İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/379 Esas 2023/301 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/379
Karar No: 2023/301
Karar Tarihi: 25.04.2023

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/379 Esas
KARAR NO: 2023/301
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ: 07/06/2021
KARAR TARİHİ: 25/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili bankanın ... Şubesi borçlusu ... Ltd. Şti. tarafından ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ... Esas sayılı dosyası kapsamında Konkordato istemli dava açıldığını, açılan davada Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan karar ile Konkordatonun tasdikine karar verildiğini, bankalarınca Konkordato Komiserliğine alacakları ilgili olarak 09.07.2019 tarihi itibari ile 273.303,93-TL alacak bildiriminde bulunulduğunu, fakat konkordato komiserliği tarafından tasdik kararında müvekkili bankanın 190.772,00-TL'si alacak olarak kabul edildiğini, 82.531,93 -TL ise alacak nisabına dahil edilmediğini, İİK m.308/b hükmünde "(1) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren dava açabilirler. (2) Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir.” düzenlemesinin yer aldığını, bu hüküm uyarınca alacak kaydı borçlu tarafından kabul edilmeyen alacaklı, konkordato tasdik edilirse, tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde dava açarak, İİK m.308/b f.2 uyarınca mahkemenin kendisine tanıyabileceği, konkordato gereğince ödenmesi gereken paya ilişkin ödeme garantisinden faydalanabileceğini, şayet kanunda öngörülen bu bir aylık sürede dava açılmazsa alacaklı, İİK m.308/b f.2 hükmü uyarınca kendisine tanınabilecek ödeme garantisinden mahrum kalacağını, bu taleplerinin Resmi Gazetede 25.12.2017 tarihinde yayınlanan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 11. Maddesi ile 6219 sayılı Türkiye ...Ortaklığı Kanununa eklenen aşağıda metni bulunan 5. madde gereği harçsız açılmasını talep ettiklerini beyan ile öncelikle Konkordato nisabına dahil edilmeyen 82.531,93-TL tutarındaki banka riskinin konkordato nisabına dahil edilmesini, bu mümkün değil ise İş bu çekişmeli alacaklarının borçlu davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 308/b maddesinin 1. Fıkrasına göre, Asliye Ticaret Mahkemesinin konkordatoyu tasdik kararından itibaren alacaklıların itiraza uğramış alacakları için 1 ay içinde dava açmaları gerektiğini, bu nedenle süresinde açılmayan davanın önce bu yönden reddi gerektiğini, davacı tarafça, dava dilekçesinde dahi iddia ettikleri alacağın kaynağının ne olduğu açıklanamadıını, dava dilekçesi incelendiğinde dava şartı, harçlar ve konkordato dosyası ile ilgili beyanlarda bulunulduğu ancak alacakla ilgili yalnızca bankanın riskinin konkordato nisabına dahil edilmesinin talep edildiğinin görüldüğünü, davacı tarafça alacakla ilgili hiçbir bir açıklama yapılmadığını, davacı banka tarafından her ne kadar alacak kaydı talep edilmiş ise de söz konusu talep içeriğinden anlaşıldığı üzere faiz hesabının hatalı yapıldığını ve alacağın dayanağı olan kredi hesap ekstresi, ticari mevduat hesap ekstresi, hesap kat ihtarı, kredilerin takipli olması halinde kredi geri ödeme tablosu, şirket kredi kartı hesap ekstresi, kredilere uygulanan akdi ve temerrüt faizlerinin dayanağı, tasfiye olunacak alacak hesap ekstresi vb. banka kayıtları ve belgelerinin davacı tarafça ibraz edilmediğini, kabul anlamında gelmemek kaydıyla, yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilecek olsa dahi, yukarıda sayılan belge ve evraklar davacı banka tarafından alacak kayıt sürecinde ibraz edilmemiş bu nedenle de alacak kayıt talebinin reddine karar verilmiş olduğundan, davalı müvekkilinin davanın açılmasında kusuru bulunmaması nedeniyle aleyhe vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini, müvekkili tarafından davacı bankaya ödenmesi gereken herhangi bir muaccel borç bulunmadığını, bu sebeple de alacak kaydı talebinin kabul edilmediğini, anılan miktarın konkordato nisabına dahil edilmesi veya müvekkilinden tahsili talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini beyan ile davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Dava; davalı hakkındaki konkardato davasında nisaba dahil edilmeyen banka alacağının nisaba dahil edilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekiline, dava dilekçesinde alacağın neden kaynaklandığı yazılmamış olduğundan, alacağın neden kaynaklandığı hususunda beyanda bulunması bakımından süre verilmiş, davacı vekilince dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile taleplerinin müvekkili banka ... Şubesi ile davalı ...Tic. Ltd. Şti arasından imzalan kredi sözleşmesine istinaden firmaya kullandırılan krediden kaynaklandığı beyan edilmiştir.
Dosyanın Mali Müşavir Bilirkişi ..., Bankacı Bilirkişi ...ve Bilirkişi ...'a verilerek; tüm dosya kapsamı ve davalı şirket kayıtlarında inceleme yapılarak, davalı hakkındaki konkardato davasında, nisaba dahil edilmeyen davacı alacağının olup olmadığı ve nisaba dahil edilmeme sebeplerine ilişkin inceleme yapılarak rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmekle, bilirkişiler tarafından mali yönden incelemeler sonucunda, davalının 2018-2019 yıllarında e-defter mükellefi olduğu, işbu yıllarda yTTK 64/3 maddesine göre, e- defterlerin açılış onayı yerine geçen (Ocak) ayı elektronik defter beratlarının ve kapanış onayı yerine geçen (Aralık) ayı elektronik defter beratlarının oluşturulup imzalanarak Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine kanuni süreleri içinde yüklendiği, envanter defterlerinin görülemediği, ancak yevmiye ve d.kebir defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış olması nedeniyle ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebileceği kanaatinin oluştuğu, takdirin sayınm mahkemeye ait olduğu, davalının davacıdan ilk kez 02/10/2018 tarihi itibariyle rotatif ve spot kredi şeklinde kredi kullanmaya başladığı, 2018 yılı içinde on kez ve toplam 980.125,00 TL'lık rotatif ve spot kredi kullandığı, ödenmemiş 900.325,00 TL tutarında kredinin 2019 yılına devrettiği, 2018-2019 yıllarında 824.352,87 TL kredi geri ödemesi yapıldığı, ödenmemiş kredi tutarının 155.772,13 TL olduğu, 2019 yılında kredi kullanılmadığı, kullanılan krediler ile işbu krediler için yapılan ödemelerin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, konkordato komiserliği tarafından tasdik kararında davacı bankanın 190.772,00 TL'sı alacak kabul edildiği, davalı ticari defterleri üzerinden yapılan incelemelerde davacı bankanın davalıdan ödenmemiş kredi tutarının 155.772,13 TL olduğu; bankacılık yönünden değerlendirmeler; davacı banka tarafından 273.303,93 TL alacak bildiriminde bulunulduğu, konkordato komiseri tarafından tasdik kararında davacı bankanın 190.772,00 TL'sı alacak kabul edildiği, 82.531,93 TL'ni alacak nisabına dahil edilmediği, mahkemenin vermiş olduğu yetkiye istinaden davacı banka tarafından sunulan hesap ekstrelerinin incelenmesi neticesinde 24.12.2018 Geçici mühlet tarihine kadar faiz hesabı hesaplanmış ve akabinde geçici mühlet süresi içerisinde İİK maddesi uyarında faiz uygulaması mümkün olmadığından davalı tarafından yatan paraların tahsil edildiği davacı bankanın da tahsil etmiş olduğu faiz tutarlarının da iadesi ile davacı bankanın geçici mühlet tarihi itibarı ile 222.158.46 TL alacaklı olduğu, dolayısıyla, konkordato komiserliği tarafından tasdik kararında davacı bankanın 190.772,00 TL'sı alacak kabul edildiği dikkate alındığında 222.158.46-190.772.00-31.386.46 TL alacağın nisaba dahil edilmesi gerektiği, keyfiyeti 6100 sayılı HMK 282 hükmü de gözetilmek kaydıyla ve 6754 sayılı Kanun'un md. 3/3 ile HMK md. 266/c.2 uyarınca bilcümle hukuki tavsif ve takdir tamamıyla ve münhasıran sayın mahkemeye ait olduğu" 29.05.2022 tarihinde rapor edilmiştir.
Dosyanın günsüz olarak önceki bilirkişi kuruluna verilip; davacı ve davalı vekillerinin rapora karşı sundukları itiraz dilekçelerindeki itiraz nedenlerini ayrıntılı olarak inceleyip, bu itirazları karşılayacak şekilde ek rapor düzenlemelerinin istenilmesine karar verilmiş olmakla, bilirkişiler tarafından " Mali Yönden İncelemeler Sonucunda, davalının 2018-2019 yıllarında e-defter mükellefi olduğu, işbu yıllarda yTTK 64/3 maddesine göre, e- defterlerin açılış onayı yerine geçen (Ocak) ayı elektronik defter beratlarının ve kapanış onayı yerine geçen (Aralık) ayı elektronik defter beratlarının oluşturulup imzalanarak Gelir İdaresi Başkanlığı Bilgi İşlem Sistemine kanuni süreleri içinde yüklendiği, envanter defterlerinin görülemediği, ancak yevmiye ve d.kebir defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni sürelerinde yapılmış olması nedeniyle ticari defterlerin sahibi lehine delil teşkil edebileceği kanaatinin oluştuğu, takdirin mahkemeye ait olduğu, davalının davacıdan ilk kez 02/10/2018 tarihi itibariyle rotatif ve spot kredi şeklinde kredi kullanmaya başladığı, 2018 yılı içinde on kez ve toplam 980.125,00 TL'lık rotatif ve spot kredi kullandığı, ödenmemiş 900.325,00 TL tutarında kredinin 2019 yılına devrettiği, 2018-2019 yıllarında 824.352,87 TL kredi geri ödemesi yapıldığı, ödenmemiş kredi tutarının 155.772,13 TL olduğu, 2019 yılında kredi kullanılmadığı, kullanılan krediler ile işbu krediler için yapılan ödemelerin davalı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, yapılan açıklamalar çerçevesinde davacı bankanın davalıdan ödenmemiş kredi tutarı olan 155.772,13 TL ölçüsünde alacaklı olduğu, Bankacılık Yönünden Değerlendirmeler: Davacı banka tarafından 273.303,93 TL alacak bildiriminde bulunulduğu, konkordato komiserliği tarafından tasdik kararında davacı bankanın 190.772,00 TL'sı alacak kabul edildiği, 82.531,93 TL'nin alacak nisabına dahil edilmediği, dolayısıyla, konkordato komiserliği tarafından tasdik kararında davacı bankanın 190.772,00 TL'sı alacak kabul edildiği dikkate alındığında 273.303.93.-190.772.00-82.531.93 TL alacağın nisaba dahil edilmesi gerektiği" 08.01.2023 tarihinde rapor edilmiştir.
Davacı vekiline bilirkişinin raporunda "davacı banka kayıtlarına göre kullanılan kredi tutarının 903.325,00 TL, ödenen 824.352,87 TL, bankanın alacağının 155.772,13 TL olduğu; bankanın 273.303,93 TL alacak bildiriminde bulunduğu, 190.772,00 TL sının kabul edilmiş olduğu, buna göre davacı bankanın kayıt edilmesi gereken alacağının kalmamış olduğu" na ilişkin tespitlerine ilişkin beyanlarını sunması istenilmiş, sunulan beyanlar incelenerek dosyamız içerisine alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Davacı banka ... Şubesi ile davalı şirket arasında 28/09/2018 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği, davacının davalıdan bu sözleşme kapsamında doğan 273.303,93-TL alacağının olduğu, davalı şirket konkordato komiserliği tarafından alacaklarının 190.772,00-TL'sinin kabul edilip, 82.531,93 -TL sinin kabul edil ise alacak nisabına dahil edilmediğinden bahisle bakiye alacaklarının konkordato nisabına dahil edilmesini talep etmiş, davalı tarafça davanın usul ve esas yönünden reddi gerektiği savunulmuştur.
Dosyamız davalısı şirkete ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyasında ...ve ...'ın konkordato komiseri olarak atandıkları, 17/05/2019 tarihli karar ile ... Tic Ltd Şti nin kesin mühlet talebinin kabulüne, İİK 289. Maddesi uyarınca 17/05/2019 tarihi saat 14:38 tarihi itibariyle 1 yıl süre ile kesin mühlet verilmesine karar verildiği, yapılan yargılama neticesinde ise 31/03/2021 tarih 2021/196 sayılı Karar ile tasdik talebinin kabulüne konkordato komiserler kulununun görevine tasdik karar tarihi olan 31/03/2021 günü saat 15:03 de son verilmesine, şirkete kayyım atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafça İİK 308/b maddesine göre davanın yasal süresi içinde açılmadığına yönelik itiraz da bulunulmuştur. İİK. 308/b maddesinde;'' (Ek madde: 28/2/2018-7101 S.K./37. md) Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler. Tasdik kararını veren mahkeme, konkordato projesi uyarınca çekişmeli alacaklara isabet eden payın, kararın kesinleşmesine kadar borçlu tarafından, mahkemece belirlenen bir bankaya yatırılmasına karar verebilir. Süresi içinde dava açmamış olan alacaklılar, bu paydan ödeme yapılmasını talep edemezler; bu durumda yatırılan pay borçluya iade edilir,'' hükmü düzenlenmiş olmakla, davalının bu yöndeki itirazının reddi gerekmiştir.
Mahkememizce konusunda uzman mali müşavir, bankacı ve nitelikli hesap uzmanı bilirkişiler vasıtasıyla yaptırılan incelemeler neticesinde aldırılan kök ve ek raporlar ile davalı şirketin davacı bankadan kullandığı rotatif ve spor krediler toplamının 980.125,00 TL tutarında olduğu, davalının ödemelerinin 824.352,87 TL olarak hesap edildiği, ödenmemiş kredi tutarının ise 155.772,13 TL olduğu, davacı bankanın geçici mühlet tarihi itibarı ile 222.158.46 TL alacaklı olduğu, İİK 294 Fıkra 3 çerçevesinde Geçici mühlet ve kesin mühlet tarihi arasında faiz işlemeye devem edeceğinden, toplam banka alacağının faiz ve ferileri ile birlikte 273.530.45 TL rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinin 16. maddesinde, uyuşmazlık halinde davacı banka kayıtlarına dayanılacağına dair hüküm bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporunda davacı banka kayıtlarına göre kullanılan kredi tutarının 903.325,00 TL, ödenen 824.352,87 TL, bankanın alacağının 155.772,13 TL olduğu; bankanın 273.303,93 TL alacak bildiriminde bulunduğu, 190.772,00 TL sının kabul edilmiş olduğu, buna göre davacı bankanın kayıt edilmesi gereken alacağının kalmamış olduğu görüldüğünden, davacı taraftan buna ilişkin beyanlarını sunması istenilmiş, davacı vekilince davalı şirketin müvekkili bankadan kullandığı kredilerden 02.10.2018 tarihinde kullandırılan 210.000 TL ve 05.10.2018 tarihinde kullandırılan 84.800 TL tutarlı, 31.10.2018 tarihinde kullandırılan 96.000 TL tutarlı, 05.11.2018 tarihinde kullandırılan 85.000 TL tutarlı, 12.11.2018 tarihinde kullandırılan 104.898 TL tutarlı, 19.11.2018 tarihinde kullandırılan 45.000 TL tutarlı, 26.11.2018 tarihinde kullandırılan 27.500 TL tutarlı ve 06.12.2018 tarihinde kullandırılan 10.000 TL tutarlı kredilerin kesin mühlet tarihinden önce 20.04.2019 tarihinde tahsil ve tasfiye edildiği bu sebeple söz konusu hesaplamaya dahil edilemeyeceği; kesin mühlet tarihinde açık olduğu tespit edilen kredilerin ise 23.11.2018 tarihinde kullandırılan 123.720 TL tutarlı, 29.11.2018 tarihinde kullandırılan 192.607 TL tutarlı, 16.04.2019 tarihinde kullandırılan 2.030 TL tutarlı, 22.04.2019 tarihinde kullandırılan 2.030 TL tutarlı, 02.05.2019 tarihinde kullandırılan 2.030 TL tutarlı krediler olduğu beyan edilmiş ve buna ilişkin banka kayıtları sunulmuştur.
Davacının sunduğu kayıtlar ve aldırılan bilirkişi raporunda tespitlere göre, Davacı ile davalı şirket arasında 28/09/2019 tarihli 1.750.000 TL limitli Genel Kredi Sözleşmesinin akdedildiği ve bu sözleşme kapsamında davalının davacıdan kullandığı krediler kapsamında ödenmeyen borç toplamının 24/12/2018 geçici mühlet ve kesin mühlet tarihi arasında işleyen faizi ile birlikte toplam 273.530.45 TL olduğu, 190.772 TL sının kabul edilerek konkordato nisabına dahil edildiği, davacının davalının konkardato nisaba dahil edilmeyen alacağının ise 82.531,93 TL olduğu anlaşılmakla; davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULUNE, 82.531,93 TL nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 5.637,76 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan toplam 4.625,75‬ TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca takdiren 13.205,11 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde bakiye avansın ilgilisine iadesine,
dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık sürede İSTİNAF YOLU açık olmak üzere karar verildi. 25/04/2023
Katip Hakim
e-imzalıdır e-imzalıdır



"Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır."



Full & Egal Universal Law Academy