İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/247 Esas 2023/427 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/247
Karar No: 2023/427
Karar Tarihi: 04.05.2023

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/247 Esas
KARAR NO: 2023/427
DAVA: Alacak (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 20/12/2018
KARAR TARİHİ: 04/05/2023
Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilip incelendi
DAVA: Davacı vekili 20/12/2018 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ----- sigortacılık işi ile iştigal eden-----önde gelen sigorta şirketlerinden birisi olduğunu, müvekkilinin sigortalısı ----- 01.01.2017 başlangıç tarihli, 01.01.2018 bitiş tarihli ------numaralı Nakliyat Aracısı / Komisyoncusunun Yasal Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalının taşıyıcı sıfatı ile gerçekleştireceği taşıma işlerinde emtianın maruz kalabileceği hasar, zarar ve ziyana ve CMR konvansiyonundan kaynaklanan sorumluluklarına karşı teminat altına almış olduğunu, dava dışı ----- tarafından---- mukim bulunan ----- unvanlı şirkete, 07.06.2017 tarihli ve -----numaralı mal faturası ile "kılıflanmış izoleli kablo ve elektrik iletken" cinsi emtia satılmış olduğunu, satılan emtianın 09.06.2017 tarih ve ----- numaralı CMR belgesi tahtında -----taşınması işi sigortalı tarafından üstlenilmiş olup;----- arası taşıma -----tarafından, ----- arası taşıma ise sigortalı ile davalı arasında akdedilen 31.05.2017 tarihli taşıma sözleşmesi gereği, davalı tarafından ---- plakalı araç ile gerçekleştirildiğini, sözleşmede taşıma, yükleme/aktarma ve boşaltma faaliyetlerinin davalı tarafından verilecek nakliye hizmetine dahil olduğu ve nakliye sürecinde meydana gelebilecek her türlü hasardan alt taşıyıcı olarak hareket eden davalının sorumlu olduğu kararlaştırıldığını, taşımaya ilişkin CMR senedinden de anlaşılacağı üzere, davalı, emtiayı hasardan ari, tam ve eksiksiz bir şekilde teslim almıştır. Ne var ki, emtia yüklü araç teslimat adresine ulaştığında, taşınan emtianın büyük ölçüde hasarlı olduğu tespit edilmiş ve meydana gelen hasar alıcı tarafından CMR hamule senedine şerh düşüldüğünü, yapılan ekspertiz çalışmaları neticesinde, meydana gelen hasarın emtianın davalı tarafından taşıma aracına hatalı sabitlenmesi (örneğin ---- gereği gibi uygulanmaması) ve yanlış istiflenmesi sebebiyle emtianın nakliye esnasında meydana gelen olağan şoklar ve sarsıntılarla dahi hareketlenerek birbirine ve dorse kenarlarına çarpmasından kaynaklandığı tespit edildiğini, hasarlanan emtia üzerinde yapılan ekspertiz incelemesinde toplamda 24.180,89 Euro tutarında hasar bedeli tespit edilmiş olup; müvekkil tarafından 12/12/2018 tarihinde sigortalıya hasar bedeli karşılığında aynı tutarda ödeme yapıldığını, böylelikle müvekkilimiz sigortalısının haklarına halef olmuş; müvekkilimiz hem "akdi" hem de "kanuni" halef sıfatını kazanmış olduğunu, meydana gelen hasar, emtia davalının sorumluluğu ve hakimiyeti altında iken, davalı tarafından gerçekleştirilen taşıma işi esnasında vuku bulduğundan, davalı emtiada meydana gelen hasar sebebiyle ve hasarın tamamından sorumlu olduğunu, bu sebeple, müvekkili alacağının tazmini talep ve dava etmiştir.Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafın dosyamıza herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacı sigortanın dava dışı sigortalısına Uluslararası Taşımacılık esnasında meydana gelen hasar nedeniyle ödemiş olduğu bedeli, davalıdan 6102 sayılı TTK'nın 1472.maddesi uyarınca rücuen tazmin edip edemeyeceğine ilişkindir.Öncelikle tespit edilmesi gereken husus taraflar arasındaki uyuşmazlığa hangi kanun maddelerinin uygulanacağıdır. Davacı sigorta, dava dışı sigortalısına hasar bedelini ödeyerek 6102 sayılı TTK'nın 1472.maddesi uyarınca dava dışı sigortalının haklarına halef olmuştur.TTK nun 1472-(1)maddesi; "Sigortacının, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlululara karşı dava hakkı var ise bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmış ise, sigortacı mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek ,dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir." şeklindedir. Halef olma (halefiyet) bir kişinin hukuken diğerinin yerine geçmesi anlamına gelir.TTK'nın 1472/1 maddesinde düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüz’î halefiyet niteliğindedir. Bu maddeden doğan halefiyet hakkına istinaden açılan veya açılacak olan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK'nın 1472/1. maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nisbetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücû davası, aslında bir tazminat davası olup, bu niteliği itibariyle aynı zamanda şahsî nitelikte bir eda davasıdır. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsî ve rücûu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüz'î haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanunî halefi olacağı, ilke olarak 31.03.1954 gün ve ------ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17.01.1972 tarih ve ------ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarara sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücû davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise o hakka sahip olacağı vurgulanmış; velhasıl sigorta ettirenin ne hakkı varsa bunların, şartları gerçekleşince sigortacıya geçeceği; sigortacının, sigorta ettirenin bütün def’ilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürebileceği şüphesizdir.Yukarıda yer alan TTK 1472. Maddesi ve İçtihadı Birleştirme kararı doğrultusunda uyuşmazlık incelendiğinde; dava dışı sigortalı hangi gerekçe ve hukuki nedenle davalıya karşı talepte bulunabilecek idiyse sigortalının haklarına halef olan davacı sigorta da o nedenlere dayalı olarak talepte bulunabilecektir.Dolayısıyla uyuşmazlığa konu hasarın Uluslararası taşımadan kaynaklanması nedeniyle uygulanacak hükümler CMR konvansiyonudur.Anayasanın 90.maddesi ile Türkiye Cumhuriyeti adına yabancı devletlerle ve milletlerarası kuruluşlarla yapılacak andlaşmaların onaylanması, Türkiye Büyük Millet Meclisinin onaylamayı bir kanunla uygun bulmasına bağlı olması ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmaların kanun hükmünde olması nedeniyle uyuşmazlığa uygulanacak hükümler iç hukuka ilişkin düzenlenen hükümler olmayıp CMR konvansiyonuna ilişkin hükümler olacaktır.Davacı şirket tarafından nakliyat aracısı/komisyoncusu yasal sorumluluk sigorta poliçesi ile 01/01/2017-01/01/2018 tarihleri arasında ----- tarafından kılıflanmış izoleli kablo ve elektrik iletken cinsi emtiasının ----- taşımasının sigortalanarak teminat altına alındığı, taşınan emtianın davalı şirket tarafından----- taşınması sırasında hasarlandığı, varma yerinde araç üstünde yükün tespitinin yapıldığı, makaralarda çizik ezik ve deformasyon olduğunun tespit edildiği, davacı şirketçe yapılan ekspertiz incelemesi sonucu tespit edilen 24.180,89 Euro’nun 12/12/2018 tarihinde davadışı sigorta ettiren şirkete ödendiği, davacı şirketin yapılan ödeme ile sigortalısının haklarına halef olduğu, dava konusu taşınmanın uluslararası bir taşıma olması nedeniyle uluslararası taşımalarda uygulanması gereken CMR konvansiyonu hükümlerinin somut davada uygulanması gerektiği, davalı şirketin söz konusu taşımada taşıyıcı sıfatında olduğu, CMR hükümlerine göre taşıyıcının yükü teslim aldığı andan teslim edildiği ana kadar kısmen veya tamamen kaybından doğacak hasardan sorumlu bulunduğu dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre exper raporuyla uyumlu şekilde mevcut hasarın taşıma sırasında yanlış istifleme sonucu meydana geldiği ve hasardan davalı taşıyıcının sorumlu olduğunun belirtildiği, yine bilirkişi raporunda davalı taşıyıcının sorumluluğunun CMR Konvansiyonunun 23. maddesine göre değerlendirildiğinde davalı taşıyıcının sorumluluğunun üst sınırının 163,110,00 USD olduğu, bilirkişilerce tespit edilen gerçek zararın ise 24.180,89 Euro olduğu, CMR'nin 27. maddesine göre hükmedilecek faizin, ödeme isteğinin yazılı olarak taşımacıya bildirildiği tarihten veya böyle bir istekte bulunulmamışsa davanın açıldığı tarihten itibaren başlatılması gerektiği davacı tarafından davalıya hitaben düzenlenen herhangi bir ödeme isteği bulunmadığı anlaşılmakla faizin dava tarihinden itibaren hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.Vekalet ücreti ve harç hesabı dava tarihindeki EUR/TRY----- efektif satış oranı üzerinden hesaplanmıştır.(20/12/2018 Tarih= 6.0405 kur)
Hüküm; Ayrıntısı ve yasal gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın Kabulü ile; 24.180,89 Euro'nun alacağın dava tarihi olan 20/12/2018 tarihinden itibaren yıllık %5 faiz oranı aşılmamak kaydıyla 3095 sy 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar yasası uyarınca alınması gereken 9.977,67 TL harçtan, peşin yatırılan 2.494,22 TL harcın düşümü ile geri kalan 7.483,45 TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan 2.494,22 TL Peşin harç ve 35,90 TL başvurma harcı 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 41,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 4.571,62‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan A.A.Ü.T'ye göre 22.909,70 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,Dair; gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğuna dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Full & Egal Universal Law Academy