İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2022/29 Esas 2023/28 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
Esas No: 2022/29
Karar No: 2023/28
Karar Tarihi: 31.01.2023

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/29 Esas
KARAR NO: 2023/28
DAVA: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/02/2022
KARAR TARİHİ: 31/01/2023
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil ... Türk Paten ve Marka Kurumu'nun ... marka numaralı tescil belgesi ile ... isimli markayı kendi ad ve namına on yıl süreli olmak üzere 18/05/2021 tarihinde tescil ettirmiş olduğunu, davalının ... sitesi içerisinde yer alan işletmesinde müvekkili markasının bire bir aynısını kullanmakta olduğunu, davalının haksız gelir elde etmekte olduğunu, markalarına yapılan tecavüzün tespitini ve durdurulmasını, kaldırılmasını, markayı ihlal eden ürün ve tabelaların toplatılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edildiği, herhangi bir cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Dosyada davacı tarafça bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 29/03/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; 26.03.2022 tarihinde “...” adresine gidilmiş olup adreste “...” adı altında bir işyerinin bulunduğu görülmüştür, davalı şirketin “... markasının asıl kullanım hakkı sahibi olduğuna dair beyanlarının değerlendirmesi mahkemeye ait olmakla TPE nezdinde tescilli marka bilgileri dikkate alınarak yapıları değerlendirmeye göre her iki markada da “...” ibarelerinin ortak olması göz önünde alındığında, davalının ... Sınıfta ortak olan marka kullanımlarının tüketici de, markaların birbiriyle ilişkili olduğu ya da o markaların bağlantılı veya alt markası olduğu intibarun oluşması ihtimalinin yüksek olacağı yönünde görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
Dava konusu uyuşmazlık, marka hakkına tecavüz talebine ilişkindir.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde davacı adına kayıtlı ...numaralı markanın ... Sınıfta 18/05/2021 tarihinde tescil edildiği görülmüştür.
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; "Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. " hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde "Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi" şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b'ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Somut olaya dönüldüğünde, davalıya ait iş yerinde yapılan tespit ve değerlendirmeler sonucunda davacı tescilli markası ile davalı marka kullanımının ... Sınıfta örtüştüğü, her iki markada da “...” ibarelerinin ortak olduğu, marka ibarelerinin bire bir ayru olduğu, davacı ve davalının aynı ortak ibareleri taşıyan markaları, ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği dolayısı ile marka hakkına tecavüz koşullarının oluştuğu sonucuna varılmıştır. Her ne kadar davalı tarafça tespit mahallinde gerçek hak sahipliğine ilişkin beyanlarda bulunulduğu görülmüş ise de, davalının usulüne uygun cevap dilekçesi sunmadığı, herhangi bir delil de ibraz etmediği anlaşıldığından bu yönde herhangi bir inceleme yapılmamıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, hükme esas alınan denetime elverişli 29/03/2022 tarihli bilirkişi raporu bir arada değerlendirildiğinde davanın kabulü cihetine gidilerek davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile, bu tecavüzün durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda marka ihlaline sebebiyet veren ürün ve tabelalarının toplanmasına ve hükmün kesinleşmesine müteakip imhasına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE, davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile, bu tecavüzün durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu bağlamda marka ihlaline sebebiyet veren ürün ve tabelalarının toplanmasına ve hükmün kesinleşmesine müteakip imhasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 179.90 TL karar harcından peşin yatırılan 80.70 TL'nin mahsubu ile kalan 90.20 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan: 2.000,00 TL bilirkişi ücreti, 184.00 TL posta gideri olmak üzere toplam 2.184,00 TL ve 161.40 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.345,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yargılama masrafı yapılmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.31/01/2023
Katip ...
¸


Hakim ...
¸





Full & Egal Universal Law Academy