KARAR NO: 2023/311
DAVA: Alacak (Eser sözleşmesi alacağının temliki sebebiyle )
DAVA TARİHİ: 05/12/2019
KARAR TARİHİ: 26/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser sözleşmesi alacağının temliki sebebiyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı----- arasında 03.01.2018 tarihinde hazır beton satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği müvekkili şirketin ----ili -----fabrika projesi kapsamındaki inşaatlara gerekli olan ------sınıflarında pompalı hazır beton dökümü işini yüklendiğini, bu sözleşme gereğince müvekkili şirketin tüm edimlerini eksiksiz yerine getirmesine rağmen dava dışı ----- en asli görevi olan beton karşılığını ödeme edimini yerine getirmekten imtina ettiğini, bunun üzerine müvekkili şirketin dava dışı -----. İle bir araya gelip ve davalı şirketin olur vermesi ile taraflarca 03.08.2018 tarihinde alacağın temliki sözleşmesi yapıldığını ve bu sözleşme akabinde ihtiyari arabuluculuğa başvurulduğunu, bu arabuluculuk anlaşması ile taraflar arasındaki uyuşmazlığın o an için sona verdiğini, müvekkili şirketin sözleşmede ve arabuluculukta kararlaştırılan tüm edimlerine yerine getirmesine rağmen ------Şirketinin belirlenen şartları yerine getirmediğini ve ödeme yapılması gereken miktar ve sürelere riayet etmediğini, bunun asıl sebebinin davalı şirketin dava dışı -----Şirketine gerekli ödemeleri yapmamasından kaynaklandığını, arabuluculuk ve temlik sözleşmesine binaen davalı şirketin dava dışı------.Şirketine hak edişlerini ödemesi üzerine müvekkili şirkete 2 kalem ödeme yaptığını, bunun üzerine borçlu şirketin de müvekkiline ödeme yapamadığını, davalı şirketin hem beton hizmetinden bedelin tamamını ödemeyerek faydalandığını hem de müvekkili şirket ile -----Şirketi arasında imzalanan alacağın temliki ve arabuluculuk belgelerine olur vermesine rağmen------ile arasındaki sözleşmeyi feshettiğini, müvekkili şirketin , davalı ve dava dışı ----- aleyhine mahkememizin ------ sayılı delil tespiti dosyası ile beton dökme işinin yapıldığı yerin ve dökülen betonun niteliğinin, özelliklerinin, miktarının, maddi değerinin bilirkişi ve keşif incelemeleri ile tespitini talep ettiğini, bu dosyadaki bilirkişi raporunda yükleniciye verilen toplam beton miktarının 17.930,50 m3 olduğu ve toplam imalat bedelinin ise 2.140.673,00.-TL olduğunun tespit edildiğini, bu miktardan ihtilaf doğmadan önceki ödemeler düşüldükten sonra geriye kalan 1.825.000,00.-TL için arabuluculuk sözlemesi imzalandığını akabinde 2 adet ödeme yapıldığını, kalan miktar olan 897.511,52.-TL'nin halen ödenmediğini ileri sürerek davalı şirketin menkul ve gayrimenkul mal varlıkları üzerine tedbir kararı verilmesine, davaya konu 897.511,52.-TL'nin ticari faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirketin doğrudan kurulan herhangi bir hukuki ilişkisi bulunmadığı, dava dışı ------.Şirketi ile akdetmiş olduğu temlik sözleşmesine istinaden müvekkili şirkete husumet yöneltildiği nazara alındığında ve yine HMK'da genel yetkili mahkemelerin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu bu davada mahkememizin yetkili olmadığı, aksine------Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu ileri sürerek dosya üzerinden yetkisizlik kararı verilmesini istemiş, dava dışı yüklenici ------.Şirketinin müvekkili şirketten hiçbir hak ve alacağının bulunmadığını, kabul anlamında olmamak üzere bir an için yüklenicinin ödenmemiş imalat kalemleri olduğu faraziyesi üzerinden hareket edilmesi halinde dahi TBK'nun 188.maddesi çerçevesinde müvekkili şirketten talepte bulunulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek öncelikle yetki itirazları nazara alınarak davanın usulden reddine, şayet bu talepleri yerinde görülmezse davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, alacağın temlik sözleşmesine göre alt taşeron olarak tahsil edemedikleri hakkediş bedellerinin davalı iş sahibinden tahsili istemlidir.Davalı ----- ile dava dışı ---- (kısaca-----olarak yazılacaktır) arasında 02/01/2018 tarihli “--- fırını yatırım yapım işi” sözleşmesi aktedildiği davacının dava dava dışı------ alt taşeron firmalarından biri olduğu, -----ile davacı arasında 03/01/2018 tarihli “Hazır Beton Satış Sözleşmesi” aktedildiği, dava dışı ------ taşeronlara ödemelerde zorluk yaşadığı----- ile davacı arasında, ----- asıl iş sahibi ------ doğmuş doğacak alacaklarının 1.825.000 TL lik kısmının davacıya temlik edildiğine dair 03/08/2018 tarihinde protokol hazırlandığı, davalı ----- bu temlikten haberdar olduğu ve olur verdiği ihtilaf dışıdır.
İşte davacı, dava dışı ----- kestiği 16/08/2018 tarihli ------ nolu ve------nolu iki adet fatura sebebiyle davalının kendisine 718.115,06 TL ödeme yaptığını; ancak protokole öre bakiye 897.511,52 TL alacağının kaldığını, bu protokole göre davalının kalan bakiyeden sorumlu olduğunu ileri sürerek tahsilini talep etmektedir.
Davacının dava dışı yüklenici ------- alacağını temlik aldığı hususunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur. Ancak bu protokole göre davacının davalıdan ödeme talep edebilmesi içi dava dışı ------- davalı nezdinde alacağının doğmuş olması gerekmektedir. ------ bir alacağı yok ise davalının,-------alacağın temlik alan davacıya ödeme yapmasının yasal bir dayanağı da bulunmaz.
Davalı iş sahibi ile dava dışı yüklenici ------ arasında, aralarındaki eser sözleşmesi sebebiyle ------- sayılı dosyada tazminat ve alacak davası görülmüştür. Yargılamanın safahatı boyunca bu dava izlenmiş; alınan raporlar celp edilerek incelenmiştir. Davacı -----, davalı ----- yönelttiği bu davada, yüklenici -----edimlerini yerine getirmediğini, süresi içinde işi tamamlayamadığını, süre vermenin de anlamsız olduğunu, sözleşmeyi feshettiklerini beyanla, davalı ------- edimlerini yerine getirmemesi üzerine uğranılan maddi zararların tazmininin istendiği görülmüştür. İzlenen bu davada yapılan yargılama sonunda, ------sayılı,07/12/2022 tarihli kararla, davacı iş sahibi ------- fesih bildiriminin haklı olduğu kabul edilmiş, davanın kısmen kabulüne ve bir kısım maddi tazminat kalemlerinin kabulüne karar verilmiş, kar kaybı talebinin ve fazlaya ilişkin kısımların reddine karar verilmiştir. Bu kararın istinaf edildiği henüz kesinleşmediği anlaşılmıştır.Görüldüğü üzere, iş sahibi ile yüklenici arasında görülen davada iş sahibinin haklı olduğu, cevap dilekçelerinde yüklenicinin -----kabulünde olduğu üzere ekonomik zorluklar, inşaat maliyetlerindeki artış sebebiyle taşeronlara ödemelerde zorluk yaşadığı, vaad edilen süre içinde işini tamamlayamadığı bellidir. İzlenen------- sayılı dosyada hesap ve takdir ettiği zarar miktarları bakımından İstinaf ve Yargıtay aşamalarında incelemeler olacaksa da, bunun davacıyı etkiler bir yöne olmayacaktır. Zira yüklenicinin ------ iş sahibine(davalıya) yönelttiği bir dava veya takip yoktur. Yüklenicinin iş sahibinden bir alacağı olmadan, yüklenicin doğmuş doğacak alacaklarını temlik alan davacı bakımından da, davalıdan alacak talep hakkı söz konusu olmayacaktır. Bu bakımdan zikredilen ------sayıl dosyanın kesinleşmesinin beklenmesinde fayda ve gerek görülmemiştir.
Ayrıca, davacı, alacak istemini davalının protokole ve temliğe olur vermesine dayandırmaktadır, ancak davalının temlik ilişkisine olur vermesi kayıtsız şartsız davacı taşeronun hakedişini ödeyeceği anlamına gelmez. Bu bakımdan davacının bilirkişi incelemesi yaptırılması, yaptığı işlerin ve hakedişlerinin hesaplanması istemi de bu davanın esasını etkilememektedir. Davacı, dava dışı ------ ile akdi ilişkisine göre yaptığı işlerin bedelinin ------- talep edebilir. Bilirkişi incelemesi yapılsa ve davacının üstlendiği işi yaptığı, hakkedişini eksik aldığı tespit ve hesap edilse bile bu hakkedişi davalıdan isteyebilmesi için, dava dışı -----bir alacağı olması şarttır. Zira davalı -----adına garantör, kefil vs bir yükümlülük altına girmemiş; sadece-------bir alacağı olursa temlik tutarı kadar olan kısmı davacıya ödeyeceğini kabul etmiştir. Bu itibarla bilirkişi, ------ davalı olmadığı eldeki davada, bilirkişi incelemesi yapılmasına ve davacının dava dışı ------ olan alacağının hesaplanmasında hukuki bir yarar görülmemiştir.Açıklanan sebeplerle aşağıdaki şekilde davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2- Alınması gerekli 179,90-TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 15.327,26TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 15,147,36-TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarfedilen toplam 150,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 116.726,27-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı oy birliği ile verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.

Full & Egal Universal Law Academy