İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/643 Esas 2023/296 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/643
Karar No: 2023/296
Karar Tarihi: 14.04.2023

T.C.
İSTANBUL
6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/643 Esas
KARAR NO: 2023/296
DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 29/03/2017
KARAR TARİHİ:14/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ -İSTEM/
Davacı vekili dava dilekçesinde ve özetle; müvekkili bankanın ... şubesi ile dava dışı ...Tic. A.Ş arasında bağıtlanan 3 adet kredi sözleşmesi uyarınca adı geçen şirkete kredi açıldığını ve kullandırıldığını, davalının bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kredi şartlarına uyulmaması ve ödeme yapılmaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname keşide edildiğini, buna rağmen ödeme yapılmadığından yasal takibe geçildiğini, davalının haksız ve dayanaksız itirazı ile takibi durdurduğunu belirterek, itirazının iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini istemiştir.
SAVUNMA/
Davalıya yasaya uygun olarak tebligat yapılmış olmasına karşın, davayı takip etmediği gibi, yazılı bildirimde de bulunmadığından H.M.K nun 128. maddesi hükmü gereğince davayı inkar ettiği varsayılmıştır.
KANITLAR VE GEREKÇE/
Dava, İ.İ.K.nun 67. maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, yapılan ilamsız icra takibine karşı davalının vaki itirazının iptali ve icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması istemine ilişkindir.
... 18. İcra Müdürlüğü'nün ...sayılı takip dosyası kapsamından; davacı tarafın davalı hakkında toplam 2.213.805,54 -TL nakdi alacağın ve 17.050,00 TL gayrinakdi alacağın eklentileri ile birlikte ödetilmesi istemiyle ve ilamsız takip yoluyla icra takibinde bulunulduğu ve fakat davalı tarafından yasal süresi içinde vaki itirazı sonucu, icra takibinin İ.İ.K.nun 62. maddesi uyarınca durduğu saptanmıştır. İcra takibine vaki itirazın davacı tarafa tebliği durumu ve dava tarihine nazaran da, bu itirazın iptali davasının İİK.nun 67. maddesi hükmünde öngörülen ve hak düşürücü nitelikteki bir yıllık süresi içinde açıldığı da tespit olunmuştur.
Taraflarca gösterilen deliller toplanmış, kredi sözleşmesi, kat ihtarnamesi, hesap özeti asılları kasaya, örnekleri dosyaya alınmış, takip dosyası getirtilerek incelenmiş, ve bağıtlandığı çekişmesiz bulunan kredi sözleşmesinde uyuşmazlık halinde kesin delil olacağı kararlaştırılan davacı bankanın uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak rapor düzenlenmiştir.
Mahkememizden verilen 25/12/2018 tarih ve 2017/307 Esas 2018/1311 karar sayılı kararında; " davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ...Tic. A.Ş arasında bağıtlanan 25/02/2012 tarihli 2.000.000,00 TL, aynı tarihli, 2.000.000,00 USD ve 29/07/2013 tarihli 560.000,00 EURO limitli kredi çerçeve sözleşmeleri ve ek taahhütnameler uyarınca adı geçen şirkete kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalının bu sözleşmeleri ve taahhütnameleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından kefalet limiti kapsamında kalan borçtan sorumlu tutulması gerektiği, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği ve takip tarihi itibarıyla davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirketten toplam 2.190.358,42 TL tutarında alacaklı bulunduğu, 30/01/2017 tarihindeki 6.934,51 TL lik tahsilatın TBK 100 maddesi gereğince öncelikle faizden mahsubu gerektiği, bu şekilde yapılan hesaplama sonucunda ve taleple bağlı kalınarak davacının takip tarihi itibarıyla işlemiş faiz alacağının 262.238,47 TL olduğu, asıl alacak tutarı olan 1.928.119,95 TL sına takip tarihinden itibaren yıllık %72 oranında temerrüt faizi yürütülebileceği belirlenmiştir. Davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla TBK 589/1 maddesi kapsamında takip tarihi itibarıyla varlığı belirlenen nakdi kredi alacağının tamamından asıl borçlu ile birlikte sorumlu olduğu, takip talebindeki itirazının nakdi alacak yönünden toplam 2.190.358,42 TL için iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Takip talebinde ayrıca 17.050,00 TL tutarındaki gayri nakdi alacağın deposu istenilmiş ise de bağıtlanan kredi çerçeve sözleşmeleri ve çek taahhütnamelerinde gayri nakdi yükümlülüğün depo edilmesi konusunda kefillerin sorumlu olacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen nakdi alacak miktarının % 20'si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.." şeklinde karar verilmiştir. Mahkememiz kararının istinaf edilmesi üzerine:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nin 14/06/2021 tarih 2020/370 Esas 2021/739 Karar sayılı ilamıyla ile; "Takip konusu kredinin bir kısmının TL, bir kısmının YP kredisi olmasına göre, mahkemece benimsenen kök ve ek raporda akdi faizin TL kredisi için yıllık %36, YP kredisi için ise yıllık %16 olarak uygulanıp, sözleşmenin 4.2 maddesi hükmüne uygun olarak yabancı para kredisi alacağı da takipte TL olarak talep edildiği nazara alınarak sözleşmenin aynı hükmü uyarınca temerrüt faizinde, TL kredileri için TCMB'ye bildirilen akdi faizin % 100 fazlası olan yıllık % 72 oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı anlaşıldığından davacı vekilinin faiz oranlarına ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmediği anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin, asıl alacağa akdi faizin eklenmediği yönündeki istinaf nedenine gelince; bankanın takip tarihindeki alacağının tespitinde öncelikle temerrüt tarihindeki asıl alacağın belirlenmesi gerekir. Banka genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan, asıl alacak, akdi faiz ve faizin gider vergisinin toplamından oluşur. Başka bir anlatımla, kat tarihindeki kredi alacağına, kat tarihinden temerrüt tarihine kadar işlemiş akdi faiz ve faizin gider vergisinin hesaplanarak eklenmesi gerekir. Bu durumda, somut olayda, hesabın kat edildiği 25/11/2016 tarihinden, temerrüt tarihi 07/12/2016 tarihine kadar akdi faiz ve faizin % 5 oranında gider vergisi uygulanarak bulunacak akdi faiz ve gider vergisinin kredi ana alacağına eklenmesiyle temerrüt tarihi itibarıyla asıl alacağın tespiti ve bu şekilde belirlenen asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizinin uygulanması ile takip tarihinden sonra ancak dava tarihinden önce 6.934,51 TL'lik ödemenin yapıldığı 30/01/2017 tarihi itibarıyla işlemiş temerrüt faizinin belirlenip, 6098 sayılı TBK 100.maddesine göre, ödemenin öncelikle faizden tenzil edilmesi sonrasında bu tarihten takip tarihine kadar işlemiş temerrrüt faizinin de hesaplanması ile takip tarihindeki toplam alacağın tespit edilip hüküm altına alınması gerekirken akdi faiz dikkate alınmadan kat tarihindeki alacağın, asıl alacak olarak kabul edilmesi suretiyle hesaplama yapılan rapora göre karar verilmesi isabetli olmadığından; HMK 353/1-a-6.maddesiuyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına..." şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizden verilen 25/12/2018 tarih ve 2017/307 Esas 2018/1311 karar sayılı kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 43. Hukuk Dairesi'nin 14/06/2021 tarih 2020/370 Esas 2021/739 Karar sayılı ilamıyla verilen karar kaldırılmış ve Mahkememizin 2021/643 esas numarasını almıştır. Kaldırma kararı sonrasında dosyamız ek rapor alınmak üzere bilirkişi incelemesine tevdi edilmiş olup,
05/04/2022 teslim tarihli bankacı bilirkişi ... tarafından hazırlanan bilirkişi ek rapor ile,1.948.335,35 TL Asıl Alacak ve taleple bağlı kalınarak 262.238,47 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam 2.210.573,82 TL alacağın olduğu yönünde görüş ve kanaati bildirilmiştir.
İncelenen bilirkişi ek raporunun denetime açık olmadığı, hesap detaylarını barındırmadığı, hükme esas almaya elverişli bulunmadığı anlaşılmakla, taraf iddia ve savunmaları, dosya kapsamına ibraz edilen deliller ve rapor, rapora karşı itiraz nazara alınarak ve borçlar kanunu 100.maddesi kapsamında takipten sonra davadan önce yapılan 6.934,51 TL ödemenin de değerlendirilmesi amacıyla tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre 05/02/2023 teslim tarihli bankacı bilirkişi ... ve SMMM ... tarafından hazırlanan bilirkişi heyet raporu özetle; davacı/alacaklı banka ile dava dışı kredi lehtarı (asıl borçlu) ... Tic. A.Ş. firması arasında Genel Kredi Sözleşmeleri akdedildiği, bahse konu işbu sözleşmeleri davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşme kapsamında kullandırılan kredilerin kararlaştırılan süre içerisinde ödenmemiş oldukları nazara alındığında, kullandırılan kredilere ait delil mahiyetindeki bilgi ve belgeler de dosyada mevcut olduğundan, davacı bankanın davalı-kefil aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği,
Davalı kefil/lerin kefalet sözleşmesinde gösterilen kefalet limitlerinin - 2.000.000,00 USD ile 2.000.000,00 TL olduğu (560.000,00 EUR'luk kefalet sözleşmesi hariç), temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan asıl borç toplamının 1.951.536,07 TL olduğu, dolayısıyla hesaplanan asıl alacağın kefalet limitinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin hem kendi ve hem de dava dışı asıl borçlu şirketin temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olmaksızın (Emsal, Y.19. HD. 07.12.2015 T. 2015/3357 E. ve 2015/16301 s. K. uyarınca) borcun tamamından müteselsilen sorumlu sayılabilecekleri,bu kapsamda davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacaklarının:
olduğu, takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı 1.951.536,07 TL tamamen ödeninceye kadar, tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla sözleşmesel ve HGK içtihadı uyarınca yıllık % 72 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisi (BSMV/) ile birlikte istenilebileceği,
Dava tarihinden sonra (29.03.2017) olmak üzere 28.12.2018 tarihinde 200.445,83 TL, 31.12.2018 tarihinde 300.741,25 TL ve 19.09.2019 tarihinde 851.279,19 TL olmak üzere toplam 1.352.466,27 TL' lık tahsilat sağlanmış olup, İşbu tahsilatın dosyayın kesin infazı sırasında nazara alınması gerektiği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları dosya kapsamına ibraz edilen deliller, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde ; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu ...Tic. A.Ş arasında imzalanan 25/02/2012 tarihli 2.000.000,00 TL, aynı tarihli, 2.000.000,00 USD ve 29/07/2013 tarihli 560.000,00 EURO limitli kredi çerçeve sözleşmeleri ve ek taahhütnameler uyarınca adı geçen şirkete kredi açıldığı ve kullandırıldığı, davalının bu sözleşmeleri ve taahhütnameleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığından kefalet limiti kapsamında kalan borçtan sorumlu tutulması gerektiği, borcun ödenmemesi üzerine hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiği ve takip tarihi itibarıyla davacı bankanın dava dışı asıl borçlu şirketten toplam 2.213.805,54 TL tutarında alacaklı bulunduğu, 30/01/2017 tarihindeki 6.934,51 TL lik tahsilatın TBK 100 maddesi gereğince öncelikle faizden mahsubu gerektiği, bu şekilde yapılan hesaplama sonucunda ve taleple bağlı kalınarak davacının takip tarihi itibarıyla işlemiş faiz alacağının 262.238,47 TL olduğu, asıl alacak tutarı olan 1.951.536,07 TL sına takip tarihinden itibaren yıllık %72 oranında temerrüt faizi yürütülebileceği, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla TBK 589/1 maddesi kapsamında takip tarihi itibarıyla varlığı belirlenen nakdi kredi alacağının tamamından asıl borçlu ile birlikte sorumlu olduğu, takip talebindeki itirazının nakdi alacak yönünden toplam 2.190.358,42 TL için iptali gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Takip talebinde ayrıca 17.050,00 TL tutarındaki gayri nakdi alacağın deposu istenilmiş ise de bağıtlanan kredi çerçeve sözleşmeleri ve çek taahhütnamelerinde gayri nakdi yükümlülüğün depo edilmesi konusunda kefillerin sorumlu olacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığından istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı alacağı likit nitelikte olup, davalının itirazında haksız bulunduğu anlaşıldığından İ.İ.K.nun 67/2. maddesi hükmü gereğince takdiren tespit edilen nakdi alacak miktarının % 20'si oranında icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle;
H Ü K Ü M /
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; ... 18 İcra müdürlüğünün ...E sayılı dosyası ile başlatılan takibe yönelik itirazın kısmen iptali ile takibin davalılar yönünden talep olunan nakdi alacak talebine yönelik talebin kabulü ile buna yönelik itirazın iptali takibin nakdi alacak yönünden takip koşulları ile devamına,
2-Davalının likit ve muaccel alacağa itirazı ile takibin durmasına sebebiyet vermesi nedeni ile toplam alacağın % 20 si üzerinden hesaplanan 442.761,20 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Gayrinakdi alacak istemine yönelik talebin REDDİNE,
4-Dava tarihinden sonra olmak üzere 28/12/2018 tarihinde 200.445,83 TL, 31/12/2018 tarihinde 300.741,25 TL ve 19/0/2019 tarihinde 851.279,19 TL olmak üzere toplam 1.352.466,27 TL tahsilatın infaz aşamasında nazara alınmasına,
5-Daha önce karar ve ilam harcı alındığından bu konuda tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 209.690,28 -TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Reddedilen gayrinakdi alacak yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 5.881- TL toplam yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından dosya üzerinde yapılan yargılama gideri ve yatırılana avans bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
HMK 333.maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısman hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/04/2023

Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır

DAVACI GİDERİ /
36,00 TL BVH VE VSH.
5.600,00 TL BİLİRKİŞİ ÜCRETİ
245,00 TL TEBLİĞLER /
5.881- TL TOPLAM




Full & Egal Universal Law Academy