İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/697 Esas 2023/134 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/697
Karar No: 2023/134
Karar Tarihi: 21.02.2023

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2020/697 Esas
KARAR NO:2023/134
DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:04/12/2020
KARAR TARİHİ:21/02/2023
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket düğün sektöründe faaliyet gösteren işletmelere ... portalı üzerinden tanıtım hizmeti vermekte olduğunu, müvekkilinin davalıdan alacağının tahsili talebi ile .... İcra Müdürlüğü'nün 2020/... esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığını, borçlu, icra takibinde borca, faize, ferilene ve yetkiye itiraz ettiğini ve icra takibinin durduğunu, müvekkilinin alacağı sözleşmeye ve cari hesaba dayanmakta olduğunu, müvekkili ile davalı borçlu arasında 11/03/2020 tarih ... sözleşme nolu sözleşme ve kredi kartı mail order formu ile toplam 19.360,00 TL ödenmesi kararlaştırıldığını, bunun üzerine 19/03/2020 tarihinde 17.000,00 TL ve 2.360,00 TL tutarlarında e-faturalar, davalı ... adına müvekkili şirket tarafından tanzim edildiği ve davalının sözleşmede belirttiği e-posta adresine gönderildiğini ve davalıya iletildiğini, faturaların herhangi bir itiraza uğramadığını, yazılı ödeme tutarının 17/03/2020 tarihinde davalıya ait kredi kartından tahsil edilebileceğine dair davalı borçlu tarafından ordino verildiğini ve kredi kartı mail order formu imzalandığını, davalı borçlu sözleşme bedelinin 14.360,00 TL'lik kısmi kredi 5.000,00 TL kısmi ödeme, davalı tarafça sözleşmenin ve sözleşmeye konu borcun kabulünün de bir göstergesi olduğunu, davalı taraf ihtarname ile sözleşme bedelinin 5.000,00 TL'lik kısmının ödendiğini beyan ederek aşırı ifa güçlüğü nedeniyle sözleşmenin feshini talep ettiğini, müvekkili şirketle davalı arasında imzalanan sözleşme davalının ticari işletmesiyle alakalı olduğundan aradaki ilişki ticari bir iş olduğunu, talep edilen faiz de ticari işlerde uygulanan avans faizi olup hiçbir şekilde yasaya ve usule aykırı olmadığını, sonuç olarak müvekkili tarafından sözleşmeye ilişkin tüm yükümlülükler eksiksiz olarak yerine getirilmesine rağmen sözleşme de kararlaştırılan bakiyeye ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçlu takibi sürüncemede bırakarak nihayetinde borcu ödememeye alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatı talebiyle Mahkemenize başvuru zorunluluğu doğduğunu, borçlunun .... İcra Müdürlüğü'nün 2020/... esas sayılı icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20'si olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Anadolu Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olduğunu, Müvekkili Esnaf Odasına bağlı olarak faaliyet göstermekte olduğunu, Ticaret Sicil Müdürlüğüne bağlı olarak çalışmamakta olduğunu, esnaflık faaliyeti olduğunu, müvekkili hakkında başlatılan .... İcra Dairesi'nin 2020/... Esas sayılı dosyasından, müvekkiline usulüne uygun olarak gönderilmiş ve tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmamakta olduğunu, Müvekkili, hakkında başlatılan icra takibini haricen öğrendiğini ve takibe itiraz ettiğini, davacı ile 11.03.2020 tarihinde, 22.03.2020 tarihinden itibaren geçerli olacak sözleşme imzalandığını, sözleşmenin imzalandığı günün akşamı ülkemizde Covid 19 görüldüğü açıklandığını, 16.03.2020 tarihinde faaliyetlerin durdurulmasıyla birlikte, davacı tarafça görüşüldüğünü ve sürecin o tarih itibarıyla ne kadar süreceğinin belli olmadığını, VIP sözleşme paketinin, profesyonel pakete çevrilmesi, olmaması halinde sözleşmenin iptal edilmesi talep edildiğini, bir miktar ödeme yapılması halinde paketin değiştirilebileceği söylendiğini, buna istinaden müvekkili sözleşmenin değişen koşullara uyarlanacağını düşünerek, 27.03.2020 tarihinde 5.000.-TL ödeme yapıldığını, ödeme yapıldıktan sonra, aynı gün firmanın müvekkiline görüşmeleri yürüten personeline WhatsApp üzerinden ödemenin yapıldığını, sözleşmenin de ileride bir problem çıkmaması için yenilenmesi talep edildiğini, ancak firma personeli, kısmi ödeme alındıktan sonra, sözleşmenin yenilenemeyeceğini bildirdiğini, müvekkili de bu durumu kabul etmediğini açıkça belirttiğini, davacı firma personeli, ekli yazışmalardan da anlaşılacağı üzere, kötüniyetli olarak sürekli süreci ertelediğini, 27.03.2020 tarihinde yapılan ödeme, sözleşmenin değiştirileceğine dair verilen sözlü taahhüt nedeniyle yapılan ödeme olduğunu, ödemeden sonra taraflarına bir dönüş yapılmamış olduğunu, defalarca konu hakkında firma ile telefonda görüşülmesine rağmen net bir dönüş yapılmadığını, haksız ve kötüniyetli olarak bir yandan müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, bir yandan da sözleşmeyi ifa etmeye devam ettiğini, hem takip yapıp hem de halen reklam hizmeti vermeye devam etmesi de kötüniyetin göstergesi olduğunu, sözleşmenin diğer tarafı hakkında bir yandan icra takibi başlatıp diğer yandan o sözleşmenin devam ettirilmesinin istenilmesi iyiniyet, dürüstlük ve ahde vefa ilkesine aykırılık doğurmakta olduğunu, müvekkili temerrüde düşürülmeden icra takibi başlatıldığından icra takibiyle talep edilen asıl alacak, faiz ve feri alacak talepleri henüz doğmadığından, icra takibine yapılan itirazlarının haklı olduğunu, müvekkiline ödeme emri tebliğ edilmeden açılan davanın reddine; davacının haksız,dayanaksız, müvekkili temerrüde düşürmeden ve kötüniyetli olarak başlatılan icra takibinin iptaline, haksız ve kötüniyetli olan davacının %20’dan az olmayacak miktarda tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasında imzalanan Arge ve Üyelik Sözleşmesine istinaden düzenlenen faturalardan kaynaklı cari hesap alacağı nedeniyle davacı şirket tarafından davalıya karşı .... İcra Müdürlüğü'nün 2020/... esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu icra dosyası, davalı ...'nın ticaret sicil kayıtları, davalının vergi dairesi kayıtları, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu .... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlulara karşı 01/09/2020 vade tarihli cari hesap, fatura alacağı dayanak gösterilerek 14.360,00 TL asıl ve toplam alacak üzerinden 01/09/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğe çıkarılmadığı, davalı borçlunun haricen öğrenme ile 15/09/2020 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
SMMM Bilirkişi ...'dan alınan 14/07/2022 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; Davalı tarafça (...) 19.360,00 TL’lik borcun 5.000,00 TL’lik kısmının kredi kartı ile ödendiğini, kalan tutarın ise ödenmediği tespit edildiğini, ayrıca, düzenlenen faturalara Davalı tarafından herhangi bir itirazın da olmadığı tespit edildiğini, yukarıdaki hesaplama tablomuzdan da görüleceği üzere Davacı tarafın icra takip tarihi itibariyle Davalı taraftan alacaklı olduğu 14.360,00 TL’lik tutara dava tarihi itibariyle 374,96 TL’lik faiz hesaplanmış olduğunu, davacının nihai alacağının 14.734,96 TL olabileceği kanaatine varıldığını, nihai karar Sayın Mahkemenizin takdirinde olduğunu, davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, b. Davalı tarafın, 2020 yılı defterlerin açılış tasdiklerini yasal süresi içerisinde yaptırmadığını, ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebilmesine ilişkin takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, c. Davalı tarafın ticari defterlerinde Davacı tarafa ilişkin herhangi bir kaydın yer almadığını, d. Davacının cari hesap alacağının 14.360,00 TL olduğunu, e. Davacının alacaklı olduğu tutar (14.360,00 TL) üzerinden yapılan (374,96 TL) faiz hesaplaması neticesinde toplam alacağının 14.734,96 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
SMMM Bilirkişi ...'dan alınan 19/12/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Taraflar arasında 11.03.2020 tarihli Ar-Ge ve Üyelik Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme bedelinin 19.360,00 TL olduğu, bu sözleşmeye istinaden davacı tarafından 2 adet fatura düzenlendiğini, davalı tarafça 19.360,00 TL'lik borcun 5.000,00 TL'lik kısmının kredi kartı ile ödendiği, kalan tutarın ise ödenmediğinin tespit edildiğini, dava konusu faturaların e-arşiv portalı üzerinden davalı tarafa ulaştığı, davalı tarafından faturalara herhangi bir itirazın olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 12/7 maddesinde "Tarafların iş bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde ...'un defter ve muhasebe kayıtlarının ve belgelerinin kesin delil olduğunu gayri kabili rücu ve kesin olarak kabul ve beyan ve taahhüt ederler" hükmünün yer aldığını, sözleşmenin 9. Maddesinde, sözleşmenin müşterinin tek taraflı beyanı ile değiştirilemeyeceğinin hüküm altına alınmış olduğunu, yine sözleşmenin 11. Maddesinde sözleşmenin müşteri tarafından tek taraflı feshinin söz konusu olamayacağının belirtilmiş olduğunu, dava dosyasında yer alan Wathsapp yazışmalarında davacı tarafın sözleşmenin iptali veya değiştirilmesini kabul ettiğini gösteren herhangi bir ibare görülememiş olduğunu, sonuç olarak, a. Davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, b. Davalı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kendi lehine delil olarak kabul edilebileceğini, takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğunu, c. Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafa ulaştığı, davalının ise yasal süresinde itiraz etmediğini, d. Davalı tarafın ticari defterlerinde Davacı tarafa ilişkin herhangi bir kaydın yer almadığını, e. Davacının cari hesap alacağının 14.360,00 TL olduğunu, f. Davacının alacaklı olduğu tutar (14.360,00 TL) üzerinden yapılan faiz hesaplaması neticesinde toplam alacağının 14.734,96 TL olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi rapor ve ek raporunun hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı alacaklı tarafça, dava konusu .... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının vaki itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptali, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı borçlu tarafça, icra takibinde, itiraz dilekçesi ile, icra dairesinin yetkisine, dosyadan doğan borca ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de, davalının ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğu, davalının tacir olmadığı, esnaf olduğu, Covid 19 tedbirleri kapsamında davalının iş yapamadığı, 27.03.2020 tarihinde yapılan ödemenin sözleşmenin dair verilen sözlü taahhüt üzerine yapıldığı, 27.03.2020 tarihli Wathsapp yazışmalarının da müvekkilinin faturaları kabul etmediğinin açık yazışması olduğu, sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğinde olduğu, mücbir sebep halinin söz konusu olduğu savunularak davanın usulden ve esastan reddi ile, davalı leline kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçesi ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK'nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi rapor ve ek raporu bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Taraflar arasında 11.03.2020 tarihli Ar-Ge ve Üyelik Sözleşmesi akdedildiği, sözleşme bedelinin 19.360,00 TL olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 12/7 maddesinde "Tarafların iş bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde ...'un defter ve muhasebe kayıtlarının ve belgelerinin kesin delil olduğunu gayri kabili rücu ve kesin olarak kabul ve beyan ve taahhüt ederler" hükmünün yer aldığı, sözleşmenin 9. Maddesinde, sözleşmenin müşterinin tek taraflı beyanı ile değiştirilemeyeceğinin hüküm altına alınmış olduğu, yine sözleşmenin 11. Maddesinde sözleşmenin müşteri tarafından tek taraflı feshinin söz konusu olamayacağının belirtilmiş olduğu, sözleşmenin 12.9 maddesinde, iş bu sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda İstanbul Mahkeme ve İcra dairelerinin yetkili olduğunun kararlaştırıldığı; Davalının kayıtlı olduğu ... Vergi Dairesinden gelen 04.06.2021 tarihli müzekkere cevabına göre davacının 2020-2021 yıllarında bilanço hesabına göre defter tuttuğu, 1. Sınıf ticari işletme kaydının bulunduğu, tacir olduğu; Davalı tarafça icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de, dava ve takip konusu alacağın sözleşmeden kaynaklı para alacağı olduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 12/9. Maddesindeki yetki şartı nedeniyle İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, bir an için sözleşmedeki yetki şartına itibar edilmeyecek olsa bile TBK'nın 89. Ve HMK'nın 10. Maddeleri uyarıncada davacı alacaklının ikametgahı mahkemesi olan İstanbul Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu, her iki değerlendirmeye göre davalının icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine itirazın yerinde olmadığı; Davalının tacir olduğu, sözleşme imza tarihi itibarıyla dünya genelinde covid-19 salgının yaygın olarak görüldüğü ve ülkemizde de görülmeye başladığı, davalının basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiği, bu sebeple Covid-19 nedeniyle mücbir sebep savunmalarına itibar edilemeyeceği; Davalının tacir olması ve bu kapsamda basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerekeceğinden davalı hakkında TBK'nın 20-25. Maddeleri arasında düzenlenen genel işlem koşullarının taraflar arasındaki sözleşmeye ve uyuşmazlığa uygulanamayacağı; Taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davacı tarafından 2 adet fatura düzenlendiği, davalı tarafça 19.360,00 TL'lik borcun 5.000,00 TL'lik kısmının kredi kartı ile ödendiği, kalan tutarın ise ödenmediğinin tespit edildiği, dava konusu faturaların e-arşiv portalı üzerinden davalı tarafa ulaştığı, davalı tarafından faturalara herhangi bir itirazın olmadığı, dava dosyasında yer alan Wathsapp yazışmalarında davacı tarafın sözleşmenin iptali veya değiştirilmesini kabul ettiğini gösteren herhangi bir ibare görülememiş olduğu, bu kapsamdaki davalı savunmalarının da yerinde olmadığı; Davacı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, delil niteliğine haiz olduğu, davalı tarafın ilgili dönem ticari defterlerinin kapanış tasdiklerinin zamanında yapılmadığından usulüne uygun tutulmadığı, bu kapsamda delil niteliğine haiz olmadığı, gerek davalı kayıtlarının usulüne uygun tutulmamasından HMK'nın 222. Maddesi uyarına gerekse taraflar arasındaki sözleşmenin 12/7 maddesi uyarınca davacı taraf ticari defter ve kayıtlarının münhasıran kesin delil olarak kabul edileceğine dair düzenlemeye istinaden davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının davacı lehine delil olarak kabul edilebileceği; Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafa ulaştığı, davalı tarafça dava ve takip konusu faturalara 8 günlük yasal sürede itiraz edildiğine, faturaların iade edildiğine dair bir iddia ve ispatının olmadığı, bu kapsamda faturaların içeriğini, fatura konusu mal ve hizmetin verildiğini kabul etmiş sayılacağı, davacı tarafın delil niteliğine haiz kendi ticari defter ve kayıtlarına göre dava ve takip konusu iki adet faturadan kaynaklı cari hesap alacağının 14.360,00 TL olduğu, davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiği, davalının bu miktar yönüyle bir ödeme iddiası ve ispatı olmadığından icra takibine itirazlarında haksız olduğu ve savunmalarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenlerle; Davanın Kabulü ile; Davalı borçlunun dava konusu .... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının iptaline, Takibin 14.360,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, ayrıca alacak likit olduğundan ve davalı taraf icra takibine itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan 14.360,00 TL alacağın %20'si oranında hesap ve takdir edilen 2.872,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu .... İcra Müdürlüğünün 2020/... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, Takibin 14.360,00 TL asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Hükmolunan 14.360,00 TL alacağın %20'si oranında hesap ve takdir edilen 2.872,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 980,93-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 245,24-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭735,69‬-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 245,24-TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL başvurma harcı parası, 83,60 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.338,00 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar yönünden KESİN olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2023
Katip ...
 e-imzalıdır


Hakim ...
 e-imzalıdır


Full & Egal Universal Law Academy