İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2021/326 Esas 2022/176 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 4.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi
Esas No: 2021/326
Karar No: 2022/176
Karar Tarihi: 23.12.2022

T.C.
İSTANBUL
4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/326 Esas
KARAR NO: 2022/176
DAVA: Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Ticaret Unvanının Terkini
DAVA TARİHİ: 17/06/2021
KARAR TARİHİ: 23/12/2022
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Ticaret Unvanının Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın biyometrik tanıma, yazılım çözümleri, güvenlik çözümleri, tanıma çözümleri konusunda tanınmış olduğu, davalının müvekkili firmanın ticaret unvanında yer alan ve tescilli markası ... ile karıştırılma ihtimali bulunan ... ibaresini kullandığı ve marka hakkına tecavüz ettiğini, davalının ...kod numaralı marka başvurusunda bulunduğu ve Davacının itirazı üzerine marka tescil başvurusunun reddine karar verildiğini, davalı tarafın ... ibaresini kullanması nedeniyle kendisine ihtarname keşide edildiğini, davalı şirketin 64-Elektrik Ekipmanları meslek kodu ile ticaret odasına kayıtlı olduğunu, müvekkilinin ise ...-... kodu ile kayıtlı olduğu, iştigal konularının çok benzer olduğunu, davalı şirketin ticaret unvanını marka olarak sunduğu ... uzantılı alan adıyla kullanımlar yaptığını, bu nedenlerle ... uzantılı alan adı ile ... uzantılı sosyal medya hesaplarının tedbiren kapatılmasını ve erişim engellenmesinin de talep edildiğini belirterek, davalının marka hakkına tecavüzünün tespitine ve ... ibaresinin davalının ticaret unvanından terkin edilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili beyan dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, usulsüz tebligatlar sonucunda müvekkilinin savunma hakkının kısıtlandığını, müvekkilinin gelişen ve büyüyen pazarda etkin rol alan ve hızla büyüyen ... Firmalarından biri olarak 2001 yılından bu yana tüm Türkiye'de hizmet verdiğini, ...vb. gibi alanlarda profesyonel kadrosu ile en iyi ve yenilikçi çözüm sunarak büyük projelere imza atmış sektörün öncü firmalarından biri olduğunu, müvekkili şirketin unvanı "... ŞİRKETİ" iken davacı taraf markalarının ise "..." "... şekil" ve "..." şeklinde olduğu, müvekkili şirket ile davacı şirketin meslek grupları ve konularının farklı olduğunu belirterek, davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosyada taraflarca bildirilen tüm deliler toplanmış, özel ve teknik bilgi gerektirmesi nedeniyle bilirkişi raporu alınmıştır.
Mahkememize sunulan 27/04/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; Davacı - Site internet alan adının ilk tescilinin 05/05/1997 ve Davalı - Site'nin internet alan adının ilk tescilinin 02/09/2019 tarihlerinde gerçekleştiği; böylelikle Davacı - Site internet alan adının, Davalı - Site'den yaklaşık 22 yıl öncesinde ilk tescilin sağlandığı, marka ve logo benzeri görsel imgeleri ile birlikte sunulmuş olan davacı şirketlerinden özellikle “...” ibareli şirketin faaliyet alanının davalı ile uyumlu olabileceğinin değerlendirildiği, tarif edilen alt şirketlerin çatısını oluşturduğu değerlendirilen “... ” ibaresine atfedilen logo ve benzeri olup umuma yayın halinde gözlenen görsel imgenin aşağıdaki gibi kayda geçirildiği, Davalı - Site münderecatında davalının, elektronik güvenlik, ses, görüntüleme ve ağ altyapısı alanlarında faaliyet gösterdiği ve bu yönüyle davacının “...” ibareli şirketinin faaliyet alanına yakın olduğunun değerlendirildiği, huzurdaki dosyada atıfta bulunulan “...” bağlantısıyla erişim sağlanıp “Facebook” adlı Sosyal Ağ Sağlayıcı nezdinde umuma yayın halinde olduğu gözlenen ve İçerik Sağlayıcının davalı olduğu değerlendirildiği, Davalı - Site içeriğinde bulgulanmamış olsa da DAVALI-SOSYALAĞ'da ve buradan bağlantı verilip yine davalının İçerik Sağlayıcı olduğu değerlendirilen “...” internet alan adlı ikinci davalı web sitesinde, davalının ... ve turnike sistemleri gibi alanlarda da faaliyet gösterdiğine dair içeriklere yer verildiğinin görüldüğü, davalı yanın kullanımlarının davacı yana ait tescilli markalara tecavüz teşkil eder mahiyette olduğu, davalının ticaret unvanındaki ... ibaresinin ticaret sicilinden terkini koşullarının oluştuğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
KANAAT VE GEREKÇE
İşbu dava 6769 sayılı SMK hükümleri uyarınca açılmış Marka Hakkına Tecavüzün Tespiti, Ticaret Unvanının Terkini talepli davadır.
TPMK kayıtlarının incelenmesinde, davacıya ait ... numara ile kayıtlı ... markasının .... Sınıfta ... tarihinde davacı adına tescil edildiği, ... numara ile kayıtlı ...+ Şekil markasının ... ve ... sınıflarda 21.01.2010 tarihinde davacı adına tescil edildiği, ... numara ile kayıtlı ... markasının ... ve ... sınıflarda 16.03.2017 tarihinde tescil edildiği, ... numara ile kayıtlı ...+ Şekil markasının ... sınıfta 22.02.2018 tarihinde tescil edildiği, davalı adına 2019/122002 başvuru numaralı ... ibareli markanın ise ... sınıfta 05.12.2019 tarihinde davalı adına başvurusunun yapıldığı ancak 22.09.2021 tarihinde söz konusu başvurunun işlemden kaldırıldığı görülmüştür.
Markaya Tecavüz iddiası yönünden;
6769 sayılı Kanunun 29. maddesinde marka hakkına tecavüz sayılan fiiller sayılmıştır. Bunlar Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7. maddede belirtilen biçimlerde kullanmak, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak, marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek halleridir.
İlgili Kanunun 7 inci maddesi; "Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: a)Tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması. b)Tescilli marka ite aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle betik tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması. c)Aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın, tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikteki herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması.
Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci /fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: a)İşaretin, mal veya ambalajı üzerine konulması. b)İşareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, teslim edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi. c)İşareti taşıyan malın ithal ya da ihraç edilmesi. ç)İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması. d)İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. e)İşaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması. f)İşaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. " hükümlerine amirdir.
Kanunun 149.maddesinde "Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibi, mahkemeden aşağıdaki taleplerde bulunabilir: a)Fiilin tecavüz olup olmadığının tespiti. b)Muhtemel tecavüzün önlenmesi. c)Tecavüz fiillerinin durdurulması. ç)Tecavüzün kaldırılması ile maddi ve manevi zararın tazmini. d)Tecavüz oluşturan veya cezayı gerektiren ürünler ile bunların üretiminde münhasıran kullanılan cihaz, makine gibi araçlara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engellemeyecek şekilde elkonulması. e)(d) bendi uyarınca elkonulan ürün, cihaz ve makineler üzerinde kendisine mülkiyet hakkının tanınması f)Tecavüzün devamını önlemek üzere tedbirlerin alınması, özellikle masraflar tecavüz edene ait olmak üzere (d)bendine göre elkonulan ürünler ile cihaz ve makine gibi araçların şekillerinin değiştirilmesi, üzerlerindeki markaların silinmesi veya sınai mülkiyet haklarına tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise imhası. g)Haklı bir sebebin veya menfaatinin bulunması hâlinde, masrafları karşı tarafa ait olmak üzere kesinleşmiş kararın günlük gazete veya benzeri vasıtalarla tamamen veya özet olarak ilan edilmesi veya ilgililere tebliğ edilmesi" şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
SMK m. 29/1-a atfıyla uygulanacak olan SMK m, 7/2- b'ye göre tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tesdili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerle aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, marka hakkına tecavüz niteliği taşıyacaktır.
Markalar karşılaştırılırken tüketici nezdinde bıraktığı genel izlenim dikkate alınmalıdır. “Bir markayı oluşturan unsur, o markanın başka markalardan ayırt edilebilmesini sağlayan kelime, harf, sayı, şekil vb. işaretlerden oluşup, marka birden ziyade unsuru ihtiva ediyorsa, asıl unsuru markanın bütünü itibarıyla bıraktığı izlenim, tümüne hâkim olan görünüş ve ayırt ediciliği vurgulayan imajda aramak lazımdır. Öte yandan da karşılaştırma yapılırken markayı oluşturan işaretlerin baskın ve dikkat çekici unsuru ile birlikte ortalama tüketici nezdinde bıraktığı genel izlenim dikkate alınmalıdır.”
Şekil ve sözcüklerden oluşan kompozit markalarda karıştırılma ihtimali değerlendirilirken kural olarak sözcüğe ağırlık verilmesi gerekmektedir. Zira sözcük markaları hem sözle hem de yazı ile kolayca ifade edilebilmektedir. Kompozit markalarda şekil unsuru ne kadar belirgin olursa olsun, bir sözcük markası ile kıyaslandığında genellikle sözcük unsuru karıştırılma ihtimalinin belirlenmesinde daha fazla ağırlığa sahip olmaktadır.
Markalar arasındaki benzerlik incelenirken, genel ilke olarak, markaların ayırt edici nitelikte olmayan ya da herkesin kullanımına açık tali unsurları dikkate alınmamaktadır. Dolayısıyla, benzerlik değerlendirmesinde, inceleme konusu markaların (inceleme konusu mal ve hizmetler için) ayırt edici niteliğe sahip unsurları esas alınarak karşılaştırma yapılması gerekmektedir.
Yukarıda ki açıklamalar ışığında, her iki marka arasında yapılan karşılaştırma sonucunda, her ne kadar davacı yana ait markaların asli unsuru olan ... ibaresinin ortasında yer alan ".." harfi davalı kullanımlarında yer almasa da, gerek kullanım konusu edilen markaların asli unsurlarının işitsel olarak nerede ise birebir okunmakta olmaları, gerekse de tüketicilerin genel algısının markanın başında ve sonunda toplanmakta olması, markanın orta kısmında yer alan ikincil farklılıkların iltibas riskini ortadan kaldırmaya yeterli olmaması, yerleşik içtihatlar ve doktrinde yer alan görüşlere göre, sözcük markalarında ayırt ediciliğin bir hece veya harfle basit bir fark oluşturularak sağlanamayacağı ( KARAHAN Sami, Marka Hukukunda Hükümsüzlük davaları, Mimoza, Konya, 2002, sf.95) dikkate alındığında ... asli unsurlu marka ile davalı yanın kullanımında olan ... asli unsurlu kullanımların nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceği, dolayısı ile kullanımların benzer olduğu, davalı yanın ilgili markasal kullanımlarını gerçekleştirdiği alanlar ile davacı yanın markalarının tescilli oldukları sınıflar ile benzerlik gösterdiği, tüm bu nedenlerle davalı kullanımlarının davacıya ait tescilli marka haklarına tecavüz oluşturduğu sonucuna varılmıştır.
TİCARET ÜNVANININ TERKİNİ TALEPLERİNİN İNCELENMESİ
Dava konusu uyuşmazlık konularından biri de, davacının ticaret unvanında yer alan ... ibaresinin davalı şirket tarafından ticaret unvanında ... olarak yer verilmesinden dolayı davalı şirketin unvanının iptali ile sicilden terkinine ilişkindir.
Ticaret Sicil kayıtlarının incelenmsinde, Davacı ...A.Ş.'nin 27.02.2012 yılında “Her türlü elektronik, elektrikli ve mekanik masa duvar ve kol saatleri imali alım satımı ithalatı ve ihracatını yapmak Şirket amacını gerçekleştirmek için her türlü gayrimenkul alabilir satabilir kiralar kiraya verir bunlar üzerinde ayni ve şahsi her türlü hakları tesis edebilir ipotek alabilir ipotek verebilir ve ipotekleri fek edebilir şirket gayrimenkulleri üzerinde irtifak intifa sükna - gayrimenkul mükellefiyeti kat irtifakı kat mülkiyeti tesis edebilir. her - türlü gayrimenkullerle ilgili olarak tapu daireleri nezdinde cins tashihi ifraz tevhid taksim parselasyon ile ilgili her nevi muamele ve tasarrufları gerçekleştirebilir. ve 27.2.2012 tarihinde tescil edilen genel kurul kararında yazılı olan diğer işler.” konularında tescil edildiği, Davalı ...ŞİRKETİ'nin 22.02.2012 yılında “Bilgisayar alım satımı, ithalatını, ihracatını yapmak, bunların montaj, tamir, bakım ve onarımını yapmak. -Bilgisayar yedek parçaları imalatı, alım satımını, ithalat, ihracatını yapmak, montajını yapmak. -Her türlü bilgisayar sarf malzeme alım satımını yapmak, bilgisayar programı yazmak ve program lisansı almak. -Her marka bilgisayar ve bilgisayar donanımının ithalatı, ihracatı ve dahili ticaretini, tüm bilgisayar ve “yan donanımları birimleri mikrofilm faksim ile bunlar gibi tüm bilişim sistemleri, endüstriyel büro otomasyon, tüm yazılım ve donanım faaliyetleri servis büro hizmetleri vermek. İnternet üzerinden her türlü bilgi, ses ve görüntü hizmeti vermek, internet sitesi hazırlamak, hazırlatmak ve internet servis sağlayıcılığı yapmak. -Her marka bilgisayar ve alt mikro işlemcileri ile bilgi kaydedici, saklayıcı, yazıcı, çizici, iletici, gösterici, tahvil edici, yorumlayıcı cihaz aksesuar donanım ünite parça ve yedek parçaları üretimi, toptan ve perakende alımı satımı, dağıtımı, ithalat ve ihracatını yapmak, montajı, servisi. -Ticari amaçlı bilgi işlem merkezleri kurmak, bu merkezlerin yurtiçi ve yurtdışı data şebekeleri ile irtibatını sağlamak. -Veri hazırlama, onarma, düzenleme işlemleri veya hizmetlerini yapmak, satmak, ya da bunları kiraya vermek, internet üzerinde yayınlamak. -Her türlü bilgisayar sistemleri, yazılım ve donanım destek ve danışmanlık hizmetlerini sağlamak. -Bilgisayar programlarının ve bilgisayar kontrolü sistemlerin üretimi, toptan ve perakende alımı satımı, dağıtımı, ithalat ve ihracatı, montajı, bakımı için gerekli ham mamul yarı mamul sistemlerinin ünitelerin parçaların ve yedeklerinin ve bunlara uygun her türlü bilgisayarlar ile kontrol edilebilecek ve gelecekte uygulanabilecek teknolojide imal edilmiş mamul ve yarı mamul parça sistem ve üniteler olarak üretimi, toptan ve perakende alımı satımı, dağıtımı, ithalat ve ihracatını yapmak. -Bilgisayar sistemlerinin kurulması ve bunun için her türlü elektrik elektronik donanımın toptan ve perakende alımı satımı, dağıtımı, ithalat ve ihracatı, montajını yapmak. - Bilgisayar makineleri, donanımları, yazılımları ve sistemleri ile disk, disket, manyetik bant, yazıcı şeridi, kartuş vb. bilgisayar tüketim malzemeleri ve bilgi teknolojilerinin üretimi, toptan ve perakende alımı satımı, dağıtımı, ithalat ve ihracatını yapmak. -Kamu, özel ve tüzel kişilere bilgisayar yazılım ve donanım seçiminde fizibilite raporları hazırlamak, mühendislik, Müşavirlik, destek ve servis hizmeti almak, vermek. -Her türlü ses, ışık, görüntü sistemlerine yönelik alet ve edevatlarını alıp satmak, kiralamak, kiraya vermek, ithalatını, imalatını ve ihracatını - yapmak, montaj ve taahhüt işlerinin -yapılması. -Organizasyon, - sanatçı bağlantılarını gerçekleştirmek, ses düzenlemeleri yapmak, sanatsal organizasyonlar yapmak.-Şirket konusuyla ilgili her türlü ortamda ses, ışık ve görüntü sistemleri ile müzik aletleri radyo televizyon stüdyoları verici istasyonları aktarıcı alıcı verici, kablo TV video konferans kapalı devre TV sitemleri veri iletişim sistemleri ve bu sistemlerle malzeme ve yan ürünlerin, yedek parça ve donanımlarının alımı, satımı, montajını ithalat ve ihracatını yapmak. -Müzik aletleri, edevatları ses ve ışık cihazları ile ilgili servis bakımı ve onarımı hizmetleri vermek ve yedek parçalarını temin etmek, -Müzik aletleri, ses ve ışık cihazları ile ilgili her türlü sistemleri, kurmak projelendirmek, danışmanlık ve mühendislik hizmetleri vermek, bunlarla ilgili cihazların ticaretini yapmak, -Her türlü müzik ses ve ışık cihazları ile> ilgili organizasyonlara katılmak, konusu ile ilgili her türlü ticareti, ithalatını ve ihracatını yapmak,-Şirket amaç ve konuları ile ilgili araştırma, etüt, plan, proje, kontrollük, teknik danışmanlık hizmetleri vermek, -Her türlü bilgisayar ve bilgisayar ile ilgili ürünlerin ticaretini, ithalatını ve ihracatını yapmak, -Görüntü ses ve ışık Sistemleri sanatçı örkestra bağlantılarım ses kabloları Montajı desteği ithalatı ihracatı -Otel hastane toplu konut kamu alanları televizyon altı yapı sayısal kablo sayısal anten ve uydu haberleşme sistemleri fiber alt yapılar montajı satışı kurulumu İthalatı ve ihracatı -Otopark giriş çıkış HGS plaka tanıma araç durdurma engelleme kollu bariyer mantar hidrolik bariyer Satışı montajı teknik desteği ithalat ihracatı - Otopark giriş çıkış HGS plaka tanıma araç durdurma engelleme kollu bariyer mantar hidrolik bariyer Satışı montajı teknik desteği İthalat ihracatı” konularında tescil edildiği tespit edilmiştir.
Ticaret unvanı, tacirlerin ticari işletmeleriyle ilgili işlemleri yaparken kullandıkları isimdir. Bu yönüyle ticaret unvanı bir taciri diğer tacirlerden ayırt etmeye yarayan tanıtma vasıtasıdır. Ticaret unvanını sadece tacirler kullanabilir; tacir olmayan kişi (esnaf) ticaret unvanı kullanamaz.
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 42. maddesine göre; tacir, işletmenin açıldığı günden itibaren on beş gün içerisinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanını işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ve ilan ettirmek mecburiyetindedir. Ayrıca tacir, seçtiği ve usulüne uygun olarak tescil ettirdiği ticaret unvanını ticari işletmesiyle ilgili işlemleri yaparken kullanmak zorundadır. Ticaret unvanı “çekirdek” ve “ek” olmak üzere iki kısımdan oluşur. Ticaret unvanında “çekirdek” kısmı zorunlu olmasına rağmen, “ek” kullanılması kural olarak zorunlu değildir. Bununla birlikte, ticaret unvanı, “çekirdek” yanında “ek” de ihtiva ediyorsa bir bütün hâlinde korunur (Arkan, S.:Ticari İşletme Hukuku, Ankara, 2018, s. 278).
SMK öncesi marka sahibinin sonradan tescil edilmiş bir unvanın terkini talebinin açık bir dayanağı bulunmamakla birlikte bu unvanın markasal kullanımının ispatı halinde markaya tecavüzün oluşacağı aksi takdirde yasa gereği ticaret unvanını kullanmanın doğrudan markaya tecavüz ve haksız rekabet olarak kabulünün mümkün olmadığı yargı karalarımızda yerleşik hale gelmiştir.
Yine eskiden beri tescilli bir markanın sahibi olan işletme ile markayı oluşturan çekirdek unsuru içeren ticaret unvanı nedeniyle işletmeler arasında karışıklık ihtimali nedeniyle potansiyel alıcıların bildikleri markayı üreten işletmenin malı zannederek, sonradan tescil ettirilen ticaret unvanını taşıyan işletmenin malını talep etmeleri nedeniyle TTK m. 57 anlamında bir iltibas tehlikesi doğduğu için, markadan dolayı ticaret unvanının terkini söz konusu olabilecektir (Çolak, U.:Türk Marka Hukuku, Oniki Levha Yayıncılık).
Şirketlerin fiili faaliyet konularının dikkate alınması gerektiği birçok Yargıtay kararmda ortaya konmuştur. Benzer ticaret unvanına sahip şirketlerin fiilen iştigal konularının da aynı/benzer olması, haksız rekabet değerlendirmelerinde aranan bir husustur.
Somut olay bakımından yapılan değerlendirmede; davalı yan adına 22/08/2019 tarihinde tescil edilmiş olan ..ŞİRKETİ davacının markalarının tescilli olduğu mal ve hizmetler ile benzer faaliyet alanlarında tescilli olduğu, ... ve ... unsurları arasında yukarıda tecavüze ilişkin ayrıntılı olarak yapılan incelemede de belirtildiği üzere var olan benzerlik ve tüketici nezdinde meydana getirecekleri iltibas riski de göz önünde bulundurulduğunda davalı yanın ticaret ünvanı kullanımının davacı yana ait tescilli markalara tecavüz eder mahiyette olduğundan SMK md. 7/3-e kapsamında davalı yanın ticaret ünvanının terkini koşullarının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Dava konusu ... kelimesi özel olarak türetilmiş ve davacının kullanımı ile ayırt edicilik kazanmış bir ibare olduğu, herkesçe kullanılan ve yaygın hale gelen bir kelime olmadığı. bu kelimenin davalı unvanında ek unsur olarak kullanılmasının davacı markası ile benzer olduğundan iltibas yaratacağı izahtan varestedir. Kaldı ki, ticaret ünvanında ayırt edicilik sağlayan başkaca unsurlarında mevçut olmadığı gibi, aynı sektörde bağlantılı sınıflarda faaliyet gösterilmesi, alan adlarının benzer kelimeleri içermesi gerekçeleri ile ticaret ünvanının terkini koşullarının oluştuğu sonucuna varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde toplanan deliller, denetime elverişli hükme esas alınan bilirkişi raporları bir arada değerlendirildiğinde, davanın kabulü cihetine gidilerek davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkında tecavüz oluşturduğunun tespitine, davalıya ait ..., ..., ..., ... internet siteleri ve sosyal medya hesaplarının erişiminin engellenmesine, davalı adına ticaret sicilinde tescilli ... Şirketi unvanında yer alan "..." ibaresinin ticaret sicilnden terkinine, tecavüz eylemi aynı zamanda haksız fiil teşkil ettiğinden hükmün ilanına dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ İLE; davalı kullanımlarının davacıya ait marka hakkında tecavüz oluşturduğunun tespitine, davalıya ait ..., ..., ..., ..., ... uzantılı internet siteleri ve sosyal medya hesaplarının erişiminin engellenmesine,
2-Davalı adına ticaret sicilinde tescilli ... Şirketi unvanında yer alan "..." ibaresinin ticaret sicilnden terkinine,
3-Hüküm özetinin kararın kesinleşmesine mütakip Türkiye de yayın yapan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde masrafı davalıya ait olmak üzere bir defaya mahsus ilanına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 59,30 TL'nin mahsubu ile kalan 21,40 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen talepler yönünden davacı vekili yararına hesap olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan: 3.750,00 TL bilirkişi ücreti, 155,10 TL posta gideri olmak üzere toplam 3.905,10 TL ve 118,60 TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 4.023,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Katip
e-imza


Hakim
e-imza




Full & Egal Universal Law Academy