İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/113 Esas 2023/201 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/113
Karar No: 2023/201
Karar Tarihi: 21.03.2023

T.C.
İSTANBUL
9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2021/113 Esas
KARAR NO:2023/201
DAVA:İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:17/02/2021
KARAR TARİHİ:21/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01/10/2014 tarihinde Araç Satış Sözleşmesi gerçekleşmiş olup, ... plaka sayılı, ... Şasi Numaralı 2012 model Hususi otomobil, 37.000-TL. bedel karşılığında davalıdan müvekkili şirket tarafından satın alınmış olduğunu, aynı aracın 07/01/2015 tarihinde ... 34. Noterliği'nin ... yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile dava dışı ...' a 38.500-TL.'na satılmış olduğunu, ... tarafından aracın ... isimli kişiye devredilmiş olduğunu, davalıdan satın alınan otomobilin ... nezdindeyken çalıntı olduğunun anlaşılmasının ardından, müvekkili şirketin yetkilisi tarafından aracın çalıntı olduğunun 19/02/2016 tarihinde ... Asayiş Büro Amirliği'ne bildirilmiş olduğunu, aracın çalıntı olması sebebi ile araca Emniyet Müdürlüğü'nce el konulmasının ardından, aracın ruhsat sahibi ve maliki olan ...'in (TC:...) de zarara uğraması sebebi ile 12/02/2016 tarihinde uğramış olduğu zararın giderilebilmesi amacı ile keşidecisi ... olan ... ... Şubesine ait ... numaralı hesaba ait ... çek numaralı 40.000-TL bedelinde çek verilmiş olduğunu, müvekkili tarafından çalıntı araç sebebi ile zarara uğrayan kişilerin tüm zararlarının giderildiğini, müvekkili şirketi haksız olarak zarar uğratan borçlu ... aleyhine, zararın giderilebilmesi amacıyla 07/09/2017 tarihinde ... 12. İcra Müdürlüğü... Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı vekilince 13/09/2017 tarihinde borca itiraz edilip takibin durdurulmuş olduğunu, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile 'İtirazın İptali' davası açılmış olup, 2018/... Karar Numaralı 14/11/2018 tarihli kararı ile; "Yetkili icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığından davanın bu nedenle usulden reddine'' şeklinde karar verildiğini, ... 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında yetkisizlik verilmesinin ardından 10/07/2020 tarihinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmiş, ... 6. İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı dosyası ile borçlu - davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş olduğunu, davalının 27/07/2020 tarihli dilekçesi ile müvekkili şirkete karşı bir borcu olmadığı belirtilerek dosyaya yapmış olduğu itiraz ile mevcut icra takibinin durdurulmasını talep etmiş olduğunu, davalı tarafından yapılan itirazın haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak borcu ödemeden kaçınmak amaçlı yapılmış olduğunu, ... 6. İcra Dairesi ... Esas sayılı dosyasında 27/07/2020 tarihinde hazırlanan tensip zaptı uyarınca ''takibin durdurulmasına'' karar verilmiş olduğunu, davalı takip borçlusu ile ... 6. İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı dosyasında itirazı sebebiyle açılacak itirazın iptali davasına esas olmak üzere; dava yoluna başvurmadan önce; 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi uyarınca uyuşmazlığı arabuluculuk yoluyla çözmek için yapmış oldukları arabuluculuk görüşmelerinde anlaşılamadığını, yukarıda açıklanan nedenlerle; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun ... 6. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı icra takibine yaptığı haksız ve mesnetsiz itirazının iptali ile takibin devamını, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile borçlu aleyhine alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ile dava ettiği görüldü.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2012 Model ... marka ... plakalı aracı ... 24. Noterliğinin 26/09/2014 tarih ve ... yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi ile 45.000-TL bedelle ...’dan satın almış olduğunu, daha sonra müvekkilinin ... plakalı aracı 37.000-TL bedelle ... 24. Noterliğinin 01/10/2014 tarih ve ... yevmiye nolu Araç Satış Sözleşmesi ile davacı ... San. ve Tic. Ltd.Şti.’ne satış yoluyla devretmiş olduğunu, davacı tarafın da yine dava dosyasından öğrendikleri kadarıyla ... 34. Noterliğinin 07/01/2015 tarih ve ... yevmiye numaralı Araç satış sözleşmesi ile ... adlı kişiye satış yolu ile devretmiş olduğunu, daha sonra ... tarafından ... isimli kişiye devredilmiş olduğunu ve iş bu şahısın da ... 35. Noterliği'nin 29/05/2015 tarih ve ... yevmiye nolu Araç satış Sözleşmesi ile ... isimli şahsa satış yolu yolu ile devretmiş olduğunun anlaşılmakta olduğunu, daha sonra ... nezdindeki araca Ocak 2016 tarihli bir çalıntı ihbarı nedeniyle el konulmuş olduğunu, ... mağduriyetinin giderilmesi için davacı şirkete başvurmuş olup, ...’in zararını karşılayan davacının da davaya konu olayın müvekkili ile ilgisi bulunmamasına rağmen müvekkiline rücu etmekte olduğunu, öncelikli olarak, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı dava dilekçesinde iddiasını kanıtlar hiçbir delil dosyaya ibraz etmediği sadece ... adına 25/02/2016 tarihli çek ile ödeme yaptığına ilişkin çek bilgisini dosyaya sunduğu görülmekte olduğunu ve bunun dışında mahkememiz dosyasına başkaca bir delil sunmadığının anlaşılmakta olduğunu, yine mahkememizin dosyasının içinden bulunan Trafik Asayiş Şube Müdürlüğü Oto Hırsızlık Büro Amirliğinin evraklarından anlaşıldığı kadarıyla, çalıntı ihbarının 2016 yılının Ocak ayında yapılmış olup ihbara konu aracın plakasının ise ... olduğunu, müvekkilinin ise ... plakalı aracı 26/09/2014 tarihinde ...’dan satın aldığı; 01/10/2014 tarihinde ise aracı davacı ... San. ve Tic. Ltd.Şti.’ne devrettiği noter tasdikli Araç Satış Sözleşmeleri ile sabit olduğunu, davacının da aracı ...’a devretmiş olmakla; aracın birçok kez el değiştirdiği ve çalıntı ihbar tarihi ile müvekkili aracın maliki olduğu dönem değerlendirildiğinde ilgili olaylar ile müvekkili arasında illiyet bağı kurulamayacağını, dolayısıyla, davacının müvekkiline rücu ettiği ilgili alacak kaleminin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, esasen davacının alım ve satım tarihleri gözetildiğinde kendisinin de sorumlu olmayıp ödeme yapmaması gerekeceğini, ayrıca çalıntı suç duyurusu yapılan ... plakalı aracın ... nezdinde iken hırsızlık ekiplerince el konulduğunun anlaşılmakta olduğunu, müvekkilinin haricen edindiği bilgiye göre, dava konusu aracın ve daha birçok araçtaki hırsızlık olayına ilişkin İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının 2015/... Soruşturma nolu dosyasında iddianamenin kabulü ile .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, hırsızlık, kaçakçılık, nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik, konut dokunulmazlığı suçlarına ilişkin ilgili ceza dosyasının .... Ağır Ceza Mahkemesinin ... E. sayılı dosyası ile birleştirilmiş olup yargılamanın devam etmekte olduğunu, ilgili dosyalarda sanıkların adeta suç şebekesi olarak faaliyet gösterdiğinin görülmekte olduğunu, müvekkilinin ise ilgili dosyalarla hiçbir ilgisi bulunmamakta olup birleşen dosyasının celbini talep ettiklerini, mağduriyet yaşadığı iddiası ile davacıya başvuran ...’in aracı satın aldığı ...’a değil de ... San. ve Tic. Ltd.Şti.’ne başvurması ve davacı şirketinde olayın aslını araştırmaksızın, ... ve müvekkili ile iletişime geçmeksizin, sorgusuz sualsiz 40.000-TL'nın ...’e ödemesi hayatın olağan akışı ile bağdaşmamakta olduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının iddiasını kanıtlar nitelikte delil sunmadığı, ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğinin ve aracın birçok kez el değiştirdiği; çalıntı ihbar tarihi ile müvekkili aracın maliki olduğu dönem değerlendirildiğinde ilgili olaylar ile müvekkili arasında illiyet bağının kurulamayacağının, keza davacının da aracı alım-satım tarihleri gözetildiğinde ödeme ile yükümlü olmadığının kabulü ile haksız davanın reddini; kötü niyetli olduğu açıkça görülen davacı şirketin dava konusu alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ile cevap verdiği görüldü.
DELİLLER VE GEREKÇE;
... 6. İcra Dairesinin ... E. , ....Ağır Ceza Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosyaları, araç satış sözleşmeleri ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiş, tüm dosya kapsamı ile yaptırılan inceleme sonucu bilirkişi raporu alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
... 6. İcra Dairesinin ... E. sayılı dosyası incelendiğinde, davacının, davalıdan, ... plakalı çalıntı araç bedeli alacağından kaynaklı olarak, asıl alacak, işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.879,73-TL. üzerinden ve asıl alacak tutarlarına takip tarihinden itibaren işleyecek %9,75 avans faizi ile birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı, davalının süresi içerisinde, borca, faize itirazı nedeniyle takibin durdurulduğu ve davacı tarafından takibin devamının sağlanması amacıyla İİK. 67. maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde, itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır.
Tüm deliller toplandıktan sonra, bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişiler Makine Mühendisi ... ve Sözleşme Uzmanı Prof.Dr. ... tarafından hazırlanan 27/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; "...takip konusu tutardan davalının sorumlu olmadığı..." sonuç ve mütalaa ettiği görüldü.
Davalı ... Şah tarafından, ... 24. Noterliğinin 01/10/2014 tarih ve ... yevmiyeli Araç Satış Sözleşmesi ile davaya konu, ... plakalı ... marka hususi aracın 37.000-TL. bedelle, plaka değişikliği ile davacı ... San. ve Tic. Ltd. Şti.ne satıldığı, ... 6. Noterliğinin 07/01/2015 tarih ... yevmiyeli Araç Satış Sözleşmesi ile davacı tarafından, dava dışı ...'a davaya konu ... plakalı ... markalı aracın, 38.500-TL. bedelle satıldığı, aracın son maliki dava dışı ...’in davaya konu ... plakalı ... markalı aracı, ... 35.Noterliği’nin 29/05/2015 tarih ... yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile dava dışı ...’dan 40.500-TL. bedelle satın aldığı, dava dışı ... elinde iken 23/01/2016 tarihinde ... İlçe Emniyet Müdürlüğünce davaya konu araca el konulduğu anlaşılmıştır.
....Ağır Ceza Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosyası celp edilip incelendiğinde, davaya konu aracın, müşteki ...’e ait ... plakalı araç olduğu, aracın müşteki ... elinde iken 03/01/2014 tarihinde evinin önünde park ettiği yerden çalındığı, buna ilişkin ... CBS ... nolu soruşturma dosyasına konu şikayette bulunduğu, yapılan ihbar üzerine aracın son maliki ... adına kayıtlı olan ... aracın rızaen bu şahıstan alınarak yapılan incelemesi sonucu, şasi numarasının değiştirilerek change yapıldığı, şasi numarasının yapılan sorgulamasında müşteki ...’e ait çalınan ... plakalı araca ait olduğunun tespit edildiği, şüpheliler hakkında nitelikli dolandırıcılık, hırsızlık, mala zarar verme, sahtecilik ve konut dokunulmazlığını ihlal suçlarından dava açıldığı ve davanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanca, 12/02/2016 tarihli sözleşme ile, davaya konu, (çalıntı olması nedeniyle el konulan) ... plakalı aracın, son maliki olan dava dışı ... tarafından imzalanan, hiç bir hak ve hesabı kalmadığı beyanına ait 12/02/2016 tarihli sözleşme ile, ... ... Şubesine ait, ... çek nolu,25/02/2016 tarihli, 40.000-TL. bedelli çekin, dava dışı ...’e teslim edildiği, çekin 25/02/2016 tarihinde, dava dışı ... tarafından ibraz edilerek tahsil edildiği görülmüştür.
Davacı, ... 13. Noterinin 10.06.2016 tarih ve ... yevmiyeli ihtarnamesi ile, davalıya ... plakalı ... marka 2012 ... model aracın davacıya 37.000 Türk lirası bedelle satıldığını, söz konusu aracın davacı tarafından ...'a satıldığı araç ...'deyken çalıntı iddiasıyla oto hırsızlık masasınca el konulduğunu, davacının son malik ...'e ... ... Şubesi'ne ait ... sayılı çekle 40.000 Türk lirası ödeme yaptığını, 40.000-TL.’nın tebliğ tarihinden itibaren üç gün içinde ödenmesini ihtar ettiği anlaşılmıştır.
"Zapta karşı tekeffül hükümleri 6098 sayılı TBK'nun 214 v.d. maddelerinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı kanunun 214/1 maddesinde Satış sözleşmesinin kurulduğu sırada var olan bir hak dolayısıyla, satılanın tamamı veya bir kısmı bir üçüncü kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur hükmü mevcut olup, aynı maddenin ikinci fıkrasında sorumluluğu kaldıran alıcı, elinden alınma tehlikesini sözleşmenin kurulduğu sırada biliyor idiyse satıcı, ayrıca üstlenmiş olmadıkça bundan dolayı sorumlu olmaz, ifadesi bulunmaktadır.6098 sayılı kanunun 217 maddesinde; " Satılanın tamamı alıcının elinden alınmışsa, satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir:
1.Satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek, ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini.
2.Satılanı elinden alan üçüncü kişiden isteyemeyeceği giderleri.
3.Davayı satıcıya bildirmekle kaçınılabilecek olanlar dışında kalan bütün yargılama giderleri ile yargılama dışındaki giderleri.
4.Satılanın tamamen elinden alınması yüzünden doğrudan doğruya uğradığı diğer zararları.
Satıcı, kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe, alıcının satılanın elinden alınması yüzünden uğramış olduğu diğer zararları da gidermekle yükümlüdür." hükmü mevcuttur..
Bilindiği üzere zapta karşı tekeffül, satılan malın bir üçüncü kişinin iddia ettiği üstün bir hak yüzünden alıcının elinden alınmasından veya iddia olunan bu hak sebebiyle alıcının mülkiyet hakkını gereği gibi kullanamamasından dolayı satıcının sorumlu olmasıdır. Zapta karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti nakil borcunun bir sonucu ve müeyyidesidir. Gerçekten üçüncü kişi kendi mülkiyetini iddia ederek satılanı zapt edecek veya alıcının mülkiyet hakkını ihlal eden bir hak ileri sürecek olursa, satıcı mülkiyeti nakil borcunu tamamen veya kısmen yerine getirmemiş olur.
Satıcının zapta karşı tekeffül borcundan dolayı sorumlu tutulabilmesi için tekeffülün şu maddi şartlarının gerçekleşmesi gerekir:
1.Satılan mal alıcıya teslim edilmiş bulunmalıdır. Zapta karşı tekeffül borcu ikincil (tali) nitelikte bir borç olduğundan, satılanın teslim edilmemesi durumunda, alıcı, yalnızca 6098 sayılı TBK’nın 112 ve ardından gelen hükümlere dayanarak satıcıya başvurabilir. Üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya karşı ileri sürebilmesi, ancak satılanın alıcı tarafından teslim alınması durumunda söz konusu olabilir. Açıktır ki, satılan henüz satıcının elinde bulunuyorsa, üçüncü kişinin hak iddiasını alıcıya değil satıcıya yöneltmesi gerekir. İşte böylece üçüncü kişi satılana el koymuş olursa, alıcı, zapta karşı tekeffül kurallarına dayanamaz. Satıcı, ancak borca aykırılıktan ötürü, 6098 sayılı TBK’nın 112 ve devam eden hükümler uyarınca sorumlu tutulabilir.
2.Üçüncü kişinin satılan şey üzerinde zaptı sağlayacak bir hakkı bulunmalıdır. Şeyin tamamı veya bir kısmı üzerinde mülkiyet, rehin hakkı, intifa veya taşınmazlarda öteki irtifak hakları, tapu siciline şerh verilen şahsi haklar (4721 sayılı TMK’nın 919. madde) zaptı sağlayacak haklardandır.
Üçüncü kişinin satım konusu mal üzerinde ileri sürdüğü hakkın zaptı sağlayacak çeşitten, yani nesnel (ayni) bir hak ya da tapu siciline şerh verilerek üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek hale getirilmiş bir kişisel hak olması gerekir. Bu nedenle yalın kişisel haklara dayanılarak ya da hiç bir hakka dayanılmaksızın yapılan zaptlardan satıcı sorumlu değildir. Ancak sözleşmenin kurulması sırasında var olan nesnel haklarla, tapu siciline şerh edilmiş kişisel haklar yönünden bu sorumluluk söz konusudur.
3.Satıcının zapta karşı sorumlu olabilmesi için, satım konusu mal üzerinde üçüncü kişilerin ileri sürdükleri haklar, satım sözleşmesinin kurulmasından önce kazanılmış ve sözleşmenin yapılması sırasında da mevcut olmalıdır (TBK’nın 214. madde ) Sözleşmenin kurulmasından sonra, üçüncü kişilerin satım konusu mal üzerinde hak kazanmaları karşısında, artık zapta karşı yükümlenme dolayısıyla değil, satıcının borca aykırı davranışı dolayısıyla 6098 sayılı TBK’nın 112 vd. maddeleri uyarınca sorumluluğu yoluna başvurulabilir.
4.Üçüncü kişinin hakkının varlığı, alıcı tarafından akdin kurulması zamanında bilinmemelidir. Biliniyorsa satıcının ayrıca tekeffül taahhüdünde bulunmuş olması şarttır.
5.Üçüncü kişinin zapt girişimi dava yoluyla olmalıdır. Bu nedenle alıcının herhangi bir davaya muhatap olmadan satılanı üçüncü şahsa bırakması halinde, tekeffül hükümlerine başvurması mümkün değildir." (Haluk Tandoğan, Borçlar Hukuku..., s. 150- 156; Aydın Zevkliler- Ayşe Havutçu, Özel Borç İlişkileri, 9. Bası, Ankara 2007, s. 124; Turgut Uygur, Sorumluluk ve Tazminat Hukuku, cilt: 4, Ankara 2003, s. 4645- 46; Fahrettin Aral, a.g.e., s. 49; Mustafa Reşit Karahasan, a.g.e., s. 135- 140).
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;tüm dosya kapsamına göre alınan bilirkişi raporu, hukuki değerlendirme mahkemeye ait olmakla, hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmayışı nedeniyle itibar edilmeyerek, mahkememizde, davalı yanca, ... 24. Noterliğinin 01/10/2014 tarih ve ... yevmiyeli Araç Satış Sözleşmesi ile davaya konu, ... plakalı aracın 37.000-TL.bedelle, davacıya satışının yapıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın, davalıdan satın alınan ve çalıntı olması nedeniyle emniyet tarafından el konulan davaya konu araç nedeniyle, davacı tarafından, dava dışı ...'e yapılan ödeme nedeniyle davalının sorumlu olup olmadığı noktasında toplandığı, davalıdan noter satışı ile satın alınan ... plakalı aracın, şasi numarasının değiştirilerek change yapıldığı, şasi numarasının yapılan sorgulamasında dava dışı ...’e ait çalınan ... plakalı araca ait olduğunun ceza dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiği, ... plakalı aracın çalınmasına ilişkin olay tarihinin 03/01/2014; davalı tarafından davacıya aracın devrine ilişkin yapılan noter satış tarihinin 01/10/2014 yani suç tarihinden sonra olduğu, davacı yanca aracın son maliki olan ...’e, davaya konu aracın çalıntı olması ve ....Ağır Ceza Mahkemesi’nin ... E. sayılı dosyası nedeniyle el konulması nedeniyle ödeme yaptığı buna ilişkin dekontun dosyada bulunduğu, TBK.214 vd. maddesi gereğince, davalının, davacının zararını gidermekle yükümlü olduğu, davacının davalıdan ödeme tarihinden itibaren faiz talep edebileceği kanaati oluştuğundan, davacının davasının kabulü ile davalının ... 6. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından, 40.000-TL. asıl alacak, 4.879,73-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.879,73-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %9,75 oranında avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına, uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirmesi nedeniyle icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının kabulü ile davalının ... 6. İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından, 40.000-TL. asıl alacak, 4.879,73-TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.879,73-TL. üzerinden yaptığı itirazının iptaline, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %9,75 oranında avans faizi (değişen oranlarda) uygulanmak suretiyle takibin devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesine göre, alınması gereken 3.065,73-TL. harçtan, peşin alınan 766,44-TL. harcın mahsubu ile geriye kalan 2.299,29-TL. harcın davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200-TL. vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 59,30-TL. başvurma harcı + 766,44-TL. peşin harç + 2.000-TL. bilirkişi + 135,90-TL. tebligat-müzekkere giderleri olmak üzere toplam 2.961,64-TL. yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320-TL. arabuluculuk ücretinin tamamının, davalıdan tahsiliyle hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere mahkememize hitaben yazılmış, mahkememize verilecek ya da başka mahkeme aracılığı ile mahkememize gönderilecek bir dilekçe ile gidilebilecek İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2023
Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır


Full & Egal Universal Law Academy