İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/65 Esas 2023/279 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/65
Karar No: 2023/279
Karar Tarihi: 04.04.2023

T.C.
İSTANBUL
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/314 Esas
KARAR NO: 2023/277
DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 08/05/2015
KARAR TARİHİ: 04/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili şirket'in, Likit Petrol Gazı (LPG) dağıtım firması olup; davalının 07.11.2014 tarihinde imzalanan “Otogaz LPG Bayi Sözleşmesi” gereğince, “...” adresinde müvekkilinin LPG Otogaz bayiliğini üstlendiğini, söz konusu Bayilik Sözleşmesinin 11. Maddesinde sözleşmenin davalının ilk LPG alımı tarihinden itibaren 5 yıl süreli olduğunun kararlaştırıldığını, davalının, sözleşmenin ekinde imzaladığı Satış Taahhütnamesi ile müvekkilinden aylık 14 ton LPG almayı taahhüt ettiğini, Müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanacak her türlü alacağına, cezai şart ve kar mahrumiyetine karşılık, sözleşmenin 8. maddesinde yazılı olduğu şekilde 35.000,00 TL tutarında teminat vermesinin kararlaştırıldığını, ancak davalı bu yükümlülüğünü verine getirmediğini, davalı, LPG alımına da başlamadığı gibi; ... Noterliğinin ... tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarı ile bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak sona erdirdiğini, müvekkilinin, ... 40.Noterliği’nin... tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarı ile davalı hesaplarını kat ettiğini, sözleşmenin haksız yere süresinden evvel sona erdirildiğinden Bayilik Sözleşmesi’nin 12.5 maddesi gereği asgari tutar olan 50.000 USD cezai şart ile müvekkilinin kar mahrumiyetinin 10 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin 27.01.2015 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, bu defa davalının, cevabi ihtarında bayilik sözleşmesi gereği bedeli peşin mal talebinin müvekkilince yerine getirilmediği gerekçesi ile fesih yoluna gidildiğini bildirdiğini, Müvekkilim bu ihtara cevabi ihtarında, davalının müvekkile mal bedeli olarak bir ödemesi olmadığını, bu hususa fesih ihtarında da değinilmediğini bildirdiğini, müvekkili LPG dağıtım firması olup, bayilerden gelen talepleri yerine getirerek kazanç elde edeceğini, davalının iddia ettiği gibi bedeli peşin mal talebinin yerine getirilmemesi için ortada bir neden bulunmadığını, davalı, bayilik sözleşmesini haksız şekilde süresinden önce sona erdirmiş olduğundan müvekkilinin 50.000 USD cezai şart ile kar mahrumiyetini ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkilinin 50.000 USD cezai şart alacağından fazlaya dair haklar saklı kalmak şartıyla şimdilik 10.000 USD karşılığı 27.090,00 TL’nin temerrüdün oluştuğu 07.02.2015 tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin kar mahrumiyeti alacağı bakımından fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak şartıyla şimdilik 1.000,00 TL’.nin, temerrüdün oluştuğu 07.02.2015 tarihinden itibaren Merkez Bankasının kısa vadeli avanslara uyguladığı faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalıdan tahsiline karar verilmesinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde ve duruşmalarda özetle; müvekkili ve davacı arasında düzenlenen 07.11.2014 tarihli sözleşmenin 11.süre ile ilgili bendinde "İş bu anlaşma 07.11.2014 tarihinde imzalanmış olup bayiin ilk LPG Otogaz alımı yaptığı fatura tarihinden itibaren başlar" hükmüne göre müvekkili ... Ltd. Şti. 07.11.2014 tarihinde sonra 2014 Kasım ayı içerisinde ...'ya ...A.Ş merkezine müessesinde çalışan ... ile birlikte 1 tanker gaz satış bedelini şirkete yatırma talebi kabul edilmeyerek red edildiğini ve yanında götürdüğü bir tanker gaz tutarı parayı davacı şirket müvekkillinden almayarak geri çevirdiğini, bilahare 2014 Kasım ve Aralık ayları içersinde sözleşme gereği davacı şirkete gaz parası havale çıkarmak için müteaddit defalar müvekkilinin ...'den açmış olduğu telefonlarla da gaz parasının şimdilik kabul edilmeyeceğinin beyan ederek bu taleplerinde akim kaldığını, müvekkilinin deposunda 52 gün otogaz bulunmaması nedeniyle bütün müşterilerine karşı küçük düşerek satış miktarlarında bu nedenle azalmasına sebebiyet verildiğinden dolayı 08.01.2015 tarihinde ... Noterliğinden davacı şirketle müvekkili arasında olan otogaz sözleşmesinin iptali talebinde bulunmak zorunda kaldığını, davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri, avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalının ticari defterlerinin incelenmesi için ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine 21/04/2017 tarihli ara kararı gereği talimat yazılmış, talimat mahkemesince alınan bilirkişi raporunda özetle; ...Talimat nolu dosya İçeriğinde bulunan belgeler ile Davalı ... ne ait 2014 - 2015 -2016 Resmî Defter kayıtlarının üzerinden yapılan incelemeler sonucunda,1 - Davalı şirkete ait tüm muhasebe kayıtlarının, 3568 sayılı Kanununda belirlenen Standartlar içeriğinde T.T.K’ Nu. na ve 213 sayılı V.U.K.’. na uygun bir şekilde tutularak, 2014 dönemine ait Yevmiye Defterinin “Kapanış Tasdikinin” 30.06.2015 tarihinde 06801 yevmiye nosu ile ... Noterliğinde onaylandığının tespit yapılmıştır.2015dönemineait Yevmiye Defterinin "Kapanış Tasdikinin” ... tarihinde ... yevmiye nosu ile ... Noterliğinde onaylatıidığının tespit yapılmıştır.2016 dönemine ait Yevmiye Defterinin “Kapanış Tasdikinin” 31.05.2016 tarihinde ... yevmiye nosu ile ... Noterliğinde onaylatıidığının tespit yapılmıştır.2- Taraflar arasında 07.11.2014 tarihinde imza altına alınmış Otogaz LPG Bayilik Sözleşmesinde belirlenmiş olan şartlar doğrultusunda. Davalı ...Tîc. Ltd. Ştî. nin 2014-2015-2016 dönemlerine ait resmî defter kayıtlarında Davacı ... Tİc. A.Ş. adına düzenlenmiş herhangi bir muhasebe kayıtının bulunamaması nedeniyle, taraflar arasında var olan bir “Borç-Alacak” tespiti yapılamadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuştur.
Talimat Mahkemesince alınan Bilirkişi raporu davacı vekiline ve davalı vekiline HMK 281 madde meşruatlı davetiye ile tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 26/09/2017 tarihli ara kararı gereğince dosya rapor hazırlanmak üzere mali müşavir, sektör uzmanı ve akit uzmanı bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından ibraz edilen 17/01/2018 teslim tarihli raporda özetle; a) Davacı şirket ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdik ve GİB onaylarının süresinde yapıldığı, defterlerin usulüne uygun tutulduğu, defterlerin birbirini teyit ettiği ve defterlerin delil niteliği taşıdığı, b) Davacı şirket ticari defterlerinin incelenmesinde ve davalının ticari defterlerini inceleyen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı şirket, davacı şirketten sözleşme başlangıcından itibaren LPG alımı yapmadığı, ne var ki bunda davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, c) Karşılıklı edimleri içeren bayilik sözleşmesi ve işin mahiyeti gereğince ifa sırası kendisinde bulunan davacının, mal temin ve davalıya teslim edimini yerine getirmediği, sözleşmeye aykırılığın davacıdan ileri geldiği, bu itibarla davacının ceza-i şart ve kâr mahrumiyetine yönelik tazminat şartlarının oluşmadığı yönünde görüş ve kanaatte bulunmuşlardır.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde Mahkememizin 2015/479 Esas 2018/325 karar sayılı kararı ile davanın reddine dair hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin 2015/479 Esas 2018/325 karar sayılı davanın reddine dair kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 19/06/2020 tarihli 2018/1717 esas 2020/616 karar sayılı ilamı ile;
"Dava ; akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının tahsılı istemine ilişkindir.
Akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca ; cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edilebilmesi için davalı bayinin borca aykırı davranması ve bu borca aykırı davranış nedeniyle davacı dağıtıcının sözleşmeyi feshetmesi ya da davalının haklı sebep olmadan sözleşmeyi feshetmiş olması gerekmektedir.
Taraflar arasında 07/11/2014 tarihli otogaz LPG bayii sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca satış taahütnamesi imzalandığı ve bu sözleşme uyarınca LPG alım satımının gerçekleşmediği hususu ihtilafsızdır.
Sözleşmesinin 11. maddesinde ;sözleşmenin bayii’nin ilk LPG Otogaz alımı yaptığı fatura tarihinden itibaren başlayacağı ve bu tarihten itibaren 5 yıl süreli olduğu, 7. maddesinde LPG bedelleri teslim sırasında ..(7 gün vade) havale yolu .ile ödenecegi ,8.1 maddesinde LPG dağıtım firmasından LPG ikmali hallerine karşılık davacının doğmuş veya doğacak her türlü alacağına zarar ve ziyanına kar mahrumiyeti ve cezai şarta karşılık teminat olmak üzere 35.000- (Otuz beş bin ) TL’lik teminat verileceği, 9.maddesinde bayiinin kusurundan dolayı sözleşmenin süresinden önce sona ermesi halinde dağıtıcının sözleşme ve ekinde kararlaştırılan cezai şartları talep edebileceği ve sözleşmenin sona ermesine kadar mahrum kalınan kar mahrumiyetini de talep edebileceği,12.5 maddesinde sözleşmenin bayii tarafından mücbir sebepler dışında tek başına feshine sebebiyet verildiği takdirde bayiinin dağıtıcıya cezai şart ödeyeceğinin düzenlendiği görülmüştür.
Bayilik sözleşmesi karşılıklı borç yükleyen bir sözleşme olup,sözleşme uyarınca davacının borcu davalıya mal temin ve teslim etme ,davalının ise sözleşme ve alınacak ürünlerin bedelinin teminatını vermek ve ürün bedelini ödeme borcu bulunmaktadır.Davalı sözleşmenin imzalanmasından sonra 08.01.2015 tarihinde karşılıklı edimler yerine getirmediğinden sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etmiş ,sözleşme uyarınca davacının edimi davalıya mal teslimi olup, buna göre davalının kendisine ürün teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmeyi fesh ettiğini ileri sürmesi fesih sebebinin değiştirilmesi niteliğinde değildir.
Davalının öncelikle sözleşmenin 8. Maddesinde düzenlenen mal temininden evvel teminat verme borcunu yerine getirmesi gerekli olup,davalı bu edimi yerine getirmeden davacının davalıya mal temin ve teslim borcundan söz edilemeyecektir.Buna göre davacının ,davalının teminat vermesinden sonra ürün teslimi yapması gerekecektir. Bu durumda davalının öncelikle kendi edimi olan sözleşme uyarınca verilmesi gerekli teminat verme borcunun yerine getirilmemesi nedeniyle sözleşmenin tek taraflı olarak feshinin haksız olduğunun kabulü gerektiği gibi önce ifa sırası davacıda olsa dahi davalının sözleşmeyi feshetmeden önce davacıya mal teslim etmesi konusunda ihtar göndermeden ve davacıya edimini yerine getirmesi konsunda süre tanımadan sözleşmesinin tek taraflı feshi de haksız bulunmaktadır.
Davalı tarafından sözleşmenin süresinden evvel tek taraflı feshinin haksız olmasına göre davacı kural olarak sözleşme gereği cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edebilecektir.Bu durumda "fesihten sonra ki dönemde kar mahrumiyeti zararı hesaplanmasında ,davacının aynı bölgede aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre belirlenerek" davacının talep edebileceği kar mahrumiyeti hesaplanmalıdır.(Yargıtay 19.HD nin 2016/2825 -9158, 2015/11965-2016/6931 ,2015/11090 esas-2016/1858 sayılı kararları da aynı yöndedir.)
Davacı vekilinden fesihten sonra aynı bölgede bayiilik edinip edinmediği sorulup, davalının işletmeyi taahhüt ettiği istasyonun bulunduğu ya da emsal niteliği taşıyabilecek nitelikte yakın lokasyonlarda davacının edindiği başka bayiler varsa bunların tespiti ve kar kaybı hesabı yapılabilecek davalının satışı yok ise de emsallere göre tesbit edilebileceği , yeni tesis edilmiş akaryakıt istasyonlarının alım- satım ortalaması belirlenerek davacının talep edebileceği muhtemel kar mahrumiyeti ve cezai şart belirlenerek buna göre hüküm verilmesi gerekirken; bu hususlarda araştırma yapılmadan ve uzman bilirkişi ya da bilirkişi heyetinden buna uygun rapor alınmadan hüküm verilmesi..." değerlendirmesiyle kaldırılmakla Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, akaryakıt bayilik sözleşmesi uyarınca cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık, taraflarca imzalanan bayilik sözleşmesi uyarınca tarafların sözleşmedeki yükümlülüklerini yerine getirip getirmedikleri, sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, ceza-i şart ve kar mahrumiyeti alacak şartlarının oluşup oluşmadığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/1717 esas, 2020/616 karar sayılı kaldırma ilamı doğrultusunda davacı vekiline, BAM ilamı doğrultusunda fesihten sonra aynı bölgede bayilik edinip edinmediği, davalının işletmeyi taahhüt ettiği istasyonun bulunduğu ya da emsal niteliği taşıyabilecek nitelikte yakın lokasyonlarda müvekkilinin edimini başka bayi bulunup bulunmadığı hususlarında açıklayıcı beyanda bulunmak var ise ilgili hususlarda bilgi ve belgelerini sunmak üzere süre verilmiş, davacı vekilince herhangi bir beyanda bulunulmadığı görüldüğünden dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre kaldırma ilamı doğrultusunda ek rapor hazırlanmak üzere dosyamız bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 09/09/2022 tarihli ek raporda özetle;
"Sayın Mahkemeniz 28/09/2021 tarihli duruşmada “Davacı vekiline BAM ilamı doğrultusunda fesihten sonra aynı bölgede bayiilik edinip edinmediği davalının işletmeyi taahhüt ettiği istasyonun bulunduğu ya da emsal niteliği taşıyabilecek nitelikte yakın lokasyonlarda müvekkilinin edimi başka bayi bulunup bulunmadığı hususlarında açıklayıcı beyanda bulunmak var ise ilgili hususlarda bilgi ve belgelerini sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmesine, aksi halde bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı ve dosyanın mevcut delil durumuna göre değerlendirileceğinin ihtarına, (ihtar edildi)” kararı almıştır.
Sayın mahkemenizin kararına tağmen davacı taraf hiçbir belge sunmadığı gibi, açıklayıcı beyanda da bulunmamıştır. Dolayısıyla tarafımızca hazırlanmış kök rapor sonucunda hiçbir değişiklik söz konusu olmamıştır.
V- SONUÇ
Davacı taraf, BAM bozma kararı ve Sayın mahkemenizin kararını yerine getirerek hiçbir belge sunmadığından ve açıklayıcı beyanda da bulunmadığından, tarafımızca düzenlenmiş kök rapor sonucunda hiçbir değişiklik söz konusu olmadığı" şeklinde rapor ibraz edilmiştir.
Mahkememizce sözleşme fesih tarihi olan 08/01/2015 tarihinde LPG ana depo fiyatı, perakende ve tesis çıkış satış fiyatları ile ... ilçesinde LPG perakende satış fiyatlarının akaryakıt şirketlerince nasıl uygulandığı, hangi fiyat aralığında perakende satış fiyatlarının belirlendiğine ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin ve ayrıca ... ilçesinde 01/08/2015 ile dava tarihi arasında kurulan yeni bir akaryakıt istasyonu bulunup bulunmadığı hususunda bilgi verilmesi amacıyla EPDK'ya müzekkere yazılmış ve müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin 01/11/2022 tarihli ara kararı gereğince, BAM kaldırma ilamında ve yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtildiği şekilde davacının fesih sonrası aynı bölgede aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre göz önünde bulundurularak davacının talep edebileceği muhtemel kar mahrumiyeti ve cezai şart miktarları tespit edilerek davacı tarafın itirazlarını da karşılar şekilde ek rapor düzenlenmesi için dosyamız yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından ibraz edilen 15/02/2023 tarihli 2. Ek raporda özetle;
"Davacı tarafın itirazları, yerleşik Yargıtay kararları, BAM bozma kararı ve EPDK belgelerinin incelenmesi ve değerlendirilmesi nieticesinde;
-Davacı şirketin 50.000 USD cezai şart talep edebileceği, dava tarihindeki TL karşılığı 135.000 TL olduğu,
- Davacı şirketin talep edebileceği kar mahrumiyeti 22.848,84 TL olarak hesaplandığı,
- Davacı şirket cezai şart ve kar mahrumiyeti alacağı üzerinden davalının temerrütte düştüğü 07.02.2015 tarihinden itibaren T.C. Merkez Bankasınca kısa vadeli avanslar için uyguladığı avans faizini talep edebileceği" yönünde tespit ve değerlendirmelerde bulunulmuştur.
Bu kapsamda BAM ilamı, alınan raporlar ve tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; alınan 2. ek raporun BAM kaldırma ilamında belirtilen hususları karşılar şekilde düzenlendiği, raporun dosya kapsamına uygun, açıklayıcı ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşıldığından mahkememizce itibar edilebilir bulunmuştur. Buna göre, taraflar arasında 07/11/2014 tarihli otogaz LPG bayii sözleşmesi ve bu sözleşme uyarınca satış taahütnamesi imzalandığı ve bu sözleşme uyarınca LPG alım satımının gerçekleşmediği hususu ihtilafsızdır. BAM ilamında da yapılan değerlendirmelere göre, davalının sözleşmeyi feshetmeden önce davacıya mal teslim etmesi konusunda ihtar göndermeden ve davacıya edimini yerine getirmesi konusunda süre tanımadan sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi haksızdır. Bu durumda davalı tarafından sözleşmenin süresinden evvel tek taraflı haksız feshi nedeniyle kural olarak sözleşme gereği cezai şart ve kar mahrumiyeti talep edebilmesi mümkündür. Raporda yapılan tespitlere göre davacının fesihten sonraki dönemde aynı bölgede aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul süre ortalama 6 aydır. 2.ek bilirkişi raporunda belirlenen 6 aylık süre göz önünde bulundurularak davacı şirketin 50.000 USD cezai şart talep edebileceği, dava tarihindeki TL karşılığı 135.000 TL olduğu, kar mahrumiyetinin ise 22.848,84 TL olduğu hesaplanmıştır. Davalının somut olayda cezai şart miktarının tenkisine dair bir savunması bulunmadığından ve davacı tarafça istenen cezai şart miktarının makul olduğu kanaatine varıldığından hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçesindeki taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne, toplam 27.090,00 TL cezai şart ve 1.000,00 TL kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 28.090,00 TL'nin 07/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Açıklanan gerekçeye göre;
1-Davanın kabulüne, taleple bağlı kalınarak toplam 27.090,00-TL cezai şart ve 1.000,00-TL kar mahrumiyeti olmak üzere toplam 28.090,00-TL alacağın 07/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihine göre alınması gereken 1.918,83 TL harçtan peşin alınan 479,71 TL harcın mahsubu ile bakiye ‭ 1.439,12 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10-TL vekalet harcı, peşin alınan 479,71-TL harç, 6.700,00 TL bilirkişi ücreti, 610,00 TL tebligat posta gideri olmak üzere toplam 7.821,51 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı ve davalı tarafından yatırılan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliyesi ( İstinaf Mahkemesi ) nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usülen anlatıldı. 04/04/2023
Katip ...
✍e-imzalı


Hakim ...
✍e-imzalı




Full & Egal Universal Law Academy