İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/440 Esas 2023/206 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/440
Karar No: 2023/206
Karar Tarihi: 13.03.2023

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/440 Esas
KARAR NO:2023/206 Karar
DAVA:İtirazın İptali (Fatura Alacağından Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/06/2021
KARAR TARİHİ:13/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Fatura alacağından kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirketin tekstil alanında konfeksiyon ürünlerinin üretimini yapan ve yurt dışı satımını gerçekleştiren bir işletme olduğunu, davalı ile müvekkilinin üretilen malların yurt dışına naklinin gerçekleştirilmesi için ticari faaliyet içerisinde olduklarını, müvekkili tarafından 11.12.2018 ve 13.12.2018 tarihlerinde ayrı ayrı olarak 59 koli ve 38 koli içeren faturalar ile yükleme yapıldığını, alıcı firmaya toplamda 97 koli teslimat yapılması gerekirken 88 açılmamış koli ile açılmış iki koli yani toplamda 90 koli teslim edildiğini, alıcı şirket olan dava dışı Blakstone firmasının kendilerine eksik ürün teslim edilmesi ve ürünlerin teslim edilmemesi durumunda müvekkiline fatura edileceğini bildirmesi üzerine davalı ile iletişime geçildiğini, ancak dava dışı şirket tarafından 317 adet eksik ürün teslimine ilişkin kesilen 17.920,26 TL (2.282,40 euro) 'nin tahsili konusunda olumlu bir yanıt alınamadığını, bunun üzerine icra takibi başlatıldığını, yapılan takibe borçlu - davalının haksız yere itiraz ettiğini belirterek açıklanan nedenlerle; itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı cevap dilekçesinde özetle: Davacı şirketin konfeksiyon ürünlerinin Türkiye'den yurtdışına yapılan nakliyesinin müvekkili tarafından üstlenildiğini, yapılan kontrolde alıcı firmaya 97 adet koli teslimatı yapılması gerekirken ikisi açılmış olmak üzere 90 koli teslimat yapıldığını, eksik ürün teslimatı nedeni ile alıcı firmanın zararının davacı şirkete fatura edileceğini bildirdiğini, bu sebeple 17.920,06 TL fatura alacağının müvekkilinin borcu olduğunu iddia ettiğini, dava konusu taşıma müvekkili ile ... sigorta arasında yapılan nakliyat aracısı / komisyoncunun yasal sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, bu nedenle davanın sigorta şirketine ihbar edilmesi gerektiğini, Davacı şirketin bahse konu olay ile ilgili müvekkili şirketten bilgi talep ettiğini, müvekkili şirket tarafından yanıt verildiğini, dava dilekçesinin ekindeki elektronik postada durumun açıklığıyla anlatıldığını, eksiklik olması durumunda alıcı firmanın bunu cmr'de belirtmesine istinaden gerekli başvurular yapılacağı denildiğini, söz konusu taşımanın sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bir zarar olması halinde ödemeden kaçınması gibi bir durumun kesinlikle söz konusu olmadığını, sigorta hasar dosyasının oluşturulabilmesi için davacı tarafından eksiklikleri bildiren alıcı tarafından imzalanmış CMR belgesi davacı şirketten bahse konu olay nedeniyle ortaya çıkan zarara ilişkin belgeler ve alıcı firmaya iddia olunan eksik teslimat ve zarar nedeni ile yapılan ödemelerin dekontu talep edildiğini, ancak davacı şirketin bu konular ile ilgili müvekkili şirkete herhangi bir bilgi vermediğini, gerekli evrakların hiç birinin sunulmaması nedeniyle müvekkiti şirket tarafından kendi sigorta şirketi nezdinde hasar kaydı oluşturması da mümkün olmadığını, ürünlerde bir eksiklik olması durumunda alıcısı tarafından teslim sırasından cmr ye şerh düşülmesi gerektiğini, davacı yanın Ürünleri göndermiş olduğu alıcısı tarafından eksiklikleri bildiren bir CMR imzalamadığı göz önüne alındığında müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, davacı şirketin gerekli hiçbir evrakı göndermediği gibi izleyen süreçte haksız bir icra takibi yaptığını, müvekkili şirketin davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmaması nedeniyle takibe itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, devamında bu davanın açıldığını, tüm bu nedenlerle davanın HDİ sigortaya ihbarını, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, cevabi yazı içerikleri, ... 6. İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı dosyanın UYAP mündericatı, bilirkişi raporu, taraflara ait BS-BA kayıtları ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında UYAP sureti yer alan, ... 6. İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 21.02.2019 tarihli, ... nolu, 17.920,26 TL bedelli yansıtma faturasından kaynaklanan alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, ferileriyle birlikte borcun tamamına itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Dava; Uluslararası Karayolu Taşımacılığı sırasında doğduğu iddia olunan 21.02.2019 tarihli, ... nolu, 17.920,26 TL bedelli yansıtma faturasından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilafın ise; davacı yanın davalıdan icra takip dosyası kapsamında alacak talep edip edemeyeceği, edebilecekse miktarının ne olduğu noktasında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve mahkememizin 06/12/2021 tarihli celsesinin 3 nolu ara kararı ile; "Taraf vekillerine 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ticari defter ve kayıtları sunmak veya mahallinde inceleme talep edecek iseler bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin sürede ticari defter ve kayıtlar sunulmaz veya mahalinde inceleme talep edilip bulundukları yer bildirilmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ve mevcut delil durumuna göre karar verileceğinin ihtarına- taraf vekillerine ihtar yapıldı" şeklinde ara karar kurulmuş, davacı vekili tarafından mahal adresi bildirilen ve davalı vekili tarafından da sunulan defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişiler SMM Ahmet Kaya ve Taşıma ve Lojistik Alanında Uzman Yrd. Doç. Dr. Turkay Özdemir tarafından 30/11/2022 tarihli kök rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, raporunun incelenmesinde özetle; "Davacı yanın ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. 64 md. ve 213 sayılı VUK. ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulüne uygun tutulup işlendiği, 6102 sayılı TTK. 64 ve 213 sayılı VUK. Kanunun, 215 Md. Gereğince açılış tasdikleri süresinde yapılmış olduğu, VUK. 228- 226 Md. Gereğince muhasebe usul ve tebliğlere uygun tutulup işlenmiş, kazıntı ve silintiye rastlanmamış olduğu ve davacının ticari defterlerinin yasanın aradığı şartları oluşturması nedeni ile delil vasfına haiz olduğu kanaati oluştuğu, 31.12.2019 tarihi itibariyle davacı yan kayıtlarının yer alan 320.01.658 nolu satıcılar hesabının 16.970,55 TL borç bakiyesi verdiği diğer bir deyişle bu tarih itibariyle davalının 16.970,55 TL tutarında davacı yana borcunun bulunduğu ve borç bakiyesinin halen devam ettiği, Davalı yanın ticari defterlerinin, 6102 sayılı TTK. 64 md. ve 213 sayılı VUK. ilgili hükümleri gereğince yasal ve usulüne uygun tutulup işlendiği, 6102 sayılı TTK. 64 ve 213 sayılı VUK. Kanunun, 215 Md. Gereğince açılış tasdikleri süresinde yapılmış olduğu, VUK. 228- 226 Md. Gereğince muhasebe usul ve tebliğlere uygun tutulup işlenmiş, kazıntı ve silintiye rastlanmamış olduğu ve davacının ticari defterlerinin yasanın aradığı şartları oluşturması nedeni ile delil vasfına haiz olduğu kanaati oluştuğu, 2019 yılı davalı kayıtları tetkik edildiğinde davacı yana ilişkin cari hesap kayıtlarının yine 120.05.667 nolu müşteriler hesabında takip edildiği, Cari hesap hareketlerine göre 15.05.2019 tarihi itibariye 949,71 TL tutarında borç bakiyesi verdiği, diğer bir değişle davalı yanın davacı yandan bu tarih itibariyle 949,71 TL tutarında alacaklı olduğu ve alacak bakiyesinin aynen devam ettiğinin görüldüğü, davalı yan kayıtlarında yer almayan dava konusu 24.05.2019 tarih ... numaralı 17.920,26 TL tutarındaki faturanın tarafların kendi bağlı bulundukları vergi dairelerine ibraz etmiş oldukları BA-BS beyanlarında yer alıp almadı yönünde yapılan incelemede, Davacı yanın dava konusu 24.05.2019 tarih ... numaralı 17.920,26 TL tutarındaki faturayı bağlı bulunduğu Avcılar vergi dairesine vermiş olduğu BS formunun 8. sırasında beyan ettiği ve yine aynı faturanın davalının bağlı bulunduğu 23 Temmuz vergi dairesine vermiş olduğu BA formunda da 1. sırada beyan etmiş olduğunun görüldüğü, taşıma süreci bakımından değerlendirmede ise; davacı yanın, taşıma sürecinde meydana geldiği ileri sürülen hasar ve kısmi zayi kaynaklı zararı için davalı yana 24.05.2019 tarihli 17.920,26 TL bedelli yansıtma faturasını tanzim etmiş ve göndermiş olduğu, davalı yanın da bu faturayı almış ve ticari kayıtlarına işlemiş olduğu, BA bildiriminde de bu yansıtma faturasına katlandığının tespit edildiği, bu durumda, davalının kendi kabulünde olan zarar bakımından artık zarar miktarı ve tazminat hususlarında ihtilaf kalmamış olduğu, mail yazışmalarında da davalının kabulünde olan zararın, davacı yanca fatura ile yansıtılmış, bu da ticari kayıtlara alınmış olduğu, esasen, davacının gönderen sıfatı ile katlandığı zarar 2.282,40 Euro tutarında olmasına karşın; davalıya yansıtılan zararın 17.920,26 TL tutarında olduğu, bu yönü ile, yansıtılan miktarın, davacının katlandığı miktara göre somut olaya uygun olduğunun değerlendirildiği, sonuç olarak da; taraflar arasında TTK. 89 madde hükmü uyarınca akdi bir ticari bulunmamakla birlikte tamamen güvene dayalı cari hesap ilişkisi bulunmaktadır. Yanlar arasındaki ticari ilişki 2018 yılının ekim ayı ortalarında başlamış olup 2019 yılının mayıs sonlarına kadar deyam etmiştir.. Tarafların ibraz etmiş oldukları 2018-2019 yıllarına ilişkin ticari defterlerin usul ve esaslara uygun olarak tutulup işlendiği, noter açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırıldığı, dava konusunu oluşturan ve davacı yan tarafından düzenlenmiş bulunan 24.05.2019 tarih ... numaralı 17.920,26 TL hutarındaki faturanıtı her ne kadar davacı yan kayıtlarında yer alsa da davalı yan kayıtlarında yer almadığı ve taraflar arasındaki bakiye uyuşmazlığının bu faturadan kaynaklandığı, Yine dava konusu 24.05.2019 tarih ... numaralı 17.920,26 TL tutarındaki faturanın davacı yanca bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiş olduğu BS formunda beyan ettiği, aymı şekilde davalı yanca bağlı bulunduğu vergi dairesine vermiş olduğu BA formunda beyan ettiği, Davalının kabul ederek BA bildirimi ile beyan ettiği yansıtma faturası gözetilerek, kendi taşıması sürecinde meydana gelen zararı ve bu zararın tazmini hususunda düzenlenen fatura tutarını kabul ettiğinin değerlendirildiği, bundan sonra zarar ve miktarı konusunda bu miktar bakımından mutabakat varsayılması gerektiği, Sayın mahkemenin davacı yanın kayıtlarında yer alan ve halen devam eden 16.970,55 TL tutarındaki alacak bakiyesi yönünden karar ittihaz etmesi durumunda 08.12.2020 takip tarikinden infaz tarihine kadar 3095 sayılı yasa uyarınca tarafların tacir olmaları nedeni ile TCMB. Belirlenen değişen oranlardaki avans faiz oranlarından asıl alacak miktarı üzerinden basit usulde faiz talep edebileceği" şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde de, hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, sektörel değerlendirmeler ile yapılan mali tespitler bakımından ayrıntılı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış ve hukuki yorum ve nitelendirmeleri mahkememize ait olmak üzere, sektörel ve mali tespit ve değerlendirmeler hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, Uluslararası Karayolu Taşımacılığı sırasında doğduğu iddia olunan 21.02.2019 tarihli, ... nolu, 17.920,26 TL bedelli yansıtma faturasından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali ile takibin devamı ve icra-inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, davacı- alacaklı tarafça ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2019/... Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden davalı/borçlu hakkında, 21.02.2019 tarihli, ... nolu, 17.920,26 TL bedelli yansıtma faturasından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla, 17.920,26-TL'nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığından bahisle borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğu, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar kurulduğu, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar ile dosyaya celp olunan BS BA kayıtları ve tüm dosya mündericatı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan ve hukuki yönleri ayrık olmak üzere, sektörel değerlendirmeler ile yapılan mali tespitler açısından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşılan bilirkişi heyeti raporu sonucu; davacı ve davalı yanın ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup işlendiği, açılış tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yaptırıldığı ve delil vasfına haiz olduğu, ayrıca dava konusu 24.05.2019 tarih ... numaralı 17.920,26 TL tutarındaki faturanın, davacı tarafça bağlı bulunduğu Avcılar vergi dairesine vermiş olduğu BS formunun 8. sırasında, davalı yanca da bağlı bulunduğu 23 Temmuz vergi dairesine vermiş olduğu BA formunda 1. sırasında beyan edilmiş olduğu, bu haliyle yapılan değerlendirmede de; her ne kadar davalı yanca davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı savunması yapılarak, icra takibine itiraz edilmiş ve takip durdurulmuş ve ayrıca alınan bilirkişi heyeti raporu sonucu da tarafların incelenen ticari defter ve kayıtları da birbirini doğrulamıyor ise de; az yukarıda belirtildiği üzere, dava konusu 24.05.2019 tarihli, ... nolu, 17.920,26 TL bedelli yansıtma faturasının her iki tarafça bağlı bulundukları vergi dairelerine BS ve BA bildirimleri ile bildirilmiş olması karşısında, davalının kendi kabulünde olan zarar bakımından artık zarar miktarı ve tazminat hususlarında ihtilaf kalmamış olduğu ve davalı yanın davacı yana borcu bulunmadığına ilişkin savunmasına iş bu gerekçelerle itibar edilmemesi gerektiği ve ayrıca davalı yanca, herhangi bir ödeme iddiasında bulunulmadığı gibi, fatura bedelinin davacı firmaya ödendiğine dair herhangi bir bilgi ve belgenin de ibraz edilmemiş olmaması karşısında, davacının 17.920,26-TL alacak yönünden dava açmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın kabulüne ve ayrıca takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20'si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçlunun, ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2020/... Esas sayılı dosyasına yönelik itirazınin İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlar ile aynen DEVAMINA,
-Hükmolunan alacağın % 20'si oranında hesaplanan 3.584,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 1.224,11 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 306,04 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 918,07 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacının ilk dava açarken yatırdığı 918,07 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 59,30 TL, vekalet harcı 8,50 TL, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 2.555,00 TL olmak üzere toplam: 2.622,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-6100 Sayılı HMK'nun 333. maddesi gereğince, varsa, taraflarca yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. Maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.13.03.2023
Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy