İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/541 Esas 2023/293 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/541
Karar No: 2023/293
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/541 Esas
KARAR NO:2023/293
DAVA: Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/08/2022
KARAR TARİHİ:27/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı ---- ilgili olduğu------- plakalı araca ilişkin, müvekkili ------------ ile düzenlendiğini, davalı tarafça, -------- ait prim borcunu müvekkili şirkete ödemediğini, sigorta sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen rızai bir akit olduğundan, sigorta ettirenin prim ödeme borcu, sigortacının üstlenmiş bulunduğu sigorta himayesi sağlama borcunun karşılığı olduğunu, müvekkili şirket tarafından, davalı taraf hakkında hukuki takibat yollarına başvurulmadan önce davalı sigortalının vadesi gelen prim borcuna ilişkin bildirim yapıldığını, davalı, müvekkili şirket tarafından kendisine gönderilen ihtarnameye rağmen herhangi bir ödeme yapmadığını, somut olayda, davalının sözleşmesel yükümlülüğüne aykırı davrandığı aşikar olduğundan, prim ödeme borcunu gereği gibi ve zamanında yerine getirmeyen davalı hakkında hukuki takibat başlatılması zorunluluğu hasıl olduğunu, müvekkili----- tarafından huzurdaki davayı ikame edilmeden önce, işbu dava konu prim borcunun ödenmemesi sebebiyle, davalı aleyhine ------ sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı tarafça işbu icra takibine itiraz edilip ödeme yapılmaması üzerine hukuki uyuşmazlığın taraflarca müzakere edilmesi amacıyla arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak, taraflarca yapılan görüşmeler neticesinde anlaşma sağlanamadığını, ------------dosyası ile alacak davası açıldığını, işbu dosyadan verilen "kesin" nitelikli kararda, "davanın harca esas değerinin 17.785,89 TL olarak belirlenmiş olması sebebiyle, davaya bakma görevinin hakem heyeti görev alanına girdiğinden bahisle" davanın usulden reddine karar verilmiştir. Karar "kesin" olduğundan, işbu karar üzerine, dava konusu alacağın tahsili talebiyle ---------- başvuruda bulunulduğunu beyan etmiş, 1.785,89 TL prim alacağının 17.10.2018 itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davalı adına kayıtlı araç ve/veya gayrimenkullerin -------- üzerinden tespit edilmesi ve üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için müvekkili şirketin ticari gücü gereği teminatsız ihtiyati tedbir-ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Mahkememizce; dava dilekçesi, ibraz edilen ve dayanılan deliller ve tüm dosya kapsamı üzerinden yapılan irdeleme sonunda davanın niteliği, ileri sürülen iddianın ve muacceliyetinin yargılamayı gerektirmesi, İİK Madde 257 düzenlemesinde ihtiyati haciz için ön görülen şartlar ve bunların varid olmasına ilişkin yakın ispat kuralları; tedbir talebinin ileri sürülüş biçiminden de açıkça anlaşıldığı gibi talebe konu unsurların dava konusu olmaması; dava dışı şahısları da etkiler nitelikte haciz ve tedbir talebinde bulunulmuş olması; ihtiyati hacze ilişkin ve ihtiyati tedbire ilişkin yasal düzenlemeler, yakın ispata ilişkin kurallar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde hem ihtiyati haciz ve hem de ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için gerekli yasal ve maddi şartların somut olayda gerçekleşmediği sonucuna varıldığından mevcut kapsam ve aşamaya bağlı olarak ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin reddine ilişkin olmak üzere reddine karar verilmiştir.
CEVAP /TALEP:Davalı tarafından 6100 Sayılı HMK'nin 322/1 maddesi atfıyla aynı yasanın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı duruşmalara katılmamış; kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER:Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Som Tutanağı,------, ----- kayıtları,------- Plakalı araç -----,----Poliçesi,---------- Mahkemesi kararları,-------- Kararı, ---------dosyası, dosyadaki diğer bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ:
Dava , Taraflar Arasında Düzenlenen------ Nedeniyle (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) Prim Alacağı İstemine İlişkindir.
6102 sayılı TTK'nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK'nin 316 ilâ 322. maddeleri gereğince basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiş, uyuşmazlık belirlenmiş ve vaki davete rağmen duruşmaya katılan davacı vekilinin sulh olmak istemediklerine yönelik beyanı üzerine tahkikata geçilerek deliller toplanmış, tahkikat işlem ve incelemeleri yerine getirilip tamamlanmış ve araştırılacak bir husus kalmadığı tespit edilerek, son duruşmada hazır bulunan davacı vekilinin sözlü açıklamaları da dinlenip zapta geçilerek aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır.
Öncelikle davayla ilgisi nedeniyle -------- üzerinden getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Ayrıca konuya ilişkin açılan Tüketici Mahkemesi ----------- kararları da celbedilmiştir. Dosyaya mübrez Arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Sigorta sözleşmesi 6102 sayılı TTK'nin 1401. maddesinde tanımlanmıştır. Hükme göre sigorta sözleşmesi, "sigortacının bir prim karşılığında, kişinin para ile ölçülebilir bir menfaatini zarara uğratan tehlikenin, rizikonun, meydana gelmesi halinde bunu tazmin etmeyi ya da bir veya birkaç kişinin hayat süreleri sebebiyle ya da hayatlarında gerçekleşen bazı olaylar dolayısıyla bir para ödemeyi veya diğer edimlerde bulunmayı yükümlendiği sözleşmedir". Bu hükme göre, sigortacı, belli bir prim karşılığında sigorta ettirenin malını yahut bedensel zararlarını doğabilecek rizikolara karşı sigorta etmeyi kabul etmektedir. Bütün sigorta sözleşmelerinde temel unsur rizikodur. Sigorta hukuku anlamında riziko, gerçekleşip gerçekleşmeyeceği önceden bilinmeyen veya gerçekleşeceği kesin olsa dahi ne zaman meydana geleceği bilinmeyen olaydır.
Sigorta sözleşmelerinde tarafların hak ve yükümlülükleri 6102 sayılı TTK'nin 1421 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. İlk olarak sigortacının borç ve yükümlülükleri düzenlenmiş olup bunlar arasında kendisi ile sözleşme yapılacak olan kişinin satın alacağı ürün ile ilgili olarak onu aydınlatma yükümlülüğü, akabinde sözleşme ile teminat altına alınan rizikoyu taşıma yükümlülüğü ve rizikonun gerçekleşmesi ile birlikte tazminat ödeme yükümlülüğü bulunmaktadır. Buna karşın sigorta ettirenin de borç ve yükümlülükleri 6102 sayılı TTK'nin 1430 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup ilk olarak sigorta primini ödeme ve akabinde sözleşmenin yapılmasında beyanda bulunma yükümlülüğü bulunmaktadır. Beyan yükümlülüğü sigorta sözleşmesine ilişkin olarak sigortacının sözleşmeye yönelik kararını etkileyebilecek önemli hususların bildirilmesini kapsamaktadır. Önemli olma kıstası sigortacıya hiç bildirilmeyen veya eksik yahut yanlış bildirilen bir hususun sigortacının kararına etkilemeye elverişli olup olmadığı saptanarak belirlenmektedir. Bu aşamada sigortalının sigortacıya yönelik bildirimde bulunması doğru beyan yükümlülüğü ile sağlanmalıdır. Sigorta sözleşmeleri iyi niyet sözleşmeleri olup, görüldüğü üzere taraflar sözleşme kurulması aşamasında birbirlerini aydınlatma yükümlülüğü altındadır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun, "prim ödeme" kenar başlıklı 1430 ve 1431. maddelerinde ise aynen;
a) Prim ödeme borcu
aa) Genel olarak
Madde 1430- (1) Sigorta ettiren, sözleşmeyle kararlaştırılan primi ödemekle yükümlüdür. Aksine sözleşme yoksa sigorta primi peşin ödenir. Özel kanunlardaki hükümler saklıdır.
(2) Sigorta primi nakden ödenir. İlk taksidin nakden ödenmesi şartıyla, sonraki primler için kambiyo senedi verilebilir; bu hâlde, ödeme kambiyo senedinin tahsili ile gerçekleşir.
(3) Sigorta ettiren, sigortacının sorumluluğu başlamadan önce, kararlaştırılmış primin yarısını ödeyerek sözleşmeden cayabilir. Sözleşmeden kısmi cayma hâlinde, sigorta ettirenin ödemekle yükümlü olduğu prim, cayılan kısma ilişkin primin yarısıdır.
bb) Ödeme zamanı
Madde 1431- (1) Sigorta priminin tamamının, taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa ilk taksidin, sözleşme yapılır yapılmaz ve poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Karada ve denizde eşya taşıma işlerine ilişkin sigortalarda sigorta primi, poliçe henüz düzenlenmemiş olsa bile, sözleşmenin yapıldığı anda ödenir.
(2) İzleyen taksitlerin ödeme zamanı, miktarı ve priminin vadesinde ödenmemesinin sonuçları, poliçe ile birlikte yazılı olarak sigorta ettirene bildirilir veya bu şartlar poliçe üzerine yazılır.
(3) Sigorta priminin taksitle ödenmesinin kararlaştırıldığı hâllerde, riziko gerçekleşince, ödenecek tazminata veya bedele ilişkin primlerin tümü muaccel olur.
(4) Başkası lehine yapılan sigortada, prim borcu için sigorta ettirenin aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa, zarar sigortalarında sigortalı, can sigortalarında lehtar, bu durumun sigortacı tarafından kendilerine bildirilmesi hâlinde, primi ödemeyi üstlenirlerse sözleşme bu kişilerle devam eder; aksi hâlde, sigortacı sigorta ettirene karşı sahip olduğu hakları kullanır.
(5) Sigortacı prim alacağını, 1480 inci madde hükmü saklı kalmak üzere ödenecek tazminattan veya bedelden düşebilir. Bu hâlde, Türk Borçlar Kanununun 129 uncu maddesi hükmü sigorta sözleşmeleri hakkında uygulanmaz" denilmektedir.
Yapılan açıklamalar, anılan yasal düzenlemeler, toplanan deliller ve yapılan yargılama ışığında somut olaya bakıldığında; davacı--- şirketi tarafından, davalı gerçek kişi adına kayıtlı olan ------ plaka sayılı ticari nitelikteki araç için ----------- ödeme tarihli olarak zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlendiği , davalının sigorta pirimini ödemediğinin iddia edildiği, davalının ödemeye ilişkin bir savunma ve belge sunmadığı, eldeki dava konusu olaya ilişkin açılan----------- sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine yapmış olduğu itirazda sigortalı aracın haciz sonucu satıldığından poliçesinin geçersiz hale geldiği öne sürülmekle birlikte ; poliçenin düzenleme tarihinde aracın davalı adına kayıtlı olması, poliçeye göre 17.10.2018 tarihi itibariyle peşin ödeme öngörülmesi, aracın icra satışı sonucu tescilinin ise çok sonra 14.06.2019 tarihinde gerçekleşmesine göre yerinde görülmemiş ve sözleşmenin tarafların kabulünde ve sabit olması karşısında davalının sigorta sözleşmenin esaslı unsuru ve temel yükümlülüğü olan prim ödeme borcunu zamanında ve dava tarihine kadar yerine getirmediği anlaşılmakla davacının davasını TMK'nin 6 ve HMK'nin 190. maddeleri gereğince dosyaya sunulan sigorta poliçesi ve dosyada mukim diğer delillerle ispat ettiği sonuç ve kanaatiyle taleple bağlılık ilkesi nazarında aracın ticari niteliği gereği faiz tür ve oranı ile temerrüt tarihi de gözetilmek suretiyle davanın kabulü ile, 1.785,89 TL alacağın 17/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.--------
6100 Sayılı HMK'nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden ise aynı yasanın 326/1. maddesi gereğince tamamen aleyhine hüküm verilen davalı taraf sorumlu tutulmuştur. Ayrıca bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2. maddeleri gözetilerek dava öncesi----------- bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nin 297/2 maddesi gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın kabulü ile, 1.785,89 TL alacağın 17/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından; peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca -------- bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç, 11,50 TL vekalet harcı, 48,50 TL posta masrafı olmak üzere olmak üzere toplam 221,40 TL yargılama giderinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu'nun 164/5 maddesine göre davacı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1,13/2 maddeleri uyarınca hesap ve takdir edilen 1.785,89 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda ;6100 sayılı HMK'nin 341(2) maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kararının ( 1.785,89 TL

Full & Egal Universal Law Academy