İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/100 Esas 2023/138 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/100
Karar No: 2023/138
Karar Tarihi: 21.02.2023

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2019/100 Esas
KARAR NO:2023/138
DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:22/02/2019
KARAR TARİHİ:21/02/2023

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ... ... Tic. Ltd. Şti, yurtiçi ve yurtdışı taşımacılık alanında hizmet veren, ait olduğu sektörün lider kuruluşlarından olduğunu, davalı tarafın talepleri üzerine verilen taşıma hizmeti neticesinde müvekkili şirketin, davalı borçludan fatura karşılığı cari hesaptan kaynaklı 75.075,10-TL tutarında alacağı bulunmakta olduğunu, müvekkili şirket, davalı/borçluya ait taşıma işlemlerini gerçekleştirdiğini, bu taşıma ilişkisi sonucu karşı tarafın ödemesi gereken hizmet bedeli borcu doğduğunu, davalı borçlu borcunu ödemediğini, borca, takibe, faize ve tüm fer’ ilerine itiraz ettiğini, ancak davalı yan tarafından ileri sürülen itirazlar haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı tarafın isteği üzerine kendilerine kargo taşıma hizmeti tam ve eksiksiz olarak verildiğini, ancak verilen taşıma hizmetinin bedeli davalı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak ödenmediğini, davalı, taşıma kural ve koşullarını bilerek hizmet talep ettiğini, buna rağmen sunulan hizmetin bedelini ödememesi kötü niyetli olduğunu, davalının faize itirazı da kötüniyetli olduğunu, zira davalı/borçlunun borcuna takip öncesi herhangi bir şekilde faiz işletilmemiş olduğunu, takip sonrası uygulanan faiz ise usul ve yasaya uygun olduğunu, müvekkili şirketin alacağı, davalı/borçluya verilen hizmeti likit olduğundan davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, zira müvekkili şirketin vermiş olduğu kargo hizmetinin karşılığı olarak düzenlenen cari hesap ekstresi uyarınca, takip konusu alacağın varlığı ve miktarı itibariyle taraflar arasında kesin ve belirli olduğu açık olduğunu, bu sebeple tamamen alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazların reddedilerek, davalı/borçlu aleyhine, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere İİK 67. maddesi uyarınca icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekmekte olduğunu, davalı borçlunun vaki itirazları üzerine duran icra takibine devam edilebilmesi için, itirazın iptali talebi ile işbu davayı açmak zarureti doğduğunu ileri sürerek, davalı/borçlunun haksız ve kötüniyetli borca, faize itirazlarının iptaline, davalı/borçlu aleyhine %20 ’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı, Müvekkili Şirket ile akdetmiş olduğu 30 Aralık 2016 tarihli sözleşme kapsamında, 1 Ocak 2017 ile 31 Aralık 2017 arasında Müvekkili Şirket’in bağlı olduğu grup şirketlerinin Polonya’daki üretim tesisinde üretilen malların Müvekkili Şirket için Türkiye’ye taşınması işini yüklendiğini, Sözleşme’nin 5. maddesi kapsamında Davacının vereceği taşıma hizmeti kapsamında aynı destinasyona gerçekleştirilecek taşımalar için her bir araç başına 1.815-Euro ücret ödenmesi öngörüldüğünü, müvekkili Şirket, taşıma taleplerini Sözleşme’nin 3.7. maddesi kapsamında “...” isimli program üzerinden Davacı’ya iletmekte olduğunu, Davacı taşıma taleplerini 4 saat içerisinde onaylamakla mükellef olduğunu, müvekkili Şirketin ürünlerinin belli bir kısmı Polonya’daki fabrikada üretilmekte olduğunu, üretilen malların Polonya’daki fabrikadan en kısa sürede teslim alınması gerekmekte olduğunu, fabrikada üretilen malların depolanacağı bir alanın bulunmaması nedeniyle teslim alınmayan mallar fabrikanın bütün üretim sürecini tehlikeye sokmakta olduğunu, müvekkili Şirket, ... tarafından teslim alınmayan malları Avusturya’da mukim ... ... AG (“...”) şirketi aracılığıyla spot olarak taşınmasını organize ettiğini, bu şekilde yapılan 18 taşıma sebebiyle Müvekkili Şirket, ...’a 51.250-Euro ödemek zorunda kaldığını, söz konusu bu 18 taşıma ...’un taahhüt ettiği tarife üzerinden yapılmış olsaydı Müvekkili Şirketin ödemesi gereken tutar (18 x 1.815=) 32.670-Euro olacağını, ancak Müvekkil Şirket araçları spot taşıtması nedeniyle fazladan 18.580-Euro ödemek zorunda kaldığını, ...’un sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmediği Davacı’nın genel müdürü ... tarafından da ikrar edildiğini, bu hususa ilişkin e-posta yazışmalarını da sunduklarını, Davacı Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini birden çok kez ihlal ettiğini ve Müvekkili Şirket bu maksatla ...’a sadece 18.311-Euro’nun Türk Lirası karşılığı olarak 15.12.2017 tarihli, ... numaralı ve 75.075,10-TL’lik faturayı kesip gönderdiğini, işbu fatura Davacı tarafından iade edildiğini, Müvekkili Şirket bu kez yine aynı tutar ve açıklamaya sahip 27.02.2018 tarihli ve ... numaralı faturayı kesip gönderdiğini, davacı bu faturaya da itiraz ettiğini, davacı tarafın icra inkâr tazminatı da hukuka aykırı olduğunu, müvekkili Şirket borcunu inkâr etmemekte, takas defi ileri sürmekte olduğunu, müvekkili Şirket’in takas defi ileri sürmesinin karşısında sona eren bir alacak için takip yapılması nedeniyle, işbu haksız davanın reddine, davacı aleyhine dava bedelinin %20’si oranında üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; Taraflar arasındaki sözleşme kapsamında yapılan taşıma işine istinaden düzenlenen 10 adet fatura alacağının tahsili amacıyla davacı tarafından davalıya karşı .... İcra Müdürlüğü 2018/... Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, dava konusu icra dosyası, tarafların BA-BS formları celp edilmiş, Tarafların ticari defter ve kayıtları ile bilgisayarları üzerinde Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu ... 22. İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı dosyası icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı 12.12.2017 tarihli ... no.lu 8.205,62-TL bedelli fatura, 13.12.2017 tarihli ... no.lu 8.197,81-TL bedelli fatura, 18.12.2017 tarihli ... no.lu 8.275,13-TL bedelli fatura, 18.12.2017 tarihli ... no.lu 9.186,99-TL bedelli fatura, 20.12.2017 tarihli ... no.lu 9.138,63-TL bedelli fatura, 25.12.2017 tarihli ... no.lu 9.118,48-TL bedelli fatura, 26.12.2017 tarihli ... no.lu 8.219,41-TL bedelli fatura, 26.12.2017 tarihli ... no.lu 8.219,41-TL bedelli fatura, 27.12.2017 tarihli ... no.lu 8.203,44-TL bedelli fatura, 29.12.2017 tarihli ... no.lu 1.612,82-TL bedelli faturalardan kaynaklanan 75.075,10 TL asıl ve toplam alacak, üzerinden 20/12/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 03.01.2019 tebliğ edildiği, davalı borçlunun 08.01.2019 tarihinde takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Taşıma uzmanı Bilirkişi ... ve Mali Müşavir ...'dan oluşan heyetten alınan 16.12.2021 tarihli bilirkişi kök raporunda özetle; 1- Taraflar arasında 30.12.2016 tarihli Lojistik Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, 2- Davacı ve davalı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığını, 3- Davacı yan ticari defterlerinde; Dava konusu faturaların kayıtlı olduğu, BS formları ile vergi dairesine bildirildiğini, 75.075,10.-TL alacak bakiyesinin 2018 yılı kapanış fişinde ve 2018 yılı envanter defterinde aynen görüldüğünü, davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın iadesi üzerine tekrar düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayda alınmadığı, BA formu ile vergi dairesine bildirilmediğini, 4- Davalı yan ticari defterlerinde; Dava konusu faturaların kayıtlı olduğunu, BA formları ile vergi dairesine bildirildiğini, davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın iadesi üzerine tekrar düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğunu, BS formu ile vergi dairesine bildirildiğini, 04.05.2018 tarihi itibari ile kendi kayıtlarında Davacı yana borcu olmadığı bakiyenin SIFIR’0’ olduğunu, 5- Davalı yan tarafından 14 Aralık 2018 tarihinde ... 22.Noterliği 16172 Yevmiye Numaralı ihtarname ile davacının alacağını kendi alacağı ile takas mahsup ettiğini belirttiğini, 6- Taraflar arasında 30.12.2016 tarihli imzalanan Lojistik Hizmet Sözleşmesinde davalı taşıtanın (RB) davacı tedarikçi tarafından karşılanamayan araç taleplerini haricen karşılayabileceğinin hüküm altına alındığını, 7- Taraflar arasında 30.12.2016 tarihli imzalanan Lojistik Hizmet Sözleşmesinde davacı tedarikçi tarafından karşılanamayan davalı taşıtan (RB) tarafından haricen tedarik edilecek araçlara ait navlun masraflarını davacı tedarikçinin kabul edip ödeyeceği konusunun hüküm altına alındığını, 8- Taraflar arasında 30.12.2016 tarihli imzalanan Lojistik Hizmet Sözleşmesinde davalı taşıtanın (RB) davacı tedarikçi tarafından karşılanamayan araç taleplerini haricen karşılaması durumunda haricen tedarik edilecek aracın navlun bedelinin üst limitleri veya sözleşmede mutabık kalınan navlun bedelinden en fazla ne kadar yüksek olabileceği gibi bir bağlayıcı hüküm yer almadığı ve bu yönü ile spot taşıma hizmetinden kaynaklı yansıtmaların tutarlarının açık bırakılmış olduğunu, 9- İşbu somut dava, taraflar arasındaki taşımacılık hizmetiyle ilgili olmayıp, sözleşmenin 10. Maddesi bağlayıcılığı ile ilgili bir alacak olduğunu, Davaya konu fiilen gerçekleşmiş bir taşımacılık olmadığını, Gerek CMR Konvansiyonu hükümlerinin gerekse de TTK 4. Kitap hükümlerinin, gerçekleşen bir taşıma işlemine yönelik hükümler içermekte olduğunu, (Gerçekleşen bir taşıma işlemi için taşımanın başlamasından önceki işlemler, taşıma sırasındaki işlemler ve taşımanın bitirilip yükün teslim edilmesi sırasındaki işlemlerle taşımanın tamamlanmasından sonraki yasal ve hukuki konularda hükümler) bu nedenle iş bu dava alacak konusunun; gerek CMR Konvansiyonu kapsamında gerekse TTK 4. Kitap hükümleri kapsamında olmadığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taşıma uzmanı Bilirkişi ... ve Mali Müşavir ...ve Bilgisayar Mühendisi ...'den oluşan heyetten alınan 16.09.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı ve davacı taraf adreslerinde gerçekleştirilen yerinde sistem inceleme işlemi neticesinde her iki taraf sisteminde de taşeron firma kanalı ile yaptırılan 17 adet taşıma işinin kaydına rastlanmadığını; Davacı taraf adresinde yapılan incelemede, davacı taraf yetkilisine tanımlanmış olan kullanıcı bilgisi ile ... sisteminde geriye dönük 3 aylık verinin görüntülenebildiğini, Davalı taraf adresinde yapılan incelemede davalı taraf yetkilisine tanımlanmış olan kullanıcı bilgisi ile ... sisteminde 30 Eylül 2018 tarihine kadar sorgulama yapılabildiğini; Davacı firmanın asıl hizmet aldığı taşıma işinin asıl muhattabı olan ... firmasından alınabileceği anlaşılan, Temmuz 2017 döneminde davalının sisteme kaydını gerçekleştirdiğini ifade ettiği davaya konu taşıma işlem kayıtlarının elde edilmesi halinde davaya konu 17 taşıma işinin hakkında kanaat bildirmenin mümkün olabilecek olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Taşıma uzmanı Bilirkişi ... ve Mali Müşavir ...ve Bilgisayar Mühendisi ...'den oluşan heyetten alınan 30/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Kök raporda belirtildiği üzere; Davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın iadesi üzerine tekrar düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayda alınmadığı, BA formu ile vergi dairesine bildirilmediğini, Davacı yanın ... 33. Noterliği 21 Aralık 2017 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnameyi incelemeye sunduğunu, Davalı yanca davacı yana tanzim edilen ... seri numaralı faturayı noter kanalı ile Davalı yana iade ettiğini, ... seri numaralı faturayı muhasebe kayıtlarına almadığı sebebi ile iade faturası düzenlemediğinin bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi heyeti rapor ve ek raporlarının bir bütün olarak değerlendirilmesinde, ayrıntılı ve denetime elverişli olduğu, bu kapsamda hukuki değerlendirmeler mahkememize ait olmak üzere dosya kapsamında karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporunun bir bütün olarak değerlendirilmesinde;
Davacı alacaklı tarafça, dava konusu .... İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının vaki itirazların haksız olduğu ileri sürülerek itirazın iptali, takibin devamı ve davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davalı borçlu tarafça, icra takibinde, itiraz dilekçesi ile, takas mahsup talepleri nedeniyle icra dosyadan doğan borca ve ferilerine itiraz edilmiş olduğu, cevap dilekçesi ile de, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinin kabul edildiği, davacı tarafça yapılan taşımalara ve taşıma kapsamında düzenlenen faturalara itiraz edilmediği, ancak davacı tarafın sözleşme kapsamında yerine getirmesi gereken diğer taşıma işlerini yapmadığı, davacının yapmadığı taşıma işlerinin dava dışı şirkete yaptırıldığı, bu taşımaların davacı tarafından sözleşme kapsamında yapılması halinde ödenmesi gereken ücretten fazla olarak dava dışı şirkete ödeme yapılmak zorunda kalındığı, bu kapsamda büyük zararlarının doğduğu, bu zararın taraflar arasındaki sözleşme hükümleri kapsamında davacının karşılaması gerektiği, bu nedenle takas mahsup talebinde bulunularak zararlarının daha fazla olmasına rağmen davacı tarafın alacak talebi kadar iade faturası düzenlendiği ileri sürülerek takas mahsup talepleri nedeniyle davanın reddi ile, davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi talep edilmiştir.
Davacı tarafça, davalı tarafın takas mahsup talebi kabul edilmemiş, davalı tarafın dava dışı şirkete yaptırdığı taşımaları ispat etmesi gerektiği, takas mahsup talebini kabul anlamına gelmemek üzere takas mahsup talebine konu alacağın zaman aşımına uğradığı savunmasında bulunulmuştur.
İİK'nın 67/1 maddesi uyarınca itirazın iptali davası, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıl içinde açılacaktır. İtiraz dilekçesi ve dava tarihi dikkate alındığında eldeki davanın 1 yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, davalının takas mahsup talebine konu alacak talebi hakkında zaman aşımı def'inde bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki sözleşmenin tarihi, takas mahsup talebi tarihi dikkatae alınarak, TBK'nun 146. Maddesindeki 10 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığı anlaşıldığından davacının bu savunmasına itibar edilmemiştir.
İtirazın iptali davalarında kural olarak ispat külfeti öncelikli olarak davacı alacaklı tarafa ait olup, taraflar arasındaki ilişkinin ve alacağın varlığının ispatlanması gerekmektedir. Bu ispat yerine getirildiği takdirde ispat külfeti davalı borçlu tarafa geçecek ve borcun istenebilir olmadığını, ödendiği hususlarını ispat etmesi gerekecektir.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
TTK'nun 21/2 maddesine göre, bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeri kabul etmiş sayılır.
Somut olayda, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi heyeti rapor ve ek raporları bir bütün olarak değerlendirilmiştir. Buna göre;
Taraflar arasında 30.12.2016 tarihli Lojistik Hizmet Sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme ile davalı tarafa ait malların davacı tarafından taşınması işinin üstlenildiği, tarafların sözleşmeye ve sözleşme altındaki imzalarına bir itirazlarının olmadığı; Davacı ve davalı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yaptırıldığı, delil niteliğine haiz oldukları; Davacı yan ticari defterlerinde, dava ve takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, BS formları ile vergi dairesine bildirildiği, 75.075,10.-TL alacak bakiyesinin 2018 yılı kapanış fişinde ve 2018 yılı envanter defterinde aynen görüldüğü, davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın iadesi üzerine tekrar düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın davacı ticari defterlerinde kayda alınmadığı, BA formu ile vergi dairesine bildirilmediği, davacı yanın ... 33. Noterliği 21 Aralık 2017 tarihli ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile, davalı yanca davacı yana tanzim edilen ... seri numaralı faturayı spot araç farkı faturanız herhangi bir ispatlayıcı belgeye dayandırılmadan düzenlenmiş olduğundan kabul edilmeyerek davalı yana iade edildiğinin belirtildiği; Davalı yan ticari defterlerinde, dava ve takip konusu faturaların kayıtlı olduğu, BA formları ile vergi dairesine bildirildiği, davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın iadesi üzerine tekrar düzenlenen ... seri numaralı 75.075,10.-TL tutarlı faturanın davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, BS formu ile vergi dairesine bildirildiği, 04.05.2018 tarihi itibari ile kendi kayıtlarında davacı yana borcu olmadığı bakiyenin SIFIR’0’ olduğu, davalı yan tarafından 14 Aralık 2018 tarihinde ... 22.Noterliği 16172 Yevmiye Numaralı ihtarname ile davacının alacağını kendi alacağı ile takas mahsup ettiğini belirttiği; Taraflar arasında 30.12.2016 tarihli imzalanan Lojistik Hizmet Sözleşmesinde davalı taşıtanın (RB) davacı tedarikçi tarafından karşılanamayan araç taleplerini haricen karşılayabileceğinin, davacı tedarikçi tarafından karşılanamayan davalı taşıtan (RB) tarafından haricen tedarik edilecek araçlara ait navlun masraflarını davacı tedarikçinin kabul edip ödeyeceği konusunun hüküm altına alındığı, taraflar arasında 30.12.2016 tarihli imzalanan Lojistik Hizmet Sözleşmesinde davalı taşıtanın (RB) davacı tedarikçi tarafından karşılanamayan araç taleplerini haricen karşılaması durumunda haricen tedarik edilecek aracın navlun bedelinin üst limitleri veya sözleşmede mutabık kalınan navlun bedelinden en fazla ne kadar yüksek olabileceği gibi bir bağlayıcı hüküm yer almadığı ve bu yönü ile spot taşıma hizmetinden kaynaklı yansıtmaların tutarlarının açık bırakılmış olduğu; Davacı tarafından düzenlenen faturaların davalı tarafça kayıtlarına alındığı, vergi dairesine bildiriminin yapıldığı, faturalara ve fatura içeriğindeki hizmete bir itirazının olmadığı, davacının dava ve takip konusu faturalardan dolayı takip miktarınca olmak üzere 75.075,10.-TL alacaklı olduğu, davacının üzerine düşen ispat külfetini yerine getirdiği; Davalı tarafça, davacı tarafın sözleşme kapsamında yerine getirmesi gereken diğer taşıma işlerini yapmadığı, davacının yapmadığı taşıma işlerinin dava dışı şirkete yaptırıldığı, bu taşımaların davacı tarafından sözleşme kapsamında yapılması halinde ödenmesi gereken ücretten fazla olarak dava dışı şirkete ödeme yapılmak zorunda kalındığı, bu kapsamda büyük zararlarının doğduğu ileri sürülerek takas mahsup talebinde bulunulmuş ise de, bu kapsamda ispat külfetinin davalı da olduğu, dosya kapsamında toplanan deliller ve tarafların ticari defter ve kayıtları ile bilgisayarları üzerinde yapılan incelemelere rağmen davalının bu hususları ispat edemediği, davalının takas mahsup talebinin ve bu kapsamada icra takibine vaki itirazların yerinde olmadığı, davalının dava takip konusu 75.075,10.-TL borç yönünden bir ödeme savunması ve ispatının da olmadığı anlaşılmakla ve değerlendirmekle davacı tarafça açılan davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ayrıca, davacı tarafça, icra inkar tazminatı talep edildiğinden, alacak likit olduğundan ve davalı taraf icra takibine itirazında haksız bulunduğundan hükmolunan alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; Davalı borçlunun dava konusu .... İcra Müdürlüğünün 2018/... Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİNE, Takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan 75.075,10 TL alacağın %20'si oranında hesap ve takdir edilen 15.015,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 5.128,38-TL nispi karar ve ilam harcından peşin olarak yatan 1.282,10-TL harcın mahsubu ile eksik kalan ‭‭‭3.846,28-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafça peşin olarak yatırılan 1.282,10 TL peşin harç parasının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL başvurma harcı parası, 200,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 4.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 4.744,4‬0 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerine BIRAKILMASINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 12.012,02 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin, davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/02/2023
Katip ...
 e-imzalıdır


Hakim ...
 e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy