İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/273 Esas 2023/426 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2023/273
Karar No: 2023/426
Karar Tarihi: 03.05.2023

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/273 Esas
KARAR NO: 2023/426
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/07/2022
KARAR TARİHİ: 03/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalılar arasında 06/12/2017 tarihli kat karşılığında inşaat sözleşmesine ek protokol başlıklı bir sözleşme imzalandığını, buna göre 06/12/2017 düzenleme 01/07/2018 vadeli 250.000,00 TL miktarlı senetlerin düzenlendiğini, ancak senetlerin vadelerinin usul ve yasaya aykırı şekilde yazıldığını, bunun üzerine davalılar aleyhine ----- Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, icra takibi nedeniyle müvekkilinin fazladan harç ve yargılama gideri ödediğini, davalıların sözleşmeye aykırı şekilde senet vadesini düzenlemeleri nedeniyle müvekkilinin uğradığı zarar yönünden fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 30.000,00 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, kıymetli evraktan kaynaklı ödenen paranın istirdat davasıdır.Bilindiği üzere, 18/12/2018 tarihli ----- yayınlanan 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK'na eklenen 5/A maddesi ile; "(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır." ve geçici 12. maddesi ile de "(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz." düzenlemesi getirilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na (HUAK) "Dava Şartı Olarak Arabuluculuk" başlığı ile eklenen 18/A maddesinin 2. fıkrasında; "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." düzenlemesi getirilmiştir.Bu yasal düzenlemeler gereğince 01/01/2019 tarihinden sonra konusu bir miktar paranın ödenmesi talebi ile açılan ticari davalarda dava açılmadan önce uyuşmazlıkla ilgili arabulucuya başvurup anlaşılamaması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunludur. Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilecektir. ------Davacı vekiline 6325 sayılı HUAK'nın 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının aslının veya onaylı örneğinin mahkememize sunulması gerektiği hususu14/04/2023 tarihli muhtıra ile 1 haftalık kesin süre içerisinde ibrazı gerektiği ihtar edilmesine rağmen tanınan süre içerisinde arabuluculuk son tutanağını mahkememize sunmadığı anlaşılmaktadır.Benzer konuya ilişkin ---- Bölge Adliye Mahkemesi ----Hukuk Dairesi ----esas ve----- karar sayılı ilamında; "
Dava; 12.500, 00 TL bedelinin istirdat istemine ilişkindir
Uyuşmazlık; Eldeki davanın arabuluculuk dava şartına tabi olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
19.12.2018 tarihli -----e yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; bu Kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır. Görüldüğü üzere, 6102 Sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda arabuluculuk, dava şartı olarak belirlenmiştir. Madde gerekçesi "Maddeyle, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde belirtilen davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu getirilerek bu uyuşmazlıkların temelinden, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözülmesi amaçlanmaktadır." şeklindedir.
Yukarıda belirtildiği üzere gerekçede amaçlanan, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, arabuluculukda çözümlenmesi olup, madde metninde konusu ..."bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava..." denilmek suretiyle dava türleri ayrımı belirtilmemiştir.Somut davanın 7155 Sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK'nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmalık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK'nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır.
İstinaf yasa yoluna başvuran davacı vekili, her ne kadar davanın çek istirdatı davası olduğunu ileri sürmüş ise de; dava dilekçesi incelendiğinde, davanın, çek bedelinin istirdadı istemine yönelik olduğu, davanın bir kambiyo senedi olan çekten kaynaklanması ve kambiyo senetlerinin TTK'da düzenlenmiş olması nedeniyle ticari nitelikte olduğu, dolayısıyla arabuluculuk şartına tabi davalardan olduğu ve konusunu bir miktar paranın ödenmesi hususunun oluşturduğu, ancak Mahkemece davacı yana süre verilmiş olmasına rağmen, arabuluculuk son tutanağının bir haftalık yasal süresi içerisinde dosyaya sunulmadığı, ayrıca Mahkemece verilen sürenin arabuluculuğa başvuru halinde duracağı, İlk Derece Mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, aksi yöndeki istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır." şeklinde gerekçelere yer verildiği görülmüştür.Eldeki dava da taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun bir miktar para alacağına ilişkin olduğu, davanın 01/07/2022 tarihinde açıldığı, ----Asliye Hukuk Mahkemesinin ------esas numaralı dosyasına kaydedildiği, görevsizlik kararı verildiği, mahkememizin ------- esas dosyasına kaydedildiği, davacı yanın en son görevsizlik kararından sonra arabuluculuğa başvurması gerektiği ancak başvurmadığı anlaşılmaktadır. Dava bir miktar para alacağına ilişkin olup ticari dava olduğu ve 6325 sayılı HUAK'nın 18/A maddesinin 2. fıkrasına göre dava açılmadan önce arabulucuya başvurup anlaşamama tutanağının aslının veya onaylı örneğinin dava dilekçesine eklenmesi zorunlu olduğu halde davanın arabulucuya başvuru yapılmadan doğrudan açılmış olmasına, görevsizlik kararından sonra da arabuluculuğa başvurulmadığına, davacı dava tarihinden sonra (somut olayımızda görevsizlik kararı verilip mahkememiz esas numarası aldıktan sonra) arabulucuya başvurmuş olsa dahi zorunlu dava şartı olan "arabulucuya başvuru" koşulunun tamamlanabilir dava şartı olmamasına göre zorunlu dava şartı arabuluculuk koşulu yerine getirilmediğinden ----- Bölge Adliye Mahkesi ---- Bölge Adliye Mahkemesi ---- Hukuk Dairesi ----- esas ve -----karar sayılı ilamı nazara alınarak usulden red kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 Sayılı kanun 4. Ve 5/A maddeleri, 6325 Sayılı Kanun 18/A-2. Maddesi HMK 114/2. Ve 115/2. Maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 512,33 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 332,43‬ TL harcın davacıya İADESİNE,
3-Yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalılar taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiği için karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T.ye göre tespit edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Taraflarca dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatırana İADESİNE,Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ----Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Full & Egal Universal Law Academy