İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/441 Esas 2023/292 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/441
Karar No: 2023/292
Karar Tarihi: 27.04.2023

T.C. İstanbul Anadolu 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/441 Esas
KARAR NO: 2023/292

DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 21/06/2022
KARAR TARİHİ: 27/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ/
DAVA/TALEP;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Zorunlu olarak başvurulan arabuluculuk tutanağının dava dilekçesi ekinde sunulduğunu, zorunlu olarak başvurulan arabuluculuk müessesi kapsamında yapılan görüşmelerde, herhangi bir anlaşmaya varılamadığını, uyuşmazlığın devam ettiğini, müvekkil şirketin, 3996 Sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun hükümlerine göre avrasya tünelinin işletme hakkı sahibi; borçlu davalı ise, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan tüneli kullanmış bulunan tüzel kişi olan tacir olduğunu, işletme hakkı müvekkili şirkette bulunan ------ geçişler 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesi kapsamında ücretlendirilmekte ve aynı düzenleme kapsamında ücret ödemeksizin yapılan geçişlerde; 15 günlük sürede geçiş ücretinin ödemesini yapmayan araç maliklerine, geçiş ücretinin dört katı tutarında ceza uygulaması yapıldığını, davalı,------ plakalı araçları ile 29.01.2018 ile 31.01.2019 tarihleri arasında ücret ödemeksizin, -----tünelinden ihalli geçişler gerçekleştirdiğini, davalı her ne kadar söz konusu plaka sayılı aracın satışının gerçekleştiğini iddia etse de ne icra dosyasına ne taraflarına araç satışı ile ilgili herhangi bir evrak/belge sunmamış olup müvekkilinin işletme sistemlerinde farklı bir muhatap bilgisi de yer almadığını, ------tüneli geçiş bedelini muntazam şekilde ödediğinin ispat yükünün davalı borçluya ait olduğunu, icra takibine itiraz eden davalı borçlunun itirazında haksız olduğunun açıkça anlaşıldığını, açıklanan ve mahkemece resen gözetilecek nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile -----. İcra Müdürlüğü'nün ----- Esas sayılı dosyasında davalının icra takibine vaki itirazının iptaline,takibin devamına, davalı borçlu tarafından icra takibine haksız bir şekilde itiraz edildiğinden icra takibine konu alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere belirlenecek icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına, peşin olarak ödenen yargılama giderleri ve harçlarla tespit edilecek avukatlık vekâlet ücretinin davalı borçludan tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /TALEP:Davalı tarafından 6100 Sayılı HMK'nin 322/1 maddesi atfıyla aynı yasanın 126-131 maddeleri kapsamında cevap dilekçesi verilmemiştir. Davalı duruşmalara katılmamış; kendisini vekille temsil de ettirmemiştir.
DELİLLER: ----- İcra Dairesinin ----- Esas sayılı dosyası, Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı, Ticaret Sicil Kayıtları,---- Noterler Birliği Trafik Tescil Kayıtları,----- Bölge Müdürlüğü -----kayıtları, İhlalli Geçiş Bilgi ve Dökümleri, Provizyon Kayıtları (CD), dosyadaki sair bilgi ve belgeler.
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ :
Dava, 2004 Sayılı İİK'nin 67.maddesi gereğince İtirazın İptali, takibin devamı ve tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK'nin 4/2 maddesi gereğince dava değerine göre 6100 Sayılı HMK'nin 316 ilâ 322 maddelerinde düzenlenen basit yargılama usulüne tabi işbu davada mahkememizce taraf teşkili ve dilekçeler aşaması tamamlanmış ve usulüne uygun olarak yapılan davet sonucunda duruşma açılarak ön inceleme duruşması icra edilmiştir. Ön inceleme duruşmasında duruşmada hazır bulunan davacı vekilinin beyanına göre tarafların sulh yoluyla çözüme gitmek istemediklerinin anlaşılması üzerine davaya konu uyuşmazlık belirlenmek suretiyle tahkikata geçilmiş ve tüm deliller toplanmış, incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Karar duruşmasında da hazır bulunan davacı vekilinin son sözleri dinlenip tutanağa yazılmış ve sonuç itibariyle aşağıdaki hüküm sonucuna ulaşılmıştır. 2004 Sayılı İİK'nin 67.maddesinde;"(Değişik fıkra: 17/07/2003-4949 S.K./15. md.) Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988-3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötü niyetin sübutuna bağlıdır. (Mülga fıkra:17/07/2003-4949 S.K./103.md.)Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır. (Ek fıkra:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) Bu Kanunda öngörülen icra inkar tazminatı, kötü niyet tazminatı ve benzeri tazminatların tespitinde, takip talebi veya davadaki talep esas alınır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu düzenlemeye göre; takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılan itirazın iptali davasının konusu, icra takibi konusu edilen alacaklar olup, davanın amacı itirazla duran takibin devamını sağlamaktır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir. İtirazın iptali davası, icra takibine sıkı sıkıya bağlı; itiraz üzerine duran icra takibinin devam edebilmesini sağlayan ve takip hukuku içinde olmakla birlikte, maddi hukuk ilişkisinin incelenerek uyuşmazlığı kesin hükümle sonuçlandıran bir davadır.Olay ve dava tarihinde yürürlükte olan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğü Teşkilat Ve Görevleri hakkındaki kanunun 30/5 maddesinde "4046,3465 ve 3996 kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarında geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin dört katı tutarında ceza genel hükümlere göre tahsil edilir." hükmü ile aynı kanunun 30/7.maddesinde 'Geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapanlardan ,ödemesiz geçiş tarihini izleyen on beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlere bu maddenin birinci fıkrası ile beşinci fıkrasında belirtilen cezalar uygulanmaz' hükmü bulunmaktadır.Yapılan yargılama, yukarıda alıntılanan yasal düzenlemeler ve toplanan delillere göre somut olaya bakıldığında öncelikle davanın dayanağı olan-----İcra Dairesinin-----Esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden getirtilerek, incelenmiştir. Yapılan incelemede icra dosyasının davanın tarafları ve konusu ile uyumlu olduğu görülmüştür. Dosyaya mübrez arabuluculuk tutanağına göre de zorunlu arabuluculuk dava şartının yerine getirildiği ve anlaşmazlık üzerine işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davaya konu ihlalli geçişleri yaptığı iddia edilen----- plaka sayılı araçların trafik tescil kayıtları getirtilerek dosya arasına alınmış ve incelenmiştir. Yapılan incelemede------ ihlalli geçiş tarihlerinde davalı şirket adına kayıtlı olduğu; ----- plakalı aracın ise davalı adına kayıtlı olmadığı tespit edilmiştir. Yine-----Başmüdürlüğüne müzekkere yazılarak ihlalli geçişin yapıldığı 11/01/2018 ilâ 12/02/2019 tarihleri arasında davalı şirkete ait olduğu öne sürülen işbu araçların ----- ürünü bulunup bulunmadığı sorulmuş verilen yanıtta ihlalli geçişin yapıldığı tarih aralığında -----plakal araca tanımlı ---- numaralı ----- ürünü bulunduğu,------ plakalı aracın ise ----- ürünün bulunmadığı bildirilmiş ve ----- ürünü bulunan araca ait hesap hareketleri gönderilmiştir. Somut olayda davacı şirketin----- yap-işlet-devret modeli ile yapımı ve işletilmesini üstlendiği , davacı şirket tarafından,---- İcra Dairesinin----- Esas sayılı dosyasından, işlettiği tünelden davalı adına kayıtlı olduğu öne sürelen araçların 29/01/2018 ilâ 31/01/2019 tarihleri arasında toplam üç kez ihlalli geçiş yapması nedeniyle tahakkuk eden geçiş ücretleri ve 6001 sayılı kanun uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretlerinin dört katı tutarındaki cezaya ilişkin olarak icra takibi başlatıldığı, takibe ve borca genel nitelikte yapılan itiraz üzerine icra takibinin durdurulduğu ve bir senelik hak düşürücü süre içinde işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Mahkememizce; davalı davaya cevap vermediğinden iddianın inkar edilmiş olduğu kabul edilerek davacı tarafça gösterilen deliller toplanmış, ilgili kayıt ve belgeler celbedilmiş ve incelenmiştir. Yapılan inceleme ve değerlendirmede öncelikle iki adet ihlalli geçiş yapan ------plaka sayılı aracın ihlalli geçiş tarihlerinde davalı şirket adına kayıtlı olmadığı anlaşıldığından işbu araç yönünden yapılan ihlalli geçiş ücretinden davalının sorumlu tutulamayacağı aşikardır. İhlalli geçiş tarihinde davalı adına kayıtlı olan ve bir adet ihlalli geçişi bulunan o tarihta ----- ürünü bulunmadığı da tespit edilen ------ plakalı araç yönünden ise davalı şirket sorumlu tutulmuştur. Bu aracın ihlalli geçiş tarihlerinde ----- ürünü bulunmadığı, aracın davacının işlettiği tünelden geçişlerinin fotoğraflar ve ihlalli geçiş bilgileri ile sabit olduğu, hizmetin niteliği ve işleyişi gereği ödeme yükümlülüğünün ve bunu ispat etmenin hizmeti kullanan davalı tarafta olduğu ve buna göre iddia edildiği üzere geçiş yapıldığı halde yapılan hesaplama sonucunda ödenmesi gereken 116,50 TL geçiş ücreti ve dört katı ceza tutarı miktarı toplamının ödenmesi gerekmeyen 199,50 TL miktar çıkarıldığında takip ve dava dosyasıyla uyumlu ve doğru olduğu tespit ve tayin edilmiştir. Filhakika, özellikle basit matematik bilgisi yanında genel hakimlik bilgi ve tecrübesi ile uyuşmazlık kolayılıkla çözüldüğünden bilirkişi deliline başvurmaya ve hesap için rapor almaya gerek görülmemiştir. Öte yandan yeri gelmişken davaya konu olayda özel işletmeye tabi tünelden geçiş hizmetinin niteliği gereği 'sürücü ehliyeti sahibi' hizmeti alanlar tarafından şartları ve sonuçları önceden bilindiğinden ve/veya nesnel olarak bilindiği kabul edildiğinden otoyol-tünel giriş ve çıkışında sistem tarafından yapılan ücretsiz geçiş yapıldığına dair uyarı ve ödemenin yapılmasına ilişkin bildirim dışında yasal olarak ihlalli geçiş tutanağı veya idari yaptırım karar tutanağı düzenlenerek muhataba ihbar ve tebliğine dair yasal bir düzenleme bulunmadığı da ifade edilmelidir. Sürücünün eylemlerinden sorumlu olan işleten sıfatındaki davalı şirketin basiretli tacir gibi davranma ve bu kapsamda araçlarına ------ ürünü edinerek hesabında yeterli para (bakiye) bulundurma ve/veya ihlali geçişten itibaren günümüzün teknolojik imkanlarına ve uygulamalarına göre İnternet ortamında yapılacak basit bir sorguya göre borç tespit edilerek on beş gün içinde ödeme hakkı ve yükümlülüğü de caridir. (KTK,85-TTK,18/2) Mamafih, olayda davalı şirketin geçiş tarihlerinde----- ürünün alarak hesabında yeterli bakiye bulundurmadığı gibi ihlalli geçişlerden itibaren on beş gün içinde herhangi bir şekilde ödeme yapmadığı da gözetildiğinde davacının geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza miktarı talebinde bulunmasında ve davasında kısmen haklı olduğu ve davacı tarafın davasını açıklanan delillerle usulüne uygun olarak bir araç yönünden ispat ettiği sonuç ve kanaati hasıl olmuştur. Binaenaleyh; taleple bağlılık ilkesi, tarafların tacir sıfatına göre faizin niteliği ve takip tarihindeki oranı da denetlenip gözetilmek suretiyle davacının davasının kısmen kabulü ile,davalı-borçlunun -----. İcra Dairesinin -----Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 116,50 TL kısmına yapmış olduğu itirazının iptali ile icra takibinin asıl alacağa (116,50 TL) takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen devamına, fazlaya ilişkin (199,50 TL) kısmın reddine karar verilmiştir.Davacının İcra İnkar Tazminatı İsteğine ilişkin yapılan değerlendirmede ise; Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre itirazın iptali davalarında İİK’nin 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde ödeme emrine itiraz etmesi, alacaklının bir yıl içinde itirazın iptali davasını açması ve davasında haklı çıkarak inkar tazminatı talep etmiş olması gereklidir. Burada borçlunun itirazının kötü niyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmamaktadır. Bu yasal koşullar yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın kendine özgü somut özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre likit bir alacaktan söz edilebilmesi için ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması, başka bir ifadeyle borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç gerekse borçlu bakımından bu koşullar mevcut ise ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir. Somut olayda tazminatın, takip hukuku acısından amacı ışığında yapılan değerlendirmede; davalının itirazının kısmen haksızlığına karar verilmesi ve sonucu yapılan yargılama ve hesap sonucuna göre ulaşılması karşısında davalı şirket yönünden alacak/borç likit/muayyen olmadığından İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2.maddesi gereğince şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nin 332/1 maddesine göre, 323. maddesinde sayılan yargılama giderlerinden sorumluluk ise tarafların arabuluculuk görüşmelerine katıldığı anlaşıldığından aynı yasanın 326/2 maddesi gereğince tarafların haklılık durumu ve oranı (kabul-ret) esas alınarak belirlenmiştir. Bu anlamda davacı vekilinin yargılama giderlerinden tamamen davalının sorumlu tutulmasına yönelik talebi basiretli tacir kavramı ve az yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler karşısında yerinde görülmemiştir. Bu kapsamda Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesi ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliğinin 26/2. Maddeleri gözetilerek dava öncesi -----bütçesinden ödenen arabuluculuk ücretinin de kabul ve ret oranına göre karşılıklı olarak taraflardan alınarak hazineye gelir kaydına da karar verilmek suretiyle 6100 Sayılı HMK'nin 26 ve 297/2 maddeleri gereğince aşağıdaki şekilde hüküm ihdas edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-)Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİNE,
2-)2004 sayılı İİK'nin 67/I maddesi gereğince davalı-borçlunun-----. İcra Dairesinin -----Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın 116,50 TL kısmına yapmış olduğu itirazının İPTALİ ile icra takibinin asıl alacağa (116,50 TL) takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin (199,50 TL) kısmın REDDİNE,
3-)Davacının, 2004 sayılı İİK'nin 67/II maddesi gereğince icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
2-)Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından; peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubuyla bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca -----bütçesinden ödenen kabul edilen miktar (%0,37) üzerinden hesaplanan 575,13 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-)Arabuluculuk Kanununun 18/A-(13).maddesi ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği’nin 26/2. Maddeleri ile AÜT uyarınca ------ bütçesinden ödenen ret edilen miktar (%0,63) üzerinden hesaplanan 984,87 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
5-)Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvurma harcı, 80,70 TL peşin harç ve 11,50 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 172,90 TL harçtan oluşan yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-)Davacı tarafından yapılan 40,00 TL yargılama giderinden davanın kabul (%0,37) ve ret (%0,63) oranına göre 14,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerine bırakılmasına, davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
7-)Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Kanunu'nun 164/5 maddesine göre davacı vekili için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/1, 13/2 maddeleri uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir edilen 116,50 TL nispi vekalet ücretinın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-)6100 sayılı HMK'nin 333. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra kullanılmayan gider avansının yatırana iadesine, ( Yazı İşleri Müdürü tarafından Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 207/1 maddesi gereğince resen işlem yapılmasına, )Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı şirket temsilcisinin yokluğunda ; 6100 sayılı HMK'nin 341/2. maddesi gereğince karar tarihi itibariyle kabul ve reddedilen miktarlar yönünden ayrı ayrı (K.116,50 TL/ R.199,50

Full & Egal Universal Law Academy