İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/805 Esas 2023/251 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/805
Karar No: 2023/251
Karar Tarihi: 12.04.2023

T.C. İstanbul Anadolu 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/805
KARAR NO: 2023/251
DAVA: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 25/10/2022
KARAR TARİHİ:12/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacı müvekkili aleyhine 17.10.2022 tarihinde------- dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davacı müvekkilin davalıya böyle bir borcu bulunmamakta olduğunu, davalı tarafından keşide edilen ----- yevmiye nolu ihtarname ile 3 gün içerisinde ---- ödenmesi talep edilmiş olduğunu ve --- tarihinde Davalının------- Iban nolu hesabına ödeme yapıldığını, işbu husus banka kayıtlarının celbi ile açıkça ortaya çıkacağını, kaldı ki, ödeme yapıldığı hususu da davalı tarafa telefon görüşmesinde bildirildiğini, icra takip dosyası incelendiğinde görüleceği üzere takibin açılış tarihinde davalı tarafından müvekkiline tebliğ tarihinden itibaren verilen 3 günlük süre dolmadığını, sadece bu hususun bile takibin açılmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu ispatlamaya yeterli olduğunu, her ne kadar davalı hesabına ödeme yapılmış ve davalıya bu hususta bilgi verilmiş ve henüz ödeme yapmak için verilen süre dolmamış ise de davalı tarafından başlatılan icra takibi ile halihazırda müvekkili tarafından ödenmiş olan meblağ, kötü niyetli olarak müvekkilden tekrar talep edilmekte olduğunu tüm bu nedenlerle davalı aleyhine ikame ettikleri menfi tespit davasının kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında akdedilen 15.03.2021 tarihli sözleşme gereğince, davacının takibe konu ödemesini en son 01.10.2021 tarihine kadar yapacağı hükme bağlandığını, buna rağmen davacı ödemesini 1 yıldan fazla süreyle geciktirdiğini, ihtarname ile verilen süre, alacağın muacceliyet tarihinin değiştiği anlamına gelmeyeceğini, nitekim davacı, gecikme nedeniyle vade farkı ödemesi yapmakla borcunun muacceliyet kesbettiğini ikrar ettiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında akdedilen ---- ödeme tarihi------tarihine kadar yapılabileceği hükme bağlandığını, müvekkilinin yazılı ve sözlü ödeme talepleri ile hatırlatmaları sonuç vermediğini, davacı tarafça ödemelerin sözleşme hükümlerine aykırı olarak aylık yapılacağı bildirildiğini, sonrasında bu ödemeler yine sözleşme hükümlerine aykırı olarak ikişer aylık periyotlara çevrildiğini, müvekkilinin, davacının sözleşme hükümlerine aykırı gecikmeli ve parça parça ödemeleri nedeniyle mağdur olduğunu, müvekkilinin, davacıya defalarca kez yazılı ve sözlü olarak ilettiği taleplerini bir kez de -------- İhtarnamesi ile ilettiğini, müvekkili tarafından keşide edilen bu ihtarname ve ihtarname ile verdiği süre, müvekkilinin alacağının muaccel olduğu gerçeğini değiştirmemekte olduğunu, nitekim ------ tarihine kadar yapılabileceği hükme bağlandığını tüm bu nedenlerle davacı tarafça açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce; davacı ve davalı şirketlerin bağlı bulundukları ---- --- kayıtları, ---- dava konusu ödemeye ilişkin dekont sureti, --- yevmiye nolu ihtarnamenin onaylı örneği ve ------- üzerinden celp edilerek incelenmiştir.
Dava hukuki niteliği itibariyle, İİK'nın 72.maddesi uyarınca, icra takibinden sonra açılmış menfi tespit davasıdır.
------- tarihli ilamında vurgulandığı üzere;
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir------------
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Bir başka deyişle; kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir --------
Davacı yan, takibe konu edilen ---- asıl alacağın takipten önce 14/10/2022 tarihinde davalı şirket hesabına ödenmiş olmasına rağmen 17/10/2022 tarihinde davalı tarafça takip başlatıldığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur.
Somut uyuşmazlığa konu -----dosyasında; davalı yanca davacı aleyhine toplam ------- alacağın tahsili amacıyla takip başlatıldığı; davalı tarafından davacı şirkete keşide edilen ---- yevmiye nolu ihtarname ile 3 gün içerisinde ---- ödenmesinin talep edildiği, ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 günlük süre dolmadan, davacının -----havale ettiği, davalının da yine ihtarnamenin tebliğinden itibaren 3 günlük süre dolmadan ve ihtarnameye konu borç davacı tarafça 14/10/2022 tarihinde ödenmiş olmasına rağmen 17/10/2022 tarihinde icra takibine giriştiği, davacının takipte talep edilen faiz ve vade farkı ile bunların ferilerini icra dosyasına ödediği, ancak icra takibinin ----- kısmına ve bu kısmın ferilerine itiraz ettiği ve mahkememizde bu kısım yönünden işbu menfi tespit davasını açtığı anlaşılmıştır.Taraflar arasında dava konusu ----- alacağın davacı tarafça ödendiği hususunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın takibin kötü niyetli olarak başlatılıp başlatılmadığı noktasında olduğu, her ne kadar davalı taraf davacının sözleşme ile kararlaştırılmayan ve davacı tarafa hiç bildirilmeyen, kendisinin sadece kredi ödemelerinde kullandığı hesaba ödeme yaptığını ve ödemenin kendilerine bildirilmediğini, ödeme yapan tarafın alacaklıyı haberdar etme yükümlülüğü bulunduğunu savunmuş ise de, davalı tarafın tacir olduğu basiretli tacir gibi hareket etme yükümlülüğü düşünüldüğünde hesabına gelen ----- meblağdan haberdar olmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, 14/10/2022 tarihinde borç ödenmiş olmasına rağmen davacıya ihtarname ile verilen süre dahi dolmadan 17/10/2022 tarihinde icra takibine geçmesinde davalının iyi niyetinden bahsedilemeyeceği, bunun yanı sıra davalı taraf itiraz üzerine duran takibe rağmen menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı yönünde itirazda bulunmuş ise de; icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından ''itirazın iptali'' davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali  davasının açılmamış olduğu durumda böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davası açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerektiği, sonuç olarak davacı tarafından ------ tarihinde davalının ------- nolu hesabına ödeme yapılmış olmasına rağmen takibin bu miktar mahsup edilmeden başlatılmış olduğu, dava tarihine değin de bu tahsilatın icra dosyasına bildirilmediği sabit olmakla, davanın kabulü ile ------ alacak ve feri yönünden davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile bu alacak yönünden takibin iptaline, ayrıca davalının ödeme yapılan kısım yönünden takipte kötüniyetli ve haksız olması nedeni ile mahkemece İİK 72/5 maddesi gereğince davacının tazminat isteminin kabulüne dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-)Davanın kabulü ile ------ alacak ve feri yönünden davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespiti ile bu alacak yönünden takibin iptaline,
2-)İİK 72/5 maddesi gereğince 145.330,60 USD'nin takip tarihindeki TL karşılığının %20'si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-)Alınması gereken 185.087,94 TL nisbi harçtan başlangıçta alınan peşin harcın mahsubu ile bakiye 138.815,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-)Davacı tarafından yapılan 46.364,19‬ TL dava açılış masrafı ile 102,00 TL yargılama masrafından ibaret toplam 46.466,19‬ TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
5-)Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-)Kendisini vekille temsil ettiren davacı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 232.285,88 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-)Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı HMK md. 333 uyarınca karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
8-)Karar kesinleştiğinde, yargılama aşamasında celp edilerek mahkeme kasasına alınan evrak asıllarının ilgili kurumlara iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde ------- Adliye Mahkemesinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2023

Full & Egal Universal Law Academy